|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
15-06-2008, 18:49 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Apr 2008 Yaş: 40
Mesajlar: 3.351
Tecrübe Puanı: 0 |
İkili ilişkilerde tamamen güvenle ilişkili olan kuşkular bir çok çiftin hayatını karartıyor. Aldatmanın bu kadar çok konuşulduğu çağımızda kimi zaman "acaba ben de aldatılıyor muyum?" demek hastalık değil ama bu acabaların dozu kaçırılıyorsa sorunlar başlıyor. Psikiyatr Dr. Kemal Sayar'a göre kıskançlık, daha çok özgüven eksikliğinden kaynaklanan bir duygu durumu. İnsanlar, özgüvenlerinde düşme olduğu zaman, kendisini yetersiz hissetmeye başlıyor ve bunun sonucunda elinde olanı kaybetme korkusuna düşüyor. Sayar kıskançlığı bu kadar kısaca tanımladıktan sonra çok açık ve net bir şekilde düşüncelerini şöyle ifade ediyor: "Kıskançlık elindekini kaybetme korsusudur. Bu durum özellikle sevgi ilişkilerinde, terk edilme korkusu şeklinde baş gösteriyor çünkü aşk ilişkisinde insan karşısındakini yüceltiyor, eksiğini görmüyor ve bundan dolayı kendisini de tamamlanmış hissediyor. Hatta geçmişinden gelen tüm örselenmişliklerini burada tedavi etmeye çabalıyor. Fakat birden bu bütünlüğe karşı bir tehdit hissettiğinde, örneğin sevdiği insanın ilgisinin birine yöneldiğini ya da yöneleceğini gördüğünde, bir anda o kadar da mükemmel olmadığını, hata kusurlu bile olduğunu düşünüyor ve ilişkideki büyü bozuluyor."İşte bozulan bu büyü, ilişkinin rotasını birden kıskançlığa, ürküntüye, kaybetme korkusuna, yenilmişliğe, hırslara ve kimi zaman da cinnete çeviriyor. Kıskançlığın pençesine düşen kadın ya da erkek o andan itibaren ne yazık ki, mantıklı düşünmeyi başaramıyor. Kıskançlık ve evlilik Konumuz aşkta kıskançlık olduğu için bu sorunun daha çok evliliklerde yaşandığı da bilindiği için Prof. Dr. Psikiyatr Nevzat Tarhan, az miktarda kıskançlık duygusunun evlilikte tutkal etkisi yaptığını, hatta eşleri bir arada tutmak, evlilik bağlarını güçlendirmek açısından da yararlı olduğunu belirtiyor. Ancak hemen şu yorumu eklemeden edemiyor. "Yalnız şunun üzerinde durmak gerekebilir: İlişkiyi diri tutan, kişileri birbirine bağlayan az miktarda kıskançlık duygusu doğal olmakla beraber, çok ciddi olarak bir ilgiden, sevgiden yoksun kalma kaygısı taşınıyorsa bu hem kıskanan kişiye hem de ilişkiye zarar verir. Yoğun bir şekilde kıskançlığın yaşandığı evlilikler kıskanan için de kıskanılan için de çekilmez hale gelir. Her şeyden önce yersiz yere kıskanılan kişi kendisini kapana kısılmış gibi hisseder. Kıskanan ise zaten en büyük zararı kendisine verir. Çözümsüz kalan kıskançlık olayları da evliliğin temelini sarsar." Aşırı kıskançlık Tarhan, aşırı kıskançlığı örneklerle anlatıyor. "Kıskançlık duygusunun öyle örneklerine rastlıyoruz ki; sabah evden giderken açılıp açılmadığını kontrol etmek için perdeleri işaretleyenler, eve gelince banyoyu, sabunu kontrol edenler, eşlerini kapıcı ile dahi konuşturmayanlar gibi hezeyan derecesinde kıskançlık hisseden insanlar var. Bu bir hastalıktır ve ilaç tedavisi gerekir." Kıskançlığı önlemek için çareler Psikiyatr Dr. Kemal Sayar'a göre; İlişkinin getireceği tehditleri göğüsleyebilmek için aşkın olgunlaşması gerekiyor. Ayrıca hemen hepimiz, geçmişin yaralarını taşıyoruz ve onları bugünün ilişkisinde iyileştirmek istiyoruz. Bu nedenle geçmişteki yaralarımızın neler olduğunu iyi tanıyıp onları bugüne taşımamak lazım. Örneğin, babasıyla ilişkisinde örselenmiş bir ilişki yaşayan kadın eşiyle de bunu yaşarsa sorun çıkar. Mesela baba evi terk edip gitmişse, kadın