|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
17-02-2007, 09:10 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
MİLLİ MÜCADELE Bu bölümden itibaren son asrın önemli olaylarının BİLİNMEYEN yönlerini vermeye çalışacağız…. Bilinenlerin de gözden kaçan ÖNEMLİ noktalarını vurgulıyacağız. Bunların bir kısmı NUTUK'ta anlatılanlardan farklı olabilir. (1) - 1908 MEŞRUTİYET'in ilanı... 31 Mart Vak'ası... Harekat Ordusu'nun Selanik'ten İstanbul'a gelişi...(2) Abdülhamid'in tahttan indirilişi... - Trablusgarp Harbi 1911, Balkan Harbi 1912. - 1. Cihan Savaşı (1914-1918) (3) sebepleri: Fransa 1871'de kaybettiği Alsace-Lorraine bölgesini geri almak ister... Avusturya-Macaristan Akdeniz'e inmek ister... Almanya Doğu Avrupa ve Ortadoğu'da sömürge ister... Rusya Boğazlar'ı ister ve Akdeniz'e inmek amacındadır. HEGEL'in (1770-1831)GÜÇLÜ DEVLET ve ALLAH fikri, KONT GOBİNEAU'nun (1816-1882) IRKLARIN EŞİTSİZLİĞİ, ÜSTÜN IRK anlayışı, NİETZSCHE'in ÜSTÜN İNSAN fikri Almanya'yı hep etkilemiştir. Çünkü bu düşünürlerin hepsi Alman'dır... Acaba TÜRKİYE'yi ve TÜRKLER'i etkiliyen böyle düşünce adamları var mı? Almanya, İtalya, Belçika 1848-1871 yılları arasında millet kavramını geliştirdiler. Japonya da aynı yıllarda geri kalmışlığın zincirini kırdı. Sonra sömürgecilikte geri kaldıklarını düşünerek daha bir hızla ve gaddarca savaşlara yol açtılar. Bilhassa Almanya ve Japonya. İtilaf Devletleri: İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya, ABD, Yunanistan İttifak Devletleri: Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan, OSMANLI DEVLETİ. İngiltere Kıbrıs(1878) ve Mısır'ı(1882); Fransa Mısır, Cezayir ve Tunus'u; İtalya Trablusgarp (1911), Rodos ve 12 Ada'yı işgal etmişti. | ||
|
17-02-2007, 09:10 | #2 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Avusturya Veliahdi'nin Saraybosna'da bir suikast sonucu öldürülmesi (28.6.1914) üzerine Sırbistan ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu arasında çıkan savaştan hemen sonra, 2.8.1914'de Enver ve Sait Halim Paşalar Padişah ve hükümetten bile gizli olarak, Almanlar ile bir anlaşma imzaladılar. Buna göre Rusya Avusturya-Macaristan'a savaş açarsa, Osmanlı Almanya'nın yanında savaşa girecekti! OSMANLI saldırıya uğrarsa Almanya yardım edecekti. Savaş sırasında OSMANLI ordusunu Alman subayları yönetecekti!.. Enver Paşa yine hükümetten habersiz aynı gün seferberlik ilan etti. Yine aynı gün Meclis-i Mebusan tatil edildi. Böylece Enver başkanlığında bir diktatörlük fiilen başlamış oldu. Halbuki suikast olayı üzerine Avusturya-Macaristan 2 Temmuz'da Sırbistan'a harb ilan etmiş, Rusya seferberlik ilan edince(31 Temmuz) Almanya Rusya'ya savaş açmış (1 Ağustos), yani savaş fiilen başlamış bulunuyordu!.. Bizim yaptığımız anlaşma bir "savunma işbirliği" anlaşması değil; bir savaşa girme taahhüdü idi! Nitekim 3 Ağustos'da Almanya Fransa'ya, 5 Ağustos'ta da İngiltere Almanya'ya savaş ilan etti. Bizim sırtımızdan toprak vaadi alan İtalya 1915'de, Yunanistan 1917'de savaşa girdi. ABD'nin savaşa girişi de Alman denizaltılarından bunaldığı 1917 yılıdır. Buna mukabil Ekim İhtilali'nden sonra Rusya savaştan çekildi. (1917) | ||
17-02-2007, 09:10 | #3 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Sömürgeler ile birlikte savaşa 1.170.935.000 nüfusun yaşadığı ülkeler katılmıştı. İttifak ordusu 22 milyon, İtilaf 43 milyon idi. ölüm İttifak safında 17 milyon, İtilaf safında 22 milyondu. Toplam savaş giderleri 186 milyar dolardı. OSMANLI'ya savaş 1.430 milyar dolara mal olmuştu. Goeben ve Breslau zırhlılarının sığınması 11 Ağustos, bunların Karadeniz'de Rus sahillerini bombalaması 29 Ekim ve Rusya'nın Kafkasya'dan saldırması 1 Kasım, İngiltere ve Fransa'nın Osmanlı'ya harb ilanı 5 kasım tarihlerinde oldu. Bunun üzerine OSMANLI DEVLETİ de istemediği halde savaşa girdi. Padişah 7 kasım'da halife sıfatıyla Cihad-ı Ekber ilan etti, ama Müslüman sömürgelerin buna cevap verme imkanı yoktu. Aksine zaman içinde OSMANLI topraklarındaki sözde Müslüman liderler OSMANLI'ya HAÇLILAR'ın yanında cephe alacak ve onu arkadan vuracaklardı! Medine müdafii Fahreddin Paşa, Dünya Savaşı sırasında Faysal'a 30.000 tüfek, fişek ve para verdi. Herif Mekke'ye gitti, bunlar ile aleyhimize isyan çıkarttı. Fahreddin Paşa, Padişah fermanına rağmen Medine'yi terketmeyi reddetmiş, son ana kadar çarpışmıştır. İngilizler Şerif Hüseyin'i de 400.000 altına ve krallık vaadi ile satın aldılar. İsyan ettirdiler. İkisi İngiliz'le birleşip bizi sırtımızdan vurdu. Biri Irak, biri Arabistan, bir başkası da Ürdün kralı oldu. Ancak 1924 yılında İngilizler Vehhabi Suud ailesini kışkırtarak Kral Hüseyin'i devirdiler. OSMANLI'ya ihanet eden bu aileden hiç kimse iflah olmadı. - Balkan ve Cihan savaşlarının sorumlusu Enver Paşa Harbiye Bakanı iken çok yolsuzluk yapmış, DEVLET'in kıt imkânlarını, parasını bol keseden dağıtmıştır. Bilhassa dönmeler (4) ondan çok para almışlar ve yemişlerdir. Sadece Ali Heba adlı Mısırlı'ya 3 milyon altın vermiştir!.. Biz ise İSTİKLAL SAVAŞI'nı Ruslardan aldığımız 1 milyon altın ile yürüttük. Enver şahsına bir milyon altın almış, başkalarından hediye de kabul etmiştir. (Rıza Nur'un iddiası) | ||
17-02-2007, 09:11 | #4 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Enver Paşa'nın Doğu seferi de bir hezimetti. Suşehri'ne 3.000 kişi varabildi. 90.000 çıkmıştı yola... 87.000 kişiyi ALLAHUEKBER Dağı kar ve soğuk yedi bitirdi. Tabii Enver Paşa'nın maceraperestliği yüzünden... İttihatçıların hepsi Enver gibi iyi niyetli; ancak ahmaktı. Cahildi. Dönmelerin, Yahudilerin avucunda idiler. Talat'ın başmüşaviri sırdaşı Yahudi Metr Salem ile Amanuel Karasu idi. Yapacağını bunlara sorardı. Onlar da bu bilgileri Fransızlar'a, İtalyanlar'a satarlardı. İkisi de müthiş zengin olmuştur. O dönemde Türkiye'de burjuvalar, yani zenginler ve bürokratlar Fransız, karacı subaylar Alman, denizci subaylar da İngiliz hayranı idiler. Savaş sonrası bir de Amerikan mandacıları çıktı. - ŞARK MESELESİ çerçevesinde OSMANLI topraklarını yutmak isteyen BATILILAR, savaş öncesinde olduğu gibi savaş sırasında da çeşitli gizli anlaşmalar yapmışlardı. Bunlardan İSTANBUL Antlaşması diye bilineni (18.3-10.4.1915) İngiltere, Fransa ve Rusya arasında idi. Buna göre Boğazlar, Marmara Bölgesi, Kocaeli Yarımadası, İmroz ve Bozcaada Rusya'ya bırakılıyordu!.. Londra Antlaşması'na göre (26.4.1915) Antalya ve çevresi, 12 Ada, Rodos ve Trablusgarb İtalya'ya veriliyordu!.. Sykes-Picot Antlaşması (26.4.1916) Erzurum, Van, Bitlis ve Trabzon'u Rusya'ya; Kayseri, Zaza, Eğin gibi sözde "Ermeni" bölgelerini Fransa'ya; Bağdat ve Basra'yı İngiltere'ye veriyordu!.. Saint Jean de Maurienne Antlaşması (17.4.1917) savaşa girme karşılığı 12 Ada ve Antalya yöresine ek olarak Güneybatı Anadolu, İzmir, Aydın ve Konya'yı İtalya'ya veriyordu!.. Yani gavurlar savaş boyunca her Nisan ayında toplanıp OSMANLI DEVLETİ'ni dişlemeyi âdet edinmişlerdi!.. | ||
17-02-2007, 09:11 | #5 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Bir de İngiliz Dışişleri Bakanı Balfour'un Kasım 1917'de "Filistin Toprakları'nın yahudilere verilmesi" konusundaki bildirisi vardı. Ayrıca "TÜRKİYE'nin 100 Paylaşım Tasarısı" (Djuvara, Paris, 1915) diye kitaplar yayınlanıyordu. Mesele OSMANLI DEVLETİ'nin parçalanması değil, lokmaları kimin yutacağına gelip düğümleniyordu! İtilaf devletleri kendi aralarında San Remo'da anlaştılar (24.4.1920) sonra bu hususları Sevr'de OSMANLI heyetine dayattılar.(10.8.1920) Yunanistan'a 12 ADA dışındaki Ege adaları, Çatalca'ya kadar bütün Trakya ve İzmir; Fransa'ya Suriye ve Çukurova; İrgiltere'ye Irak ve Filistin; İtalya'ya Antalya civarı ve uzun bir kıyı şeridi; Ermeniler'e koca bağımsız bir devlet; Kürtler'e de bol keseden özerklik verdiler. Bununla da yetinmiyen BATILILAR ve onların Yunan, Ermeni gibi uşakları Karadeniz'de Pontus Devleti kurmak için, güney ve güneydoğuda Fransızlar'a yardım için, ve TÜRKLER'i de bölerek Konya'da yeni bir Selçuklu devleti kurmak için Anadolu'ya yayıldılar. Her yerde yerli hainlerden yardım gördüler. Bütün bunlara ek olarak Boğazlar İtilaf devletlerinin ortak kontrolüne giriyor, İstanbul "Vatikan" usülü bir şehir haline getiriliyor, OSMANLI Padişahı'nın lütfen ikamet etmesine izin veriliyordu!.. Sonradan Bursa, Balıkesir Yunan işgaline uğrayacak, Zonguldak'ta İtalyanlar hak iddia edeceklerdi! TÜRKLER'e ne mi kalıyordu?..Kastamonu, Yozgat,Ankara, Kayseri ve Sivas bölgesinden 200.000 m. kare kadar toprak...Bütün büyük şehirler ve ticaret merkezlerinin bu bölgenin dışında kalması bir yana; aydın tabaka ve meslek erbabı da onlardan koparılıyor, geriye sömürge ve köle olmaya mahkûm bir "köylü devleti" bırakılıyordu!.. | ||
17-02-2007, 09:11 | #6 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 1.Cihan Harbi sırasında dahi Suriye, Irak bizimdi. Mısır Hidivliği, Bulgaristan Prensliği, Kırım Hanlığı, Eflak Boğdan Voyvodalıkları, Mekke Şerifliği, Arabistan, Rumeli-i Şarki Vilayeti, Sisam Beyliği gibi topraklar sözde de olsa bağlı idi. Ayrıca Kıbrıs, 12 Ada, Tunus, Cezayir, Libya gibi işgal edilmiş bölgelerden de vazgeçilmiş değildi!.. Kemal Tahir toprağın 4.383.000 km. kare, nüfusun da 43 milyon olduğunu belirtir. Ayrıca CİHAD'a icabet eden olmamıştı ama, HİLAFET'in dünya müslümanları üzerinde hâlâ etkisi vardı. Düşman ordularındaki müslüman askerler bize silah doğrultmaktan hoşnut değillerdi. Bu gerçek, bir kaç yazar hariç, hâlâ gözlerden saklanmakta hatta İnkılap Tarihi derslerinde bile yeteri kadar işlenmemekte, böylece BATILI HIRİSTİYAN EMPERYALİSTLER'e karşı bir husumet uyanması önlenmeye çalışılmaktadır. O tarihlerde TÜRKİYE'yi lokma lokma bölüp yutmak istiyenler; bugün hâlâ çevirdikleri onca dolaba rağmen "dost ve müttefik" addedilmektedir... Sırtlan yiyicilikten vazgeçer mi hiç? - 1917 İhtilali'nden sonra Ruslar çekilirken ordusundaki Ermeniler Erzincan-Bayburt tarafında büyük katliam yaptılar. Amerikan tarihçileri dahi 1915 yılından sonra Doğu'da 2.5 milyon MÜSLÜMAN'ın katledildiğini, buna mukabil Ermeni kaybının 400.000 civarında olduğunu söyler. OSMANLI DEVLETİ ile Rusya arasında 8.12.1917'de savaş son verildi. Ruslar yenilince Kars'ta bir devlet kuruldu. Mütarekeden sonra İngilizler Kars'a girip burayı Ermeniler'e verdiler. - 4 Haziran 1918 Osmanlı-Azerbeycan anlaşması. Bu anlaşmaya dayanarak Nuri Paşa 8500 kişi ile Azerbeycan'a girmiş, Bolşevik ve Ermeniler'den Bakü'yü kurtarmıştır. (15.9.1918) | ||
17-02-2007, 09:11 | #7 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Bakü 1. Dünya Savaşı sonlarında İngilizler'i çağırmıştır. Ama Ermeniler İngiliz desteğinde TÜRKLER'i kırmıştır. Sonra TÜRK ordusu Bakü'yü almış, TÜRKLER'i kurtarmıştır. Yusuf İzzet Paşa komutasındaki bu ordu, Kafkas Dağları'na kadar ilerlemiştir. Mondros Mütarekesi'nde biz Kafkaslar'da idik. Ancak bazı açıkgözler Kafkasya'da Azeriler'e para diye Osmanlı sancaklı padişah armalı cigara kâğıdı kapaklarını yutturmuşlardı!.. Köylülerden ayakbastı parası tahsil etmiş, makbuz istiyenlere bir kağıda beş kuruşun tuğralı tarafını basarak makbuz diye vermişlerdi... Bedava ekmek pişirmek istemiyen fırıncılardan ilk dört tanesini Enver Paşa'nın kardeşi Nuri paşa astırmıştı da, senelerce gelmelerini gözledikleri Osmanlı Türkleri'nin Çar ordusundan beter olduğu inancı bütün Kafkasya'da yayılmıştı!... TÜRKİYE Mondros ile 30.10.1918'de BAKÜ'yü boşaltmak zorunda kaldı. Azeriler 12 Ocak 1920'de Gürcüler ile birlikte Paris'te bağımsızlıklarının tanınacağına dair söz aldılar. Ama sonradan her üç ülke de Bolşevik işgaline uğradı. - O tarihlerde 10 milyon olan TÜRKİSTAN'ın MÜSLÜMAN ve TÜRK nüfusuna rağmen, 16 nazırdan 12'si 300.000 kadar olan Rus, Yahudi ve Ermeni nüfus içinden seçiliyordu. 36 azalı parlamentoda 11 TÜRK, idarede ise hiç denecek kadar az TÜRK vardı. | ||
17-02-2007, 09:11 | #8 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| BAKÜ'ye gelip yardım istiyen TÜRKİSTAN TÜRKLERİ: " Şimdi bizim kalbimiz tamamiyle BÜYÜK TÜRKİYE'ye iltihak ihtirası ile çarpıyor. Bütün TÜRKLÜĞÜN BİRLEŞMESİ ancak bizim ulvi maksatlarımıza uyan yoldur. Bugün arzumuz emelimiz budur. Bu mualla emel küçük büyük bütün halkın ve sınıfların en kutsal gayesidir," demişlerdi. 0 Bulgaristan 1918 başlarında Romanya ile mütareke yaptı, ve savaştan çekildi. Böylece Almanya ile bağlantı koptu. Zaten Almanya da 11.11.1918'de Fransa ile bir mütareke imzalıyarak mağlubiyeti kabul edecekti. Ortadoğu topraklarında geriliyen, ancak henüz yenilmemiş olan Osmanlı Devleti Talat Paşa kabinesinin çekilmesi ile savaşı bırakmak zorunda kaldı. - Mondros Mütarakesi 30.10.1918... İmzalayanlar: Rıza Tevfik ve Rauf Orbay'dı. Rauf cahil, durgun zekalı, idaresizdi. Ancak çok cesur ve atılgandı. Ayrıca iyi dil bilirdi. (5) Rauf Orbay Mondros'ta TÜRKİYE'nin başına gaileler açan 7. maddeyi kabul etmişti. Sonra "İngilizler beni aldattılar, söz verdiler tutmadılar" diye kendini savunmuştur!. (6) Mütarakeye göre biz gavur esirleri ve Ermenileri serbest bırakıyoruz, ancak gavurlar Türk esirleri bırakmıyorlardı. 7 ve 24. maddeler ülkeyi işgal imkânı tanıyordu. | ||
17-02-2007, 09:11 | #9 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| MUSTAFA KEMAL, MONDROS MÜTAREKESİ'nin nasıl çarpıtıldığını şöyle anlatır: - "İhtilaf Devletleri'nin herhangi sevkülceyş noktasını işgal hakkını haiz olmalarını, "emniyetlerini tehdit edecek vaziyet zuhurunda" şart-ı sarihiyle tayin etmiştir." (7. Madde) - "10. madde yalnız "Toros tünellerinin Müttefikler tarafından işgali"ne münhasırdır." - "12. madde "hükümet muhaberatı müstesnad olmak üzere" telsiz, telgraf ve kabloların murakabesini tecviz ediyor." - "15. madde "Memalik-i Osmanıyye dahilindeki hudud-u hadidiyenin yalnız ve ancak murakabesi" mevzuu bahistir." - "16. Madde Kilikya'daki ordularımızdan "mahallinin inzibatı için iktiza eden kuvvetin orada terki ve mütebakisinin 5. maddeye tevkifan terhisi" pek sarih olarak mezkurdur. Ve bundan başka hiç bir kayıt ve şart yoktur." - "24. Maddede vilayat-ı sittenin herhangi bir kısmının işgali hakkını İhtilaf Devletleri'ne muhafaza ettiren sebep "bu vilayetlerde iğtişaş zuhuru hali" olacağı sarihtir." - "Bu maddelerin mazmunları ile tatbikatı arasında tetabuk var mıdır?.." - "Müterakename'nin ilk akdolunduğu zamanlarda İngilizler Musul'u işgal etti! Müterekename'nin aktinde bizim ordularımız Musul'da, İngilizler cenupta idi. Oradaki komutanla igfalkarane temas ederek askerlerini Musul'a soktular." - "İstanbul'u berri ve bahri kuvvetleriyle işgal ettiler. Bu hususta mütarekenamede müsaade var mıdır?.." | ||
17-02-2007, 09:12 | #10 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| - "Adana havalisini, Urfa'yı Ayıntap ve Maraş'ı evvela İngilizler ve badehu Fransızlar işgal ettiler. Buna dair de Mütareke'de bir madde yoktur." - "İtalyanlar Antalya'yı işgal ettiler. Muhrip bulunmadığımız Yunanlılar da İzmir ve havalisini işgal ettiler." - "Hülasa Mütarekename'yi baştan başa hurdahaş ettiler!.." - "Memleketin dahili asayişini temin ve muhafaza için lüzumu kadar asker silah altında terkedilecekti. İlk zamanlarda 80.000'i mütecaviz bir kuvvet kafi görüldü. Bilahare İhtilaf Devletleri 43.000'e tenzil ettiler. Bir müddet sonra bu miktarın da dununu inildi. Milletimizi, memleketimizi tamamen müdafaasız bırakmak maksadını takip ettiler." - "Mütarekenamenin aktinde hür ve müstakil yaşamaya layık bir Osmanlı milleti, kabul ettikleri halde, 1-2 ay geçtikten sonra bu kanaatlerinden tecerrüt ediyorlar." - "Ecnebiler kendi menfaat-ı iktisadiye ve siyasiyelerini tatmin edebilmek için aleyhimize icat ettikleri iki mütaalayı yürütmeye başladılar." - "Bu mütalaalardan birincisi güya "illetimizin anasır-ı gayrımüslimeyi müsavat ve adalet düsturuna tevkifan idareye gayrı muktedir olduğu...'İkincisi de güya 'illetimiz heyet-i umumiyesiyle kaabiliyetten mahrum bulunduğundan, bahçe halinde bulunan yerlere girmiş ve oralarını harabezara çevirmiş!' "NT> Amerika Reis-i Cumhuru Wilson 14 maddeden ibaret bir programla ortaya çıktı.(1917) Bu program, milletlerin kendi mukadderatına hakimiyetini temin ediyordu. Programın 12. maddesi TÜRKİYE'ye devletimize ve milletimize aittir. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |