Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18-07-2009, 15:39   #1
Mehmet
 
Mehmet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Yavru Kartallar Sordu M.Denizli Yanıtladı

Biz Yavru Kartal Fun Club Üyeleri olarak, çifte kupa kazanan Futbol Takımımız'ın tecrübeli ve başarılı Teknik Direktörü Mustafa Denizli'yi BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde ziyaret ettik ve çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. İşte hocamıza sorduğumuz sorular ve onun bize verdiği yanıtlar...
Yosi Franci: Futbolculuk kari-yerinizin en önemli anı hangisidir?
Mustafa Denizli: Herhalde futbola başlangıç dönemimdir. Senin yaşlarındayken birinin görüp beni beğenmesi hayat çizgimi değiştirdi. Belki tarımla uğraşan biri ya da memur olacaktım. Sonrasını zaten kendim çalışarak elde ettim.
Yaprak Sayın: Bir profesyonel olarak elbette hangi takımı çalıştırıyor olursanız olun başarı sizin için çok değerlidir. Ama çocukluğundan beri Beşiktaşlı olan Mustafa Denizli için bu iki kupanın ne ifade ettiğini çok merak ediyorum.
Mustafa Denizli: Bir taraftar olarak sizin için ne ifade ediyor?.. Benim için hem taraftar olarak hem de çalışan ve sorumlu biri olarak neler ifade ettiğini tahmin edebilirsiniz. Sizin yaşlarınızdayken Beşiktaş'ın kazandığı başarılar ve şampiyonluklarla çok mutlu olurken, çocukluk ve gençlik hayallerimi süsleyen bir takımdaki ilk yılımda böyle bir tabloyla karşılaşmak daha önce yaşadığım başarıların çok üstünde bir duygu ortaya çıkardı. Bir mesleki başarıda mutluluğun sonu eğer buysa ben bunu yaşadım. Hem mesleki başarı hem de tuttuğum takımın başarısı birleşince olağanüstü duygular yaşadım.
Yosi Franci: Futbolculuk mu daha zor, teknik direktör olmak mı?
Mustafa Denizli: Sence?...
Yosi Franci: Bence ikisi de zordur.
Mustafa Denizli: İkisi de zor ama biri daha da zordur. Birinde yönetensin, diğerinde yönetilensin.
Yosi Franci: O zaman teknik direktörlük daha mı zor?..
Mustafa Denizli: Tabii ki… Futbolculukla ilgili kararı sen verebiliyorsun. Teknik direktörlüğünde aldığın kararları senin kadar başkaları da etkiliyor. Futbolculuk yaşamında sen başarılı olursan gideceğin yol belli… Başarılı olman için neler yapman gerekiyorsa onları yapıyorsun ve başarılı oluyorsun. Teknik direktörlük öyle değil. Teknik direktör olarak başarılı olman için başka bir bölümün de başarılı olması lazım. Onlar başarılı olduğu zaman, senin başarılı olup olmadığın ortaya çıkıyor. Dolayısıyla başarılı olma noktasında, benim tek başıma karar verme durumum yok.
Yaprak Sayın: Mustafa Hocam, Kara Kartalımız'ın bu sezonki hedefleri nelerdir? 2009-2010 sezonu için şampiyonluk sözü istersek ne dersiniz?
Mustafa Denizli: Bizi peşinen böyle bağlamayın… Şampiyonluklar bağlayıcı sözlerdir. Ama isterseniz bağlanalım (gülüyor)… Belki geçen sezon kadar uzun süre, son haftaya kadar beklemeyeceğiz. Belki daha zor olacak ama daha erken olacak. Bugünden itibaren hedefimiz, unvanlarımızı korumak… Bunun üzerine neler ekleyebileceğimizi Avrupa arenasında göreceğiz. Kupalara ulaşmak çok kolay değil. Ama ulaştıktan sonra onları devam ettirmek hiç kolay değil. Biz iki kupayı da inşallah yine müzemize götürürüz. Kulübün her biriminin, başta Başkanımız, Yönetim Kurulu ve biz olmak üzere, dünyanın her tarafındaki Beşiktaşlılar'ın sinerjisini mutlaka almak durumundayız. Ben göreve başladığım zaman, o dönem itibariyle, hem takımın hem de benim herhangi bir unvanımız yoktu. Şimdi Lig Şampiyonu ve Kupa Şampiyonu olmak üzere, iki unvanımız var. Bunları korumak mecburiyetindeyiz. Bunları bizim elimizden almak isteyecek yaklaşık 350 civarında sporcu ve teknik adam olacak. Buna karşı gerekli gücü kendi içimizde üreteceğiz.
Yosi Franci: Sizce Beşiktaş bu sene Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olabilecek kadroya sahip mi? Eksiklerimiz var mı?
Mustafa Denizli: Şampiyonlar Ligi arenası, ulusal arenadan farklı. Masa üzerinde onlardan biraz eksiğimiz var. Ama saha üzerinde bunu kapatma imkanına sahibiz. Bunun için de belli şeyleri kapasitemizin üzerine çıkarmak zorundayız. Hem bireysel hem grup kapasitemizi… Bunu başarırsak ve gruptan da çıkarsak harika bir şey olur. Ama şu anda ne olacağını şimdiden kestirmek zor. Önce gruplar belli olacak. Biraz önce söylediğim gibi bu gruplarda bizden mutlak olarak daha güçlü en az iki rakiple mücadele edeceğiz. Üçüncüsü kim olur bilemiyoruz. Önemli olan böyle yerlerden çıkmak. Hem o zaman başarının mutluluğu daha büyük olur.
Yaprak Sayın: Hocam elbette bu duygularınızı şampiyon kadromuzla bol bol paylaşmışsınızdır. Ama bir kez de bizim için bu başarılı ekibe bir mesaj iletir misiniz?
Mustafa Denizli: Maç kaybettik, puan kaybettik ama asla inancımızı kaybetmedik. Bu, çok önemli bir unsur. Tabii, gençlerin inanç kaybetme halleri bizden daha yoğun oluyor. Bizden daha kısa sürelerde, daha kırılgan olabiliyorlar. Biz bu kırılganlığı ortadan kaldırmaya çalıştık. Özellikle ikinci Fenerbahçe mağlubiyeti bu kırılganlığı çok açık bir şekilde ortaya koymuştu. Onu düzeltmek için yoğun çaba harcadık. Puan kayıplarının bizi hedeflerimizden uzaklaştırmayacağını artık daha iyi biliyoruz. En azından o üzüntü sürelerini kısalttık. Bunu yaparken de başarıya olan inancımızı güçlendirdik. Şu anda Beşiktaş'ta artı değer olarak ön planda bu var. Bu tecrübe bize, geçen yıl kaybettiğimiz puanları bu sezon kaybetmememizi işaret ediyor. Biz de bunun hem süre olarak hem de takımın psikolojisi açısından ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Biraz önce söylediğim gibi, benim başarılı olmam, düşüncelerimin veya uygulamalarımın gerçekleşmesi için, diğerlerinin de o düşüncede ve umutta olmasına ihtiyaç var. Benim yaptığım, onları bu çizgiye taşıyabilmek. Bu diğer takımlarda da çok kolay olmuyor. Ortak bir lisanımız yok. Değişik şekillerde anlaşma sağlıyoruz. Anlaşma yollarımızı asgariye indirdiğimiz zaman daha kolay oluyor. Bu nedenle yaşadığımız zorluklar olsa da geçen sezondan daha avantajlıyız.
Yosi Franci: Futbola kaç yaşında merak saldınız?
Mustafa Denizli: 4 yaşımda merak saldım, oynadım. Sonra genç bir futbolcu olarak devam ettim.
Yaprak Sayın: Futbolcu Mustafa Denizli yurtiçi ve yurtdışında hangi takımlarda futbol oynamak isterdi?