evliliği içinde eşinin en ufak bir bağımsızlık çabasını tehdit olarak algılar ve gidecek sanır. Prof Dr. Nevzat Tarhan'a göre ise kıskanan kişi şunları yapmalı: * Bazı kıskanç eşler, eşlerini eve bağlı tutmak için tehdit yolunu kullanır. Halbuki sadakat, tehditle değil ancak sevgiyle sağlanır. Eşini baskı altında tutmaya çalışmak, her hareketini takip etmek, aşırı şüpheci davranmak, kıskançlığı öfke biçimde yansıtmak karşı tarafı daha çok uzaklaştırır. * Olumsuz duygularla baş etmenin yolu, onların yerini olumlu duygularla doldurmaktır. Kişi sevdiği insana sevgiyle yaklaştıkça karşısındaki de ona aynı şekilde yaklaşacak ve belki de kıskançlığı doğuran nedenler ortadan kalkacaktır. * Güven duygusunu zayıflatan en önemli etken açık iletişimin olmamasıdır. Birbirlerine dolaylı, imalı mesajlar veren, kinayeli konuşan insanlar farkında olmadan düzeltmek istedikleri yanlışı daha da arttırırlar. Sorunların büyümemesi için kesinlikle açık iletişim şarttır. * Kıskandığınız insanın sizi sevdiğini ve sevilecek kadar olumlu bir insan olduğunuzu unutmayın. | ||
|
15-06-2008, 18:55 | #4 | ||
Savaşçı Kartal Üyelik tarihi: Jul 2007 Yaş: 43
Mesajlar: 9.555
Tecrübe Puanı: 46 | kıskançlık bana göre bir güvensizlik örneğidir..ve eğer güvenmiyorsam beraber olmanın da anlamı yoktur zaten...
__________________ Beşiktaşlı olmayanlara sesleniyorum. Birgün bu takımı sevmeyeceksiniz ona tapıcaksınız. profeminizm hareketi engellenemez !!! milliyet blog yazıları sayfam... | ||
15-06-2008, 18:56 | #6 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 3.079
Tecrübe Puanı: 0 | taraflardan herhangi biri kıskanmıyorsa mesele vardır...tarafların kıskançlık olayınada anlayışlı yaklaşması gerekir...hassasiyetler mühimdir ve çoğu kez aşırıya kaçtığınızı farketseniz bile taviz veremezsiniz...anlayış şart...damarına damarına basmanın anlamı yok kimsenin... | ||
15-06-2008, 18:57 | #7 | ||
Banned Üyelik tarihi: Feb 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 1.609
Tecrübe Puanı: 0 | Bence gereksiz bişey.Bazen nefes alamıycak hale geliyo insan.Tadında bırakcaksın yani herşeyi.Kıskanıp baskı yapmanın,zorlamanın hiç bi anlamı yok.O noktada huzursuzluklar başlar zaten .
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
15-06-2008, 18:58 | #8 | |||
Banned Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 39
Mesajlar: 1.455
Tecrübe Puanı: 0 | Alıntı:
bunun sadece karşı tarafa güvenmemekle alakası yok.kıskanan insan kendine de güvenmiyor demektir.kendiyle barışık olan sevildiğine inanan insan kıskanmaz... | |||
15-06-2008, 19:03 | #9 | ||
Savaşçı Kartal Üyelik tarihi: Jul 2007 Yaş: 43
Mesajlar: 9.555
Tecrübe Puanı: 46 | benim böyle bir derdim yok dediğin açısından.. ben kendime de karşımdakine de güvenirim ve kıskanmam... eğer ki aklımda zerre kadar bir şüphe barındıracaksam hayatı ne ona ne de kendime zehir etmem defteri kapatırım...
__________________ Beşiktaşlı olmayanlara sesleniyorum. Birgün bu takımı sevmeyeceksiniz ona tapıcaksınız. profeminizm hareketi engellenemez !!! milliyet blog yazıları sayfam... | ||
15-06-2008, 19:07 | #10 | |||
Banned Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 39
Mesajlar: 1.455
Tecrübe Puanı: 0 | Alıntı:
ama en başından o güveni almak lazım karşımdaki adamın geçmişi bu konuda pek iç açıcı değilse kıskanırım ama kıskandığımı belli etmem.çünkü erkek olsun bayan olsun kıskanıldığını hissettiği anda bu kıskançlığı körüklemek için ellerinden geleni yapıyorlar... | |||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |