Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-08-2006, 11:06   #84
Barisozgur
 
Barisozgur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

AURELIO İKİYE BÖLDÜ!.. Click the image to open in full size.Click the image to open in full size. Pazar, 13 Ağustos 2006 Click the image to open in full size.Fenerbahçe’nin Brezilyalı oyuncusu Aurelio’nun Türk vatandaşlığına geçtikten sonra A Milli Takım’a çağrılması spor kamuoyunu ikiye böldü!.. Bazı otoriteler, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in verdiği tarihî kararı içine sindiremezken, bir kesim de onaylıyor!..
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in 16 Ağustos’ta Lüksemburg’la deplasmanda oynanacak olan özel maç için Mehmet Aurelio’ya ‘tarihî’ davette bulunması otoriteleri karşı karşıya getirdi. Bazı spor yazarları Fatih Terim’in kararını onaylarken, Sabah Gazetesi’nden Kazım Kanat, Mehmet Aurelio’nun Ay-Yıldızlı formayı giymesi halinde, “O maçta ulusal marşlar çalınırken ben de ayağa kalkmam.” diye konuşarak olaya farklı bir boyut kazandırdı. Gazetemiz köşe yazarlarından Ahmet Turan Alkan da Terim’in Aurelio’ya ‘cankurtaran’ misali sarılarak kadroya dahil etmesine karşı çıkıyor ve tecrübeli teknik adamın istifa etmesini istiyor. Star Gazetesi yazarlarından Ali Sami Alkış, tüm dünyada uygulanan bu sistemin normal olduğuna dikkat çekerken, Terim’e göndermede bulunuyor. Alkış şöyle konuşuyor: “Milli Takım, Aurelio’ya kaldıysa hapı yuttuk. Terim, Aurelio Fenerli olduğu için bu tercihi yaptı. Aurelio, Kayserisporlu olsa acaba kadroya alacak mıydı?”
Milli Takım’ın eski hocası ve Fanatik Gazetesi yazarlarından Coşkun Özarı ise Terim’in verdiği bu tartışmalı kararı şartlı destekliyor. “Bu kadar çok fanatik olmaya gerek yok.” diye söze başlayan Özarı, konu hakkındaki düşüncelerini şöyle aktarıyor: “Almanların bile başka ırk ve renkten futbolcuları var. Eğer Hitler bunları görseydi mezarından kalkardı! Aurelio’nun Milli Takım’a alınmasını aşmamız gerekir. Bu da oldu diye bir daha bunları tekrarlamamak gerekir. Böyle olursa gelecek için umut vaat eden gençlerin önünü tıkayabilir.”
Radikal Gazetesi yazarı ve Beşiktaş eski yöneticisi İbrahim Altınsay, Aurelio’nun Milli Takım’a çağrılmasına tepki gösteren meslektaşlarını ‘çağ dışı’ bulduğunu söylüyor. Vatandaşlığın, ırka ve dine dayalı bir durum olmadığını kaydeden Altınsay, bu kavramların hukuki olduğunu dile getirerek şöyle konuşuyor: “İstiklal Marşı’nı böyle işlere alet etmek, ileride büyük sorunlara yol açacaktır. İsminin Marco bile kalmasını düşünüyorum; Mehmet yapmasının bir gereği yoktu. Çünkü Müslüman olmayan bir sürü insan var adını değiştirmeyen. Ben yabancı bir ülkede 5 yıl ter dökmüş futbolcunun orada oynamasını isterim. Fakat Aurelio’nun faydalı olacağını düşünmüyorum.”
Milliyet Gazetesi yazarlarından Ercan Güven de Türklüğü Aurelio’nun Milli Takım’a alınmasıyla sınamamak gerektiğinin altını çizerek şunları söylüyor: “Aurelio’yu içine sindiremeyenler IMF’ye tavır koymuş mudur? Yazarlarımızın, bu popülizmlerinden vazgeçmeleri lazım. ‘Ne olursan ol yine gel’ diyenlerin torunları olarak bu durumu hazmetmeliyiz. Gündem oluşturmak adına yazılan bu yazılar ırkçılık kokuyor ki bu da ülkemize ve futbolumuza zarar verebilir.”
Devşirmelerde ilk adım İtalya’dan
Devşirme oyuncular, ilk kez 1934 Dünya Kupası’nda boy gösterdi. Kupanın sahibi İtalya’nın kadrosunda bulunan Raimundo Orsi, Luis Monti ve Enrico Guaita, Arjantin kökenliydi. Bu isimlerden Monti 4 yıl önceki kupada Arjantin formasını giymişti. Nazi Almanyası’nın 1938’de Avusturya’yı işgal etmesinden 3 ay sonra başlayan Dünya Kupası’nda Almanya kadrosunda Avusturya milli forması giymiş 9 oyuncu vardı. 1958 Dünya Kupası’nda Brezilya formasını 3 kez giyen Jose Altafini, 4 yıl sonra bu kez Şili’de 2 maçta İtalya forması giydi.
Yakın zamanda devşirme oyunculara en çarpıcı örnek ise Portekiz Milli Takımı’nın Brezilya asıllı oyuncusu Deco oldu. Euro 2004 öncesi Portekiz’in devşirme oyuncu oynatma isteği ülkenin huzurunu kaçırmıştı. Brezilyalı Deco’ya milli takım yolunun açılmasına en büyük tepki Figo’dan gelmişti. Figo’nun isyanı ülke kaygısından çok milli takımdaki statü kaybı olarak yorumlanmıştı. Benzer bir durum da İtalya’da yaşanmıştı. Kadroya giremeyen Fiore, kadroda kendisine yer bulan Arjantinli Camoranesi’ye ateş püskürmüştü. Devşirme oyuncular Portekiz ve İtalya’da krize yol açarken, devşirmenin sıradanlaştığı ülkelerin başında Hollanda ve Fransa geliyor. Fransa’nın kadrosunda bulunan 23 oyuncudan 17’si devşirme veya göçmen kökenlilerden oluşuyor. Hollanda ise daha çok sömürgesi Surinam’lı oyuncuları kadrosuna alıyor.
Dünya, Mehmet Aurelio’larla dolu!
Başka bir ülkede doğup başka bir ülkenin adına oynayan bazı futbolcular: İngiltere: Owen Hargreaves (Kanada). Fransa: Thuram, (Guadeloupe), Vieira (Senegal), Boumsong (Kamerun), Makelele (Kongo), Malouda (Guyana). İran: Feridun Zandi (Almanya). İtalya: Camoranesi (Arjantin), Simone Perotta (İngiltere). Japonya: Alex (Brezilya). Meksika: Franco (Arjantin), Zinha (Brezilya). Portekiz: Deco (Brezilya), Monteiro (Guinea-Bissau), Armando Petit (Fransa). İsviçre: Vonlanthen (Kolombiya), Behrami (Kosova), Blerim Dzemaili (Makedonya), Johan Djourou (Fildişi Sahili). İspanya: Marcos Senna (Brezilya). Almanya: Gerald Asamoah (Gana), Lukas Podolski, Mirosloav Klose (Polonya), Oliver Neuville (İsviçre). ABD: Pablo Mastroeni (Arjantin).
Zaman
Barisozgur Ofline