|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
05-02-2007, 14:58 | #1 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 |
Bilişsel tutarlılık (cognitive consistency) teorileri, bireylerin bilgileri, inançları, duyguları ve eylemleri arasında bir tutarlılık sağlama eğiliminde oldukları sayıltısından hareket eden teorilerdir. Bilişsel öğeler (inanç, değer, tutum veya davranışın bilişsel temsilleri) arasındaki tutarlılık, hem bireyin kendisi, hem de bireyler arası davranışlar arasındaki ilişkiler için söz konusu edilmektedir. Genel olarak bu teoriler tutarlılığın istenen bir durum olduğunu ve tutarsızlığın, bilişsel öğelerin birinde veya diğerindeki değişimi güdülediğini varsaymaktadır. Literatürde çok sayıda bilişsel tutarlılık teorisi bulunmakla birlikte, bunlar arasında en önemlileri 'denge teorisi' (balance theory; Heider, 1958), 'uygunluk teorisi' (congruity theory, Osgood ve Tannenbaum, 1955) ve 'bilişsel çelişki teorisi' (cognitive dissonance theory; Festinger, 1957) şeklinde belirtilebilir.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |