|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Sağlık Bu Bölümde Sağlık Hakkında Bilgiler bulunur. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
24-09-2006, 11:11 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 |
Uzmanlar, Ramazan'da yaşlı ve çocuklarla hamile, kalp, şeker, yüksek tansiyon gibi kronik hastalıkları olanların oruç tutmalarının sakıncalı olduğunu açıkladı. İftar ve sahurda hafif yiyecekler öneriliyor İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan Prof. Dr. Ziya Mocan, bazı kişilerin sağlık açısından oruç tutmalarının sakıncalı olduğunu söyledi. Mocan, yaşlı ve çocuklar, hamileler, koroner kalp hastaları, kalp krizi geçirenler, migren, kas hastaları, çok zayıf ve anemik olanlar, tüberküloz mikrobu taşıyanlar, ülser, böbrek yetmezliği bulunanlar, kanser, diyaliz, şeker, epilepsi, alzheimer, parkinson hastaları ile gün içinde düzenli ilaç kullananların oruç tutmalarının sakıncalı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Mocan, ''eğer bu kişiler mutlaka tutmak istiyorlarsa, bir uzman hekime başvurmalı ve oruçlarını onun kontrolünde tutmalılar'' açıklamasında da bulundu. Ramazan ayı boyunca beslenme konusuna da özen gösterilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Mocan, iftarın hafif yiyeceklerle açılması ve her yemek çeşidi arasında beş dakika dinlenilmesi önerisinde bulundu. Prof. Dr. Mocan, ''sahura mutlaka kalkılmalı, hafif yiyecekler yenmeli ve tatlı tüketilmemeli. Oruç, diyet değildir. Aksine Ramazan ayında kilo alınır. Zaten aç kalınarak da diyet yapılmaz'' dedi. Özellikle gelişme çağında oldukları için çocukların oruç tutmasının uygun olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Mocan, ''cocukların düzenli gıda almaları gerekir. Öğrencilerin oruç tutması konsantrasyonlarını bozar'' dedi. Beslenme ve diyet uzmanı Seçil Kenar da Ramazan'da yapılan en büyük yanlışların sahura kalkmamak, sahurda fazla miktarda yağlı besinler tüketmek, iftarda çok çeşitli yemek yemek, ağır ve kan şekerini hızla yükselten gıdaları ağırlıklı almak, hızlı yemek ve yeteri kadar sıvı tüketmemek olduğunu söyledi. Oruç esnasında aç kalma süresi uzun olduğu için metabolizma hızının düştüğünü, halsizlik ve baş ağrısı görüldüğünü belirten Kenar, bu nedenle sahura mutlaka kalkılması gerektiğini dile getirdi. ''İftar sofralarında her besin grubundan dengeli yemekleri içeren bir menü oluşturulmalı'' diyen Kenar, yemeğe önce hafif ve az yağlı gıdalarla başlanması, yavaş yavaş ve az porsiyonlarla tüketilmesi gerektiğini açıkladı. Kenar, ızgara, haşlama ve buğulama gibi yöntemlerle pişirilmiş yemeklerle sütlü tatlıların tercih edilmesi, çay ve kahvenin yemekten iki saat sonra tüketilmesi önerisinde bulundu. Kenar, ''sahurda yağlı ve ağır besinler yerine hafif, protein içeriği yüksek süt, peynir, zeytin, kepekli ekmek, reçel gibi kahvaltılık besinler tüketilmeli, bol sıvı alınmalıdır'' dedi. Psikolog Betül Bilgen de oruçlu olmanın asabi olmayı gerektirmediğini vurgulayarak, önerilerde bulundu: ''Sabahleyin uyanınca gülümseyin. Aile büyükleri ve sevdiklerinizle yemeklerinizi paylaşın. Mutlu sofralarda yenen yemekler kavgayla bitmez. Mütevazı olun. Alkol ve sigaradan ayrı kaldığınız için yoksunluk krizine girmeyin. Güzel ve yararlı hobileri denemeye çalışın. Oruçlu iken sahip olduğunuz iyi insan modelini yaşam felsefeniz haline getirin. Doğayla barışın. Oruç tutanlara karşı hoşgörü gösterin.''
__________________ Besiktas JK . | ||
|
24-09-2006, 14:04 | #2 | ||
Beş-U-ktaş Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 3.884
Tecrübe Puanı: 21 | resmin sayesinde karnım gurulduyooo ''BAZILARI ANILARIYLA, BAZILARI ANALARIYLA ANILIR'' Beşiktaşla uğraşmak (G)üven (Ö)zveri (T)ecrübe ister | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |