Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12-02-2007, 12:01   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Eski Mısırda Bürokrasi

ESKİ MISIR İMPARATORLUĞU’NDA BÜROKRASİ

Mısır’ın İlk Devirleri (4 bin yıl – M.Ö. 16. yy)


Mısır, eski dünyanın ilk siyasi birliğidir.Bu erken doğuşta rastlantıdan çok olağanüstü şartların oluşturduğu bir yazgı vardır.Bu ülkenin siyasi, etnik manevi dayanıklılığı, sürekliliği bunun oluşumunu belgeler.Mısır İmparatorluğu, Asya’nın büyük imparatorluklarından da, Roma İmparatorluğu’ndan da uzun ömürlü olmuştur.

Yukarı Mısır’la Aşağı Mısır’ın Kral Menes yönetiminde birleştirilmesi, Mısır tarihinin geleneksel başlangıç noktası olarak alınır.

Sıkı bir gerekirciliğe (determinizm) bağlanmadan, elverişli bir koşullar demetinin, Mısır’ın kaderini etkilediği söylenebilir.Bu koşullar hem coğrafi, hem etnik türdendir.Nil Nehri’nin ülke için birleştirici bir etken olması ve düzenli taşkınlar kıyılardaki toprakların bereketi sağlaması Mısır bakımından çok güçlü bir etken olmuştur.

Afrikalıların Samilerin çok erken dönemde Mısır topraklarına yerleşmesi ve tek bir halk olarak kaynaşması ise etnik bakımından büyük önem taşır.Bir de ülkenin çöllerle çevrilmiş ve böylece dünyanın öbür ülkelerinden ayrılmış olması, onun öbür seneler güvenliğini sağlamıştır.Cilalıtaş çağı belgeleri, bu birliğin daha o zaman geldiğini ve Nil kıyılarında kendine has bir uygarlığın doğmuş olduğunu gösterir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 12:01   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sümer’in mısır uygarlığının gelişmesinin ilk evreleri üzerindeki etkilerinin, küçük, fakat şaşmaz etkileri saptanmıştır.

Mısır’ın siyasal birliğinin gerçekleşmesi, Sümer araç takımının içindeki öğelerden Mısır yerel gelenekleriyle ya da coğrafya koşullarıyla uyuşmayanların bir yana bırakılarak, Mısır’a uygun görülenlerin hızla benimsenmesi sürecini daha ileri noktalara taşıdı.Bir başka deyişle, Mısır uygarlığı, kendine özgü biçem (üslup) birliğiyle ve kurumsal yapısıyla, hızla ortaya çıktı.Mısırlıların Sümer deneyiminden yararlanabilmelerinin sağladığı üstünlükle, Mezopotamya’da bin yıl ya da daha uzun sürede olanların Mısır’da gerçekleştirilebilmesi için bunun yarısı kadar az bir süre yetti.

Mısır’ın yazısı daha o zaman belirlenmiştir; tarih çağlarında Mısır artık doğal bir gelişme izlemekten başka bir şey yapmayacaktır.

Mısır’ın tarihi üzerine ilk belgeler M.Ö. IV. Bin yılın son üçte birine kadar dayanır.Bu belgelere bakarak Mısır’ın önce bir siyasi birlik kurduğunu, sonra birbirinden ayrı iki krallığa ayrıldığını düşünebiliriz.Bu krallıkların biri güneyde Yukarı Mısır’da öbürü kuzeyde, Delta’daydı.Bu ayrılış, uzun sürmüş görünmüyor.Güneyin iki hükümdarı, Skorpion ve Narmer, M.Ö. 3190 sularında otoritelerini kuzeyde, Delta’da hakim kılmayı başarıyorlar.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 12:01   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Narmer’in ardından gelenler (3197-2278 dolayları) birinci ve ikinci Mısır sülalesini meydana getiriyordu.Mısır’ın gelecekteki kudretinin temelleri bu dönemde gerek ülkenin yönetim ve hukuk bakımından örgütlenmesiyle, gerek tanrı kadar kutsal sayılan hükümdarın sahip olduğu olağan üstü güç ve etkiyle atılmış oldu.

Mısır’da her şey tanrı-kralın yani Firavun’un sarayı çevresinde odaklaştı.
Mısırlılar, krallarının bir tanrı olduğunu ilan ettiler.Kendisi ölümsüz olduğu gibi, öteki insanlara da ölümsüzlük bağışlayabilirdi.Bu inancın altında Firavun’a boyun eğilmesini sağlayacak güçlü bir güdüleme yatar.Çünkü değerbilir bir tanrı-kraldan, bu dünyada kendisine iyi hizmet etmiş olanları, kendi tanrısal ölümsüzlüğü sırasında sadık hizmetçileri olarak yanında bulunmalarına izin vererek ödüllendirmesi umulabilir.Öte yandan Firavun’a karşı çıkmanın cezası öteki dünya yaşamına ilişkin tüm umutların yitirilmesi anlamına gelecektir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 12:02   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Eski İmparatorluk (M.Ö. 2778-2423)


Eski imparatorluğun Firavunları (2778-2423 dolayları) kendilerinden önce gelenlerin bilgece siyasetinin meyvelerini topladılar ve Mısır’ın gelişmesi üzerine kesin etkiler yaptılar.Krallığın başkenti kısa bir süre içinde, Mısır’ın tarihinde çok büyük bir önem kazanan Menfis şehrine getirildi.Menfis sülaleleri devri başladı.

Nil Vadisi’nin kendine özgü coğrafya koşulları siyasal merkezileşmeye de yardımcı oldu.Nil’in her iki yanındaki kıraç çöller, vadiyi gerçekten tehlikeli olabilecek herhangi bir yabancı saldırısından korudu.Verimli toprakların hiçbir parçası ırmak kıyısından uzakta değildi ve bir gemi ırmağın ağzındaki bataklık deltadan birinci çavlana kadar olan yol boyunca hemen her yerden alabileceği insanları ve malları ırmağın akıntısı yönünde ya da akıntıya karşı yönde taşıyabilirdi.Bu koşullarda, ırmak üzerindeki gemiciliği denetlemek, tüm ülkenin denetimini elde tutmak demekti.Böyle olunca, Mezopotamya’da bir merkezi yönetimi, bir imparatorluk yönetimini ayakta tutmak için bin bir güçlükle geliştirilen, gene de etkin olmayan yöntemlere Mısır’da hiç gereksinim duyulmadı.Tanrısal yönetici, ırmak boyunca belli aralarla yerleştirdiği az sayıda kendine sadık ve çalışkan hizmetçileriyle, tüm ülkeye kolayca egemen olabildi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 12:02   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yapılan iş, taşkın ovasının tümünü tek bir yönetim altına sokarak tanrı-kral evinin kudretini Nil Vadisi’nin su ulaştırması yapılan her yerini kapsayacak biçimde yaygınlaştırmaktı.Böylece,Menes’in Yukarı Mısır’la Aşağı Mısır’ı etkin bir biçimde birleştirdiği tarihte Mısır, Sümer’de çözülemeyecek denli çetinliğini birçok kereler kanıtlayan iç barış ve düzen sorununu tek bir çabayla çözdü.

Firavun’un evi aynı zamanda Mısır uygarlığının içinde biçimlendiği ana çatkıyı da oluşturdu.Tanrı-kralın evine bağlanan zanaatçılar ve yöneticiler, Menes’in fethini izleyen üç dört yüzyıl içinde piramitleri dikip,Mısır sanatının bunlardan daha az harika olmayan öteki geleneklerini ortaya koydular.Arkeolojik kalıntılarda haklarında daha az ipucu bulunan müzik, dans ve öteki sanatlarla ve zanaatlarla birlikte, hiyeroglif yazı, sırçalı tuğlalar ve kaplar, çok zarif bir doğramacılık, bunların hepsi de aynı kral evinin içinde geliştirildi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 12:02   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Tek bir merkezde böylesine bir yoğunlaşma, geniş çaplı girişimlerde her zaman görülen üstünlüklere sahipti.Örneğin büyük piramitler, ancak tarlalarda yapılacak herhangi bir işin olmadığı mevsimde, Mısır’ın kırsal bölgelerindeki tüm insan gücünün bir araya toplanmasıyla yapılabildi ve bunu, ancak Firavun’un sarayı gibi tek bir buyruk merkezi yapabilirdi.Öte yandan, eski Mısır’ın son derece merkezileşmiş rejimi, aynı zamanda kaçınılmaz olarak dayanıksızdı.Her şey Firavun’un bulunduğu yerden çok uzaktaki kişilerin ona ya da adamlarına boyun eğme yolundaki istekliliklerine bağlıydı.Bununla birlikte, bir hanedanın yerini ötekinin alışı sırasındaki kısa geçiş dönemleri dışında, Eski Krallık zamanında (M.Ö. 2600-2200 dolaylarında) dört yüzyıl kadar uzun bir süre boyunca Firavun’a ve adamlarına böyle bir boyun eğiş gösterilmiştir.

Eski Krallık’ın en parlak döneminde bile, Firavun’un görünürde ülkeyi bütünlük içinde tutan kudretinin altında, belirgin yerel uyuşmazlıklar bulunmaktaydı.Çoğu kez hayvan ya da yarı hayvan biçiminde düşünülen yerel tanrılar, yerel egemenliklerini kurdular ve Sümer panteonunda görülen tutarlılığa benzer bir durum hiçbir zaman doğmadı.Yerel sunaklar ve yerel rahiplikler olasılıkla birbirleriyle uyuşmayan inançları koruyup sürdürdüler.Bunlardan bazıları zamanla incelikli törenler geliştirmeye başladılar ve Mezopotamya’nın eski tapınaklarıyla karşılaştırılabilecek çapta yapılar dikmeye kalktılar.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 12:02   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bununla birlikte, Mısır yönetiminin merkezi niteliğini bozanlar, dik başlı rahipler değil asi yerel memurlar oldu.Firavunluk düzeninin çözülüşü sırasındaki umutsuzluklarını yazıya geçirmiş olan eğitimli yazıcılar sınıfı, Mısır’daki siyasal parçalanmanın son derece yanlış bir gidiş olduğunu sezdi.Gene de Mısır’ın M.Ö. 2200’den sonra yüz yıldan fazla sürecek olan bölünmesi önlenemedi.

Bu bölünmüşlük, Mısır uygarlığının bir çok alanda aynı anda gerilemesi sonucunu doğurdu.Yerel yöneticiler yüksek Mısır sanatını ve Firavun’un ağır başlı görkeminin öteki özelliklerini sürdürmek için ellerinden geleni yaptılar; ama kaynakların kuruması, lüksün ve çoğu kere de uzmanlığın gerilemesine yol açıyordu.Firavunlar uygarlığının anıları, bu açık kargaşa ve siyasal bölünme döneminde bile canlı tutuldu.Eski Krallık’ın saltanatı, ülkülerini, Nil Vadisi’nin topraklarına, sağlam kökler salacak biçimde eklemişti.

Bu dönemde Mısır, yoğun bir askeri etkinlik sürdürüyor; doğu sınırlarında tedirginlik uyandıran Asyalı halklara seferler açıyor ve Libya’da otoritesini güçlendiriyordu.Bu genişleme siyaseti, altıncı sülale (2423-2280) tarafından da izlenecek ve bunlar çabalarını, Arabistan çölünün Asyalı göçebelerine ve Mısır’ın güneyindeki halklara karşı yöneltecekler, aynı zamanda, Akdeniz yöresinin doğusundaki sitelerle sıkı ticaret ilişkileri kurmaya çalışacaklardır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 12:02   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yaklaşık olarak 2300 yılında Bedeviler, herhalde örgütlenmiş bir direnişe rastlamadan, Mısır’ın iç bölgelerine girdiler.Krallık iktidarının ve yönetici sınıflarının acizliği bir halk ayaklanmasına yol açtı ve bu, bir sosyal devrimle sonuçlandı.O günden beri Mısır görülür bir anarşi içine girdi ve bu, sekizinci sülalenin sonuna kadar sürdü(2240).Bu arada üç krallığa ayrıldı; Asyalı istilacıların ele geçirip oturduğu Delta krallığı; Herakleopolis dolaylarında Orta Mısır krallığı ve Teb krallığı (Yukarı Mısır krallığı).Bunlardan Teb sülalesinin, başarılı olabilmek için, büyük bir siyaset zekası göstermesi ve amacını sabırla izlemesi gerekiyordu.Bu sülale bir buçuk yüzyıl süren bir çabalamadan sonra otoritesini imparatorluğun tümüne hakim kılmayı başardı: Orta imparatorluk böyle kurulmuştu(2060).

Eski imparatorluk, yağmacıların istilası altında, yok olmayla sonuçlanan çökme dönemine girmeden önce, uygarlık ve siyasi güçler alanında dikkate değer bir dirilik göstermiştir.Bu imparatorluğun en güçlü olduğu dönemde firavunlar eşsiz ve olağan üstü bir niteliğin keyfini sürdürüyorlardı.Birer insan olmaktan çok, tanrı gibi tutuluyorlar, resmi dilde “iyi tanrı, Tanrının oğlu, Güneş Ra, Altın Horus” gibi adlarla nitelendiriliyorlardı.Aslında, ülkeyi başkentleri olan Menfis’ten despotça yöneten mutlakiyet hükümdarlarıydı.İmparatorluğun boyutları hükümdarların, mahalli yönetimi ve valilerin icra biçimini fiilen kontrol etmesine elverişli değildi.Bunun için bütün eski imparatorluk süresince devlet memurları kendilerini bağımsız saydılar.Hükümdarlar bu duruma karşı koyamıyor ve gerektiğinde valilerin yerini değiştiremiyorlardı.Böylece valilik kendiliğinden, babadan evlada geçen bir görev oldu.Bundan, merkeziyetçiliğin büsbütün bozulması ve merkez iktidarının felce uğraması sonuçları doğdu ki bu, bir anlamda eski imparatorluğun yok olması demekti.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 12:02   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu yarı derebeylik düzeninin, Mısır birliği bakımından taşıdığı tehlikeyi fark eden Teb monarşisi öbür krallıklara karşı kazandığı zaferlerden merkezi iktidara bağlı bir yönetim düzeni kurmaya, bu sebeplerle çalıştı.Teb monarşisinin ilk işi, Mısır birliğini yeniden kurmak ve ona, eski imparatorluk döneminde fethedilmiş olan toprakları geri vermek oldu.

On ikinci sülale zamanında Mısır, Yakındoğu’da en güçlü devlet niteliğini yeniden kazandı.Ammenemes’in kurduğu şanlı sülale sıradan hükümdarlarla sona erdi(1785); onlardan sonra iktidarı zorla ve haksız olarak elde eden birtakım zorbalar başa geçti.Bunlar monarşiyi güçsüzlendirdiler ve Hyksos’ların istilasına yol açtılar.

On birinci sülalenin hükümdarları tarafından girişilen, “Mısır’ın birleştirilmesi sorunu” gerçekleşince, önemli bir yönetim sorunu da çözümleniyordu.

Mısır’ın birliğini sağlayan koşullar, ülkenin manevi birliğini sağlamakta da büyük ölçüde etkili oldu.Mısır, çok erken bir dönemde, din, sanat ve edebiyat alanındaki özgür uygarlığıyla kendini gösterdi.Çeşitli dış etkilere ve din anlayışındaki değişikliklere rağmen bu özgürlüğü uzun süre koruyabildi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 12:03   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yeni İmparatorluk (M.Ö. 1580-1085)


Bu birliğin sürülebilmesi için Bütün Mısır kuruluşlarında ve genel siyasetinde tam reform gerekiyordu.On sekizinci sülale kendini bu işe adadı.Denilebilir ki yeni imparatorluk dönemindeki Mısır (1580-1085), on sekizinci sülalenin ve özellikle ülkenin iç ve dış siyasetine kişilikleri ile yön veren birkaç olağan üstü hükümdarın eseridir.Bu sülalenin hükümdarları beceriklikleriyle, sık sık baş gösteren taht kavgalarının sebep olduğu karışıklıkları önlemeyi bildiler ve böylece, siyasi iktidarın uzun ömürlü olmasını sağladılar.

Bir tehdidin tekrarlanmasını önlemek için, on sekizinci sülale Asya’da bir Mısır imparatorluğu kurmaya çalışacak ve bu siyasetin, Mısır uygarlığının geleceği bakımından son derece önemli sonuçları olacaktı.

Filistin, Fenike ve Lübnan’ın fethedilmesi, Mısır’a Asya’da sağlam bir hareket üssü sağladı; özellikle Fenike limanlarına sahip olmak, Mısır birliklerini denizden daha kolayca götürmeye elverişli oluyordu.

On sekizinci sülale sonunda imparatorluğun genişlemesi, kuruluşlarda fark edilir değişikliklere yol açtı.Kral artık tek başına bütün görevleri yerine getiremez oldu.Görev sorumluluklarının bir kısmını vezirine, bir kısmını Nübye tabii kralına ve Amon büyük rahibine aktardı.Böyle bir siyasi sistemde kralın yönetimde birliği koruyabilmek için çok güçlü ve uyanık olması, çevresinde de kendine bağlı danışmanlar bulundurması gerekiyordu.Orta imparatorluğun düşmesini doğuran olaylar, kralları yeni ve sürekli bir ordu meydana getirmeye yöneltti; bu ordu, subay ve askerden oluşan yeni bir imtiyazlar sınıfı yarattı.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 18:22 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580