[sierra]

Tarih 11 Temmuz 2009 Beşiktaş taraftarı taraftar grubu Çarşını önderliğinde yine görülmemiş eşine az rastlanır bir organizasyona imza attı. Kuruçeşme Arenada Çarşı grubunun düzenlediği Şampiyonluk kutlamasında yaşananları izleyemeyen arkadaşlarımız için kısaca özetlemek isterim.

Öncelikle belirteyim ki benim beklediğimden çok daha kaliteli bir topluluk vardı. Sanırım gençler ve öğrenciler İstanbulu terkettiğinden olacak ki yaş ortalaması yüksekti ve katılımcılar aileleri ve çocuklarıyla panayır havası estirdi kuruçeşme arenada. Siyahlı beyazlı beşiktaşlı taraftarımızın üzerindeki şampiyonluk tshirtlerimiz dikkat çekiciydi. Kuruçeşmenin içi dışı pankartlar ve bayraklarla süslenmişti özellikle çarşının kapalıdan alışık olduğumuz bayrakları yoğunluktaydı. Çarşı tarafından yaptırılmış çok büyük bir pankart denizde bir botun üzerine direklerle monte ettirilmişti bu bot kıyıda saatlerce dolaştı, ne mi yazıyordu pankartta; “HAYATININ YARISINI SİYAH YARISINI BEYAZ GEÇİREN BÜYÜK BEŞİKTAŞLI, BİZ YAŞADIKÇA ÖLMEYEJACKSON”.

Organizasyon öncesinde sinevizyonda çarşının pankartlarının yer aldığı videolar gösterildi daha sonra da o müthiş liverpool maçı görüntüleri ve farklı videolar. Yavaş yavaş ünlü sanatçılarıız ve yönetim heyetimiz teşrif etti. Kuruçeşmeye gidenler bilirler sağ kenarde VIP kafesi vardır buraya başkanımız, yönetim kurulu üyeleri ve ünlülerimiz alındı. Başkanın gelişiyle önce bir gurup taraftar Qaresma için tempo tuttu. Neco nun sahneye çıkmasıyla organizasyon başladı ve Birol Can 13. şampiyonluk marşımızı Kuruçeşmede söyledi boğaz EFSANELER YERDE SÜRÜNSÜN KARTALIM GÖKLERDE SÜZÜLSÜN seslerine teslim oldu.

Gecede kaybettiğimiz değerli beşiktaşlılarımız teker teker anıldı. Öncelikle Barış akarsunun video klibi yayındandı hep beraber bu feleğin tekerine ÇOMAK sokalım diye isyan edildi. Kazım kanatın oğlunun; “Babama 10 sene önce 6 ay ömrün kaldı dediler, 6 ay ömrüm var denilen adam BEŞİKTAŞ SEVGİSİYLE, SİZİN DESTEĞİNİZLE 10 sene yaşadı” demesiyle duygular şelale, gözler dolu dolu oldu.

Başkanımız Yıldırım Demirören ve Beşiktaş Belediyesi Başkanı İsmail Ünal bereberce sahneye davet edildi. Bu anda QUARESMA sesleri yükseldi bir anda tanıyan tanımayan, isteyen istemeyen herkes QUARESMA diye tek bir ağızdan haykırdı. Açıkçası ben pascaldan sonra bu taraftarın başka bir futbolcu için böyle bir baskısını görmedim. Sesimizi değil başkan karşı yaka duydu, bu arada İsmail Ünal araya girdi çünkü susturmak mümkün olmadı. İsmail başkan dileğimizi başkana iletti hatta ara gazı verdi ama temennizmiz odur ki başkanımız bu transferin gerçekleşmesi adına yorum yapmadı. İsmail Başkan politikacı olmanın verdiği hitabet gücüyle çoşturdu hepimizi.

Demet Akalın sahne alırken Beşiktaş Teknik Direktörü ve takımımız altın kafesteki yerini aldı. Demet Akalının vasatın altındaki performansından sonra Mustafa Denizli ve Takımımız Sahneye davet edildi. İşte bu anda heyecan doruklara ulaştı takımın sahneye çıkışıyla Şampiyon sesleri yükseldi, havayi fişekler semaya yükseldi. Organizasyonun kalan kısmında yine birbirinden değerli ünlülerimiz sahne aldı. Beşiktaşımıza ve Şampiyona yakışmayan bir kendini bilmezin çabaları dahi gecemize gölge düşüremedi eğlenceler devam etti.

Red grubunun solisti ben çok güzel OPERA söylerim ama tv ler var dedi taraftar gerisini getirdi... KURABİYE FENEV dedi. Haluk levent Çemberimde Gül oyayı çaldı ben söyleyemiyorum dedi taraftar gerisini getirdi... PORTAKAL SOYULUR MU dedi. Haluk leventin biirbirinden güzel şarkıları hepimizi mest atti.

İş, güç yarın sabah bizi bekler diyerek malesef Haluk Levent sahneden inince geceyi noktaladığımdan kalan dakikalarla ilgili bilgim yok ancak tahminim odur ki geceye katılan herkes Beşiktaşlı olmanın verdiği AYRICALIK, GURUR ve MUTLULUKLA, huzurla yastığa koydu başını dün Gece.
Tarih 11 Temmuz 2009, saatler 19:03 yer Kuruçeşme; Beşiktaşa Gönül vermiş herkes bir arada gönüllerde Optik Başkan, Kazım Kanat, Barış hatta JACKSON saymayı unuttuklarım ve daha niceleri. Siyah Beyaz bir panayır yeri, Kuruçeşme böylesini görmedi;

ŞAMPİYON OLDUK İŞTE
BEŞİKTAŞ DİYE INLEDI YER GOK
TAM 45 GÜN 44 GECE


Not: Unuttuklarım, atladıklarım farketmediklerim dün gecenin heyecanıyla görmediklerim haliyle yazamadıkların için affola...


Sinem Demirci