|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
22-03-2007, 15:13 | #21 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Baştan dökme yöntemi Bu metotta zemin, doldurunun bütün genişliğince ve yüksekliğince başından itibaren dökülür. Baştan dökme çoğunlukla büyük dolgularda uygulanır ve kasaları arkaya doğru devrilen damperli kamyonların kullanılması durumunda boşaltma işlemi kolaylılıkla gerçekleştirilebilir. yükseklikleri fazla olan dolgularda zeminin iyi sıkışmayacağından böyle durumlarda bu yöntemin kullanılması uygun olmaz. Özellikle kaba taneli ve toprak zeminin kullanılması durumunda ve kazının da kuru mevsimlerde yapılması gerektiği taktirde doldurunun sıkıştırılması oldukça güç olur. Şekil 14: Baştan Dökme Metodu 1.7.2.3. Yandan Dökme Yöntemi Şekil 15: Yandan Dökme Metodu Yandan dökme metodu karışık kesitlerde uygulanmaktadır. Bu halde yarma kısmının da kazısı yandan kazma metodu ile yapılmakta ve yarma kısmının 1,2,3...5 kazıları , doldurunun 1,2...5 dökmelerine karşı getirilmektedir. Bu yöntemin en büyük sakıncası dökme tabakaları arasında zeminin iyice kaynaşmamış bulunmasıdır. Yandan dökme met****da yana veya arkaya döken damperli kamyonların kullanılması uygundur. 1.7.2.4. Karma Yöntemler Bu yöntemler sade metodların en az ikisinin birden kullanılması ile meydana gelir. Bunlardan bir baştan dökme ve tabaka metodlarının birlikte uygulandığı bir yöntemdir. Burada dökme işlemi tabakalar halinde yapılır ve her bir tabakanın dökülüşü baştan dökme yöntemi ile yapılır. İkinci bir karma metot, baştan ve yandan dökme metotlarının birlikte kullanılmasından meydana gelen yöntemdir. Bu metotla ilk önce bütün yüksekliğince baştan dökme suretiyle dolduruda bir çekirdek oluşturulur ve sonra bu çekirdek dolduru yüksekliğince yanlara doğru genişletilir. Şekil 16: Karma metodu Yandan dökme suretiyle genişletmede iki şekil vardır. Bunlardan birincisinde (1) çekirdek kısmı hep aynı yöne doğru 2,3,4 hamleleri olarak genişletilir. Diğerinde ise (1) çekirdeği aynı zamanda iki yana birden (2) hamleleri olarak genişletilir. İkinci şekilde dökme noktası sayısı daha fazla olduğundan doldurunun oluşturulması daha çabuk olur. Baştan ve yandan dökme metotlarının karması daha çok genişliği fazla olan dolduruların tesisinde kullanılır. Üçüncü bir karma metot; tabaka, baştan dökme yandan dökme metotlarının birden kullanılmasıyla meydana gelir. Geniş ve yüksek doldurularda uygulanan böyle bir metotta birinci tabaka, baştan dökme suretiyle meydana getirilen bir A çekirdeğinin yandan dökme suretiyle yana doğru genişletilmesi ile (1) tabakası tesis edilir. Birinci tabakanın dökümü bittikten sonra ikinci tabakanın dökülmesine geçilir. Bu defa bir B çekirdeği tesisiyle işe başlanır ve yandan dökme ile 2. Tabaka tamamlanır. Bu şekilde bir sağdan bir soldan başlamak üzere bütün dolduru dökülmüş olur. Şekil 17: Tabaka, Baştan Dökme ve Yanda Dökme Metodlarının Karma Olarak Kullanılması Tabaka ve yandan dökme met****un birlikte oluşturduğu yapım şekli bir diğer karma metot olarak kabul edilebilir. Buna göre önce 1. Tabaka yandan dökme metoduyla oluşturulur. Daha sonra 2. Tabaka 1. Tabakanın üzerine ve 3. Tabaka 2. Tabakanın üzerine yandan dökme metoduyla dökülerek bir yol doldurusu oluşturulabilir. Şekil 18: Tabaka ve Yandan Dökme Metodlarının Karma Olarak Kullanılması | ||
|
22-03-2007, 15:13 | #22 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Kazı ve Dolduru Şevlerinin Belirlenmesi ve Kontrolü Kazı ve dolduru çalışmaları sırasında zaman zaman kazı ve dolduru şevleri kontrol edilmeli ve arazide projeye uygun olarak yapılmalıdır. Bunu gerçekleştirmek için şevlerin arazide kazıklarla ve latalarla belirlemek gerekir. Şevlerin eğimini arazide latalarla belirleyebilmek için arazide oluşturabilecek bir şev ölçer kullanılabilir. Üniform yamaçlarda şev eğimi latalarla arazide belirlenebilir. Bunun için latalar ile şev eğimini gerçekleştirecek şev üçgeni oluşturulur ve eğim bir düzer ile arazide belirlenerek latalarla uzaktan görülecek şekilde araziye tespit edilir. Arazide şev şev eğiminin belirlenebilmesi bazı hallerde genellikle meridien tipi eğim ölçerlerde bulunan şev eğim bölümü kullanılarak da gerçekleştirilebilir. Kazı ve dolduru şevlerinin orman içerisinde belirlenmesi sırasında orman ağaçlarından röper noktası olarak da yararlanılabilir. | ||
22-03-2007, 15:13 | #23 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| ORMAN YOLLARINDA ZEMİN İNCELENMESİ Dünyamızın yüzeyi zemin veya kaya olarak nitelendirilen tabii malzemeler ile başlanmıştır. Kayaların ve zeminlerin oluşumlarını, özellilerini ve değişik çevre ve yüklenme koşulları altında davranışlarını inceleyen bilimlere genel olarak yer bilimleri adı verilmektedir. Yeryüzünün 4,5 milyar yıllık tarihi boyunca dağların meydana gelişi, ayrışma ve erozyona uğraması, bunun sonucu ortaya çıkan malzemelerin taşınması, değişik çevre koşulları altında çökelmesi, sıkışması ve çimentolaşması ile farklı formasyonların meydana gelmesi ve bunların çeşitli devirlerde uğradığı değişimler jeoloji biliminin konuları arasında yer almaktadır. Zemin olarak nitelendirilen malzemeler ise esas olarak kayaların çevre koşulları altında ayrışması ve parçalanması sonucu meydana gelmektedir. Organik maddelerde zeminlerin bileşenlerinden birini oluşturmaktadır. Kayaların ayrışmasına yol açan etkenler mekanik ve kimyasal olarak iki ayrı grup içinde düşünülebilir. Isı farklılıkları, don, rüzgar, su ve bitki köklerinin etkisi gibi fiziksel nedenlerin yol açtığı mekanik ayrışma sonucu kayalar parçalanmaktadır. Kayaların içinde yer alan bazı yarı duraylı mineraller ise kimyasal ayrışmaya uğrayarak bir takım ikincil mineraller dönüşmektedir. Dayanıklılığı daha az olan bu ikincil mineraller ise tekrar mekanik ayrışmaya uğrayarak daha küçük parçalara ayrılmaktadır. Bu katı doneler ve onların arasında yer alan boşluklar zeminleri meydana getirmektedir. Zemin boşlukları ise kısmen veya tamamen su ile dolu olabilmektedir. Kayaların ayrışması sonucu oluşan doneler ona kayanın bulunduğu yerde kalarak zemin tabakaları oluşturabildiği gibi, bir çok durumlarda rüzgar, su ve hareket eden buzullar gibi kuvvetlerin etkisi altında çok uzaklara kadar taşınabilmekte ve belirli bölgelerde çökerek zemin tabakalarının oluşmasına yol açabilmektedir. Birinci tür zemin tabakalarına yerinde oluşmuş zeminler adı verilmektedir. Zeminlere tabii malzeme olmaları ve katı, sıvı ve gaz gibi üç değişik fazda bileşenlerden meydana gelmeleri nedeni ile davranışların anlaşılabilmesi zor olmaktadır. | ||
22-03-2007, 15:14 | #24 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Kavramlar ve Tanımlar Yol: Kara ulaştırma araçlarının gidiş-gelişlerini temin amacıyla ortaya konulan yapının bütünüdür. Kamulaştırma alanı: Yol yüzeyi, hendekleri, şevleri, sanat yapıları köprüler, malzeme ocakları ve güvenliği için kamulaştırılan alanlardır. Platform: Yolun kaplama ile banketlerden oluşan kısmıdır. Kaplama: Temel tabakası üzerine inşa edilen ve motorlu araçların ve özel hallerde diğer taşıt ve yayaların geçmesine tahsis edilen asfalt, beton, bitümli karışımlar, parke, kum-çakıl ve benzeri malzemeden yapılmış en üst tabakadır. Banket: Yol kaplamasının iki yanında, kaplamaya bitişik ve kaplama kenarı ile şev başı arasında yer alan yayaların ve diğer araçların geçişine ayrılan kısımdır. Şev: Bir dolduruda platformun dış kenarı ile aşağısındaki tabii zemin, kazıda ise hendek tabanı ile yukarıdaki tabii zemin arasında yer alan eğik yüzeylere sırası ile dolduru şevi ve kazı şevi denir. Temel tabakası: Temel altı tabakası ile kaplama tabakası arasında yer alan granülimetresi ve diğer özellikleri belirli, tabii kum, tabii çakıl veya kırmataş ile az miktarda bağlayıcı maddeden oluşan, yük dağıtımı ve düzgünlük sağlayan yola gelen yükleri taşıyan ve alt temel veya alt temel veya alt yapıya ileten tabakadır. Alt temel tabakası: Tesviye yüzeyi üzerine serilen ve genellikle kum, çakıl, taş kırığı gibi daneli malzeme ile inşa edilen yola gelen yükü daha ucuz bir yapıyla temel tabakası arasına konulan tabakadır. Üst yapı: Yolun trafik yüklerini taşımak ve bu yükü taban zemininin taşıma gücünü aşmayacak şekilde taban yüzeyine dağıtmak üzere alt yapı üzerine inşa olunan ve temel altı, temel ve kaplama tabakalarından oluşan kısımdır. Alt yapı: Yolun toprak işi tamamlanarak daha önce belirlenen kat ve enkesit şekline getirilmiş kısmına alt yapı denir. Bu amaçla yapılan toprak işine ek olarak büz, menfez, istinad ve kaplama duvar gibi sanat yapıları da alt yapı içinde yer alır. Hendek: Yolun kazı kesimlerinde banket ile kazı şevi arasında uzanan ve yol platformu ile kazı şevine gelen yağış sularının toplanıp aktığı üçgen kesitli ve tabanı boyunca eğimli açılan kanallara hendek adı verilir. Menfez: Akarsu, diğer bir yol ve benzeri engelleri aşmak üzere inşa edilen ve gözlerden herhangi birinin dayanak eksenleri arasındaki açıklığı eksen boyunca 10m’den (Orman Genel Müdürlüğü 202 sayılı tebliğde 6 m den) küçük açıklıklı yapılardır. Köprü: Aynı amaç için yapılan açıklığı 10m’den, OGM 202 sayılı tebliğde 6 m den büyük alan yapılardır. Köprü üst yapısı: Köprünün ayakları üstünde kalan kısımlardır. Köprü alt yapısı: Köprünün üst yapısı altında kalan ayak ve temel kısımlardır. Kavşak: İki veya daha fazla yolun kesişmesiyle meydana gelen kritik alan. | ||
22-03-2007, 15:14 | #25 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Zeminin Mekanik İncelenmesi Bir zemin kütlesi katı daneler ve bunların arasındaki boşluklardan oluşmaktadır. Boşluklar ise tamamen veya kısmen su ile dolu olabilmektedir. Dolayısıyla, zeminler üç değişik fazda (katı, sıvı, gaz) malzemenin bir arada bulunduğu bir sistem oluşturmaktadır. Daha önce incelenen dane özellikleri (boyutları,biçimleri, minerolojik yapıları, vb.) yanında, katı, sıvı ve gaz kısımlarının birbirine göre konumları (zeminin iç yapısı) da, zeminlerin mühendislik özellikleri üzerinde çok etkili olmaktadır. Bu bölümde, zeminlerin bu kütlesel özellikleri incelenecektir. Şekil 2’de bir zemin kütlesi şematik olarak gösterilmiştir. (tabii zeminlerin gerçek bünyesel görünüşü genellikle çok daha karmaşık olmaktadır.) Zeminlerin bazı kütlesel özelliklerini tanımlamak için, zemini oluşturan katı, sıvı, gaz kısımların birbirinden ayrı üç parça oluşturduğunu kabul edelim. (şekil 2b) şekil 2b’de gösterildiği gibi katı, sıvı ve hava kısımlarının kütle ve hacimleri, sırasıyla, Ma, Mw, Ms ve Va, Vw, Vs ile ifade edilirse boşlukların toplam hacmi Vb= Va + Vw olmaktadır. Şekil 20: Zemin Prizması Zeminin toplam kütlesini M ve toplam hacmini de V ile göstererek aşağıdaki toplamaları yapabiliriz. Su Muhtevası = w = Boşluk Oranı = e = Parazite = n = Danelerin Yoğunluğu = ps = Zeminin Toplam (tabii) Yoğunluğu = p = Zeminin Kuru Yoğunluğu = pk= = Suya Doygunluk Derecesi = s = Yukarıda tanımlanan yoğunlukların yer çekimi ivmesi (g) ile çarpımı birim hacim ağırlıkları vermektedir. (örneğin, γs = p s . g ve γ = p . g ) Zeminin tamamen suya doygun olması durumunda (S = %100) bütün boşluklar su ile dolu olduğu için Va = 0 ve Vb = Vw olacaktır. Bu durumda; Mk + Vb . Pw Zeminin Suya Doygunluk Yoğunluğu = V Yer altı su seviyesi altında, suyun kaldırma kuvveti etkisi göz önüne alınarak; Zeminin su altında yoğunluğu = pA = (pd - pw) şeklinde tanımlanabilir. Yukarıda tanımlanan kütle özellikleri zemin içindeki katı, su ve hava kısımlarının birbirine göre değişik hacimsel veya kütle oranlarını ifade etmektedir ve bunların hepsi birbirinden bağımsız değildir. Aralarındaki ilişkileri belirtmek için şekil 3’deki gösterilen şemaları kullanabiliriz. | ||
22-03-2007, 15:14 | #26 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Değişik kısımların hacimleri ve kütleleri şekilde gösterildiği gibi olacaktır. Şekil 3a’da gösterilen birim hacimde bir zemin kütlesi göz önüne alınarak ve daha önce verilen tanımlamalar kullanılarak aşağıdaki bağıntılar yazılabilir. e = pk = (1-n) . ps r = (1-n) . ps . w + (1-n) . rs = (1+w) . (1-n) . ps pd = (1-n) . ps + n . pw pA = (pd - pw) = (1-n) . (ps - pw) aynı şekilde şekil 3b de gösterilen katılar (daneler) hacminin birim olarak alınması durumunda ise; n = Pk = P = = Pd = PA = Bağıntıları elde edilebilmektedir. Şekil 3b de gösterildiği gibi zemin içindeki su ağırlığı iki şekilde ifade edilebilmektedir. W.PS = e.S.PW Bu bağlantı da yukarıdakiler ile beraber, bir çok uygulama probleminin çözümünde yararlı olmaktadır. ÖRNEK: Suya doygun bir kil tabakasından alınan zemin numunesini toplam kütlesi 1526 gr ve kuru kütlesi 1053 gr olarak ölçülmüştür. Danelerin özgül yoğunluğunun 2.70 olması durumunda, bu zeminin su muhtevası, boşluk oranı, parazite ve toplam birim hacim ağırlığını hesaplayınız. Su muhtevası; W = = = =%44.9 Boşluk oranı; e = = = 1.212 Parazite; n = = = 0.5458 Toplam birim hacim ağırlığı = = = 17.33 kN/m³ İri daneli zeminlerin sıklık derecesini tanımlamaktan kullanılan bir başka kavram ise relatif sıkılık olmaktadır. Zeminin tabii haldeki (arazidfeki) sıkılık derecesinin aynı zeminin danelerinin en gevşek ve en sıkı yerleşim konumlarına karşılık gelen sıkılık dereceleri ile karşılaştırılması relatif sıkılığı vermektedir. Yerleşim sıkılığını zeminin boşluk oranı veya yoğunluğu ile ifade ederek Relatif sıkılık = Dr = = Şeklinde tanımlamak mümkün olmaktadır. Burada, e, emax, emin sırasıyla zeminin tabii durumdaki, en gevşek yerleşimdeki ve en sıkı yerleşimdeki boşluk oranları (p, pmin ve pmax bunlara karşı gelen kuru yoğunluklar) olmaktadır. En gevşek ve en sıkı yerleşimdeki boşluk oranları (veya kuru yoğunluklar) laboratuarda basit deneysel yöntemle saptanabilmektedir. Tablo1 de iri daneli zeminleri sıkılık derecesinin tanımlamak için kullanılan terimler ve bunlara karşılık gelen relatif sıkılık dereceleri gösterilmiştir. Sıkılık derecesi Relatif sıkılık (∆r) Çok gevşek 0.00 – 0.15 Gevşek 0.15 – 0.35 Orta sıkı 0.35 – 0.65 Sıkı 0.65 – 0.85 Çok sıkı 0.85 – 1.00 Tablo 1 – İri daneli zeminleri sıkılık derecesi | ||
22-03-2007, 15:15 | #27 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Zeminlerin Sınıflandırılması Zeminin sınıflandırılması Batı Ülkelerinin kabul ettiği USCS(Unified Soil Classification System) olup, bu sistemde zemin kalitatif özelliklerine göre 15 ana tipte toplanmıştır. USCS sistemine göre zeminin sınıflandırılmasında aşağıdaki kriterler esas alınarak yapılmaktadır. a) Tane dağılım eğrisi b) Plastisite özellikleri c) Organik maddeler a. Tane Dağılım Eğrisi: bu sınıflandırmada aşağıdaki tane büyüklükleri esas alınarak tane dağılım eğrisine ulaşılır. Buna göre orman yolları yapımında zeminin tanımak yani onun tane dağılım eğrisini ortaya çıkarmak amacıyla zemindeki tane büyüklükleri şu esasa göre ayrılır. (ince taneler) 0 – 0.002 mm kil 0.002 – 0.06 mm silt (Kaba Taneler) 0.06 – 2 mm kum 2 – 60 mm çakıl 60 – 200 mm taş Elekten geçen miktar 200 mm nin üzeri blok % 100 80 60 40 20 0 Kil Silt Kum Çakıl Taş 0,002 0,006 0,02 0,06 0,2 0,6 2 6 20 60 200 mm Elek Delik Çapı Şekil 22: Bir Siltle Kum Zemininde Tane Dağılım Eğrisi Sınıflandırmada 0 – 60 mm arasındaki tanelerin dağılımı çok önemlidir. Her grubun payı 0 – 60 mm içindeki bütün tanelerin kuru ağırlıklarını (% 100) oranlanarak elde edilirken yüzde (%) ile daima ağırlık yüzdeleri kastedilmektedir. b. Plastisite Özellikleri: Bu özellikler el denemeleri ile laboratuarda ise belli deneyler ile tespit edilirler. c. Organik Maddeler: Arazide zeminin incelenmesi sırasında zemin içindeki organik maddeler esmer rengi, kokusu ve süngerimsi yapısı ile tanınır. Laboratuarda ise ya natron eriyiği ile test edilerek veya zeminin fırında kurutulmasından önce ve sonra plastik özelliklerini tespit etmek suretiyle kesin olarak ifade edilir. Fazla miktarda organik madde ihtiva eden zeminin plastisite fırındaki kurutmadan sonra organik maddelerin yanmasından dolayı oldukça düşer.Tabii zeminler, genellikle farklı gruplara giren zeminlerin bir karışımından oluşmaktadır. Böyle durumlarda zemini sınıflandırırken çift sembol kullanılması yoluna başvurulmaktadır. Değişik zemin grupları için kullanılan semboller aşağıda verilmiştir. G Gravel ana malzeme çakıl S Sand ana malzeme kum M Mud ana veya yardımcı malzeme silt C Clay ana veya yardımcı malzeme kilt O Organik organik maddeler Pt Peat torf, humus W Well araded iyi derecelenmiş P Poorly araded kötü derecelenmiş H High liquid limit likit limiti yüksek L Low liquid limit likit limiti alçak GW iyi derecelenmiş çakıl GD kötü derecelenmiş çakıl SW iyi derecelenmiş kum SP kötü derecelenmiş kum GC killi çakıl SC killi kum CL düşük plastisiteli kil CH yüksek plastisiteli kil OH yüksek plastisiteli organik zemin 2.4. İnce Taneli Zeminlerin Sınıflandırılması 2.4.1. Sarma Deneyi Yaklaşık 5cm hacminde nemli bir zemin numunesi (gerekirse yumuşak kıvama gelinceye kadar su eklenmelidir) bir beze haline getirildikten sonra açılmış avuç içine konur ve öbür elle birkaç defa hızla vurularak sarsılır. Bu sarsma sonucu zemin içindeki su yüzeye çıkarsa (numunenin yüzeyi parlak bir görünüm alırsa) zeminin ince kum veya düşük plastisiteli silt olma ihtimali yüksektir. Yüksek plastisiteli killerde sarsma sonucu herhangi bir reaksiyon gözlenmez. | ||
22-03-2007, 15:17 | #28 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Kuru Mukavemet Nemli durumda bir beze haline getirilen zemin kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra parmaklar arasında sıkıştırılarak mukavemeti kontrol edilir. Zeminlerin kuru mukavemeti onların plastitesinin bir göstergesi olmaktadır. Yüksek plastisiteli zeminlerin kuru mukavemetinin düşük plastisitelilerden çok daha fazla olduğu bilinmektedir. Şekil 23: Birleştirilmiş Zemin Sınıflandırma Şekil 24: İri Daneli Zeminlerin Birleştirilmiş Zemin Sınıflandırma Sistemine Göre Sınıflandırılması Bu deney plastik limit deneyine benzer şekilde yürütülür.Yaklaşık plastik limit civarında su muhtevasında(zemin ne çok yumuşak nede yapışkan olmadığı bir su muhtevasında) bir zemin numunesi düzgün bir yüzey üzerinde avuç içi ile yuvarlak ince silindir haline getirilmeye çalışılır.Eğer başlangıç su muhtevası gereğinden fazla ise yoğrularak birkaç kez tekrarlanır ve zemin plastik limit kıvamına (silindirler 3mm kalınlığa gelince kırılmaya başladığı kıvam) getirilir.Zeminin plastik limit kıvamındaki katılık derecesi plastisite özelliklerinin bir göstergesi olmaktadır. Yüksek plastisiteli zeminler, plastik limit kıvamında, düşük plastisitelilerden daha katı kıvama sahip olmaktadır. 2.5. Kara Yolları Zemin Sınıflandırma Sistemi (AASHTO) Birleştirilmiş zemin sınıflandırma sistemi genel olarak inşaat mühendisliği amaçları için en yaygın kullanılan sistem olmakla beraber, yol mühendisliği uygulamaları için ABD Eyalet Karayolları ve Ulaştırma Örgütleri Konfederasyonu tarafından geliştirilen bir zemin sınıflandırma sistemi de oldukça yaygın kullanılma alanı bulmuştur. Bu sistem esas olarak zeminlerin yol kaplama altı dolgu malzemesi ve alt olarak değerlendirilmesi amacı ile geliştirilmiştir. Karayollarının zemin sınıflandırma sistemine göre, zeminler yedi ana gruba ayrılmaktadır. (Yol malzemesi olarak tercih edilme derecelerine göre) Ayrıca bazı grupların alt gruplara ayrıldığı bu sistemde önce zeminler daneli (iri) zeminler ve silt-kil zeminler olmak üzere iki esas grupta toplanmaktadır.No:200 elekten geçen kısım oranı %35 den az olan zeminler daneli zeminleri %35 den fazla olan zeminler ise silt-kil zeminleri oluşturmaktadır. Diğer alt zemin grupları ve bunları belirlemede kullanılan kriterler Şekil 25 de gösterilmiştir. | ||
22-03-2007, 15:18 | #29 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Sınıflandırılması istenilen zeminin önce done çapı dağılımı ve Atterberg limitleri laboratuar deneyleri ile saplanmakta sonra Şekil 7 de gösterilen zemin grupları soldan sağa doğru taranacak zeminin hangi gruba girdiği saplanmaktadır.Soldan sağa doğru tarama yapılırken, tabloda gösterilen kriterlerin sağlandığı ilk grup (yukarıdan aşağı doğru sıralanan o gruba ait bütün kriterlerin sağlanması gerekir) zeminin ait olduğu grubu göstermektedir.Özellikle ince daneli zeminlerin değerlendirilmesi için ayrıca bir grup indeksi tanımı getirilmiştir. Grup indeksi (GI) =(F - 35)[0.2 + 0.005(w* - 40 + 0.01(F - 15)(I* -10))] Burada; F = No: 200 elekten geçen kısım (%) olmaktadır. Grup indeksinin değeri yükseldikçe zeminin karayolu alt yapısı olarak elverişliliği azalmaktadır. (Gerekli temel kalınlığı artmaktadır) Zemin Cinsi Dane Çapı (mm) Elek No Grup sembolü İri taneli zemin 75 - 0.075 200 üstü ÇIKIL 75 - 4.75 4 üstü G İri çakıl 75 - 19 İnce çakıl 19 - 4.75 KUM 4.75 - 0.0075 4 –200 arası S İri kum 4.75 - 2.00 4 - 10 Orta kum 2.00 - 0.0425 10 - 40 İnce kum 0.425 - 0.075 40 - 200 İnce daneli zeminler < 0.075 200 altı Silt M Kil C Not : Siltler ve killer done boyutuna göre değil, plastitide özelliklerine (Kıvam limitlerine) göre ayırt edilmektedir. 2.6. Zemin Denemeleri Zeminlerin özelliklerini belirlemek kısaca tanımlarını ve sınıflandırmaları gerçekleştirmek amacıyla arazide laboratuarda bir takım denemeler yapılmaktadır.Burada sırası ile ve orman yolları yapımı ile ilgili olan bu denemelerin ne maksatla ve nasıl yapıldıkları kısaca ve ana hatları ile izah edilecektir. 2.6.1. Elek Analizi (Mekanik analiz): Bu deme bir malzemenin içinde bulunan çeşitli büyüklükteki elemanların katılım oranının belirlemek için yapılır.İri daneli zeminlerdeki dane çapı dağılımını bulmak için , zemin değişik büyüklükte açıklıkları olan bir seri standart elekten geçirilmekte ve değişik boyutlar arasında kalan danelerin ağırlık yüzdesi (Toplam kuru ağırlığa oranı) saplanmaktadır.Zemin sırasıyla en büyük açıklıkta elekten en küçük açıklıklı eleğe doğru bir seri elekten geçirildiği zaman, birbirini takip eden bir elekten geçip öbürünün üzerinde kalan danelerin içinde kaldığı çap sınırları belirlenmiş olmaktadır.Ülkemizde karayolları idaresi tarafından aynen kabul edilmiş standart Amerikan eleklerinin özellikleri aşağıda belirtilmiştir. Elek delik boyutu ve elek numarası 2 ½ 1 ¾ ⅜ 4 10 40 200 Mm olarak açıklık 50.8 38.1 25.4 19.1 9.52 4.76 2 0.42 0.74 Bu eleklerin hepsinde açıklıklar (delikler) kare şeklindedir ve elek numaraları 1 inçlik bir kenardaki delik sayısını (veya elek teli sayısını) ifade etmektedir. | ||
22-03-2007, 15:18 | #30 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Zemin içindeki tane büyüklüklerinin dağılımını yukarıdaki tabloya ek olarak yolla gronülimetri (tane büyüklüğü dağılımı) eğrisi ile de ifade etmek mümkündür.Şekil 1 de yatay eksende dane çapı (log) düşey eksende ise değişik eleklerden geçen (belirli çaptan küçük) danelerin kuru ağırlığının toplam kuru ağırlığına oranı (yüzde olarak) gösterilmiştir.Dane çapları çok geniş bir aralık içinde değiştiği için yarı-logaritmik çizimler kullanılmaktadır.Şekil 1 de gösterilene benzer eğriler zeminlerin dane çapı dağılımı (granülometri) eğrileri olarak nitelendirilmektedir.Bu eğri üzerinde her hangi bir eğrinin koordinatları bize, ağırlık oranı olarak, zemin içindeki danelerin ne kadarının belirli bir çaptan daha küçük olduğuğnun göstermektedir.Elek analizi yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar, deney uygulanan numunenin arazideki tabakayı temsil etmesinin ve danelerin birbirinden ayrılmasının sağlanması olmaktadır.Özellikle içinde ince daneler bulunan zeminler (siltli ve killi zeminler) daneler birbirine yapışmaktadır.Bu tür zeminler eleklerden geçirilmeden önce, danelerin mekanik olarak veya yıkamak sureti ile (su altında eleklerden geçirmekten ibaret olan bu yönteme ıslak analiz adı verilmektedir) birbirinden ayrılması sağlanmadığı taktirde çok yanıltıcı sonuçlar elde edilebilmektedir. Zemin mekaniğinde kullanılan en ince elek (açıklıkları en küçük olan elek) No.200 elek olmaktadır.Bu elekten geçen daneler silt ve kil sınıfına girmekte, bu eleğin üzerinde kalanlar ise kumları ve çakılları oluşturmaktadır.Dolayısıyla No.200 elek ince ve iri daneli zeminleri birbirinden ayırmaktadır.Aynı şekilde No.4 (veya No.10) elek de zeminlerin kum ve çakıl kısımlarını birbirinden ayırmakta kullanılmaktadır.No.200 elekten geçen ince daneli zeminlerin çapı dağılımının saplanması için ise başka bir deney yöntemi kullanmak gerekmektedir. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |