19-06-2009, 15:06
|
#36 |
| ∂υмαη ѕα∂є¢є ∂υмαη
Üyelik tarihi: Jun 2009 Yaş: 48
Mesajlar: 1.883
| 
Şii inancında Aşure gününe, islam dininin genelinin atfettiği önemin dışında bir önem verilir. Zira muharrem ayının onuncu günü, yani aşure günü, Hazreti Muhammed'in torunu Hüseyin Kerbelâ'da şehit edildiği için bu günü matem günü sayarlar. Şiiler Muharrem ayının birinci ve onuncu günleri arasında gülmez, eğlenmez, yeni bir işe başlamaz... Muharrem ayının onuncu günü olan aşure günü ise dövünme ve yas günüdür... Afganistan'ın başkenti Kabil'de bir grup Şii kadın ve çocuk da işte sokaktaki bu törenleri izliyor... Kadınlar geleneksel kıyafetleri burkanın altından görmeye çalışıyor... Çocuklarsa ağlamaklı bakıyor... Ama bilinen şu ki, Muharrem ayı bitse de bu hüzün Afganlılar için devam edecek ne yazık ki... Onlar yine gülüp eğlenemeyecek... 
Yine aynı bölgeden bir fotoğraf... Bu kez Hindistan'ın tartışmalı bölgesi Keşmir'den... Bu çocuklar da gülemiyor Afgan çocuklar gibi... Ayrılıkçı gruplarla güvenlik güçleri arasındaki yılladır süren çatışmaların bir yansıması bu bakışlar... Aynı zamanda ayrılıkçıların düzenlediği gösteriyi izliyorlar evlerinin penceresinden... Güvenlik güçlerinin sivilleri katlettiğini iddia eden ayrılıkçıların gösterisi bu... Başkent Srinagar'da o gün bütün dükkanlar, işyerleri kapalı, toplu taşıma araçları çalışmıyor eylemin bir parçası olarak. 
Endonezya'yı yine yağmur ve sel vurdu... Başkent Cakarta'da 4 gündür aralıksız yağan yağmur sonucu birçok nehir taştı. 30'a yakın insan öldü... Yaklaşık 340 bin kişi evsiz kaldı. Halk okul ve camilere sığındı... Evi su altında kalan bu kadın da hiç olmazsa bazı eşyasını kurtarmaya çalışıyor... Boyun mesafesindeki suda yürümeye çalışan kadının bakışlarında korkunun yansıması var... 12 milyon nüfuslu Cakarta'da, yağışlar bir hafta daha devam edecek. 
Net değil... Anadolu Ajansı'ndan Reşit Dağ'ın çektiği bu değerli fotoğrafı bilgilerle netleştirelim... Olay Şanlıurfa'da meydana geldi. TİGEM Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün Ceylanpınar'daki tesislerinde süt sağma işinde çalışanları taşıyan kamyon dereye uçtu. 2 kişi öldü. 8 kişi de kayıptı. 33 kişi kurtarıldı. Bu fotoğraf kurtarma operasyonu sırasında çekildi. Dereye sürüklenmeyenler devrilen kamyonun üzerinde. Kıyıdan biri soyunmuş, lastik içlerini götürmüş. İnsanlar lastik içlerine bindirilerek kıyıya çekiliyor. “Bilgilerle netleştirelim” demiştik. İnsanların yüz ifadeleriyle ve bilgiyle 'o' anın dokusuna netlik ilmekleri atalım. Soldaki genç erkeğin yüzündeki soru izleri taşıyan ifade ''44 kişi kamyonda niye taşınır?'' düşüncesini uyandırıyor. TİGEM, süt sağma işini bir özel firmaya vermiş. Sonra da o firmanın bu insanları insan yerine koyup koymadığını takip etmemiş. Öndeki başı örtülü kadının bakışı, işyerine kamyonla taşınan, hiçbir sosyal güvenceleri olmayan bu insanların insanca bir gelecek arzularının bulanıklaştırıldığını akla getiriyor. Ya sözünü ettiğimiz kadının arkasındaki başı örtülü genç kız? Bu genç, acaba 3 YTL’lik yevmiyeden olduklarını mı düşünüyor? O gün çalışmadıklarına göre verirler mi 3 Yeni Türk Lirası yevmiyelerini şeklinde bir soru da kıpırdıyor... Sunucu ''Acaba bu söylediklerimiz bu insanları ekmeğinden eder mi?'' diye endişe ediyor. Ve netlik ilmeklerinden öncelikli olanlar tamamlanıyor. Belki böylece 'o' anın biraz netleşen dokusunun , terör sorunu konusunda da bir şeyler düşündürmesi gerekiyor 
Irak'ta Yusufiye yakınlarında bir Irak ordusu askeri yaklaşan sevgililer günü dolayısıyla muhtemelen ABD ordusu tarafından dağıtılan lolilopla poz veriyor. 'O' an,asker kaskının soğukluğunun altından sıcak, göz pırıltısıyla bezeli bir gülümseme gönderiyor. Ancak sevgililer günü şekeri aykırı ve yabancı duruyor. Renginden ve ışığın bu renklere yüklenmesinden değil de, sevgililer günü kavramının ne olduğu konusunda Iraklı askerin büyük olasılıkla bir fikri olmamasından... 
18'inci yüzyılda Honduras'ta bir köylü çocuğu dağda gecelerken bir heykelin üzerinde uyuduğunu fark eder. Heykeli kaldırıp atar. Sabah uyandığında ise heykel yine yanındadır. Alıp eve götürür. Bu hikaye yıllar yıllar içinde mucize olarak kabul görür. Bulan çocuğun ailesi bir şapel yaptırmak için para toplamaya başlar. 1777'de şapelin inşası tamamlanır. O arada Suyapa Meryemi, Papa tarafından azize ilan edilir.1950 yılında da şapelin yanına bir bazilika yükseltilir. Bu heykelin Honduras'la El Salvador arasındaki savaşı bitirdiğine inanılır.her yıl 3 şubat Suyapa Meryemi Günü olarak kutlanır... 3 şubat 2007'de de AP fotoğrafçısı Edgard Garrido Suyapa Meryemi Bazilikası'nın önünde dilenen engelliyi fotoğraflar. 'O' anda Suyapa Meryemi'nin pek bir hikmeti görülmemektedir. Ama en azından ışık şefkat göstermektedir. 
Güney Amerika ülkelerinden Uruguay'ın başkenti Montevideo sahilinde ''yemanja'' ayini... Deniz Tanrısı Yoruba'nın şerefine yapılıyor. Yoruba, Batı Afrikalı kölelerin Güney ve Kuzey Amerika'ya götürdükleri mitolojilerinin en önemli kahramanlarından. O mitoloji Amerika kıtasının her iki parçasında hala yaygın bir inanış. Deniz,16'ıncı yüzyıldaki köle acılarını hatırlamış da gölgelere bürünmüş sanki. Afrikalı kölelerin ayinini yapan Deniz Tanrısı Yoruba rolündeki kız çocuğu melez ama, ışık 'o' andaki dağılımıyla gerekli makyajı yapıp bu sorunu hallediyor. 
1 şubat 2006'da Filistin'de Batı Şeria'da İsrail güçleri bir Yahudi yerleşim yerini boşaltırken, tek kadın yerleşimci, koca bir polis taburunu tam 'o' anda durduruyordu. Ancak insanın direniş gücü açısından bakıldığında kadın durdurmayı sürdürmekten öte galip geliyordu 
Tek haber fotoğrafının birincisi... Reuters Ajansı'na bağlı Nijeryalı foto-muhabir Akintunde Akinleye, Nijerya'nın başkenti Lagos'taki doğal gaz borusu patlamasından hemen sonra olay yerine yetişmiş. Patlamanın ardından yüzünü yıkayan bir adamı fotoğraflamış. Ama öylesine bir anı yakalamış ki, Karaafrika'nın kara bahtından arınmaya çalışan insanlığın fotoğrafı ortaya çıkmış. 
Danimarka'da 2006 yılında yapılan Dünya Jimnastik Şampiyonası'nda Çinli sporcu halkada, İsviçreli sporcuysa geride, yer hareketleri dalında yarışıyor. Spor hareket dalında birinci olan fotoğrafta Reuters'dan Max Rossi aynı anda iki sporcunun hareketlerini objektifinde biraraya getiriyor 
Jazz şarkıcısı Debie Davis, Birleşik Devletler'in New Orleans kentinde sahneye çıkmaya hazırlanıyor. New Orleans'ın jazz müziğine aşina olgun ışığı alçakgönüllü odada dolaşıyor. Ama sadece sesi ve müzik yorumuyla değil, zekice esprileriyle dinleyicileri eğlendirmesiyle de tanınan Debie Davis'in yüzüne ve gözlerine geldiğinde birazdan başlayacak gösterinin pırıltısına eşlik etmeyi de ihmal etmiyor. Los Angeles Times gazetesinden Carolyn Cole'un yakaladığı 'o' an da dünya basın fotoğrafları sanat ve eğlence dalında ikinci oluyor. 
Portre dalı birincisi... Los Angeles Times'tan Damon Winter, aktör ve yönetmen Clint Eastwood'u fotoğraflamış. Foto-muhabir, sanatçının sanki bir anlık da olsa çok derin düşünceye daldığı ve bunun etkisiyle yüzünün maskeye dönüştüğü 'o' anı yakalamış. 
Siyah-beyaz'ın fotoğraftaki ve haber fotoğrafındaki yerini asla yitirmeyeceğini gösteren bir seçim daha... Haber fotoğrafı ikincisi... Danimarka'da yayımlanan Politiken gazetesi foto-muhabiri Jan Grarup deklanşöre bastığında bir grup Sudanlı kadın Darfur'dan kaçıp Çad sınırını geçiyordu. Her biri hareketleriyle, yüz ifadeleriyle kendi felaketlerini 'o' ana getiriyordu. 'O' an bununla da kalmıyor, adeta geride kalan binlerin ışığa yüklenmiş umutsuzluk zerrelerini de karşımıza çıkarıyordu.
__________________  Hayat Bu İşte! Kanatlanıp Gitmek Dururken..
Dört Duvar İçinde Hapsolursun..
Yaşamak İçin Bir Neden Ararken..
Ölmek İçin Bulursun.. ..derin.. üf..
|
| |