[İbodaca]

Beşiktaş’ın pazar gecesi İnönü’de, Catania ile oynadığı müsabaka, sanırım bu sezon öncesi itibariyle izlediğimiz en ciddi hazırlık maçı idi. İki takım da aslarıyla sahaya çıktı, ilk 75 dakikada lüzumsuz oyuncu değişiklikleriyle mücadele yıpratılmadı. Yılın en sıcak günlerinden biri yaşanmasına rağmen 22 oyuncu da arzuluydu, hırslıydı; hatta devrenin bitiş düdüğü çalmasa Erkan Zengin’le Delvecchio arasında kavga çıkmasına da ramak kalmıştı!

Zenga’nın ayrılışıyla birlikte Catania biraz gerilemiş, ama yine de sezon öncesi Beşiktaş’ı ölçümleyebilecek performansı sahaya yansıttılar. O yüzden Catania önünde yeni sezon Beşiktaş’ına dair çok önemli sinyaller yayıldığını düşünüyorum ben...

Mustafa Denizli geçen sezonki 4-3-3 benzeri anlayışını sürdürüyor, aslında siyah-beyazlı takımın sahaya dizilişi Rijkaard’ın Galatasaray’ına da çok benziyor. Ama Denizli daha realist bir futbol oynatıyor; Rijkaard ve Daum gibi “geriden pasla çıkma” yı “olmazsa olmaz” mertebesine yerleştirmiyor. Kalecileri de uzun vuruyor Beşiktaş’ın, stoperleri de... Üstelik de Catania önünde 90 dakika oynayan ikiliden Sivok’un da Ferrari’nin de top teknikleri gayet iyi olmasına rağmen...

Maç sonrası manşetlerde, Beşiktaş savunmasının yerleşim hataları var. Ancak siyah-beyazlı takımın geri dörtlüsünün (Erhan, Sivok, Ferrari ve İsmail’in) ilk kez bir arada oynadığını, hatta bu dörtlüden herhangi iki oyuncunun da daha önce bir arada hiç oynamadığını ve hatta bu 4 adamın neredeyse birbirlerini yalnızca simaen tanıdıklarını hesaba katarsak, yerleşim hataları daha anlaşılır hale geliyor !

Denizli de belli ki bu yeni adamların birbirini daha iyi tanımasını istiyor, maç boyunca 6 değişiklik yaptı, ama gerideki altılının 5’ine hiç dokunmadı (İki defansif orta saha Ernst ve Fink’i de katarsak gerideki 6’lının 4’ü yeni transferlerden oluşuyordu). Ve anladığımız kadarıyla yeni sezonda Denizli’nin geri 6’lısı içinde Sivok-Ferrari ile Fink-Ernst ikilileri doğrudan yer bulacak (Zaten Beşiktaş kadrosunda bu 4 oyuncuya ciddi alternatif olabilecek tek adam İbrahim Toraman kalmış durumda).

Denizli, ilerideki dörtlü içinse iki ayrı oyuncu grubu denedi İnönü’de... İlk yarıda o bölgeyi yerlilerden kurdu ama Uğur-Erkan-Nobre-Serdar’ın ofansif etkileri düşüktü. İkinci devrede üç yabancılı yeni bir dörtlü (Tello-Holosko-Bobo-Yusuf’u) sahaya sürdü, bu grup daha etkiliydi, ama sahada küçük bir sorun vardı: Beşiktaş, ilk 11’de 7 yabancı ile mücadele ediyordu. Üstelik de Denizli, maç sonrası röportajında bir yabancı oyuncu transferi daha düşündüklerini söyledi! (Sanırız bu oyuncu, sözleşmesi askıya alınacak Delgado’nun alternatifi olacak).

Beşiktaş taraftarı bu maçta en çok Ferrari’nin Zapotocny’den, Fink’in de Cisse’den daha verimli olup olmayacağını anlamaya çalıştı muhtemelen... Bir müsabaka ile bunu kestirmek güç... Ama bence, her geçen gün yabancı futbolcularına daha bağımlı hale gelen ve sezon içinde ilk 11’de oynatacağı 5 yerliyi bulmakta zorluk çekecek Beşiktaş’ın birkaç ay sonra tartışacağı konu daha farklı olacak: Ferrari Gökhan Zan’dan, Fink de Serdar Kurtuluş’tan gerçekten çok mu üstün?

Tabii sezon sonunda da Beşiktaş’ı “Zapotocny hadisesi” benzeri kaçınılmaz bir son bekleyecek: Sekiz (hatta iyileşip dönecek Delgado’yla dokuz) yabancının tamamının ilk 11’de oynaması mümkün olmadığı için, kenarda kalan ve 4-5 milyon euroya transfer edilen iki-üç yabancı gözden düşecek. Bu adam bu yıl Zapotocny idi, seneye bir başkası olacak!
Galiba TFF’nin 6+2’yi, Beşiktaş’ın da 6+2+2’yi tekrar gözden geçirmeleri gerek...


UĞUR MELEKE