[|RespecT Me|]

Bu maça kalp zor dayanır. 45-65 arasını bir kenara koyun, bunun dışındaki bölümde Beşiktaş harika.
Özgüven, kararlılık, savunmada sağlamlık ve gol arayışları... İşte böylesine görkemli bir takım izledik. Peki be kardeşim şimdiye kadar neredeydiniz? Neden seyircinizi bu futboldan mahrum ettiniz? Demek ki bu kadroda potansiyel var. Demek ki bu takım istediği zaman bunu sahaya yansıtabiliyor.

Özellikle ilk yarıda bir makina düzenindeydiler. Marsilya'nın sağ kanadını Tello ve İbrahim Üzülmez ile otobana çevirdiler. Son çizgiye indikten sonra ortaları biraz kafalarını kaldırarak yapsalardı, ilk 45 dakikada iş biterdi. Delgado, sahanın yıldızıydı. Neler yaptı neler... Harika çalımlar, milimetrik paslar... İlk kez Delgado'yu bu kadar muhteşem izledim. Merak ediyorum bugüne dek neredeydi ve de gerçek Delgado hangisi? Aslında Ricardinho dışında görevini yapmayan tek kişi yoktu. Hayrettir, Ricardinho hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. Serdar Özkan'daki durgunluğu da anlayabilmem çok güç. Bu çocuk her geçen gün geriye gidiyor. Cisse'nin sakatlanması Beşiktaş için büyük şanssızlıktı. Maçın tamamında oynayabilseydi, Beşiktaş'ın çehresi daha da farklı olurdu. Koray çok tuttuğum, beğendiğim bir oyuncu. Gel gelelim bekleneni veremiyor. Hiç kimse Marsilya'yı küçümsemesin. Güçlü bir takım, son derece kaliteli oyuncuları var. Ve Beşiktaş böyle bir takımın bileğini bükme becerisini gösterdi. Bu nedenle Kartal'ı ne kadar kutlasak azdır. Zoru başardılar. Seyirci mükemmeldi. Marsilya'nın beraberlik golünden sonra pes etmediler. Takımlarını tekrar desteklediler. Onlara güç verdiler. Hep yanlarında oldular. Bunun mükafatını da aldılar. 20 dakika sahada hiçbir varlık gösteremeyen Beşiktaş tekrar toparlandı ve üç puan almasını bildi, bunda seyircinin katkısı çok büyük. Ertuğrul Sağlam'ın tam zamanında değişiklikleri doğru değişiklikler yaptı. Performansı en düşük iki oyuncuyu çıkardı. Sonunda da Beşiktaş, hak ederek kazandı. Şimdi gel de bundan önceki maçlarda yitirdikleri puanlara üzülme. Hele hele Porto'dan uzatmada yedikleri o tek gol. belki de gruptaki kaderlerini belirleyeniydi.