|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
30-01-2008, 17:41 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
Bir Gelincik hikayesi... Günün birinde uzaklarda bir köyde çocuğu doğmadan kocası ölmüş ve tek başına yaşayan hamile bir kadın kendisine arkadaş olması için dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar. Gelincik vefalıdır. Kadının yanından bir an bile ayrılmaz. Her ne kadar evcil bir hayvan olsamasa da zamanla oldukça uysallaşır. Bir kaç ay sonra kadının çocuğu doğar Tek başına tüm zorluklara göğüs görmek ve yavrusuna bakmak zorundadır. Günler geçer ve kadın bir gün bir kaç dakikalığınada olsa evden ayrılmak zorunda kalır. Gelincikle bebek evde yanlız kalmışlardır. Aradan biraz zaman geçer ve anne eve gelir. Gelinciği ve kanlı ağzını görür. Anne çıldırmışcasına Gelinciğe saldırır ve oracıkta hayvanı öldürür. Tam osırada içerdeki odadan bir bebek sesi duyulur. Anne odaya yönelir. Ve odada beşiği, beşiğin içindeki bebeği ve bebeğin yanında duran parçalanmış bir yılanı görür. Einstein´in söylediği rivayet edilen bir söz var: "Insanlardaki önyargıyı parçalamak benim atomu parçalamamdan çok daha zor" | ||
|
30-01-2008, 17:44 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | tuzlu kahvede buda var bugün gevezeden gidiyoruz ama mükemmel bi hikaye buda.. teşekkürler meltem..
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |