|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
28-02-2007, 23:34 | #141 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Pimapenci Sevgilim daha iyi görebilmek için seni! pencereler açtırdım duvarlarıma... çift cam, pimapen! .. artık soğuk giremeyecek içeri bir daha! .. daha çok ısınacağım bu kış ellerin değince ellerime, yanacaksın... ne hayal ama! .. oysa açılan camlar neler getirdi odalarıma... çiviler, tuğlalar, ton ton toz... kum ve mala! ... cam kırıkları, pirinç elmas çekiç ve mermer...yürek ister anlatmaya... bir yığın ayak! .. kimi çekiç sallar çivi başlarına kimi sıva vurur pencere kenarlarına kimi de merak eder açılan kör yanımı(!) çevirip çevirip gözlerini bakarlar camlarıma... sorma gitsin evde bir karmaşa... yer değiştirmiş bütün eşyalar her biri bir çocuk sanki, oynarlar köşe kapmaca... masa, çiçeğinden yoksun çiçek saklanmış kapı arkasına... sandalyeler ayaklı ya atmışlar kendilerini dışarıya... birinin üstünde bir kedi uyuklar bir açıp bir örtmesinden anlıyorum gözkapaklarını dalmış et ile kemik hülyasına... aslında anlamazdım onun bu halinden ama ben de seni düşlerken aynı hallere düşüyorum inanmazsan inanma! .. bitti işte! ..açıldı pencerelerim ne sen geçtin sokağımdan ne de ben üşümekten vazgeçtim... seni yalancı seni! .. hani sen olacaktın pimapencim... 'aç kapa, kapa aç oyunu' oynayacaktık onlarla hala gelmedin.....
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
|
28-02-2007, 23:34 | #142 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Sakın Gitme günlerime mıhladım seni /gitme! sabahın ışığında kapıma vurdum önce, kuşluğumda sularıma... balıkların sevincinde allayıp pulladım yapış boynuma... kırlangıcın dalışında girdin yüreğime bir öğle vakti; yüreğim batak / yüreğim çamur deryası... bakıyorum boğulan gözlerine... 'ellerimi tut' diyorsun ya, tutmuyorum işte! iyice dal diye içine... en çok ikindilerde kızar güneş değer ekinlerin dibine... gözlerinin tırpanında yarılır toprak çek bakışlarını üstümden! gönlüm dilim dlim / gönlüm çatlak.. bir dolu yavru kuştur şimdi içim... kanatlanıp konarsın akşamıma; yorgun bakışlarında ekin yığınları ve kızıl bir güneş taşıyarak, benden saklama!... biliyor musun? sen gecemde açan gülümsün, dikenlerin batar tenime... kanar sevdam / karışır sabahın çiyine; ıslanır çimenler, ıslanır ayaklarım!... aşk yazar papatyalar yaprağında yine... seni günlerime mıhladım bikez kal öylece, sakın gitme!
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
28-02-2007, 23:34 | #143 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Samanyolunda Uzar Hasretim bir dağa yaslayıp başımı seyrine dalsam ovanın... hangi çiçek açar su boyunda ? hangi turna uçar güneye doğru ? hangi başakta örülür saçlarım / hangi rüzgarda çözülür sonra ? dola parmaklarını / savur harmanlara... bir dağa yaslayıp başımı seyrine dalsam suların... hangi ceylan su içer sabah vakti? hangi balık selam verir güneşe? hangi mavide gözlerin var / düşer aklıma / gölerini özledim ... haydi gel yanıma!!! bir dağa yaslayıp başımı seyrine dalsam göklerin... hangi yıldız sana benzer? hangi ay büyür alnında? hangi samanyolunda uzar hasretim... hangi güneş ısıtır beni / sen kadar? kimseye söylemedim / duy ama inanma!...
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
28-02-2007, 23:35 | #144 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Sana Geldim geçiyordum öylesine; rüzgarınla açılan kapına düştüm! bir dolu bahar gülüş, bir dolu çiçek getirdim... yollarımda tükenen derman, yollarımda yorulan ayak getirdim... geçiyordum öylesine; sabahınla ışıyan kapına düştüm! bir dolu hüzünlü bakış, bir dolu zindan getirdim... dağlarımda üşüyen beden, dağlarımda kuruyan ot getirdim... geçiyordum öylesine; gecenle kapanan kapına düştüm! bir dolu ışık göz, bir dolu şafak getirdim... kollarımda küllenen ateş, kollarımda serilen yatak getirdim... geçiyordum öylesine; yalnızlığınla ağlayan kapına düştüm! bir dolu cıvıldayan kuş, bir dolu dudak getirdim... ellerimde büyüyen sevgi, ellerimde örülen saç getirdim... geçiyordum öylesine; ateşinle yanan kapına düştüm! bir dolu bulutlu göz, bir dolu rahmet getirdim... kuytularımda fışkıran kaynak, kuytularımda kıvrılan ırmak getirdim... geçiyordum öylesine, öfkenle kırılan kapına düştüm! bir dolu mahzun yüz, bir dolu dingin deniz getirdim... korkularımda soyunan kin, korkularımda giyinen kın getirdim... geçiyordum öylesine; yazlarınla kavrulan kapına düştüm! bir dolu pala kar, bir dolu ayaz getirdim... zemherimde açan kardelen, zemherimde titreyen yaprak getirdim... geçiyordum öylesine; yokluğunla acıkan kapına düştüm! bir dolu sevdalı gönül, bir dolu ekmek getirdim... ovalarımda nazlanan başak, ovalarımda yatan toprak getirdim... geçiyordum öylesine; açıklaması yok! sana geldim!...
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
28-02-2007, 23:53 | #145 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Sen Benimsin İşte Bu toprak nasıl benim diyebiliyorsa Düşen yağmur,ağaç kökü,köstebek... Yer altına sinen karınca,çatlayan tohum,larva, Uçan kelebek... Sınırda bekleyen asker, Göndere çekilen bayrak... Sen o kadar benimsin işte!... Bu gök nasıl benim diyebiliyorsa Sonsuz mavi;sulara renk!... Dağı saran duman,kuşlar ve bulut, Çakan şimşek!..yağmur ve rüzgar.. Şu yıldızlar,ay,güneş... Gökkuşakları,burçlar:öbek öbek.. Sen o kadar benimsin işte!. Bu deniz nasıl benim diyebiliyorsa Yalı çapkını,martı,istiridye, Balıklar ve yakamozlar...ay ışığına gebe... Şu karşı ki ada:yalnızlığıma denk... Bir deniz kızı:Eftalya! Ahtapotların kollarında çoğalttı aşkı!. Şilepler,gemiler,istimbotlar,denizaltı... Ve uzaklara açılan gemi Ve Gemiyi yürüten kaptan! Sen o kadar benimsin işte!...
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |