|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
22-03-2007, 14:43 | #11 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Statik Etki Yapan Sıkıştırma Silindirleri Statik silindirlerin sıkıştırma etkileri birinci derecede doğrusal silindir basıncına yani silindir genişliğine gelen ağırlığa bağlıdır. Bununla beraber yapılan çalışmalar göstermiştir ki sadece genişliğe gelen ağırlık değil aynı zamanda silindir çapı da sıkıştırmayı önemli derecede etkilemektedir. Genellikle silindir çap ve ağırlıkları birbirine eşit veya yakın olduğundan seçimde mümkün olduğu kadar büyük silindir çapı tercih edilmelidir. Bu tür silindirlerin diğer bir tercih nedeni de hareket sırasında çok az bir yatay deformasyona neden olmalarıdır. Statik etki yapan sıkıştırma silindirleri kendiliğinden tahrik edilebilir, bir başka ifade ile motorludur veya çekilebilir. Tahrik edilenler yani motorlu olanlar çekilenlerden daha ağır olabilirler. Statik etki yapan silindirler silindirik tekerleğin yapısına göre; 1. Düz silindirler 2. Keçi ayaklı silindirler 3. Lastik tekerlekli silindirler olmak üzere üçe ayrılır. Şekil 7.1:Hamm Silindirler 2 1.4.1.1.a. Düz silindirler Düz silindirlerin, çevresi pürüzsüz olan çelik tekerlekleri bulunmakta, tekerleklerin sayı ve düzenlenmesi durumuna göre ve ayrıca kendinden tahrikli veya çekili olmak üzere çeşitli tipleri bulunmaktadır. Bunlardan dizel motorlu ile tahrik edilen üç tekerlekli olanlarda önde daha küçük çaplı geniş bir tekerlek arkada ise büyük çaplı dar iki tekerlekli düz tendem silindirlerde tekerlek genişlikleri birbirine eşittir ve öndekinin çapı geridekine nazaran daha küçüktür. Bunlardan her iki tipte de ön tekerleklere direksiyon hareketi yapılabilir, arkada yer alanlar ise müteharrik tekerleklerdir. Üç tekerlekli olanlarda arka tekerleklerin dış kenarları arasındaki genişlikte bir alan her geçişte bir defa silindirlenmiş olur. Bütün tekerleklerin içi boştur ve gerektiğinde içleri balast (su veya kum) ile doldurularak ağırlıkları arttırılabilir. İki tekerlekli olanlarda her geçişte tekerlek genişliği kadar bir alan sıkıştırılmış olur. bunların dışında düz silindirler, tek tekerlekli veya üç tekerlekli tandem silindirler şeklinde ise imal edilmektedir. Düz silindirlerde statik etki söz konusudur ve bu etki doğrusal silindir basıncına yani silindirin 1cm genişliğine gelen ağırlığa bağlı bulunmaktadır. Bunun yanında silindir çapı da sıkıştırma üzerinde etkili olmakta, büyük çaplarda daha etkili bir sıkıştırma sağlanabilmektedir, dolayısıyla göz önüne alınması gerekmektedir. Düz silindirler sıkıştırmada düz ve pürüzsüz bir yüzey oluştururlar. Buna karşılık önce malzemenin üst kısmında sıkı bir tabaka oluştuğu için alt kısımdaki fazla su ve havanın kaçması zorlaşır ve bu nedenle de etki derinliği az, sıkıştırılabilen tabaka kalınlığı küçüktür. Gevşek durumdaki malzeme üzerinde ilerlerken tahrik edilemeyen tekerlekteki yatay kuvvet yüzeyin dalgalı olmasına yol açar. Düz silindirler bugün orman yollarında özellikle stabilize malzeme ile yapılan üst yapıların sıkıştırılmasında kullanılabilmektedir. Bunun dışında çakıl, kırma taş ve bitumlu kaplamaların sıkıştırılmasında da faydalanılmaktadır. Düz silindirlerin çalıştırılmaları ve seçimi ile ilgili olarak aşağıdaki hususların belirtilmesinde yarar bulunmaktadır. § Sıkıştırılacak malzemenin tabaka kalınlığı 10 – 15 cm’den fazla olamamalı iyice tesviye edilmelidir. § Tekerleğin çok batmaması ve patinaj yapmaması