Beşiktaş taraftarı kaptan İbrahim Üzülmez’in
Fenerbahçe derbisindeki müthiş futbolu ile mest olup bağırıyordu, “Söyle İbo söyle, bu gece ne içtiysen bizde içelim..” diye.. Buna örnek olarak daha ilk günde yapılan çift kale maçı izlerken derbi geldi aklımıza. Sezon başından beri görmediğimiz manzara var Antalya’da..
İkisi de çok hırslıydı
Olay şu; oyuncular artık çift kupanın getirdiği havayı kenara koyup ayaklarını yere basmışlar. En kötüden başlayalım. Nihat, Tabata.. İkisinin de transferleri konuşuldu. Futbol olarak ortaya bir şey koyamadıkları için. Kampta Nihat, Tabata rüzgarı vardı. Böyle bir hırs, mücadele, agresiflik tek kelime ile müthiş. Bir bakıyorsunuz Nihat gol atıyor karşı kalede, dönen pozisyonda savunmadan top çıkartıyor, orta alanda oyun kuruyor, kanattan orta yapıyor. Tabata ise her yerde. Karınca gibi her delikten o çıkıyor.
Dayanamadık döndük!
Genç Necip, delikanlılık gücü ile, basıyor toplara. Gözü pek, biraz çekingen, bunu da zamanla üstünden atacak gibi duruyor. Ferrari’nin yokluğunda Ekrem, Toraman, Sivok, Üzülmez savunma hattındalar. Hani derler ya top geçer adam geçmez diye... Topu kaçırınca karşısındakini indiriyorlar yere. Çift kale yapıldığı anda yan sahada Trabzonspor-Karşıyaka maçı vardı. Yarım saat ona takılalım dedik. Bakmaz olaydık! 10 dakika duramayıp yeniden Kartal’ın çift kalesine döndük. Arada öyle bir fark var ki, anlatmak imkansız. Düşündük, Trabzonsporlu oyuncular serbest kalsa, alınıp Beşiktaş’a o da yedeğe koyabileceğin bir isim var mı diye göremedik. Belki maçta oynamayan Colman.. Maçı bırakıp yeniden çift kaleye döndük..
İngiltere Ligi’nde en zevkli geçen mücadele, hırs, futbol adına ne varsa, öyle bir maç izler havasında keyif aldık.
Hasar raporu alıyor...
Bir pozisyonda Toraman, Tabata’yı indirdi. İki oyuncu kalkıp birbirine koştu pozisyon bitiminde. ‘Eyvah’ dedik yumruklaşacaklar! Ama tam tersi oldu. Toraman elini Sambacı’nın başına koyup bacağını inceledi, bir şey var mı? Diye. Bu esnada elbette Denizli’yi gözlemledik. Hoca orta sahada. O da oyundan etkilenmiş. Nasıl sert. Kartal gözlerle bakıyor dört bir yana. Kemik sesleri geliyor resmen. İlgilenmiyor bile. Devam. Bunu gören oyuncu ne kadar darbe alırsa alsın ayağa kalkıyor. Yerde yatan biliyor ki gideceğim. İşin özünde ise sakatların dönüşü var. Forma gerçekten aslanın falan değil başka bir şeyin ağzında. Ama şunu da ekleyelim, Denizli idman bitiminde doktor ve Stefano’dan hasar raporu almayı da ihmal etmiyor.
‘Büyük takım ve camia’
İlk yarıda çok çektiği ve iki maç üst üste oynatamadığı kadrosunda artık eksik gedik istemiyor. Kayserispor Genel Menaceri Süleyman Hurma da oralardaydı. O da aynı görüşte. Ekliyor, “Büyüklük burada. Beşiktaş lafla değil, büyük takım büyük camia” diye. Bir de çok haklı konuya değiniyor. Beni pek öne çıkaran olmuyor. Çünkü 1’e alıp 5’e satıyoruz. Büyük kulüplerde bunun tam tersini yapınca kıymete biniyorsun.. Haklı... Neyse.. Bu takım bu havayla gitsin... Olacaklardan bizler sorumlu değiliz!