Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-06-2009, 20:32   #1
AloneWolf
 
AloneWolf - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Yaradan Beşiktaşlı yaratırmış…

Aklımın ermeye başladığı ilk yıllar… Yaşım 5–6… Televizyon TRT’den ibaret… Her şey siyah beyaz gözümde… Cumartesi akşamları oynayan Türk sineması, pazar konserini yöneten siyah-beyaz smokinli eli çubuklu şef, Mustafa Yolaşan ile Pazar 86, Cenk Koray, Haber Spikeri Orhan Ertanhan, Bizimkiler dizisinin Kapıcı Cafer’i ve babamın kolunun altına girerek izlediğim maçlar…
Kumanda yok… Ses açmak ve kanal değiştirmek için televizyona dokunmak lazım. Suratım “Yine mi ben?” dercesine bir yüz ifadesine bürünürdü her seferinde, “Sesini aç” ya da “Kanal değiştir” nidasını duyunca… Sonradan minnettar olacaktım babama, her seferinde bu göreve beni layık gördüğü için… Düşünüyorum da belki de binlerce kez kat ettim siyah-beyaz ekranla koltuk arasındaki mesafeyi… “Siyah-Beyaz bağımlılığıma bu mu neden oldu acaba?” diye düşündüm yıllar sonra. “Belki!” dedim… Beşiktaş o sezon şampiyon oldu. TRT ekranlarında yanıp sönen “1985 – 86 SEZONU ŞAMPİYONU BEŞİKTAŞ” yazısı hayal meyal hatırımda… Evde sevinildiğini pek hatırlamıyorum. Soyadımı taşıyan yaklaşık 100 kişilik sülalede istisnasız herkes o yıllarda Fenerbahçeli… “O yıllarda” ibaresini kullanmamın sebebi malumunuz… Renklilerin zaman zaman renk değiştirmesine mahsuben…

belirlenmiş ama henüz bana tebliğ edilmemiş ya da asi bir çocuk olmama rağmen “Alayınıza Ulan” nidasını oturtamamışım zihnimde…

Neyse… Söylediğim gibi, Beşiktaş şampiyon olmuş… Sokağa çıkmışım. Benden 3 yaş büyük Amcaoğlu Ahmet’in üzerinde Fenerbahçe forması, elinde bir futbol topu ve dilinde sebebini henüz bilmediğim anti Beşiktaş söylemleri… Futbol topu kendisinin. O yıllarda topu olan kadroyu kurar… Ahmet sadece Fenerbahçeliler’i oynatıyor. Neden bir takımın taraftarı olunması gerektiğini düşünemeyecek kadar küçük olan ben, oynamıyorum. Fenerbahçeli olmadığımdan değil, ortada bir zalimlik sezinlediğimden ve dayatmadan…

1 yıl sonra okula başladım. 1 yıl önce üzerlerindeki siyah önlüklü çocuklara özenen ben, artık onlardan birisiydim. Okuma hevesi gibi görünen bu isteğin, aslında beyaz yakalı siyah önlüğe olan hayranlık olduğunu yıllar sonra anladım… O yıldan sonra yaklaşık 20 sene sürdü öğrenim hayatım. Ama hiç birisi beyaz yakalı siyah önlüğü giydiğim 5 yıl kadar tat vermedi bana…

Ve bir sonraki sezon… 1986–87… Galatasaray’ın şampiyon olduğunu yine TRT ekranlarında yanıp sönen yazıdan öğreniyordum. Sokağa çıktım, yemin olsun aynı sahne… Amcaoğlu Ahmet, elinde futbol topu… Ama bu sefer üzerinde Galatasaray forması… “Galatasaraylı olmayan oynayamaz” diye bağırıyor. Mahallenin çocukları ellerini havaya kaldırarak teker teker ilan ediyorlar Galatarasaylı olduklarını… Ahmet, Galatasaraylılığını ilan eden çocukların bileklerinden tutarak, adeta ağırsıklet boks hakemi gibi havaya kaldırıyor ve bir “Oleeeeyyy” sesi yükseliyor mahallede… Kenarda fikri sorulmayan tek ben varım. Ahmet yaklaşıyor, asiliğim onu tereddüt ettirse de bana seslenmekten geri kalmıyor; “Galatasaraylıyım de, sen de oyna”… Dişlerimi ilk kez orada sıktığımı hatırlıyorum… “Oleyyyy” nidalarına misilleme yaparcasına, boyun damarlarım belirginleşiyor ve bağırıyorum… “Beşiktaşlıyım Ulaaaan…!” Arkamı dönüyorum ve gidiyorum… Gidiş o gidiş…

Aynı Ahmet bir sonraki yıl, 1987–1988 sezonunu 3. bitiren Malatyaspor’u tutmaya başladı… O zaman anladım Ahmet niye Beşiktaş aleyhine konuşurmuş. O zaman anladım Ahmet niye her takımlı olurmuş da Beşiktaşlı olmazmış… Çünkü Beşiktaşlı olunmazmış, Yaradan Beşiktaşlı yaratırmış…


Tamamen alıntıdır....
__________________
.uɐln ʞşɐʇʞışǝq 'ɯǝɯçǝƃzɐʌ ǝsuöp ǝuısɹǝʇ ɐʎuüp
AloneWolf Ofline   Alıntı ile Cevapla