Mustafa Denizli: Yurtiçinde nerede oynamak istediğimi hep söyledim ama maalesef oynayamadım. Yurtdışında dönemin önemli kulüplerinden olan Anderlecht ve Tottenham takımlarından teklif aldım ama gerçekleşmedi. Tottenham'da bulundum ama bir transfer olarak değil. Bazı genç futbolculara vuruş tekniği konusunda ders vermek için bulundum. Sadece Beşiktaş'ta oynamayı çok arzuluyordum. Beşiktaş formasını giydim ama kendi yaptığım formaydı o (gülüyor)… Kulübün formasını giyemedik.
Yosi Franci: Babam diyor ki; “Türk futbolcusuna Avrupalı'dan korkmamayı öğreten adam Mustafa Denizli'dir”... 20 sene öncesine göre daha cesur olma sürecimiz nasıl gelişti?
Mustafa Denizli: Aklın yolu birdir. Sporculuk yaşamımda hem Milli Takım'da hem de oynadığım takımlarda Avrupa'daki zorlukları yaşadım. Daha doğrusu o zorluklar, başkaları tarafından bana yaşatıldı. Teknik adamlık görevine başladığım zaman da, bunu kırmak gerektiğini düşünüyordum. Bu gerçekten cesaret gerektiriyordu. Olmakla, olmamak arasında bir çizgi… Ben olmayı da göze aldım. Kaybetmenin dünyanın sonu olmadığını söyledim. Kaybetseydik belki birçok şey kaybolacaktı ama birinin onu cesaretle ortaya koyması lazımdı. Ben düşünceleri hep konuşmaya döktüm. Belki düşünenler vardı ama konuşmaktan korkuyorlardı. Ben bunu yaptım. Hem futbolcu hem insan 20 yıl önceki düşüncenin çok uzağında şu an. Özellikle de medya…
Yaprak Sayın: Sizin futbol oynadığınız dönem mi yoksa bugün mü başarılı bir futbolcu olmak daha zor?
Mustafa Denizli: Bugün… Bizim dönemimizde tempo bu kadar yüksek değildi. Çalışma koşulları, futbolun oynanma şekli biraz daha farklıydı. Bugünün koşulları her bakımdan daha zor. Bugün oynasaydık aynı derecede başarılı olur muyduk, bilemiyorum ama futbolcunun her döneminde başarılı olması gereken temel unsur kalitesidir. O kalite vardı. Bugün futbola adapte olmakta belki zorlanırdık ama başarılı olurduk diye düşünüyorum.
Yosi Franci: Futbola kendi isteğinizle mi başladınız yoksa biri mi sizi ikna etti?
Mustafa Denizli: Futbol, tamamen kendi isteğimle başladığım bir spor dalı. Başlamam için ikna etmek bir yana oynamamam için ikna etmeye çalışanlar vardı. Başta da babam geliyordu. Futbolcu olmayı çok istedim. Futbolu çok seviyordum ama ondan da önce tarımla uğraşmak istemiyordum. Ben 4-5 yaşlarımdayken ailem tütün ekimiyle uğraşıyordu. Ben de tarlada çalışmaktan nefret ediyordum. Tütün tarlasından kaçma duygusu beni futbola daha fazla yaklaştırdı. Laf aramızda kabiliyetli bir çocuktum (gülüyor)…
Yaprak Sayın: Geri dönüp baktığınızda yapmak isteyip de yapamadığınız bir şey var mı?
Mustafa Denizli: Hiçbir şey yok. Düşündüğüm her şeyi yaptım. Şimdi de düşündüklerimi yapmak durumundayım.
Yosi Franci - Yaprak Sayın: Teşekkür eder, başarılar dileriz.
Click the image to open in full size.

Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size. Click the image to open in full size.
__________________
Besiktasforum.NET

KayıpKentinYakışıklısı.
Mehmet Ofline   Alıntı ile Cevapla