[Gokhan]

Beşiktaş, Süper Kupayı kazanamadı.
Eyvah şimdi ne olacak ? Yandı gülüm keten helva.
Bu maçın sonucunun böyle olacağı belliydi. Çünkü ihtiyacı olan, ihtiyacını karşıladı. Fenerbahçenin bir kupa kazanması gerekiyordu ve bu kupayı aldı. Hakem konusunda çeşitli görüşler var. Sonuca etki etmişmidir, Beşiktaşlılılara göre menfi olarak etkisi vardır. Çünkü Beşiktaş lehine penaltı olmayan bir pozisyonun, ikizi Fenerbahçe lehine penaltı olarak veriliyorsa, kırmızı kart unutuluyorsa Beşiktaşlılar feryad etmekte biraz haklı. Ama şöyle bir gerçek daha var. Bu maçın Beşiktaş için çok önemi yoktu gibi. Maçın Beşiktaş açısından önemi, transfer eksiklerini görmek olmalı. Son olarak hakemlerin dikkatini çekmek isterim. Bilica’ya çok dikkat. Lugano gizli yapıyordu. Bilica aleni olarak rakibine dalıyor. Hele ki dizini rakibinin dizine koyması çok tehlikeli. Eğer bu futbolcuyu bir başka futbolcuyu sakatladıktan veya futbol hayatını sona erdirdikten sonra durduracaksanız vah benim futbolcuma.
Maçın yapıcı anlamda eleştirisine gelince.
Tekrar ediyorum, Beşiktaş bu maçta dahil olmak üzere tüm düşüncesini Şampiyonlar Ligine hazırlanamak adına yapmış. Bundan sonra ciddi maçlarda sıkıcı bir Beşiktaş izlenecek.
Beşiktaşın defansında Ferrari ve Sivok güven veren bir görüntü oluşturdular. Ama Erhan ve İsmail halen uyum süreci yaşıyorlar. Daha doğrusu içlerinde yanlış yapma korkusu var. Yanlış yaptıklarında formayı kaybetmekten korkuyorlar. İşte bu Beşiktaşın maç içinde kanatlardan oluşturması gereken hücum gücünü azalttı.
Tüm takımların fellik fellik aradığı defansa dönük orta saha futbolcusunu Beşiktaş geçen senenin ortasında bulup anlaştı. Sonrasında birçok kimse yıldız isteriz derken Fink görevini harfiyen yerine getirmeye başladı. Şunu anlamak lazım, şu an Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor Fink gibi bir futbolcu için göbek atar. O bölge rakiplerde hala sıkıntı.
Beşiktaşın ilerisinde bir problem var. On numaradan önce gol atacak bir futbolcu lazım. Yani santrafor.
Ne kadar iyi oynarsanız oynayın, gol atamadıktan sonra bunun bir önemi yok.
Buradan ortaya çıkan sonuç, Beşiktaş`ın bir adet santrafor’a ve forvetin arkasında pasör olacak futbolcuya ihtiyacı var. Bu iki eksiklikten pasör olanı var olanlardan giderilebilir ama bu çalışma ve zaman ister. Şimdi bu sabrı gösterecek kimseler kalmadı.
Son söz ve lig başlamadan son istek.
Tüm Beşiktaş taraftarı yıldız oyuncu istiyor, birilerini eleştiriyor, hata buluyor. Bilinmesi gereken birşey var. Hata, hata yapıldığında eleştirilse bir işe yarar. Ama işler iyi giderken ve doğru çalışmalar yapılırken acele ederek hataya sürüklendiriliyorsa bu biraz yanlıştır.
Biraz geri gidin ve düşünün. Bu yıldız istekleri Beşiktaş`ın karakterine ters. Onursal başkan sayın Süleyman Seba’dan böyle istekte bulunabiliyormuydu ? Hani Beşiktaş`ın farkı ?
Metin, Ali, Feyyaz Barcelona’dan gelmedi. Beşiktaş’a asker lazım, general bir tane. O generalin ismide şu an için Mustafa Denizli.
Son olarak, Beşiktaş niye büyük biliyor musunuz ?
Beşiktaş’ın kuruluş amacı ilk nizamnamenin birinci maddesinde şöyle ifade edilmiştir:
“Bir çöküş ve düşüş dönemine giren soylu neslimizin yok olmaması için, lüzumu açık ve besbelli olan beden eğitiminin medeni ülkelerce kabul edilen akla ve fenne uygun usullerin uygulanmasıyla Avrupa’da atalar sözü hali ne getirilen Türk kuvvetini yeniden diriltmektir.”
İşte bunu unutmadan, şimdiki amaçla, kuruluş amacını düşünüp, Beşiktaşlı olmanın keyfini sürmek lazım.
Lig başladığında kimin ne olduğu çok net görülecek merak edilmesin.

Haluk Kesim