Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 10-02-2007, 16:42   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Dolmabahçe

I. Tarihçesi
17. yüzyıla kadar Boğaziçi’nin koylarından biri olan bu yörenin; Altın Post'u aramaya çıkan Argonotların efsanevi gemisi Argos’un demirlediği, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi sırasında Haliç’e indirmek üzere gemilerini karaya çıkardığı yer olduğu ileri sürülür.
Osmanlılar Döneminde kaptan paşaların donanmayı demirledikleri, geleneksel denizcilik törenlerinin yapılageldiği doğal bir liman görünümünde olan bu koy; 17. yüzyıldan başlayarak dönem dönem doldurulmuş ve Dolmabahçe adıyla padişahların Boğaziçi’ndeki has bahçelerinden biri konumuna getirilmiştir.
Tarihsel süreç içinde çeşitli padişahlar tarafından yaptırılan köşk ve kasırlarla donatılan Dolmabahçe; zamanla "Beşiktaş Sahil Sarayı" adıyla anılan bir saray görünümü kazanmıştır.
Beşiktaş Sahil Sarayı, Sultan Abdülmecid Döneminde (1839-1861) ahşap ve kullanışsız olduğu gerekçesiyle 1843 yılından başlayarak yıktırılmış ve aynı yerde günümüze dek gelen Dolmabahçe Sarayı’nın temelleri atılmıştır.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 16:42   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

