Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 13-02-2007, 15:30   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
İlk Türk İslam Devletlerinde Kültür ve medeniyet

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
1-DEVLET YÖNETİ
a. Hükümranlık (Hakimiyet anlayışı): Türkler, teşkilatçılıkları ve savaşçılıkları sayesinde gittikleri bölgelerin halkını kısa bir sürede hakimiyetleri altına aldılar. Türkler İslâmiyet'i kabul ettikten sonra hakimiyet anlayışında bazı değişiklikler oldu. Ancak özde bir değişiklik olmadı, İslâm devlet anlayışındaki hükümdarlığın halife tarafından tasdikedilmesi kuralı Gazneliler ve Selçuklularda işletildi Ancak bu devletlerin hükümdarları hiçbir zaman hakimiyetlerini Abbasi halifeleriyle paylaşmadılar.
Aksine Selçuklular ve Memlükler halifeyi dini lider kabul etmişler, halifeyi koruyarak İslam dünyasının
siyasal liderliğini üstlenmişlerdir. Türkler yönetimi altındaki milletlere eşit ve adaletli davrandılar. Bu
anlayış islâmiyet'le daha da güçlendi. Buna paralel olarak Türkler, hakimiyeti altındaki milletleri,
devletin çeşitli memurluklarına getirdiler.
b.Hükümdar : Türk hakimiyet anlayışına göre Tanrı yeryüzünü yönetme yetkisini (Kut) Türk hükümdarına vermişti. Bu anlayjşa göre devlet, hanedanın ortak malı sayılıyordu. Bu durum hane
dan üyeleri arasında sık sık taht kavgalarına neden oluyordu.Bu durum Türk devletlerinin çabuk
parçalanmasına ve yıkılmasına neden oldu. Ancak güçlü hükümdarların mücadeleleri kazanması
bu sistemin faydalı tarafıdır. Memlüklerde ise hükümdarlık babadan oğula geçmiyordu. En güçlü
komutan devlet yönetimini ele geçiriyordu.
Hükümdar, devletin idaresinde, doğrudan sorumluydu. Halkı rahat ettirmek ve fetihler yaparak devletin gücünü arttırmak hükümdarın başlıca görevlerindendi. Türk - İslâm hükümdarlarının hakimiyet sembolleri vardı. Bunlar hutbe, sikke (para), tuğra. arma, unvan ve çetr(güneşlik) gibi sembollerdi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 13-02-2007, 15:30   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2-DEVLET TEŞKİLATI
a. Merkez Yönetimi: Tolunoğulları ve İhşitler devlet yönetiminde Abbasileri örnek aldılar. Abbasiler-deki vezirlik makamı Tolunoğulları'nda yoktu. Bunun yerine Naiplik makamı vardı, İhşitler ise, veziflik makamına çok önem verdiler. İdari işlerden vezir sorumluydu. "Karahanlılarda devletin başında Han veya Hakan unvanlı bir hükümdar bulunuyordu. Karahanlılarda Büyük Han devletin doğu kısmını, diğer han da Büyük Han'a bağlı olarak devletin batı kısmını yönetiyordu. Hatunlar da devlet yönetiminde söz sahibiydi.
Gaznelilerin devlet yönetimi Karahanlılara benzemekle beraber onlar kadar düzenli değildi. Çünkü Gazneliler Devleti, Türkler, Gurlular, Afganlılar ve Hindular gibi çeşitli milletlerden oluşuyordu.

Büyük Selçuklular, eski Türk geleneklerine bağlı kalmışlar, bunları geliştirerek yeni bir yönetim ger
çekleştirmişlerdir. Bu yönetimin oluşmasında Abbasiler, Karahanlılar ve Gaznelilerin de etkisi olmuştur. Selçuklu hükümdarları Bağdat'ın alınmasından sonra "Sultan" unvanını baldılar (1055).İslâm dünyasının siyâsi liderliğini üstlendiler. Dinî liderlik ise, Abbasi halifelerine aitti. Harzemşahlar, devlet yönetiminde Büyük Selçukluları örnek aldılar. Eyyûbiler’de yönetimin en üst seviyesinde sultan bulunuyordu. Sultan, devletin başkanı, yönetim ve askeri bakımdan devletin en yetkili kişisiydi.Emirleri kanun derecesindeydi. Sultandan sonra en yetkili kişi vezirdi. Memlükler. devlet teşkilatı yönüyle Eyyûbileri örnek aldılar.
lk Türk - İslâm devletlerinde merkez teşkilatı bugünkü anlamda hükümetti. Hükümet başkanı hükümdardı. Ancak çoğu zaman hükümdar adına vezir işleri yürütüyordu. Merkez teşkilatı içinde dört tane önemli divan vardı.
1. İstifa Divanı: Devletin malî ışlerinden sorumluydu. Başkanına müstevfi deniliyordu.
2. Tuğra (inşa) Divanı : Devletin ve hükümdarın iç ve dış yazışmalarını yapıyordu. Karahanlılarda bu divanda bitigci ve tamgacı isimli memurlar bulunuyordu.
3. İşraf Divanı : Devletin mali ve idarî işlerinin yolunda gidip gitmediğini denetlerdi.Başkanlarına şrif deniliyordu.
4. Divan-ı Arız : Ordunun her türlü ihtiyacı ve askerlerin maaşlarıyla ilgileniyordu. Bu divanın ordu komutanlığıyla ilgisi yoktu.
Gaznelilerde, Divan-ı Vekâlet denilen hükümdar ailesinin malî işlerine bakan bir divan vardı. Bu divan diğer devletlerde yoktu. Bu divanların haricinde başka divanlar da vardı. Divan-ı Berid posta ve haber, Emir-i Dâd adalet işlerine bakıyordu. Ayrıca Ulu Hacip, Kapucubaşı, Silahdar ve Alemdar gibi idarî ve askerî görevliler de vardı.
Türklerdeki Kut anlayışı Moğollara da geçmiştir. Diğer yandan Hunlardan Osmanlılara kadar devam eden kut anlayışının bir sonucu olarak hanedan üyeleri çeşitli bölge ve eyaletlere yönetici olarak gönderilmiştir. Karahanlılar da bu sistemi kullandılar.
b. Memleket Yönetimi : Türk - İslâm devletlerinde ülke çeşitli bölge ve eyaletlere bölünmüştü. Bu yönetim birimlerinin başında hanedan mensubu melikler, şehzadeler veya askeri valiler bulunuyordu.Bu bölgelerin de kendilerine özgü teşkilatı bulunuyordu. Ancak idareciler merkezi tanıyordu.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 13-02-2007, 15:31   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yönetici tayin edilen şehzadelerin yetiştirilmesi için yanlarında Atabey bulunuyordu. Bu melikler iç işlerinde serbest, dış işlerinde merkeze bağlıydı. Büyük Selçuklularda merkeziyetçilik diğerlerine nazaran daha fazla gelişmişti. Kazalara Şahne (şıhne) denilen komutanlar ve valiler atanırdı. Amid denilen görevliler vilâyetlerin vergisini topluyordu. Vilâyetlerde güçlü bir posta teşkilatı kurulmuştur.
Karahanlılar dışındaki Türk-İslâm devletlerinin hükümet teşkilatında İranlılar yoğun bir şekilde görev almıştır.
3- Ordu Teşkilâtı
Türk - İslâm devletlerinde ordu devletin temelini oluşturuyordu. Türk orduları disiplini, teşkilatı ve silah larıyla diğer milletlere örnek olmuştur. Tolunoğulları'nda devletin temeli güçlü bir orduya dayanıyordu. Askerleri Türkler ve Sudanlılardan oluşuyordu. Donanmaya da önem veren Tolunoğulları yüz parçalık bir donanma kurmuşlardır.
Karahanlı Ordusu'nun temelini Karluk,Yağma ve Çiğil Türkleri oluşturuyordu. Karahanlı ordusu insan bakımından dört unsurdan oluşmaktaydı:
1- Saray Muhafızları: Hükümdara bağlı ücretli askerlerdir.
2- Hassa Ordusu : Hükümdar ve sarayı koruyorlardı.
3- Hanedan üyeleri ve öteki devlet adamlarının kuvvetleri.
4- Devlete bağlı Türk topluluklarının kuvvetleri.
Gaznelilerin ordusu ise ; Gulamlar, düzenli birlikler, eyalet askerleri, ücretli askerler ve gönüllü bir-liklerden oluşuyordu. Gazneliler sürekli savaşa har ordular bulundurdular. Gulamların çoğunluğu Türktü. Ayrıca diğer milletlerden de asker aldılar.
Selçuklu Ordusu ; devrinin en büyük ve en güçlü ordusu idi. Bu ordu şu bölümlerden oluşuyordu:
1. Merkez Ordusu
a Gulaman-ı Saray : Genellikle savaşlarda alınan esirlerden oluşuyordu. Bu esirler sarayda eğitilerek yetiştiriliyordu. Maaşlı olan bu ordu doğrudan sultana bağlıydı.
b. Hassa Askerleri : Çeşitli Türk boylarından toplanan atlı askerlerdir. Sultana bağlı olan bu kuv-vetlerin ihtiyaçları devlet tarafından karşılanıyordu.
2. Meliklerin askeri idarecilerin ve diğer idarecilerin ermindeki kuvvetler
3. Bağlı devletlerin ve beyliklerin askerleri
4. Türkmenler:Konargöçer olarak yasayan Türkmenler sınır bölgelerine yerleştirilerek hem sınırları ko-rumuşlar hem de savaşlara katılmışlardır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 13-02-2007, 15:31   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

5. Sipahiler : İktalarda yetiştirilen atlı askerlerdir. Bu askeridüzen Nizamü'l Mülk tarafından yapıl-mıştır.
Eyyûbilerin ordusu kara ve deniz kuvvetlerinden oluşuyordu. Eyyûbilerin ordularının temeli Kıpçak ve Kafkaslardan getirilerek eğitilen Türklerden oluşuyordu. Memlüklerde de bu sistem devam etti. Tama-men Türklerden oluşan Memlûk ordusunda başarılı olan komutanlar hükümdarlığa kadar yükselebiliyor-du. “Bütün emirlere hükümdar olma hakkının tanınması” sık sık hükümdar değişikliğine ve istikrarın bozulmasına neden oluyordu. Harzemşahlar’da ordu, hassa askerleri ve tımarlı sipahilerden oluşuyordu.

4. ADALET TEŞKİLATI
İslâmiyet'le beraber dinî kurallar Türklerin hukuk anlayışında etkili olurken, İslâmî esaslara ters düş-memek şartıyla Türk töresi de devam etti. Hukuk, şer'î ve örfî olarak ikiye ayrılıyordu.
a. Şer'î Yargı Sistemi : Bu yargı sisteminde davalara kadılar bakıyordu. Başkadıya, Kâdi'l Kudat
(kadılar kadısı) denirdi. Kadılar halk arasında din ile ilgili davalara, ölüm, miras, boşanma, hayır işleri, nafaka ve noterlik gibi işlere bakardı. Ayrıca vakıfları da idare ederlerdi. Başkadıyı sultan tayin
ediyordu.
b.Örfî Yargı Sistemi : Bu. mahkeme, düzenini bozan ve kanunlara uymayanların davarlarına bakar-
di.Ayrıca örfî hukuk vergilere, askeri teşkilâta, ikta sahiplerinin hak ve görevleri ile ticaret hayatına ait
konularıda içine alıyordu.
Emir-î Dâd (Adalet Bakanı) : Bu görevli mahkemelerin başıydı. Ağır siyasi suçlar ise sultanın baş-kanlığındaki Divan-ı Mezalim mahkemesinde görüşülerek karara bağlanırdı. Ordu içindeki anlaş-mazlıklara Kadıy-ı Leşker (kazasker) bakıyordu. Türk hükümdarları haftanın belirli günlerinde Di-van-ı Mezalim'de halkın davalarını ve şikayetlerini dinleyerek karara bağlıyorlardı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 13-02-2007, 15:31   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

5.DİN VE İNANIŞ
İslâmiyet, Türklerin fetih siyasetini de etkilemiştir. Karahanlılar İslâmiyet'i yaymak için gayret göster-diler. Gaznelilerde devlet - halk birliğini sağlayan tek unsur İslâmiyet olduğu için Müslümanlık tarafı ağır basan bu Türk devletinin yaptığı savaşların gayesi Afganlıları ve Gurluları islâmiyet'e kazan-dırmaktı. Ayrıca Rafizi Karmatilerle mücadele ettiler. Hindistan'a seferler düzenleyerek İslâmiyet'in burada yayılmasına neden oldular.
İslâmiyet'teki cihat düşüncesi Selçuklularla Bizans'ı karşı karşıya getirmiş ve bu anlayış Anadolu'nun fethinde önemli rol oynamıştır. Yine bu anlayışın sonucu olarak Türkler Haçlılarla mücadele ettiler. Türklerin İslâmî bilgilerin gelişmesine de önemli katkıları olmuştur. Türk hükümdarların himayesi sonuncunda islâm dünyasında bir çok fıh, hadis, kelam ve tefsir bilgini yetişmiştir.
Haçlı Seferleri ve Moğol istilaları ilim ve fikir hayatında durgunluğa neden olduysa da XIII. yüzyılda birçok din adamı ve sûfi, Türkler arasından yetişti. Sünni akidenin de koruyuculuğunu üstlenen Türkler, azınlıklara karşı oldukça toleranslı davrandılar. Tasavvuf hareketinin sonucunda kurulan tarikatların Türk dünyasında büyük etkisi olmuştur, İslâm dünyasında toplayıcı vasıfları olan ve çok yaygın dört tarikat vardı. Bunlar Kadirilik, Kübrevilik, Ekberilik ve Yesevilik tarikatlarıydı.
6.SOSYAL VE İKTİSADİ (EKONOMİK) HAYAT
a.Sosyal Hayat : İlk Türk - İslâm devletlerinde halk genellikle eski hayat tarzını ve sosyal etkinlik
lerini devam ettirdi. Bu dönemde de Türklerde konargöçer hayat kısmen devam etti. Yerleşik hayata ge
çerek köylerde yaşayanlar ise, ticaret ve el sanatlarıyla uğraştılar.
Tolunoğulları döneminde altın çağını yaşayan Mısır'da halk tabakalarına eşit davranıldı. Karahanlı-larda halk tabakası zenginle,.orta halliler ve fakirler olarak üç zümreydi. Ayrıca meslek grupları da vardı. Gaznelilerde ise, toplum yönetenler ve yönetilenler diye ikiye ayrılıyordu.
Selçuklu Devleti'nde siyasi ve askeri hakimiyeti elinde tutan Türkler, sosyal hayata da hakim oldular. Devlet memuriyetleri ise, İranlıların elinde olup babadan oğula geçiyordu. Şehirlerde büyük nüfuza sahip aileler vardı. Aydın zümreyi temsil eden din adamları ve tarikat şeyhleri halk üzerinde etkiliydi. Esnaf ve zanaatkarlar kendi meslek gruplarına ait loncalar kurdular
  Alıntı ile Cevapla
Alt 13-02-2007, 15:32   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

b.İktisadî Hayat : Tolunoğulları zamanında Mısır, doğu-batı ticaretinin merkezi haline geldi, ihşitoğul-
ları da bu ekonomik düzeni devam ettirmeye çalıştı. Eyyûbiler ve Memlükler döneminde Mısır'ın ticari
önemi daha da arttı. Eyyûbiler döneminde Kıbrıs Latin Krallığı,Bizans ve bazı Avrupa devletleriyle ticaret anlaşmaları yapıldı. Memlükler döneminde Ümit Burnu'nun bulunması bu devletin gümrük gelirlerinin azalmasına ve ekonomisinin bozulmasına neden oldu.
Karahanlılar tarım, hayvancılık, madencilik ve el sanatlarıyla uğraştılar. Ürünlerini diğer ülkelere satan Karahanlılarda kervan ticareti çok önemliydi. Ticaret yolları üzerinde ribat adıyla ilk kervansarayları kurarak ticaretin gelişmesine katkıda bulundular. Gazneliler ise, Hindistan'ın ele geçirilmesiyle alınan ganimetler ve toprakları üzerinden geçen ticaret yolları sayesinde zenginleşmiştir.
Büyük Selçukluların hakim oldukları bölgelerde siyasi birliği ve güvenliği sağlamaları ekonomik durumlarının iyileşmesine ve ticaret faaliyetlerinin canlanmasına neden oldu. Selçuklularda ekonomi tarım, hayvancılık, sanayi ve madencilik ile ticarete dayanıyordu. Selçuklular dokumacılık ve dericilikte de ilerlediler. Ekonomik hayatta önemli etmenlerden biri de topraktı.





  Alıntı ile Cevapla
Alt 13-02-2007, 15:32   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Selçuklularda toprak dörde ayrılmıştır;
1.Has Toprakları: Geliri hükümdara bırakılan
topraklardır.
