Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 10:31   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

4.Sanayinin dış rekabete açılmasını sağlamak için serbest dış ticaret politikası uygulanmaya başlanmıştır. Kotalar, miktar kısıtlamaları kaldırmış ve gümrük vergileri düşürülmüştür. Böylece, iç sanayi dış rekabete açılarak üretimde verimliliğin ve kalitenin firmalarca esas alınmasına önem verilmiştir. Türkiye 1Ocak 1996 tarihinde Gümrük Birliği’ni uygulamaya başlamış ve Türk sanayi bütünü ile dış rekabete açılmıştır. Gümrük vergileri ve fonlar Avrupa Birliği’ne üye ülkelere sıfırlanmıştır. Üçüncü ülkelere çok düşük oranlara sahip Avrupa Ortak Gümrük Tarifesi uygulanmaya başlanmıştır. Ayrıca Avrupa Birliği’ne üye olmayan Romanya, Macaristan, Polonya, Litvanya, İsrail, Çek Cumhuriyeti gibi çeşitli ülkelerle serbest ticaret anlaşması imzalanarak dış rekabetin kapsamı genişletilmiştir.

5.Giderek serbest kambiyo rejimine geçilmiştir. 1989 yılında kambiyo rejimi bütünü ile serbest hale getirilmiş ve sermaye hareketleri bütünü ile serbest bırakılmıştır. Böylece Türk para ve sermaye piyasalarının dünya para ve sermaye piyasaları bütünleşmesi sağlamıştır. Türk parası cari işlemlerde ve sermaye işlemlerinde konvertibl hale getirilmiştir.

6.Yatırım politikası değiştirilmiş ve devletin alt-yapı yatırımları yapması ve sanayi yatırımlarından çekilmesi uygulaması başlatılmıştır. 1983-1990 yılları arasında enerji, haberleşme ve ulaştırma alt-yapı yatırımlarında büyük artış olmuştur.

7.Ekonomide verimliliğin artırılması, devletin sanayiden çekilerek piyasa ekonomisine işlerlik kazandırılması için özelleştirme başlatılmıştır. Ancak, Türkiye özelleştirme konusunda başarılı olamamıştır. Yasal düzenlemelerin yapılması gecikmiş ve çeşitli kesimler özelleştirmeye direnmişlerdir.

8.Yeni teknolojilerin getirilmesi ve yeni ihracat pazarlarının kazanılması için doğrudan yabancı sermaye yatırımları teşvik edilmiştir. Ancak, bu konuda gerekli gelişme sağlanamamıştır. Türkiye’de ekonomik istikrarın sağlanamaması, bürokrasi ve giderek artan yolsuzluk ve suistimaller yabancı sermayeyi olumsuz yönde etkilemiştir.

Uygulanan bu politikalar sonucunda Türk ekonomisi 1981-1990 yılları asında ortalama yılda % 5,3 oranında büyümüştür.Aynı yıllarda sanayi sektörünün yıllık ortalama büyüme hızı % 7,1 almıştır.

1990’lı yıllarda Türkiye’de ortaya çıkan siyasi istikrarsızlık Türk ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yapmıştır. Ekonomi yönetimi Türk ekonomisinde fiyat istikrarını sağlayacak ve Türk ekonomisinin sağlıklı büyümesine imkan verecek ekonomik tedbirleri uygulamaya koyamamıştır. Gerekli yapısal düzenlemeler yapılamamış ve enflasyonu kontrol altına alacak para ve maliye politikaları uygulanamamıştır. Kamu kesimleri açıkları 1990’lı yıllarda giderek büyümüştür. Gayri Safi Milli Hasıla’nın % 15’ine varan büyük kamu açıkları iki şekilde finanse edilmiştir.

a. Kamu açıklarının bir kısmı borçlanma ve finanse edilmiştir. Devletin para ve sermaye piyasalarından büyük miktarda finansman fonu talep etmesi reel faiz hadlerini yükseltmiştir. Bunun sonucunda özel yatırımlar olumsuz yönde etkilenmiştir.

b. Kamu açıklamalarının bir kısmı Merkez Bankası kaynaklarından finanse edilmiştir. Bunun sonucunda parasal genişleme ortaya çıkmış ve buna bağlı olarak enflasyon giderek yükselmiştir. Enflasyon gelir dağılımını bozmuş ve kaynakların etkin kullanımını olumsuz yönde etkilemiştir.
  Alıntı ile Cevapla