II. Sarayla İlgili Genel Bilgiler
Dıştan Avrupa saraylarına benzeyen Dolmabahçe Sarayı’nda Batı mimari üsluplarının bir karışımı söz konusudur. Sarayın selamlık kısmı, öteki saraylarda devlet işlerinin görüşüldüğü bölümlerin işlevini yüklenmiştir. Topkapı Sarayı’nda Bab-ı Saade önünde yapılan törenlerin çoğu ise burada “Muayede” salonunda yapılmakta idi. Çok gösterişli ve büyük olan bu salondan başka, ramazanlarda teravih namazlarının kılındığı, dini sohbetler ile padişahların kızkardeşleri ve kızlarının düğünlerinin yapıldığı, padişahın harem halkının bayram tebriklerini kabul ettiği salonlar da vardır. Bu salonlar bir yanda harem bahçesine, öte yanda da denize bakan pencerelere sahiptir
Dışı her ne kadar Avrupa saraylarına benzese de Dolmabahçe Sarayı’nın içi Türk İslam yaşamına uygun bir biçimde düzenlenmiştir. Sarayda Minderli Oda, Namaz Odası, Ders Odası gibi geleneksel yaşantıya uygun mekanlar da bulunmaktadır. Yapının iç mekanı bu geleneksel birimleri kuşatacak biçimde düzenlenmiştir. Dolmabahçe Sarayı bütünüyle ele alındığında, Türk yalı ve ev mimarisinin Avrupa mimarisiyle olan ilginç birleşimini sergilemektedir. Saray, devletin içinde bulunduğu sıkıntıyı unutturmak istercesine görkemli bir biçimde ele alınmış, bu nedenle de çok büyük bir mali yük getirmiştir. Sarayın biri yol üstünde, öteki kara tarafındaki iki kapısı, büyüklükleri ve aşırı yüklü süslemeleriyle içerideki görkemi adeta dışarı yansıtmaktadırlar.
Yapımı, çevre duvarlarıyla birlikte 1856 yılında bitirilen Dolmabahçe Sarayı 110.000 m2’yi aşan bir alan üstüne kurulmuş ve ana yapısı dışında onaltı ayrı bölümden oluşmuştur. Bunlar saray ahırlarından değirmenlere, eczanelerden mutfaklara, kuşluklara, camhane, dökümhane, tatlıhane gibi işliklere uzanan bir dizi içinde, çeşitli amaçlara ayrılmış yapılardır. Bu yapılar arasına Sultan II. Abdülhamid Döneminde (1876-1909) Saat Kulesi ve Veliahd Dairesi arka bahçesindeki Hareket Köşkleri eklenmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 16:42   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Dönemin önde gelen Osmanlı mimarları Karabet ve Nikogos Balyan tarafından yapılan sarayın ana yapısı; Mabeyn-i Hümâyûn (Selâmlık), Muayede Salonu (Tören Salonu) ve Harem-i Hümâyûn adlarını taşıyan üç bölümden oluşur. Mabeyn-i Hümâyûn; devletin yönetim işleri, Harem-i Hümâyûn; Padişah ve ailesinin özel yaşamı, bu iki bölümün arasında yer alan Muayede Salonu’ysa; Padişah’ın devlet ileri gelenleriyle bayramlaşması ve kimi önemli devlet törenleri için ayrılmıştır.
Tüm yapı, bodrumla birlikte üç katlıdır. Biçimde, ayrıntılarda ve süslemelerde gözlenen belirgin batı etkilerine karşılık bu saray, bu etkilerin Osmanlı ustalarca yorumlanmış bir uygulamasıdır. Öte yandan, gerek kuruluş gerekse oda ve salon ilişkileri açısından geleneksel Türk evi plan tipinin çok büyük boyutlarda uygulandığı bir yapı bütünüdür. Beden duvarları taştan, iç duvarları tuğladan, döşemeleri ahşaptan yapılmıştır. Çağın teknolojisine açık olan saraya, 1910-12 yıllarındaysa elektrik ve kalorifer sistemi eklenmiştir. 45.000 m2’lik kullanılır döşeme alanı, 285 odası, 46 salonu, 6 hamamı ve 68 tuvaleti vardır. Döşemelerin ince işçilikli parkelerinin üstünde, önce sarayın dokumevinde, sonra da Hereke’de dokunmuş 4454 m2 halı serilidir.
Günümüzde Dolmabahçe Sarayı’nın bütün birimleri restore edilmiş ve ziyarete açılmış bulunmaktadır. Saray’ın değerli eşyalarının sergilendiği iki “Değerli Eşyalar Sergi Salonu”, Milli Saraylar Yıldız Porselenleri Koleksiyonu’ndan örneklerin yer aldığı “İç Hazine Sergi Binası”, genellikle Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu’nun bölüm bölüm ve uzun süreli sergiler biçiminde izleyicilere sunulduğu “Sanat Galerisi”, bu galerinin alt katında sarayın çeşitli objeleri ve mimari süslemelerinden alınmış kuş motiflerinin fotoğraflarından oluşan sürekli serginin bulunduğu tarihsel koridor, Mabeyn Bölümü’ndeki Abdülmecid Efendi Kütüphanesi; Dolmabahçe Sarayı’nın başlıca sergileme birimlerini oluşturmaktadır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 16:43   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sarayın hemen girişinde bulunan eski Mefruşat Dairesi’nde Kültür-Tanıtım Merkezi yer almakta ve Milli Saraylar’ın çeşitli yerlerinde sürdürülen bilimsel çalışmalarla tanıtım etkinlikleri bu merkezden yönlendirilmektedir. Öte yandan, yine bu merkezde çoğunluğunu 19. yüzyıla yönelik yayınların oluşturduğu bir kitaplık kurularak araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.
Saat Kulesi, Mefruşat Dairesi, Kuşluk, Harem ve Veliahd Dairesi bahçelerinde ziyaretçilere yönelik kafeterya hizmetleri veren bölümler ve hediyelik eşya satış reyonları oluşturulmuş, bu reyonlarda Kültür-Tanıtım Merkezi’nce hazırlanan ve milli sarayları tanıtıcı bilimsel nitelikte kitaplar, çeşitli kartpostallar ve Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu’ndan seçilmiş ürünlerin tıpkı basımları satışa sunulmuştur. Öte yandan Muayede Salonu ve bahçeler ise ulusal/uluslararası resepsiyonlara ayrılmış, yeni düzenlemelerle saray, müze içinde müze birimlerine, sanat ve kültür etkinliklerine kavuşturulmuştur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 16:43   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ancak bu nadide yapımızı maalesef iyi şekilde koruyamıyoruz. Hazar petrollerinin tankerlerle Boğaz'dan nakledilmesi halinde oluşacak titreşimlerin, başta Dolmabahçe Sarayı olmak üzere kıyıdaki tarihi eserlerde büyük tahribat yaratacağı belirtildi. Dev tanker geçişlerinin, özellikle Dolmabahçe Sarayı üzerinde 'deprem' etkisi yapacağı ve Boğaz'a hâkim rüzgârların etkisiyle herhangi bir petrol yangınında kıyıdaki tarihi eserlerin kurtarılamayacağı ifade edildi. Eski Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Eti, Boğaz'dan geçen her büyük geminin, özellikle tankerlerin tarihi eserlere zarar verdiğini söyledi. Eti, Boğaz'ın mevcut trafiği bile kaldıramadığını belirterek, "Bir de tankerlerin geçtiğini düşünmek bile istemiyorum. Buradaki tarihi eserlerin altyapısını bozuyor. Örneğin Dolmabahçe bundan en fazla etkilenen yapı. Tamamen dolma rıhtım olması nedeniyle geçen gemi ya da tankerlerin herbiri büyük bir deprem etkisi yaratıyor" diye konuştu. Denizdeki titreşimlerin karada yaşananlardan çok daha etkili olduğunu vurgulayan Eti, "Bu titreşimler, eserlerin altyapısında çözülmelere neden oluyor. Dalgalar da bu çözülmeleri doldurarak yeni bir zarar daha veriyor" diye konuştu. SwissOtel için denize doğru açılan kanalların saraya tankerler kadar zarar vermediğini kaydeden Eti, "Eğer önlem alınmazsa, saray uzun vadede yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Sarayın yaşını düşünürsek, tehlikenin sinyallerini görebiliriz" dedi.



Ayrıca Boğaz'a sert rüzgârların hâkim olduğunu anımsatan Eti, herhangi bir petrol yüklü tankerin Boğaz'da kaza yaparak yanması sonucu, kıyıda bulunan hiçbir tarihi eserin kurtarılamayacağını söyledi. Eti, Dolmabahçe Sarayı'nı teknik olarak bu tehlikelerden korumanın mümkün olmadığını belirterek, bir dönem gündemde olan 'Sarayın önüne su ve sis duvarı yapılsın' önerilerinin tekrar tartışılması gerektiğini ifade etti.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 16:43   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

III. Sarayın Kısımları

a) Kapılar

1) Tören Kapısı :

Bu kapı aynı zamanda Saltanat Kapısı diye de anılır. Kara tarafındaki ikinci anıtsal giriştir ve kuzey duvarında, bugünkü Dolmabahçe Caddesi üzerindedir. Nişler, gömme ayaklar, Korent düzeninde sütunlar, yeni-klasik oymalar, rozetler, askı çelenkler, denizkabuğu ve bitkisel bezemeler gibi barok öğelerle seçmeci bir biçimde düzenlenmiştir. Tören Kapısı, sadece padişah ve diğer önemli kişilerce kullanılırdı. Cumaları, yani ibadet günü başvezir bu kapıyı kullanarak camiiye giderdi.

2) İdari Kapı :

Saat kulesinin karşısında bulunan İdari Kapı, politikacılar ve idari işlerden sorumlu kimseler tarafından kullanılırdı. Üzerinde Sultan Abdülmecit’in imzası (Tuğra) bulunur. Bugün, müzeye giden yolun üzerinde bulunmaktadır.

3) Valide Sultan Kapısı :

Bu kapı ahşaptan yapılmıştır. Üzerindeki dekorasyon demirdir. Yuksek duvarlarla çevrilen Harem girişine açılır.

4) Mutfak Kapısı :

Bu kapı da aynı şekilde Valide Sultan Kapısı gibi ahşaptan yapılmıştır. Üzerindeki süslemeler demirdir. Saray kompleksinin içinde mutfağa açılmaktadır.

5) Veliaht ve Yangın Kapısı:

Son derece basit yapılmış bir kapıdır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 16:44   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bütün bu kapıların haricinde, sahilde bahçeye açılan üç adet kapı bulunmaktadır. Bu kapılar önemli misafirleri karşılamıştır ve süslemeleri zengindir.

a) İdari Kısımlar



1) Kabul Salonu :

Kabul Salonuna göze çarpacak ilk şey, odanın dört bir tarafında şömine bulunmasıdır. Bacalar porselenle kaplanmış ve duvarların üstü cilalanmış cristaldir. Hereke’den gelen görkemli halı yerde durmaktadır. Bu salonun önemli odalara açılmakadır. Salonun ortasında durdulduğunda, sağ tarafta Sadrazam’ın odası, sol tarafta ise Sürre odası bulunmaktadır.

2) Sadrazam Odası :

Bu oda sadrazam ve vezirlerin bekleme ve dinlenme odası olarak kullanılırdı. Bu nedenle, özenle dekore edilmiştir. Tavanda gösterişli resimler vardır ve oda, on bir tane yüksek pencereden güneş alır. Duvarlarda geniş aynalar, odanın ortasında ise mermerden yapılmış altı bacaklı bir masa bulunur. Pencerelerden bakıldığında, Boğazın Üsküdardan Topkapı’ya kadar olan muhteşem manzarası görülür.

3) Sürre Odası :

Sürre Odasında genellikle altından yapılan hediyeler toplanırdı. Bu hediyeler bahçedeki pencerelerden seyredilirdi. Mekke’ye develerle taşınırdı. İkinci önemli olay ise seçilen hükümetin toplantı yeri olmasıydı. Balkan Savaşlarında önemli kararlar alınmıştır. Daha sonraları Atatürk ve İnönü zamanında misafir odası olarak kullanılmıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 16:44   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

4) Erkeklerin Yemek Odası :

Önemli idari işler personeli ve önemli misafirler burada yemek yerlerdi. Aynı zamanda buradan bahçenin ve fıskiyenin manzarasını seyrederlerdi. Buradaki personellerin son derece iyi vakit geçirdiği her gün saray mutfağında yüzlerce yemeğin piştiği kayıtlardan anlaşılmaktadır. 1923’ten sonra başbakanlık için yemek pişirilmekte kullanılmıştır.




5) Yazı Odası :

Yazı Odasında eşyalar genellikle masalar, sandalyeler, kitaplıklar ve köşe oturma bilimlerinden oluşmaktadır. Pencerelerin önünde çin vazoları bulunmaktadır. Buradaki en önemli eşya, hiç şüphesiz üçlü kanepelerdir. Bu kanepelerde otururken insanlar birbirlerinin yüzüne bakarak konuşabilirler. Bu nedenle, dedikodu kanepeleri ismini almıştır. Erkeklerin yemek odasıyla, yazı odası arasında büyük bir kapı vardır ve bu kapı merdiven yolu salonuna açılır. Birçok önemli insan bu kapıdan geçmiştir; Prince Edward VII, Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz-Joseph, Pers Şeyhi Muzaffereddin, Alman İmparatoru Wilhelm II gibi.

6) Kristal Parmaklıklı Merdiven Yolu ve Merdiven Yolu Salonu :

Kristal merdiven yolu, giriş salonundan, büyük elçi odasına kadar uzanır. Merdivenler parkeden, trabzanlar ise kristalden yapılmıştır. Bu salonun mermerden yapılmış balkonları hem denize hem karaya bakar. Zevkli döşenmiştir.

7) Süfera Salonu :

Gösterişli bi biçimde dekore edilmiş bu odanın yerleri meşe parkelerle kaplıdır. Büyük ve abartılı bi avize, işlemelerle kaplı tavandan sarkar ve yerde ipekten yapılmış büyük bir halı bulunur. Bu salonda tarihi bir olay yaşanmıştır. 1928 yılında Atatürk Latin alfabesini tanıtırken bu odayı kullanmıstır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 16:44   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

8) Çevirmen Odası :

Çevirmen odasında Rus ressam Aiwazowsky’nin değişik tablolar bulunur. Büyükelçiler buraya gelirdi ve onlara sunumlar yapılırdı.



9) Büyükelçi Odası :

Büyükelçi Odası’nın sarayın en güzel odası olduğu söyleniyor. Görkemli dekorasyonu Büyükelçi ve görevlileri etkilemek için yapılmıştır. Resepsiyon Odasına girmeden önce Büyükelçi ve diğer görevliler burada bekletilirdi. Duvarlar perde şeklinde boyalı ve alt kısımları ise altın. Perdeler iste mobilyalarla uyum içersinde. Bu oda girişinin sağ ve sol kısımlarındaki cristal şöminelerle ısınırdı.

10) Resepsiyon Odası :

Büyükelçiler bu odaya alınmak için bekletilirdi. Üç tane ilgi çekici tablo asılıydı. Birincisi; Yunanlar ve Osmanlılar arasındaki savaşı gösteriyor. İkincisi; aynı savaşı fakat burdaki bir köprüyü gösteriyor. Üçüncüsü ise; eski Roma’nın bir kısmını gösteren mozaiklerden yapılmış bir tablo.

11) Kırmızı Oda :

Büyükelçilerin beklediği Büyükelçi Odasından açılan başka bir kapıysa Kırmızı Odaya gider. Bu odada Büyükelçiler padişaha saygılarını mektup veya belgeler vererek gösterirlerdi. Padişah, oturduğu yerden onların kimliklerini açıklamalarını dinlerdi. Odanın nerdeyse tamamı kırmızı olduğundan, bu odaya Kırmızı Oda denmiştir. Kırmızı kristal şömineler, ve geniş aynalar bulunur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 16:44   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

12) Manzara Odası (Zülvecheyn) :

Bu oda, dini kutlamalarda, dügünlerde ve anma törenlerinde kullanılırdı. Ramazan’da Kuran’ı ezbere okuyan ve dua eden kişiler toplanırdı. Harem’deki kadınlar ise altın parmaklıklar arkasında dua ederlerdi. Dini kutlamaların dışında, büyük davetler için de bu oda kullanılırdı.

13) Somaki Odası :

Bu odada Atatürk ve Yugoslavya Kralı Alexander, Balkan Antlaşmasını tartışmışlardır. Undan 36 yıl sonra İngiltere Kralı Edward VIII yatıyla İstanbula gelmiş ve Atatürk’e danışmıştır.

14) Kütüphane :

Kütüphanede tarih, coğrafya, şiir, ekonomi, sanat hakkında ve İstanbul’la ilgili almanca, ingilizce, arapça , fransızca yazılar bulunurdu. Boydan boya kitaplıklar yer tutardı ve kütüphane denize bakardı.

15) Müzik Odası :

Bu oda Zülvecheyn Odasının yanında bulunur. Çeşitli enstürümanlar da ayrıca sergileniyor.

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/tarih/22241-dolmabahce/
Mesaj Yazan For Type Tarih
Untitled document This thread Refback 29-02-2008 18:43

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 09:31 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580