2.İkta Toprakları : Gelirleri hizmet ve maaş karşılığı olarak komutanlara, askerlere ve devlet
adamlarına verilen topraklardır. İktalar kişilere görev süreleri boyunca verilirdi. Görevin sona erme
siyle iktalar bu kişilerden alınıyordu. Kendilerine verilen toprağın vergisini toplayan komutan para
n bir kısmıyla asker beslerdi. İkta sisteminin kökeni Hz. Ömer zamanına kadar dayanmaktadır.
Asıl şeklini veren ise Büyük Selçuklu veziri Niza-mü'l Mülk'tür. ikta sisteminin uygulanmasıyla;
•Devlet hazinesinden para harcamadan büyük ve güçlü bir ordu oluşturuluyordu.
•Göçebe Türkmenlerin yerleşik unsurlara zarar vermeleri önleniyordu.
•İkta sahipleri bulundukları yerlerde idare ve güvenliği sağlıyorlardı.
•Devlet otoritesi en uzak yerlere kadar götürülüyordu.
•Üretimin denetlenmesi ve artması sağlanıyor ve topraklar boş kalmıyordu.
3.Mülk Toprakları :Şahıslara ait topraklardır. Sahipleri bu toprakları istedikleri gibi kullanmakta
serbestti.
4.Vakıf Toprakları: Devlet hazinesine ait toprakların veya mülk arazilerin gelirlerinin, ilim ve sosyal kurumların ihtiyaçlarını karşılamak üzere ayrılan bölümüdür.
7. DİL VE EDEBİYAT
Dil : İlk Türk - İslâm devletlerinde saray ve orduda Türkçe, resmi yazışma dili olarak Arapça ve Farsça kullanılıyordu. Karahanlılarda resmi dil Türkçe idi. Resmî yazışmalarda Uygur yazı kullanılıyordu.
Gaznelilerde saray ve orduda Türkçe konuşuluyordu. Ancak resmi dil ise Arapçaydı. Selçuklularda bilim dili Arapça, resmi yazışma dili Farsça idi. Halk arasında günlük hayatta Türkçe kullanılıyordu. Harzemşahlarda Türk dili gelişmesini devam ettirdi. Memlükler Türkçeyi resmî dil kabul ettiler ve çok önem verdiler.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 13-02-2007, 15:32   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1 İlk Türk - İslâm devletleri birçok ülkeye hakim oldular. Hakim olduğu topraklar üzerindeki halkı yönetme ihtiyacı Arapça ve Farsçanın önemini artırmıştır. Çünkü buralarda yerli halk Arapça ve Farsça konuşuyordu.
Edebiyat : Türk hükümdarları bizzat edebiyat ile meşgul oldular, İran'da kurulan devletlerin hükümdarları Fars edebiyatının gelişmesine katkıda bulundular.
Türklerin İslâmiyet'i kabulleriyle İslâmi Türk edebiyatı ortaya çıkmıştır. İslâmi Türk edebiyatının sözlü eserleri: Satuk Buğra Han Destanı ve Cengizname’dir.
Yazılı edebiyatın örnekleri şunlardır;
2 Divan-ı Lügat-it Türk: Karahanlılarda Kaşgarlı Mahmut tarafından Türk dilinin güzelliğini belirtmek ve Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmıştır.
3 Divan-ı Hikmet: Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır. Eserde dini ve ahlaki öğütler bulunmaktadır.
4 Atabetü'l Hakayık: Edip Ahmet tarafından yazılmış, dini ve ahlâki bir eserdir.
5 Kutadgu Bilig: Türkçe ilk siyasetnamedir. Yazan Yusuf Has Hacip'tir. Kaşgar'da Uygur alfabesiyle yazılmıştır.
Gazneliler,şairlere sahip çıkmış ve saraylarına şairleri toplamaya çalışmışlardır. Şehname yazarı Fir-devsî bunların başında gelir. Tarih yazıcılığı bakımından Gazneliler devri parlak geçti. Büyük Selçuklular döneminde Nizamü'l Mülk Siyasetnâme adlı bir eser yazdı. Bu eserde devlet yönetimi hakkında bilgi verilmiş ve dönemin olayları anlatılmıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 13-02-2007, 15:32   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

8.BİLİM VE SANAT
Müslüman Türk devletleri bilim ve kültür alanında pek çok bilgin ve filozof yetiştirmişlerdir. Türk devletlerindeki bu gelişmelerde hüküdarların bilginleri koruması ve desteklemesi etkili olmuştur.
Farabi, matematik, fizik, astronomi, mantık, psikoloji ve siyaset alanlarında 160 kadar eser, İbn-i Sina ise tıp, mantık fizik ve coğrafya alanında önemli eserler vermişlerdir. Ömer Hayyâm, Ebu'l Muzaffer İsfizârî gibi bilginler Melikşah döneminde bir takvim düzenlenmişlerdir. Bu takvime "Tarih-i Celali", Takvim-i Melikşahi" gibi isimler verilmiştir.
Daha önceleri dağınık ve özel bir şekilde yapılan öğretim ilk defa Karahaniılar zamanında programa bağlanmış, dünya tarihinde ilk defa "burslu öğrencilik" sistemi bu dönemde uygulanmıştır. Medrese eğitiminde Karahanlıları Selçuklular takip etti. Bunlardan ilki Nizamiye Medresesi'dir. Burada dini bilgiler yanında, felsefe, filoloji, matematik gibi bilim-er okutulduğu için Nizamiye Medresesi dünyanın en eski üniversitesi sayılmaktadır.

Müslüman Türk devletlerinde güzel sanatlar da büyük bir gelişme göstermiştir.Egemen oldukları coğrafyalarda yapılan binlerce eser günümüze kadar gelmiştir.
Mimari ,minyatür, hat, süsleme, kabartma, ağaç işleri, dokumacılık, taş işçiliği ve kuyumculuk oldukça gelişmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 13-02-2007, 15:32   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ORTAÇAĞDA AVRUPA
A. KİLİSE ve PAPALIK
Hz. İsa'dan sonra havarileri Hıristiyanlığı yaymaya başladılar. Başlangıçta Roma İmparatorluğu, Hıristiyanlığı engellemeye çalışmıştır. Ancak bir süre sonra 313 yılında Hıristiyanlık serbest bırakılmış ve 381'de ise Roma'nın resmî dini olarak kabul edilmiştir. Havarilerden Sen Piyer'in Papa denilen vekilleri Roma'da oturmaya başladılar. Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra ortaya çıkan derebeylik rejimi ile papaların önemi arttı.
Ortaçağ boyunca Hıristiyan dünyası iki büyük mezhebin etkisindeydi. Katolikler Roma'daki Papa'yı, Ortodokslar İstanbul'daki Patriği din büyüğü olarak tanıyorlardı. Katolikler, papaların Allah'ın yeryüzündeki vekili olduklarına inanıyorlardı. Bu yüzden papaların elinde afaroz ve enterdi yetkileri vardı. Afaroz edilen kişi Hıristiyanlıktan çıkarılır ve toplumsal hayatın dışına itilirdi. Ortaçağ'da zaman zaman krallar bile bu cezaya çarptırılır ve halk o krala itaat etmezdi. Yine papanın yetkilerinden olan enterdi bir ülkede ilan edildiğinde o ülkede Hıristiyanlığa ait bütün faaliyetler dururdu. Papazlar nikah, vaftiz, ölü gömme ve dini törenleri yapmazlardı. Hiçbir kral bu duruma düşmek istemediği için papalar ciddi bir otorite kurmuşlardı. Hatta 800 yılından itibaren krallar taçlarını papanın elinden giyerlerdi.
imtiyazlarını kaybetmek istemeyen Hıristiyan din adamlarının etkisiyle, skolastik düşünce sistemi doğdu. Bu düşünceye göre; din ile ilgili esaslar değişmez kabul edilip, deney yasaklanmıştır. Bu düşünce tarzına "dogmatizm" denir. Bu dönemde okuma - yazma tamamen bir ayrıcalık halini almıştır.
Bu dönemde, papayla iyi geçinmek zorunda kalan kral ve senyörler, kiliseye toprak bağışlamışlar, böylece kilise oldukça zenginleşmiştir. Kilise Ortaçağ Avrupası'nın hayatına fiilen hakim olunca dünyevi olaylarla ilgili koyduğu kurallar Hıristiyan ülkelerin kanunlarına girmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/tarih/22624-ilk-turk-islam-devletlerinde-kultur-ve/
Mesaj Yazan For Type Tarih
Untitled document This thread Refback 05-11-2008 23:09

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 20:48 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580