[Schwarzer Adler]

SERDAR Özkan’ı yıllardan beri takip ediyorum. Hırslı, çalışkan ve hedefleri olan bir yetenek. Bu hedeflerine de bir bir ulaşıyor. Kaprisi yok, mütevazı ve efendi... Geçmişi ekonomik olarak, parlak olmayan bir ailenin oğlu... Bundan hiç gocunmadı ve de gocunmasın... Zaten kendisini de büyüten bu düşüncedir. Beşiktaş’ta 2-3 yıldır A Takım formasını giyiyor ve sezon sonu gelmeden hemen kiralanıyordu. Ancak Ertuğrul Sağlam gelince, önce Serdar’ı kadroda tuttu, sonra da formayı verdi. Serdar da aldığı formanın hakkını verince hem Beşiktaş’ın sürekli adamı oldu hem de ay-yıldızlı ekibe çağrıldı... İşte o Serdar, önceki geceki Macaristan maçında da o kutsal formayı giydi... Buraya kadar her şey güzel... Yani hak ettiği her şeyi alnının teriyle kazandı. Şimdi bir Hayri Ağabey nasihatı... Sakın kazandığın bu emeklerini kaybetme ve kıymetini bil... Futbol oynamak ve devamlı formda kalmak senin elinde... Sakın ola ki, bu eli ve dilini yanlış yerde kullanma. Bak, Emre Belözoğlu’na... O da senin gibi genç ve yetenekliydi... Hedeflerine bir bir ulaştı da... Ancak elini, ağzını ayaklarından daha fazla çalıştırınca, önce İnter’den Nevcansle’a düştü, şimdi de Türkiye’ye dönmek istiyor. Demek ki, futbolda ahlaklı, çalışkan olacaksın... İşini seveceksin... Sen futbolu bırakmazsan, futbol seni hiç bırakmaz... Macaristan maçında bir kez daha gördük ki, Emre’nin hareketi hiçbir futbolcuya yakışmaz. Senin hem Beşiktaş’a hem de ay-yıldızlı ekibe vereceğin daha çok şeyler var... Bunun için sana inanıyorum ve başarılarının devamını diliyorum...Cavcav’a hapis yetmez...GENÇLERBİRLİĞİ Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ın futbol bilgisini, transfer konusundaki tecrübesini bilmeyen yoktur. Gençlerbirliği’ni yıllardır iyi yönetti, hiçbir maddi sıkıntıya sokmadı. Antrenman için saha saha dolaşılmadıysa, bu da Cavcav’ın eseridir. İstikrarlı çalışması ve her şeyden önemlisi futbola ve takımına aşık olmasındandır... İşte böyle futbola hizmet eden İlhan Cavcav’ı hapis bekliyor beyler!.. Neden mi?.. Gençlerbirliği’ne süper spor kompleksi ve saha yaptırdığı için... Spora hizmetin ödülü bu olmamalı... 1995 yılında Tarım Bakanlığı’nca spor tesisi yapılması için izin verilmiş. Cavcav ve ekibi Ankara’nın en değerli kuüplerinden biri olan Gençlerbirliği takımına katkı olsun diye tesis yapmış... Bu tesis Türkiye’nin en değerli tesisleri arasında... Bu tesisi kime kazandırmış? Türk futboluna... Türkiye’deki futbol ve spor zihniyetini anlayamıyorum... Ne canım arazilere ve yurdumuzun ciğeri konumundaki ormanlara ne villalar kuruluyor... Dur diyen yok... Ancak iş, gençlere spor sahaları yapmaya gelince, iş değişiyor... Hatta, hapis yolu bile gözüküyor... Bence Cavcav’a hapis yetmez... Onu elbirliği ile sürgüne gönderelim!..Malatyaspor’un çilesi hiç bitmez...GERÇEKTEN de Anadolu’daki futbol kulüplerinin derdi hiç bitmez... Malatyaspor sahipsiz kalmış gibi... Nedeni ise, daha önce gelen başkan ve yönetimlerin takıma iyi bir gelir kaynağı oluşturmaması... Ekonomik olarak hep kişilere muhtaç kalmış Malatyaspor... Böyle olunca da, işi biten, Malatyaspor’u bırakıp gitmiş... Bu da tabii kulübü çok olumsuz etkiliyor... Malatya kentinin insanları futbolu çok seviyor. Hafta sonları yapılan maçlarda stat tıklım tıklım doluyor... Çünkü tek eğlenceleri futbol... Ama gel gör ki, yıllarca Süper Lig’de mücadele eden, futboluyla, aldığı sonuçlarla alkışlanan Malatyaspor’un yerinde şimdi mutsuzluk ve sıkıntılar baş göstermiş durumda... Taraftarlar ayaklanmış, başkan Haşim Karadağ ise her 10 günde bir istifasını sunuyor... Tabii ki, ekonomik şartlar bu güzide kulübümüzü her geçen gün bitiriyor... Bu şehrin ileri gelenleri Malatyaspor’a sahip çıkar ve iyi bir yönetim oluşturursa, takım tekrar Süper Lig’e döner... Takım gerçekten çok iyi... Yeter ki, dediğim gibi iyi bir yönetim tarzı ve ekonomik kaynak gerek...

Hayri Ülgen