için zemin cinsi ve tekerleğin çağına göre, tekerleğin 1 cm’sine gelen basıncın belli bir değeri aşmaması gerekir. Bunun için ilk geçişler ilave ağırlık koymadan yapılmalı, zemin kısmen sıkıştıktan sonra tekerleklerin içi su veya kum doldurularak ağırlaştırılmalıdır. Düz silindirlerin vibrasyonlu tiplerinde sıkıştırma vibrasyon (titreşim) etkisi ile gerçekleştirilmekte ve bunların etkisi ince taneli malzemeden kaba taneliye doğru gittikçe diğerlerine nazaran daha arttırılmaktadır. Düz silindirlerin üç tekerlekleri 6,10 ve 16’dan, iki tekerlekleri ise 4,6 ve 8’den imal edilmekte, 1,5 – 4,0 tona kadar ilave yapılabilmektedir. Vibrasyonlu silindirlerinse 1,2,4 ve 8 tonluk tipleri vardır. | ||
|
22-03-2007, 14:43 | #12 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Keçi ayaklı silindirler Statik etki yapan silindirlerden en çok göze çarpan diğeri keçi ayağı silindirlerdir. Keçi ayağı silindir, basit bir şaseye bağlı bir mil etrafında dönen ve içi boş bir silindirdir. Silindirin dış yüzeyine keçi ayağına benzer küçük ayaklar vardır. Çoğunlukla silindir yüzeyinin metre karesinin 10 – 12 ayak yeterli olup bu ayaklar kesik koni veya piramit şeklinde ve 18 – 23 cm boyundadır. Silindirlerin ağırlıkları 3 – 25 ton arasında olup genellikle 40 – 45 ps gücünde bir traktörle çekilirler. Ayaklar altında 10 – 20 kg/cm² lik bir basınç bırakan keçi ayağı silindirler normal olarak saatte 6 km lik bir hızla çekilirler. Sıkıştırılacak alanın genişliğine göre teker teker kullanıldığı gibi bir kaçı bir arada da kullanılabilir. Keçi ayakları ile sıkılama yapmak için önce zemin belirli kalınlıkta bir tabaka halinde serilir. Serilen zemin tabakası kalınlığı yaklaşık olarak keçi ayağı üzerindeki ayak boylarına eşit seçilmeli ve hiçbir zaman bu boylarda %20 fazla büyük olmamalıdır. Bundan sonra zemin sıkılmamak üzere keçi ayağı silindirler geçirilir. Keçi ayağı silindirin zemin üzerinden kaç defa geçirilmesi gerekliliği genellikle zeminden alınacak örneklerdeki kuru özgül ağırlının ölçülmesi suretiyle bulunur. Geçiş sayısı arttıkça belirli bir değerden sonra zeminin kuru özgül ağırlığı aynı aranda artmaz ve bir müddet sonra yaklaşık olarak sabit kalır. Kuru özgül ağırlık (kg/m³) İşte kuru özgül ağırlığının sabit kalmaya başladığı geçiş sayısı ekonomik veya optimal geçiş sayısı olarak adlandırılır. 2000 1600 1200 Kuru özgül ağırlık (((()( Optimal geçiş sayısal alanı 2 4 6 8 10 Şekil 7.2: Zeminin sıkıştırılması ve geçiş sayısı arasındaki ilişki Keçi ayağı silindirler çakılı zeminlerde etkili değildir. Bu nedenle ince tanelerin hakim olduğu, daha çok killi zeminlerde kullanılmalıdır. Görüldüğü gibi statik etki yapan silindirler özellikle taşsız ve çakılsız zeminlerde kullanılmaktadır. Söz konusu olan bu silindirler orman yollarında son zamanlarda alt yapının sıkıştırılmasında yerini vibrasyon silindirlerine, üst yapının araştırılmasında ise lastik tekerlekli silindirlere terk etmişlerdir. | ||
22-03-2007, 14:43 | #13 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Lastik tekerlekli silindirler Lastik tekerlekli silindirler, lastik tekerlekli taşıtların toprak yollar üzerindeki sıkıştırma etkisi örnek alınarak geliştirilmiştir. Bir veya iki dizili olarak imal edilen lastik tekerlekli silindirlerde tekerlekler sabit bir aks üzerine takılmış olmayıp ikişer ikişer mapsallı olarak şasinin altına tespit edilmiştir. Böylece sıkıştırılacak yüzeydeki girinti çıkıntılarına karşın her tekerleğin eşit yük ile zemine oturmaz sağlandığı gibi sıkıştırma bakımından faydalı bir yoğurma etkisi yapan yalpa hareketleri elde edilmektedir. Ön dizideki tekerlek sayısı arka dizidekinden bir eksik olup arka dizideki tekerlekler tarafından sıkıştırılan şeritlerin aralarını sıkıştıracak şekilde düzenlenmiştir. Ağırlığın arttırılabilmesi için şaside su ve kum doldurulabilecek boşluklar bulunduğu gibi ayrıca şasi üzerine ilave ağırlıklar da konulabilir. Özellikle ilk geçişlerde zemine bulmaması için lastik tekerlekler büyük çaplı ve alçak basınçlıdır. Lastik tekerlekli silindirlerle, keçi ayaklı silindirlere nazaran daha az geçiş sayısı ile daha kalın tabakaları sıkıştırmak mümkündür ve karşılaşılan yuvarlanma direnci daha azdır. Düzgün bir yüzey sağlayan sıkıştırmada yoğurma etkisi nedeniyle iri topraklı malzemenin sıkıştırılması da mümkün olmaktadır. Buna karşılık sıkıştırma üstten yapılan etki ile sağlandığı için alt tarafta sıkışmamış kısımlar kalabilmektedir. Genel olarak killi kum ve benzeri orta kohezyonlu zeminlerin sıkıştırılması için elverişli olan lastik tekerlekli silindirler stabilize yol malzemesi gibi granülimetrisi iyi olan taneli zeminler için de kullanılabilir. Hafif tiplerden orman yolları yapımında 25 cmye kadar olan tabakaların sıkıştırılmasında faydalanılabilmektedir. Bunlardan iki dizili olanlar 1,2,3 ton ağırlıklarda imal edilmekte ayrıca bunlara sırası ile 3,5,8 ton balast ağırlığı eklenebilmektedir. Başarılı bir sıkıştırma için bu silindirlerin ağırlıkları ve tekerlek basınçlarının zemin cinsine ve tabaka kalınlığına uygun olması gerekir. 1.4.2. Sıkıştırma Plakaları Genellikle motorlu bir traktörün ön ve arkasına monte edilen ve dakikada 1000 – 3000 devir frekanslı vibrasyon etkili tek ve seri plakalar halinde imal edilen makineler olup sıkıştırma yapabilmekte olup optimal geçiş sayısı 3 – 5 arasında zemin cinsine göre değişir. Kaba taneli özellikle çakıllı zeminler için çok kullanışlı sıkıştırma makinelerdir. (kuonen 1982) 1.4.3. Tokmaklama Makineleri Bu makineler belli bir yükseklikten bir ağırlığın düzerek sıkıştırma yapma esasından yararlanılarak yapılmışlardır. Daha çok küçük boyutlu yollarda veya onarımında sıkılama aracı olarak kullanılırlar. (Hafner 1971) Ağırlıkları yaklaşık 100 kg civarında olan makineler bir kişi tarafından iki kolundan tutulmak suretiyle kullanılır. Bu tip makineler ile daha çok kaba taneli zeminler sıkıştırılmakta olup gerektiği hallerde kuru ince taneli zeminler de sıkıştırılabilmektedir. Taban çapı 0,66 – 0,65 m ve ağırlığı 50 kg olan bu tür bir makine ile saatte 200 m² lik bir alan rahatlıkla sıkıştırılabilmektedir. | ||
22-03-2007, 14:43 | #14 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Değişik Tipteki Silindirlerin Karşılaştırılması Sıkıştırma makinelerinin seçiminde en önemli sorun en az geçiş sayısında hangi tipin en homojen ve iyi bir sıkıştırma yapacağıdır. Bu sorun zeminin cinsine, sıkıştırılacak tabakanın kalınlığına ve işletme şartlarına bağlı olacağından genel bir yanıt vermek olanaksızdır. Zeminin sıkıştırılmasında her şeyden önce motorlu sıkıştırma makineleri arzu edilmelidir. Çekilen silindirler bir yandan çok geniş dönüş alanları istediklerinden diğer yandan da geriye doğru hareketleri istediklerinden diğer yandan da geriye doğru hareketleri bazı hallerde olanaksız olduğunda pek arzu edilmezler. Silindirlerin yeterli bir sıkıştırma sağlayabilmesi için gerekli geçiş sayısı ve geçiş alanındaki hızı o silindirin ekonomikliğinin bir ölçüsüdür. Özellikle vibrasyon silindirlerinde silindir hızına çok dikkat etmek gereklidir. Çekilen veya kendiliğinden motorlu olan vibrasyon silindirlerinde bu hız bir miktar daha büyük olabilir. Zira lastik tekerlekler altındaki elips şeklindeki zemine dokunma yüzeyi toplam, diğer silindir altındaki dikdörtgen şeklindeki yüzeylerden büyük olacağından etki zamanı da bu oranda artar ve bu yüzden de hız bir miktar arttırılabilir. Orman yollarında gerek alt yapı, gerekse üst yapının sıkıştırılmasında daha çok sıkıştırma silindirleri ve sıkıştırma plakaları söz konusu olup ekonomik olarak kullanılabilmektedir. Orman yollarında gerek alt yapı ve gerekse üst yapının sıkıştırılması sırasında bazı hususların göz önüne alınması ve bilinmesi lazımdır. Bu yüzden bilinmesi gereken hususlar şöyle özetlenebilir. § Plastik zeminleri aşırı derecede sıkıştırmaktan kaçınılmalıdır § İyi bir sıkıştırma elde edebilmek için sıkıştırıcı makineleri ve silindirleri zeminde çok hızlı gezdirilmemelidir. § Sıkıştırma tabakalar halinde yapılmalıdır. § Optimumdan çok farklı su muhtevalarıyla sıkıştırma aldatıcı ve tehlikeli olabilir. Sıkıştırma makinelerinin hangi zeminler üzerinde kullanılacağının iyi bilinmesi lazımdır. Genellikle vibrasyon yapanlar kaba taneli zeminlerde, atatik yüklenme yapanlar ince taneli zeminlerde kullanılır | ||
22-03-2007, 14:44 | #15 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Taş Kırma ve Eleme Makineleri Orman yolarında genellikle taşa olan gereksinme büyük değildir. Bu nedenle kırma taşı yapı alanında araştırıp bulma yerine bir çok terlerde yakındaki taş ocaklarından doğrudan doğruya satın almak daha ekonomik olmaktadır. Bunun olanaksız olduğu yerlerde özellikle büyük yol inşaatında lüzumlu kırma taşı doğrudan sağlamak gerekebilir. Bu şekilde inşaatın yakınında ve uygun yerlerde açılacak taş ocaklarında taş kırma ve eleme makinelerini kullanmak suretiyle ocaktan çıkarılan taşlar istenilen büyüklükte kırılıp elenerek blokaj taşı, kırma taş ve taş kırıntısı gibi çeşitler halinde ayırt edilebilir. Taş kırma makineleri (Konkasörler) sabit veya taşınabilir (mobil) olabilir. Orman yolları açısından taşınabilir(mobil) olanlar daha uygundur. Orman yolları inşaatında 2.5 inch’ lik ve daha küçük taşlar beton imalinde, yol kaplamalarında ve bu kaplamaların onarımında kullanılır. Taş kırma makinelerinde kırma sistemi çeneli, silindirli ve çekiçli olmak üzere birbirinden farklıdır. Bunlardan çeneli ve silindirli olanlar orman yolları için en uygundur. Bu makinelerde taşlar, bir sabit diğeri hareketli iki çene arasında veya iki silindir arasında kırılmaktadır. Makinelerin çeneleri veya silindirlerin aralığı üretilecek taşın büyüklüğüne göre düzenlenmektedir. Taş kırma makinelerinin verimi makinenin büyüklüğü, taşın cinsi ve kırılacak taşın büyüklüğü ile ilgili olup 20-40 m³/gün arasında olmaktadır. Eleme makineleri, taş kırma makinelerinde kırılan malzemenin büyüklüklerine göre sınıflandırılmasını sağlamaktadır. Eleme makineleri çalışma prensibi bakımından, dönen delikli silindirlerden oluşan tamburlu eleme makineleri ve eğimli durumdaki hareketli ve delikli bir elek levhasından oluşan sarsıntılı eleme makineleri olmak üzere iki tipe ayrılır. Taş kırma ve kalburlama (eleme) makinelerinin kullanılmasıyla ilgili olan bazı önemli noktalar şunlardır. § Taş kırma makinesi, taş ocağında kırılmış taşın vasıtaya yüklenmesinin aşağı doğru cereyan edeceği şekilde yerleştirilmelidir. § Taş kırma makinesi ocakta yatay bir zemin üzerinde (platform) ve çalışma esnasında hareket etmeyecek sabit bir şekilde yerleştirilmelidir. § Kalburlama tertibatından çıkan taşları almak ve biriktirmek üzere kasalar yapılmalıdır. § Taş kırma ve kalburlama (eleme) makinelerinin randımanla çalışmasını sağlamak üzere makineye gelen ve makineden çıkan taşın miktarını ayarlamak gereklidir. § Taşın makine içindeki hareketi elle değil eğimle sağlanmalıdır. Bu hareket için %30-40 lık bir eğim yeterli olmaktadır. Şekil 8: Konkasör | ||
22-03-2007, 14:45 | #16 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Makinelerle Yolların Yapımı 1.6.1. Ön çalışma Makine ile yol inşaatında inşaata başlamadan önce gerek kontrol mühendisinin ve gerekse müteahhit için yol ekseni boyunca, eksen üzerindeki her kurp ’a ait esas noktası (KB ve KS noktaları) ve eksen üzerindeki önemli ve belirli bazı noktaların (yolun baş noktası, menfez, köprü yerleri, yolun son noktası vs.) yer ve katların inşaat sahası dışındaki uygun röperlerle, yani dikili ağaçlara, kütüklere ya da kayalara bağlanarak tespit edilmesi yeterli olmaktadır. Her profil kazığının yeri ile ve kotu ile tespit edilmesine lüzum yoktur. Bunun için yol inşaat sahası dışında ve bu sahaya yakın olan ve uygun düşen dikili ağaçlar, kütükler ya da kayalar işaretlenir ve yol ekseni üzerinde ve yukarıda niteliği belirtilmiş olan noktalar apsis ve ordinatlarla bunlara bağlanır. Ayrıca inşaat sırasında makine operatörü için sık sık ara nivelman noktalarının uygun kazıklarla belli edilmesi lazımdır. Bu maksatla yolun seviyesi ve yamaç tarafındaki kenarı her 10-12 m ‘de 1 yatay ve 1 düşey 2 kazıkla belirtilir. Ara nivelman noktalarının yerleri en iyi olarak niveletlerle bulunur. Şimdiye kadar yapılan makineli çalışmalar göstermiştir ki,operatörün bu noktalara çakılacak yatay ve düşey kazıkları iyi ve çabuk görebilmesi için, yatay alanın 1.16 m, düşey alnın 4.00 m boyunda olması lazımdır. Makine ile belli bir mesafe içinde yolun kaba olarak açılmasında sonra meydana gelen zemin üzerinde, daha önce yolun dışında emniyet altına alınmış olan noktaların yardımı ile yol ekseni işaretlenerek eksenden itibaren yolun yamaç tarafındaki kenarı belli edilir. İnşaata başlamadan önce yamacın eğimine göre güzergah boyunca 8.00-10.00 m genişliğindeki inşaat alanı gerektiği kadar hazırlanmalıdır. Aksi halde inşaatta bazı gecikmeler olmakta ve bu nedenle de inşaat masrafları yükselmektedir. Bu maksatla yapılacak hazırlıkları şöylece özetlemek mümkündür. Kazılar üzerine rastlayan ağaçlar, funda ya da çalılar yer ile beraber kesilerek bunlardan elde edilecek ****, daha sonra kolaylıkla nakledilebilmek için , mümkün olduğu kadar yolun üst tarafında münasip yerlerde yığılır. Kesilen ağaçların kütükleri tamimiyle çıkarılmayıp bunlardan çapları 30 cm nin üzerinde olanların , her 10 cm kütük çapı başına 100gr dinamit hesabıyla bu kütüklerin sadece yerlerinden oynatılması yetinilir. Kazı alanları üzerinde kalan daha ince kütükler, toprağın buldozerlerle kazılması sırasında kolaylıkla çıkarılabilmektedir. Yolun altında ve yeteri kadar derinde kalan kütükler (dolduru alanları üzerinde kalanlar) olduğu gibi bırakılır. Kullanılacak makinenin küçük ve hafif olması oranında önceden dinamitle atılması gereken kütüklerin sayısı fazla olmaktadır. Öte yandan yamacın dik olması oranında önceden atılacak kütüklerin sayısı azalmaktadır. Yayvan arazide çapları 30 cm den fazla olan bütün kütüklerin, inşaata başlatmadan önce dinamitle atılması icap etmektedir. Bu sebeple geniş dere tabanlarında yolun daha ziyade yamaç eteğine ve yamaca doğru kaydırılmasına gayret edilir. Sert kayalar, kullanılacak buldozerlerin büyüklüğüne göre önceden dinamitle atılmalıdır. Gevşek ve çatlak kayalar, kullanılacak buldozerler hafif de olsalar, önceden dinamitle atılmaya ihtiyaç göstermezler. | ||
22-03-2007, 15:11 | #17 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Makine İle Yolun Açılması Ve Toprağın Tesviyesi Buldozerlerle (angledozerlerle) bir yamaç yolunun açılmasındaki hareket tarzı kısaca şöyledir: Mümkün olduğu takdirde, yolun açılmasına yukarı baştan başlanarak yolun meyli istikametinde aşağı doğru ilerlenir. Aksi takdirde alt baştan başlanarak yukarı doğru devam edilir. Yolun başında önce buldozerin, mümkün mertebe yatay olarak ve emniyetle durabileceği bir zemin (platform) hazırlanır. Sonra buradan itibaren toprak örtüsü buldozerle, alınabildiği kadar sıyrılır. Buldozerle yolun kaba olarak açılmaya başlanmasıyla beraber yolun meyli, meyil ölçerle sık sık kontrol edilerek tespit edilecek kırıklıklar, sonradan greyderle düzeltilmek üzere belli edilmelidir. Yolun açılmaya başlamasıyla beraber ve aynı zamanda yol ekseni boyunca ve yolun iki tarafında görülen ıslak ve yaş yerlerin sularının, makine aralarına gelmeden önce ve vaktinde açılacak dren hendekleriyle akıtılarak kurutulması lazımdır. Makine ile yolun açılması sırasında yolu kesen büyükçe ve küçük mecralarda yapılacak boru menfezlerin boruların usulüne göre daha önce yerlere terleştirilmiş olması lazımdır. Orta direkteki bir yamaç üzerinde açılan yolun genişliği, dolduru suretiyle kazanılan zeminle beraber takriben 3 m dir. Dik arazide ve üzerinde kamyonla nakliyat yapacak orman yollarında yol genişliği çok kez 4-4.5 m olarak alınmaktadır. Bu gibi yollarda dere tarafındaki doldurular istinat duvarıyla tespit ve tahkim edilmeyeceklerine göre, başlangıçta gerçekleştirilmiş olan yol genişliği, zamanla husule gelecek çöküntü göçüklerden dolayı muhafaza etmek mümkün olmaz. Bu itibarla bu gibi yerlerde orman yolları hiçbir zaman dar olarak inşa edilmemelidir. Makine ile yol inşaatında, tesviye maksadıyla, yol ekseni boyunca toprağın uzun mesafeler içinde taşınması ekonomik değildir. Bundan dolayı bu taşıma ancak ve azami olarak 20-30 m mesafe içinde bahis mevzu olabilmektedir. Buna göre bu menfezler dışında kazı ve dolduru hacimlerinin birbirini karşılaması şeklide varit olmayıp tesviye , yandan alınan ya da yana atılan toprakla tanımlanmaktadır. Kazı profillerinde meydana çıkan toprak dere tarafına atılır. Ancak bu sırada aşağıda kalan ormanın, yuvarlanacak taşlara karşı korunması lazımdır. Bu en iyi ve kolay bir şekilde, yolun 10-15 m altında ve yol eksenine paralel olmak üzere, kalınca dallardan yapılacak kuvvetli çitlerle sağlanır. Burada önemli olan çitin yoldan olan mesafesinin isabetli olarak tayinidir. Dik yamaçlarda makine ile toprağın dere tarafına aktarılması sırasında, taşlar topraktan ayrılarak aşağı doğru yuvarlanmakta ve çite çarparak durmaktadırlar. Yamacın pek dik olmadığı yerlerde, aktarılan materyalin toprak kısmı çok daha yukarıda kalmaktadır. İnşaatın bitmesinden sonra çitler kaldırılmak istenildiği takdirde, taşlar bulundukları yerlerde itinalı olarak yığılır. Bu işler çok kere, çitlerden elde edilecek ****un kıymetlendirilmesi ile elde edilecek para ile yaptırılabilmektedir. Yolun