Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 19-02-2007, 12:04   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Nutuk

NUTUK
SAMSUNA ÇIKTIĞIM GÜN GENEL DURUM VE GÖRÜNÜŞ
Osmanlı ordusu dağılmış bayağı ağır bir ateşkes antlaşması imzalanmış.Damat Ferit Paşanın başında bulunduğu hükümet güçsüz,onursuz,korkak ve yalnız padişahın isteklerine uyulmuş.Ordunun silahları elinden alınmıştır.Azınlıklarda dahil olmak üzere devleti herkes çökertmeye çalışıyor.
BUNLARA KARŞI KURTULUŞ YOLLARI

Durumun korkunçluğu ve ağırlığı karşısında, her yerde, her bölgede birtakım kişilerce kurtuluş yolları düşünülmeye başlanmıştı. Bu düşünceyle girişilen çalışmalar, birtakım örgütler doğurdu. Örneğin: Edirne ve çevresinde Trakya-Paşaeli adlı bir dernek vardı. Doğuda (belge: 3), Erzurumda ve Elazığda (belge: 4), genel merkezi İstanbulda olmak üzere Vilayatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti kurulmuştu. Trabzon'da Muhafazai Hukuk adlı bir dernek bulunduğu gibi İstanbulda da, Trabzon ve Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti vardı. Bu dernek merkezinin gönderdiği delegeler, Of ve Rize çevresinde şubeler açmışlardı (belge: 5,6).
Yunanlıların İzmire gireceğinin açık belirtilerini Mayısın on üçünden beri gören, İzmirde birtakım genç yurtseverler, ayın 14/15 inci gecesi, bu acıklı durumu aralarında görüşmüşler; bir olupbittiye geldiği kuşku götürmeyen bu girişin, katma (ilhak) ile sonuçlanmasını önlemek düşüncesinde birleşmişler ve Reddi İlhak ilkesini ortaya atmışlardır. Bu ilkenin yayılması için aynı gece İzmirde Yahudi Maşatlığına toplanabilen halkça bir gösteri toplantısı yapılmışsa da ertesi gün sabahleyin Yunan askerlerinin rıhtımda görülmesiyle bu toplantıdan umulduğu ölçüde sonuç alınamamıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 19-02-2007, 12:05   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ULUSAL KURULUŞLAR, SİYASAL AMAÇLARI
Bu derneklerin kuruluş amaçları ve siyasal erekleri üzerine kısaca bilgi vermek uygun olur düşüncesindeyim.
Trakya-Paşaeli Cemiyeti'nin ileri gelenlerinden kimisiyle daha İstanbulda iken görüşmüştüm. Osmanlı Devletinin çökeceğini kesinliğe yakın bir olabilirlik içinde görüyorlardı. Osmanlı Yurdunun parçalanacağı korkusu karşısında Trakyayı, olabilirse Batı Trakya ile birlikte, İslâm ve Türk topluluğu olarak bütünüyle kurtarmayı düşünüyorlardı. Bu amaca ulaşmak için o zaman akıllarına gelen tek çıkar yol, İngilterenin, olmazsa Fransanın yardımını sağlamaktı. Bu düşünceyle kimi yabancı devlet adamlarıyla ilişki kurmak ve konuşmak yollarını da aramışlardı. Amaçlarının bir Trakya Cumhuriyeti kurmak olduğu anlaşılıyordu.
Vilayatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti'nin kuruluş amacı da (tüzüklerinin ikinci maddesi), doğu illerindeki bütün halkın dinsel ve siyasal haklarının özgürce gelişimini sağlayacak yasa ve töre içi yollara başvurmak; adı geçen illerdeki müslüman halkın tarihsel ve ulusal haklarını, gerektiğinde, uygar toplumlar önünde savunmak; doğu illerinde yapılan zulüm ve cinayetlerin nedenleriyle etmenleri ve bunları yapanlar ve yaptıranlarla ilgili tarafsızca soruşturma açarak suçluların tez günde cezalandırılmalarını istemek; Türklerle azınlıklar arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesine ve eskisi gibi iyi bağların pekiştirilmesine çaba göstermek; doğu illerindeki, savaştan doğma yıkım ve yoksulluğu, hükümet katında girişimlerde bulunarak elden geldiğince giderme yollarını aramaktı.
İstanbuldaki yönetim merkezlerinden verilmiş olan bu yönerge gereğince, Erzurum şubesi, doğu illerinde Türklerin haklarını korumakla birlikte, Ermenilerin göçü sırasında yapılan kötü işlerle halkın hiç ilgisi bulunmadığını ve Ermeni mallarının, buralara Ruslar girinceye dek korunduğunu; buna karşılık, müslümanlara çok kıyasıya davranıldığını ve dahası, buyruk dışı olarak göçten alıkonulan kimi Ermenilerin, koruyucularına yaptıkları kötülükleri, kanıtlanmış belgelerle uygarlık dünyasına sunmaya ve bildirmeye ve doğu illerine dikilen tutkulu bakışları söndürmek için çalışmaya karar veriyor (Erzurum Şubesinin Bildirisi).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 19-02-2007, 12:05   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Vilayatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti'nin ilk Erzurum Şubesini kuran kişiler, doğu illerinde yapılan propagandaları ve bunların ereklerini, Türklük - Kürtlük - Ermenilik sorunlarını, bilim, teknik ve tarih bakımından inceleyip araştırdıktan sonra, gelecekteki çalışmalarını şu üç noktada topluyorlar (Erzurum Şubesi'nin basılı raporu):
Hiç göç etmemek;
Hemen bilim, iktisat, din örgütleri kurmak;
Saldırıya uğrayacak doğu illerinin herhangi bir bucağını birlikte savunmak.
Vilâyatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti'nin İstanbuldaki yönetim merkezinin, bilim ve uygarlık yöntemleriyle amaca ulaşabileceği konusunda çokça iyimser olduğu anlaşılıyor. Gerçekten bu yolda çaba göstermekten geri durmuyor. Doğu illerinde Müslüman halkın haklarını savunmak için Löpeyi (Le Pays) adında Fransızca bir gazete yayımlıyor. Hâdisat gazetesinin sahipliğini üzerine alıyor. Bir yandan da İtilâf devletleri başbakanlarına ve İstanbuldaki temsilcilerine birer andırı veriyor. Avrupaya bir kurul yollamaya girişiyor (belge:7) .
Bu açıklamalardan kolaylıkla anlaşılacağını sanırım ki, Vilâyatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti'nin kurulmasına yol açan önemli kaygı ve nedenler, doğu illerinin Ermenistana verileceği sanısına dayanıyor. Bu sanının da, Doğu illeri nüfusunda Ermenileri çoğunlukta göstermeye ve tarihsel haklar bakımından öncelikli saydırmaya çalışanların, bilimsel ve tarihsel belgelerle dünya kamuoyunu aldatmayı başarmaları; bir de Müslüman halkın Ermenileri toptan öldüren yırtıcılar olduğu iftirasını doğruymuş gibi kabul ettirmeleri ile gerçek olabileceği inancı üstün geliyor. Bundan dolayı dernek, aynı gerekçe ve araçlarla donanmış olarak tarihsel ve ulusal hakları savunmaya çalışıyor.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 19-02-2007, 12:05   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Karadeniz kıyılarındaki bölgelerde de, bir Rum Pontus hükümeti kurulacağı korkusu vardı. Müslüman halkı Rumların boyunduruğu altında bırakmayıp yaşama haklarını ve varlıklarını koruma amacıyla, Trabzonda da birtakım kişiler ayrıca bir dernek kurmuşlardı.
Merkezi İstanbulda olan Trabzon ve Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti'nin siyasal erek ve amacı, adından anlaşılmaktadır. Her halde merkezden ayrılmak amacını güdüyor.
ORDUMUZUN DURUMU
Genel durumu belirtmek için ordu birliklerinin nerelerde ve ne durumda olduklarını açıklamak isterim. Anadoluda, başlıca iki ordu müfettişliği kurulmuştu. Ateşkes Anlaşması yapılır yapılmaz birliklerin savaşçı erleri koyverilmiş, silâh ve cepanesi elinden alınmış; bu birlikler, savaş gücünden yoksun birtakım kadrolar durumuna getirilmişti.Merkezi Konyada bulunan ikinci Ordu Müfettişliğine bağlı birliklerin durumu şöyle idi:Bir tümeni (41. Tümen) Konyada ve bir tümeni (23. Tümen) Afyonkarahisarında bulunan 12. Kolordu, karargâhıyla Konyada bulunuyordu. İzmirde düşman eline düşen 17. Kolordunun, Denizlide bulunan 57. Tümeni de bu kolorduya bağlanmıştı.Bir tümeni (24. Tümen) Ankarada ve bir tümeni (11. Tümen) Niğdede bulunan 20. Kolordu, karargâhıyla Ankarada idi.
İzmitte bulunan 1. Tümen, İstanbuldaki 25. Kolorduya bağlanmıştı. İstanbul'da da 10. Kafkas Tümeni vardı.Balıkesir ve Bursa bölgesinde bulunan 61. ve 56. Tümenler, karargâhı Bandırmada bulunan İstanbula bağlı 14. Kolorduyu meydana getiriyorlardı. Bu kolordunun komutanı, Meclisin açılışına dek, rahmetli Yusuf İzzet Paşa idi.Üçüncü Ordu Müfettişliği, ki müfettişi bendim, karargâhımla Samsuna çıkmış bulunuyorum. Doğrudan doğruya buyruğum altında iki kolordu bulunacaktı. Biri, merkezi Sıvasta bulunan 3. Kolordu. Komutanı, yanımda getirdiğim Albay Refet Bey. Bu kolorduya bağlı bir tümenin (5. Kafkas Tümeni) merkezi Amasyada, öteki tümeninin (15. Tümen) merkezi Samsunda idi. Öbürü, merkezi Erzurum'da bulunan 15. Kolordu idi. Komutanı Kâzım Karabekir Paşa idi. Tümenlerinden birinin (9. Tümen) merkezi Erzurumda, komutanı Rüştü Bey; ötekisinin (3. Tümen) merkezi Trabzon'da idi, komutanı Yarbay Halit Bey idi. Halit bey, İstanbula çağrılmış olduğundan komutanlıktan çekilerek Bayburtta saklanmış; tümen, vekillikle yönetiliyor; kolordunun öbür iki tümeninden 12. Tümen, Hasankale doğusunda sınırda, 11. Tümen Bayazıtta bulunuyordu.
Diyarbakır bölgesinde bulunan iki tümenli 13. Kolordu bağımsızdı, İstanbula bağlıydı. Bir tümeni (2. Tümen) Siirtte, öbür tümeni (5. Tümen) Mardinde idi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 19-02-2007, 12:05   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

DÜŞÜNÜLEN KURTULUŞ YOLLARI

Üç türlü kurtuluş yolu düşünülmüştü.Bunlardan:
Birincisi;İngilterenin koruyuculuğunu istemek,
İkincisi;Amerikanın mandasını istemek,
Üçüncüsü;Bölgesel kurtuluş yollarına başvurmaktır.
YUNAN ORDUSUNUN MANİSA VE AYDIN ÇEVRESİNE GİRİŞİ
Bu tarihe değin Yunan ordusunun Manisa ve Aydın çevrelerine de girdiğini öğrendim. Ama İzmirde ve Aydında bulunduklarını bildiğim kuvvetlerin ne durumda olduklarını gösterir açık bir bilgiyi daha hiç bir yerden elde edemiyordum. Doğrudan doğruya bu kuvvetlerin komutanlarına da bazı emirler yazmıştım. Bunun üzerine, 29 haziranda, 56. Tümen Komutanı Bekir Sami Beyin, iki gün önceki tarihi taşıyan, bir kapalı telini aldım. 56. Tümene İzmirde Hurrem Bey adında bir kişi komuta ediyormuş. Bu komutan ve İzmir’deki iki alayın kılıç artıkları, subaylarıyla birlikte, hemen hepsi tutsak olmuşlar. Yunanlılar bunları gemilerle Mudanya’ya götürmüşler. Bekir Sami Bey bu kılıç artıklarının komutasını üzerine almak için gönderilmiş.Bekir Sami Bey 27 haziran 1919 günlü telinde, 22 haziran 1919 günlü iki buyruğumu ancak 27 haziranda Bursa’ya vardığında alabildiğini söylüyor ve verdiği bilgiler ve yaptığı açıklamalarda: «Ulusal amaçları gerçekleştirecek yeter araçları bulamadığımdan, tümenimi düzene sokmayı başarırsam daha iyi hizmetler yapılabileceği kanısında olduğumdan, 21 haziran sabahı Kuladan Bursaya doğru yola çıkmak zorunda kaldım. Bununla birlikte, birçok engeller olduğu halde, ulusal ayaklanmanın yurdun kurtarılması için çok gerekli olduğu düşüncesini her yana yaymayı başardım.» diyor. Düşündüklerimin ve yaptıklarımın doğruluğuna sağlam inancı olduğunu bildiriyor ve bu konuda hemen işe giriştiğini; Çin’de bulunan 57. Tümene de buyruk vermemi ve kendisine de buyruk vermeyi sürdürmemi istiyordu (belge: 20).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 19-02-2007, 12:05   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

SİVAS’TA GENEL BİR ULUSAL KONGRE TOPLAMA KARARI

Amasya’da söylenip yazdırılan genelgenin başlıca noktaları şunlardı:
1- Yurdun bütünlüğü,ulusun bağımsızlığı yok edilmektedir.
2- İstanbul’daki hükümet,üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini yerine getirmemektedir.Bu durum,ulusumuzu yok olmuş gibi gösteriyor.
3- Ulusun bağımsızlığını yine ulusun kararı ve direnişi kurtaracaktır.
4- Ulusun durumunu ve davranışını göz önünde tutmak ve haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için her türlü etkiden ve denetimden kurtulmuş ulusal bir kurulun varlığı çok gereklidir.
5- Anadolu’nun her yönden en güvenli yeri olan SİVAS’ta ulusal bir kongrenin tez elden toplanması kararlaştırılmıştır.
6- Bunun için tüm illerin her sancağından , halkın güvenini kazanmış 3 delegenin olabildiğince çabuk yetişmek üzere hemen yola çıkarılması gerekmektedir.
7- Herhangi bir kötü durumla karşılaşılabileceği düşünülerek bu iş,ulusal bir sır gibi tutulmalı ve delegeler gereken yerlere kimliklerini gizleyerek gelmelidirler.
8- Doğu illeri adına 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kurultay toplanacaktır. O güne değin öteki il delegeleri de Sivas’a ulaşabilirse Erzurum kongresinin üyeleri de Sivas’ta yapılacak genel toplantıya katılmak üzere yola çıkarlar.
ERZURUM KONGRESİNİN BİLDİRİSİ VE KARARLARI

1- Ulusal sınırlar içinde bulunan yurt parçaları bir bütündür;birbirinden ayrılamaz.
2-Hangi türden olursa olsun,yabancıların topraklarımıza girmesine ve işlerimize karışmasına karşı ve Osmanlı Hükümeti’nin dağılması halinde ulus,birlikte direnecek ve savunacaktır.
3-Yurdun ve bağımsızlığın korunmasına ve güvenliğinin sağlanmasına İstanbul Hükümeti’nin gücü yetmezse,amacı gerçekleştirmek için ,geçici bir hükümet kurulacaktır.Bu hükümet üyeleri ulusal kongrece seçilecektir.Kongre toplanmamışsa bu seçimi Temsilciler Kurulu yapacaktır.
4-Ulusal gücü etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak temel ilkedir.
5-Hıristiyan azınlıklara siyasal üstünlük ve toplumsal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.
6-Yabancı devletlerin güdümü ve koruculuğu kabul olunamaz.
7-Millet Meclisi’nin hemen toplanmasını ve hükümet işlerinin Meclis denetiminde yürütülmesini sağlamak için çalışılacaktır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 19-02-2007, 12:05   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

SİVAS KONGRESİNİN UĞRAŞTIĞI İŞLER

1-Derneğin adı “ŞARKİ ANADOLU MÜDAFAAİ HUKUK CEMİYETİ”idi , ANADOLU VE RUMELİ MÜDAFAAİ HUKUK CEMİYETİ “oldu.
2-“Temsilciler kurulu,Doğu Anadolu’nun bütününü temsil eder.”sözü yerine,”Temsilciler kurulu yurdun bütününü temsil eder..”dendi.Üyeler arasına da daha 6m kişi katıldı.
3-Nasıl olursa olsun,yurdumuza girmeyi ve işimize karışmayı,Rumluk ve Ermenilik örgütleri kurma amacıyla yapılmış sayacağımızdan elbirliğiyle savunma ve direnme ilkesi benimsenmiştir””yerine “Nasıl olursa olsun,yurdumuza girmenin ve işimize karışmanın ve özellikle Rumluk ve Ermenilik örgütleri kurma amacını giden davranışların durdurulması için el birliğiyle savunma ve direnme ilkesi benimsenmiştir”denildi.
4-“Osmanlı Hükümeti’nin yabancı devletler baskısı karşısında Doğu illerine bırakmak ve bunlarla ilgilenmemek gereğinde kaldığı anlaşılırsa ,yönetim, siyaset ,askerlik bakımından nasıl davranılacağının belirtilmesi ve saptanması”,yani geçici yönetim kurma sorunu.
İşte Sivas Kongresinin uğraştığı işler bunlardır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 19-02-2007, 12:06   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

PADİŞAHIN BİLDİRİSİ

Padişahı bildirisi şöyleydi:
1- Hükümetin güttüğü politika sonucunda,İzmir’de geçen acıklı olaylar,Avrupa’daki uygar devlet ve ulusların dikkatlerini çekti ve kardeşlik duygularını uyandırdı.
2- Bir özel kurul,olay yerinde tarafsız olarak soruşturmaya başladı.Hakkımız, uygarlık dünyasının gözleri önünde belirlenmektedir.
3- Ulusal birliğimizi bozacak hiçbir karar ve öneri olmadı.
4- Bazı kimselerce, sözde halk ve hükümet arasında karşıtlık olduğu ilan ediliyor.
5- Bugün,bütün ulusumdan beklediğim,hükümetin buyruklarına tam uymaktır.
Padişah bunları bildirmişti fakat yine de bunların gerçeği yansıtmadığı açıkça belliydi.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ

Amasya görüşmelerinde anlaşmaya varılan maddeler şunlardır:
1- Türklerin bulunduğu illerin düşmana bırakılmaması ve hiçbir devletin koruyuculuğuna sığınılmaması,
1- Azınlıklara Türkiye’nin egemenlik ve toplum dengesini bozacak ayrıcalıklar verilmemesi,
2- Sivas Kurultayı’nda alınan kararların benimsenmesi,
3- Millet Meclisinin İstanbul’da toplanmasının gerekliliği olmadığı,
Salih Paşa bunu bir türlü hükümete kabul ettirememiştir.
CUMHURİYET:
İnsanlar bu yönetim şeklinde kendilerini temsil edecek şahısları kendileri seçecekler herkes çoğu konuda özgür kalma hakkına sahip olacaktır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 19-02-2007, 12:06   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ULUSAL EGEMENLİK TEMELLERİNE DAYANAN HALK HÜKÜMETİ: CUMHURİYET
Cumhuriyet rejimindeki bir hükümetin temel ilkeleri:
1- Hükümet kurmak zorunludur.
2- Geçici olduğu bildirilerek bir hükümet başkanı tanımak ya da bir padişah vekili ortaya çıkarmak uygun değildir.
3- Mecliste beliren ulusal iradenin,yurt alın yazısına doğrudan doğruya el koymasını kabul etmek temel ilkedir. T.B.M.M üstünde bir güç yoktur.
4- T.B.M.M. yasama ve yürütme yetkilerini kendi üzerinde toplamıştır.

İLK ANAYASANIN TEMEL MADDELERİ

1- Egemenlik , kayıtsız şartsız ulusundur.
2- Yürütme gücü ve yasama yetkisi Büyük millet meclisinde belirir.
3- Türkiye Devleti, büyük millet meclisince yönetilir.
4- Büyük Millet Meclisi , iller halkınca seçilen üyelerden kurulur.
5- Büyük Millet Meclisi genel kurulu , Kasım ayı başında çağrısız toplanır.
6- Anayasanın işbu maddelerle çelişmeyen hükümleri eskiden olduğu gibi yürürlüktedir.


Mustafa Kemal ATATÜRK
  Alıntı ile Cevapla
Alt 19-02-2007, 12:06   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ATATÜRK 'ün GENÇLÍĞE HÍTABESÍ


Ey Türk Gençliği!


Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanin bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her kösesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakrü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen, Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.



Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK



  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 20:09 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580