Alıntı:
Deschain´isimli üyeden Alıntı
 gs Beşiktaş'ın dostu değildir.gs Beşiktaş'ın dostu olmadığı gibi, fbnin düşmanı da değildir.
Kamuoyunda bu böyle gösterilmeye çalışılsa da gerçek bunun tersidir.gs ve fb rekabeti her zaman "düşmanca" gösterilerek körüklenmiştir.Taban yani izleyici de bunu yemiştir, yiyecektir.Birbirleri ile olan iddiasız maçlarda dahi -bkz. geçen sene- tansiyon medya yoluyla hep yüksek tutulmuştur.
Gazate satışları artar, şifreli kanal satışları artar, forma satışları artar bir nevi reyting işidir.Her zaman "gs olmazsa fb olmaz, fb olmazsa gs olmaz" denir.Doğrudur.
Bu nedenle ikisinin en büyük düşmanı Beşiktaş'tır.Beşiktaş olmasa bir sene biri, diğer sene diğeri şampiyon olarak ne güzel geçinip giderlerdi ; ki son senelerde yapılmak istenen de tam olarak budur.Beşiktaş ise bu ikisinin oyununu bozmaktadır, bir nevi "karşı"dır bu duruma, bir karşıtlık meydana getirir.
Geçen sene sivas, Trabzon ve hatta bursanın bile olduğu bir ligde ancak 4. ve 5. olabilmeleri de bu dediğimi kanıtlar.O yüzden geçen sene lig "zevksizdir, tu kakadır." renkli medyaya göre çünkü lig "renksizdir"
Dolayısıyla Hasan Şaş saçmalamış düşman kardeşlerin kırmızılı tarafından saçma bir açıklama yapmış, yakında lacivert taraftanda aynı zeka düzeyinde bir açıklama gelir. |
aynen katılıyorum.. gsaray cephesinde böyle bir dostluk görülüyor olabilir ama bizim tarafta kesinlikle böyle bir şey olamaz.. gsaray ve fener birbirlerini hep en büyük düşman olarak görmüş ama menfaatler ortaya çıktığında hep can ciğer kuzu sarması olmuşlar ve birleşmişlerdir.. Bu noktada Beşiktaş hep dışarıda tutulmuştur.. Burda suçlu ararken içimize bakmamız lazım.. Bizi bu hale düşüren ve Türkiyede iki büyük yaratma projesine karşı sessiz kalan yöneticilerimiz en büyük suçludur.. Burda sessiz kalmak derken diğerlerinin yaptığı gibi çirkefce etrafa saldırmaktan bahsetmiyorum.. Akılcı yönetim, planlama, uygulama, beceri, iş bitiricilik vs vs.. Sen başarılı isen her sene üst üste şampiyon olmayı başarıyorsan, kadronu sürekli geliştiriyorsan, ekonomik olarak üst seviyedeysen, geleceğe yatırımını yapabiliyorsan, kurumsal yapın yerleşmişse zaten bu ülkede iki büyük değil tek büyük kalır.. Ozaman sponsorlar da, basın da, medya da, federasyon da, kulüpler birliği de senin köpeğin olur.. Beşiktaş camiasında her bakımdan bu potansiyel vardır.. Önemli olan bunu doğru şekilde kullanmak ve yönetmektir.. 2 kupalı bir şekilde şampiyonlar ligine tek başına girdiğimiz bir sezonda bile bu sıçramayı yapma becerisini gösteremez ve bir seri başarı yılları yakalayamazsak ozaman yukarıda bahsettiğim projenin altında kalır eziliriz.. Böylece bu yönetim de geçmişteki rezaletlerine bir yenisini daha eklemiş olur.. Umarım bunun farkındadırlar..