![]() | |
| Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
| | #35 | ||
| Dişi Kartal ![]() Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 35 ![]() | Zincirsiz Kölenin Şiiri Yüzünde dolanan sarı ışığın Karşısında bir dikenli dal mısın Şu anda sen nesin? Şu anda, Yarınlara,umutlara, kurtuluşuna Hiç bir sözüm yok Şu anda sen nesin? Steele sokaklarında Son sığara tütüyor dudaklarında Gözlerin senden izinsiz Ortaçağ resimlerine dalıp gidiyor Yirmi beş yıl misafir, işçilik de cabası Gurbetin harcını sağlam kardın desene Para değil Özlemleri taşıyorsun ceplerinde Yirmisinden bu yana Bugün sen, Kırk beş yaşını arkada bıraırken Sıkılmış bir limonu andırıyor bedenin Bazan olur ya, Varlığını duyarsın yaşamın Kana susamış makinalar karşısında Bazan yoksun, yok oluyorsun Boşlukta dağılan bir nefes gibi Yolunu kaybeden kiz bir ses gibi Eriyip bitiyorsun Steele sokaklarında Oğlun, zokkoluk yapıyor Kızın,bitpazarında sercan meydanda Yirmi beş yılın hesabı Köroğlu’nun koynunda Taşların üstünde serin yağmur kokusu Vampir dişli yaratıklar taze kana susamış Senin kanın bayatladı Oğlunun da, kızının da Yolboyu kestane ağaçları altında Her sabah taşınırsın Öylesine kör, Öylesine perişan ekmek kapısına Rüzgarın içinde yağmur sesi var Kaçış, Dor kısrağıma binsem diyorsun Sonra gülüyorsun motor gürültüsüne Yelpaze içinde dönen bir oyun Bir işçi hayatı nasıl kucaklar Ufuklarla gelen umut Bitmeyen güneşin ışığına benziyor Anılar zincirinde yaşlanan kadın Anımsar ki,tüm süreçler Zenci köle taşıyan sapsarı bir motordur. Eyyy, makinaların zincirsiz kölesi Şimdi Anadolu, Balaban yüzlü çocuklar doğuruyor Kıvırcık saçlarıyla toprağın üzerine Kuytularda dondurulmuş arap tenli kadınlar Arzuları, İstemleri eteklerine dökülüyor Uğultulu bir ormanın sessizliğiyle Çalışınca fermansız işlerin adamısın Ama, Yaşamak zorlaşıyor gün be gün Kambur kambur üstüne Çekilirçekilir gibi değil Hayatın bu ketresi Yanağını ıslatan yağmur değil Kar değil Süzülen gözyaşıdır Yerleşik bir düzenin olmadı Hayal gemilerine bindin “Seksen günde devrialem” teranesi Bir kavramla yüz bin sevda çürüsün Yasak bir kitabın ortasına gömülürken Güzlerimin ışığı Netseler şimdi, Ne deseler boş laf Bir nefesin hesabı ödeniyor gün be gün Şimdi senin, Yenik ve yıkık olan gözlerindir Çünkü sen, Yağmalardan, Yangınlardan çıkıp geldin Kulaklarında çınlıyor açlığın fırtınası Teke tek işgücün de yenemiyor Yenilmiyor okyanusun boşluğu Ne tavşanın, Ne tazının ar damarı çatlasın Kavga alabildiğine çatlasın Sökülsün kıl çadırlar Uzun yolun dönüşü, kimbilir belki bir gün Sıcak bir tas çorbanın kokusunu duyarken Bir nefesin hesabıyla her şey ödenir.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
| | |
| Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |