Hareketsizlik insanı çürütüyor Türkiye'de hareket azlığından kaynaklanan kalp ve damar hastalıklarına yakalanan 4 milyon kişinin, ülke ekonomisinde yılda 300 milyon iş günü kaybına sebep olduğu, bunun ülke ekonomisine zararının 15-20 milyon doları bulduğu belirtildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde kurulan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği'nin Eskişehir'deki toplantısında düzenlenen 'Sağlıklı Yaşam, Fiziksel Aktivite ve Yerel Yönetimler' sempozyumunda, Spor Bilimcisi Murat Kuter ve Muğla Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Erdal Zorba'nın birlikte hazırladıkları 'Çağın Hareketsizlik Sorunu ve Aktif Yaşamanın Kazandırdıkları' başlıklı sunumda, hareketsizliğin insanı çürüterek, yavaş yavaş öldürdüğüne dikkat çekildi. Kuter, insanoğlunun teknolojik ve endüstriyel gelişmelerle hayatını kolaylaştırırken, hareket azlığının getirdiği hastalığın kurbanı olduğunu söyledi. İnsanoğlunun genel üretimdeki fiziksel faaliyetinin 18. yüzyıl sanayi devrimi öncesi yüzde 92 olduğunu, bugün ise bu oranın yüzde 20'ler seviyesinin altına düştüğünü ifade eden Kuter, "İnsan, medeniyet geliştikçe daha az hareket etmek zorunda kalıyor. Hareket azlığının organizma üzerindeki olumsuz etkileri düşünülmeden, her geçen gün yeni bir alet geliştiriliyor. Rahatlığımız için deyip, bu aletleri sabırsızlıkla alıp, kullanıyoruz. Rahat edelim derken kendimizi ölüme itiyoruz" dedi. ÇAĞIN HASTALIĞI HAREKETSİZLİK Günümüzde az hareketin "hypokinetic disease" (hareket azlığı) isimli hastalığın doğmasına sebep olduğunu ifade eden Kuter, "Bu hastalıklar günümüzde en çok can alan bir hastalık grubudur. Kalp-damar hastalıkları bu grubun başını çekiyor. Türkiye'de hareket azlığından kaynaklanan kalp ve damar hastası 4 milyon kişi var. Bu nedenle üretici iş gücü her geçen gün büyük azalma gösteriyor. Bu hastaların iş gücü kayıpları yılda 300 milyon iş günü. Bunun ülke ekonomisine zararı ise 15-20 milyon doları. Bunların dışında hipertansiyona bağlı kalp hastalarının sayısı 300 bine yaklaşıyor. 13 kişiden biri yani nüfusumuzun yüzde 10'a varan bölümü ise kalp hastası. Bu hastalıkların tek bir kurtuluş yolu var, o da hareket etmek. Günde yarım saat spor hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımızı düzene koymamıza yeter. Bir saatlik yürüyüş ve gün içindede bazı eksersizlerle sağlığımızı korumamız mümkün" diye konuştu. Konuşmasında, Hipokrat'ın 'Kullanılan gelişir, kullanılmayan kaybolur' sözüne vurgu yapan Kuter, vücudun hareketsiz kalmasının insanı çürüttüğünü, bundan dolayı gelişmiş ülkelerin sağlıklı nesiller için spor konusunda politikalar belirlediğini anlattı. Gelişmiş ülkelerde yerel yönetimler ve devlet politikalarını tespitinde toplum sağlığına yönelik sporun önemli yer tuttuğunu ifade eden Kuter, halkın bilinçlilik düzeyinin kitle iletişim araçları, yaygın ve örgün eğitimlerle pekiştirilmeye çalışıldığının altını çizerken, bunun bireysel yararlarının yanında yerel yönetimlere ve devlete de ekonomik ve sosyal getirisinin olduğunu belirtti. Kuter, düzenli egzersiz ve spor yapmanın, insanların kendilerine olan güvenlerini artırdığını, iş verimliliğini yükselttiğini, organizmayı beden ve ruhsal streslerin yıpratıcı etkisinden kurtardığını, bundan dolayı sağlıklı nesiller için devletin ve yerel yönetimlerin sürdürülebilir politikalar belirlemesi gerektiğinin önemini dünyadaki örnekleriyle dile getirdi. Dr. Kuter, Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin'e Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez yerel yönetimler alanında fiziksel aktiviteyi gündeme taşıdığından dolayı teşekkür etti. www.kurkehayir.org http://besiktasforum.net/forum/forum_images/ip.gif ay435 Kıdemli Üye http://besiktasforum.net/forum/forum...tar_rating.gif http://besiktasforum.net/forum/avatars/blank_avatar.jpg Kayıt Tarihi: 24 Nisan 2006 Konum: Adana Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 703 http://besiktasforum.net/forum/forum...quote_icon.gif http://besiktasforum.net/forum/forum_images/reply.gifhttp://besiktasforum.net/forum/forum_images/bullet.gif Gönderim Zamanı: 05 Mayıs 2006 Saat 16:21 Ayak sağlığına dikkat Özellikleyaz aylarında artış gösteren ve bulaşıcı özelliği dolayısıyla özenli olunmaması durumunda aile bireyleri arasında kısa sürede yaygınlaşan, rahatsız edici boyutlarda kaşınma gibi şikayetlere yol açan mantar hastalığından korunmak için, bakıma özen gösterilmesi, giysi ve ayakkabıda seçici olunması gerektiği bildirildi.Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Memişoğlu, aşırı terleme, yüzme ve sık duş alınması sonrasında ıslak ve nemli kalmanın mantar hastalığını tetiklediğini belirterek, ''Tedavi görmeyen kişilerde ya da tedavinin eksik uygulanması sonucu hastalık kronik bir seyir göstererek yıllarca sürebilir'' uyarısında bulundu. Memişoğlu, yaz aylarında, aşırı terleme, deniz ve havuza girilme ile duş sonrasında iyi kurulanmama, özellikle ayakların uzun süreli ıslak ve nemli kalması nedeniyle hastalığa daha sık rastlandığını kaydetti. Bu konuda rahatsızlık çekenleri özellikle ayaklarını uzun süre ıslak ve nemli bırakmamaları konusunda uyaran Memişoğlu, ''Hastalığı tetikleyen konularda duyarlı olunmalı. Bu nedenle banyo ve yüzmeden sonra vücutla birlikte ayaklar iyice kurulanmalı. Ayaklarında mantar hastalığı olanlar ayrı havlu kullanmalı ve bunu başka yerle temas ettirmemeli'' dedi. Mantar hastalığının ortaya çıkmasında, lastik ve kauçuk gibi havalanmayı önleyecek, ıslaklığa ve terlemeye neden olan ayakkabıların, naylon çorapların ve sentetik iç çamaşırlarının uzun süre giyilmesinden kaynaklandığını belirten Memişoğlu, şöyle devam etti: ''Sıcak ve nemli ortamlarda, örneğin, havuz, hamam, sauna ve spor salonları mantar hastalıklarının buluşma olasılığının yoğun olduğu yerlerdir. Mantar hastalığı belirlendiğinde, çamaşır, havlu gibi malzemelerin kaynatılması ve ortak kullanılmaması gerekir. Özellikle ayak mantar hastalıklarında ayaklarınızı ıslak bırakmayınız. Sentetik ve naylon içeren ayakkabı, terlik ve çorap giymekten kaçınılmalıdır.'' Hastalığın, daha ileri aşamalarda kasıklar ve vücudun çeşitli yerlerinde de görülebildiğini ifade eden Memişoğlu, tedavi süresinin ortalama 6 hafta olduğunu, ilerleyen vakalarda mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurulması gerektiğini vurguladı. |
net bağımlısı olunca :) |
Türkiye`de Saat: 09:04 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2