Vay canına, bu Topuz neymiş de haberimiz yok. Yüz yıllık kulüpler birbirine girdi. Başkanlar, yöneticiler, menajerler, yorumcular yaylım ateşinde. Her kafadan bir ses çıkıyor. Suçlamalar, sallamalar, tehditler... Aziz Yıldırım ne dedi: “Topuz'a baskı yapıyorlar. Belli bir yerde tutuyorlar. İstersem aldırırım oradan.” Vay be başkan aldırıyor! Peki nasıl bir aldırma olacak bu? Ben ne bileyim, gidip Aziz Başkana sorun.
Buna karşılık Yıldırım Demirören, “Konuştuk, anlaştık, bitirdik. Hodri meydan” diyor. Pardon, Kayserispor kulübü “okey” demeden nasıl bir iş bitirme bu? Kayserispor Başkanı Recep Mamur, ayrı havadan çalıyor. Beşiktaş'ı hedef alıyor. “Fenerbahçe öncelikli' diyor. Süleyman Hurma, başkanının dümen suyunda. Önce, “Topuz'a ücretinde indirim yap dedik” diyor, daha sonra da “Olmazsa parasını arttırır, bizde oynatırız” diye konuşuyor. Güler misiniz, ağlar mısınız. Şu çelişkiye bir bakın hele. Önce indiriyor, sonra bindiriyor.
Kavganın nedeni Topuz'u paylaşamamak mı? Şu aşamada kesinlikle değil. Artık iş, güç gösterisine döndü. “Ben yaparım, ben bilirim, ben döverim.” Durum ne yazıkki aynen böyle. Tam bir kabadayı raconu. Kılıçlar ortada. Ortalık toz duman. Kaba kuvvet işin içinde! Vurun beyler vurun!
DOĞUŞTAN BEŞİKTAŞLIYIM!
Bir de işin etik yönünden söz ediliyor. Anlıyamadım, nedir o? Nerede, ne miktarda bulunur? Efendim, önce futbolcunun kulübü ile konuşulması gerekirmiş. Demirören, geçtiğimiz çarşamba 10.30'da Kayserispor Başkanını aramış. Yok o gün o saatte değil, şu gün şu saatte aramış. Aman da aman, ne kadar önemli! Bu iş sadece kulüple veya futbolcuyla bitiyor mu? Her iki taraf “evet” demezse topun direkten döneceği bilinmiyor mu? O halde nedir bu anlamsız konuşmalar. Ayrıca, Demirören'in Topuz'dan önce Kayseri Başkanıyla konuştuğu şahitli, tutanaklı sabit.
Bir başka önemli(!) konu da Mehmet Topuz'un “Ben doğuştan Beşiktaşlıyım” demesi. Topuz daha önce de, “Fenerbahçeliyim, Galatasaraylıyım” demiş. Neden garipsiyorsunuz, Topuz'un bir yılda alacağı ücret 3.2 milyon TL çocuğun kafası allak bullak! Her gün bir kulübü tutmasın da ne yapsın! Menajer abileri kenardan kulağına üflüyorlar, “şöyle, şöyle konuş” Çocuk saf, başlıyor ötmeye. Bu karmaşada abilerine, “Ama daha önce değişik konuşmuştum” demek aklına gelmiyor. Milyon euroların döndüğü bir ortamda gencecik bir futbolcu, abi diye geçinenlerin kurbanı oluyor. “Beşiktaşlıyım, F.Bahçeliyim, G.Saraylım, Uzaylıyım” diye nutuk atması tartışılıyor.
Sonuç:
1- Futbolcu köle değil. Kulübü, “seni şuraya sattım” diyemez.
2- Mehmet Topuz söylemleriyle gaf üstüne gaf yaptı. Çok puan kaybetti.
3- Topuz'un şu anda büyük kulüp sorumluluğunu taşıyacağına inanmıyorum. Fenerbahçe ve Beşiktaş yöneticilerinin yerinde olsam bu transferden vazgeçirim.
4- Topuz bu sezon kulübünde kalmalı ve Kayserispor tarafından kendisine özel terapi uygulanmalı.
5- Topuz olayı bundan böyle tüm kulüplere ve futbolculara örnek teşkil etmeli. Uzlaşma dışında çözümler aranmamalı.
Sanlı Sarıalioğlu