açılması sırasında meydana çıkacak büyük taşlar bulundukları yerlerde dinamitle parçalanarak bertaraf edilirler. Aksi takdirde bunların aşğı yuvarlanması halinde çitlere çarpmakta ve onları yıkmaktadır. Fazla dik olan yamaçlarda makine ile dere tarafına atılan materyalin toprak kısmı da çite kadar indiğinden, çiti yoldan yeter uzaklıkta ve derinden yapmak lazımdır ki, toprak kitlesi daha geniş bir sahaya dağılsın ve çiti fazla zorlamasın. Bu takdirde çit yol inşaatının bitmesinde sonra da artık kaldırılmamalıdır. Dik yamaçlar üzerinde yolun altında kalan ormanın korunması için yukarıda açıklanan tedbirlerden doğacak masraflar yol inşaat masrafları üzerine fazla bir tesir yapmamaktadır. Çünkü çitin yapıldığı arazi şeridinin esasen dallardan temizlenmesi icap etmektedir. | ||
22-03-2007, 15:11 | #18 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Orman Yollarında Toprak Tesviye Yöntemleri 1.7.1. Kazı İşleri Ve Kazı Metodları Orman yolları yapımında esas itibarıyla üç zemin tipi söz konusudur. Bunlar toprak, küskülük ve kayadır. Bu zeminlerden ilk ikisi muhtelif cins el aletleri ve makinelerle kazılmakta ve üçüncü sınıfı teşkil eden kaya ise ancak patlayıcı maddelerle parçalandıktan sonra el aletleri ve makinelerle kaldırılmaktadır. Orman yolları yapımında şu kazı metodları uygulanmaktadır: 1) Baştan kazma metodu. 2) Tabaka metodu. 3) Yandan kazma metodu. 4) Karma kazı metodu. Uygulanan bu metodlarıın hangisinin daha uygu olacağı; arazinin cinsi ve tabakaların durumuna, arazinin şekline, kazı derinliğine, genişliğine, uzunluğuna, kazı işlerinde kullanılacak makineye bağlıdır. 1.7.1.1. Baştan kazma metodu Kazının bütün genişliği ve yüksekliğince yarma, başından sonuna kadar yapılan bir kazı şeklindedir. Bu metod, yarma yüksekliğinin büyüklük ve genişliğinin fazla olmaması halinde uygundur. Bu metod da genellikle dozerler kullanılmaz. Kazının yol eksenine paralel olarak seyrettiği bu çalışma şekli için ekskavatör gibi makineler kullanılır. Kazıdan elde edilen materyal, kazı ile ortaya çıkacak platform boyunca taşınarak gerekli yerlerde dolgu malzemesi olarak kullanılır. Şekil 9: Baştan Kazma Metodu 17.1.2. Tabaka metodu Kazı yüksekliğinin fazla olması durumunda baştan kazma yönteminin uygulanması çalışma süresini artırır ve dolayısıyla ekonomik olmaz. Bu gibi durumlarda kazı işi kazılacak kesimin bütün uzunluğu boyunca ve genişliğince olmak üzere tabaka tabaka ayrılır. Bu nedenle bir tabaka bütünüyle kazılmadan diğer tabakaya geçilmez. Kazıda elde edilen materyal dolguda kullanılacağı yere kadar taşınır ve burada kullanılır. Kazı işlerinde daima üstteki bitkisel toprak tabakası daha sonra şevlere serilmek üzere uygun yerlerde toplanır sonra kazı işi küçük bir eğimle yapılır. Bu yöntem düz ve az eğimli arazi için uygundur. Kuru yerlerde uygulanabilir. Dik arazide ise ortaya çıkan kazı yüzeyi toprak taşımaları için çok dik olur. | ||
22-03-2007, 15:12 | #19 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Yandan kazma metodu Yol eksenine dik doğrultuda yapılır. Daha çok karışık kesitli yollarda söz konusu olmaktadır. Burada kazma, kazının bütün yüksekliğince ve boyunca yapılmaktadır. Dolayısıyla kazıdan elde edilen materyal kendi en kesitindeki dolgu işinde kullanılır ve taşıma mesafesi azdır. Bu yöntemde angledozerler söz konusudur. Çoğunlukla yamaç tarafından dozer bıçağıyla kazılan materyal dolgu tarafına atılarak yol gövdesi oluşturulur. Bu yöntem kazı çalışmalarına değişik noktalardan başlama imkanı sağladığı için inşaat çeşitli yerlerden başlayarak hızlandırmak mümkündür. Ama bunun yanında aşağı yuvarlanacak materyalin sebep olacağı zararları önlemek için koruyucu önlemler alınmasını zorunlu kılar ve dolgu kitlelerinde önemli oturmalar meydana gelmektedir. Şekil 11: Yandan Kazma Metodu 1.7.1.4. Karma kazı metodu Anlatılan bu üç met**** yetmediği durumlarda karma metodlara başvurulur. Karma metodlar, sade metodların bir yarmada ikisinin veya üçünün birden uygulanmasıyla meydana gelir. Karma metodların en basiti baştan ve yandan kazmanın kombine uygulanmasından meydana gelir. Bu yöntemde önce kazının tüm yüksekliği boyunca baştan ve yandan kazma yöntemlerinin birlikte uygulanmasıyla başlanmakta sonunda ise yandan kazı yöntemi ile kazının geri kalan kısmı tamamlanır. Uzunluğu kadar yüksekliği de fazla olan yarmaların açılmasında ise “Teras metodu” uygulanır. Bu yöntemde, bir çok kademeden baştan kazma metodu ile bütün yarma açıldıktan sonra yandan kazma metoduyla kademelerde kazılarak yarmanın kazısı bitirilir. Şekil 12: Karma Kazı Metodları | ||
22-03-2007, 15:12 | #20 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Dolduru İşleri Ve Dolduru Metodları Orman yollarında dolduruların yapılmasına başlamadan önce dolduru kısmı temizlenmelidir. Zeminde donma görüldüğü, kar ve buz bulunduğu zamanlarda bu tesirler ortadan kalkıncaya kadar dolduruların yapılmasına izin verilmemelidir. Bataklık olmamak şartıyla dolduru yapılacak sahada toplanmış su mevcutsa dolduru işine başlamadan önce bu suyun drene edilerek uzaklaştırılması şarttır. Dolduruda kullanılacak malzeme orman mühendisi tarafından uygun bulunan içinde ağaç, çalı, kök gibi organik maddeleri, enkaz, kar, buz ve donma maddeleri ihtiva etmeyen malzeme olmalıdır. Dolguların oluşturulmasında uygulanan yöntemler sadece doğrudan doğruya taşıma araçları ile taşınıp getirilen kazı materyalinin dolgulara dökülmesi durumunda söz konusu olurlar. Orman yolları yapımı sırasında kullanılan buldozer, angledozer, greyder gibi hem küreyici veya kazıcı ve hem de taşıyıcı olan makinelerle getirilen zeminle dolguların oluşturulmasında ise kendilerine has yöntemlerkullanılır. Taşıyıcı araçlagelen zeminin dolduru teşkil edilmek üzere dağıtılmasında uygulanacak met**** seçimi: § İşin hacmine ve süresine § Taşıyıcı araçların çeşit ve verimine § Yarmanın boyutlarına § Zeminin cinsine § Zeminde sıkıştırma yapılıp yapılmamasına bağlıdır Bu şekilde dolguların oluşturulmasında 3 sade yöntem ve bunların karma yöntemleri söz konusu olmaktadır. Bunlar sırası ile: a) Tabaka yöntemi b) Baştan dökme yöntemi c) Yandan dökme yöntemi d) Karma yöntemler 1.7.2.1. Tabaka yöntemi Tabakalar halinde zeminin düzenlenmesini amaç edinen bu metot, daha çok yanı başındaki yarmaların tabaka metodu ile kazılmasından çıkan zeminin dolduru alanlarına dağıtılmasına uygulanır. Bu yöntemde dolgu bütün genişliğince ve fakat tabakalar şeklindeoluşturulur.Burada dolgunun her bir tabakası kazının bir tabakasını karşılamaktadır ve genellikle de kazının en üst tabakası dolgunun en alt tabakasına rastlar. Uygulanacak tabaka kalınlıkları, kullanılan taşıt cinsi ve ağırlığına dolduru malzemesi olan zeminin cinsine ve sıkıştırma yapılıp yapılmayacağına, yapıldığı taktirde sıkıştırma metodu ve sıkıştırma gücüne bağlıdır. Bu yöntem büyük ve özellikle yüksek dolgular için elverişli değildir. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |