Fikstür Yeniden Çekilmeli! | | Fikstür Yeniden Çekilmeli!
Nihayet Özgener Federasyonu tarihi bir skandala da imza atmayı becerdi.
Kutlarım doğrusu...
Nasıl mı?
Mışıl mışıl uyuyan spor medyasını uyandıralım o zaman...
Efendim, 7 Temmuz 2009 Salı günü, müthiş(!) bir törenle çekilen Türkiye Süper Ligi 2009-2010 fikstürü tarihi bir skandalın da imzalanması anlamı taşıyordu.
Üstat Ahmet Güvener'in kendine büyük bir güvenle açılış konuşmasını yaptığı çekiliş, tam anlamıyla bir skandalı da peşinde getirdi.
Daha düne kadar bütün takımlar sezon boyunca iki maçı içeride ve dışarıda oynamışlardı. Yani ilk yarıda iki maçı üst üste içeride oynayan takım, aynı rakipleriyle ikinci yarıda peş peşe deplasmanda oynuyordu.
Ve bu uygulama gündeme düştüğünden beri hiçbir takım bir içeri-bir dışarı oynamamıştı...
Ya bu defa?
Kimse farkına varmadı!
Benim çok işim olduğu için dün, yani geçen sezon şampiyonluk yarışına katılan beş takımın fikstürünü inceledim sadece... Diğerleri de işi olmayan Özgener ekibi incelesin...
Geçen sezon şampiyonluk yarışına girişmiş ekiplerden Galatasaray, Trabzonspor, Sivasspor ve Beşiktaş, yine eskiden olduğu gibi iki içeri-iki dışarı fikstürü sahip oluyorlardı.
Beşiktaş 8 ve 9. haftalarda, Trabzonspor 14 ve 15. haftalarda içerde iki maçı üst üste, Galatasaray 2 ve 3. haftalarda iki maçı üst üste içeride ve Sivasspor da 2 ve 3. haftalarda iki maçı üst üste dışarıda oynayacaklardı. Bu takımlar fikstürün ikinci yarısında ise tersine sahaya çıkacaklardı.
Peki, ya Fenerbahçe?
O da dün olduğu gibi iki içeri-iki dışarı değil miydi?
Öyle olmalıydı...
Ama olmadı işte...
Bu fikstürde geçen sezon şampiyonluk mücadelesi veren takımlardan sadece ve sadece Fenerbahçe, "Bir içeri-bir dışarı" fikstürü çekmişti.
Nasıl oldu bilmem...
Özgener, Güvener ve diğer ulemalara sorun, onlar mutlaka biliyordurlar.
Ama benim bildiğim bir şey var...
O da fikstürün adaletsiz oluşumu nedeniyle yeniden çekilmesi gerektiğidir.
Tabii diğer kulüpler hala kulüp nosyonu taşıyorlarsa...
Yoksa...
Bana ne...
Adalet mülkün temeli diye yoksa boşuna mı uyutuldun senelerce...
Kemal Belgin |