Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-08-2009, 04:05   #1
Asi Ruh
ÇUKUROVA KARTALI
 
Asi Ruh - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Yılmaz Özdil yazıyor...

Beşiktaşlı değilim ama, Beşiktaş forması aldım... Göztepe formalarımın yanına koydum.

Click the image to open in full size.
Şampiyonluk fani.
Gelip geçici.
Kalıcı işler yapmak lazım.
Beşiktaş gibi.
Beşiktaşlı değilim.
Ama, Beşiktaş forması aldım... Göztepe formalarımın yanına koydum.
“Niye?” derseniz...
“Kızılay” yazdığı için.
Bugüne kadar görülmemiş bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirip, formasına ‘Kızılay’ yazan bir kulübe sadece teşekkür etmek yetmez; o forma satın alınarak desteklenmesi lazım.
Şimdi bu satırları okuyup, “Beşiktaş, formasına Kızılay yazdı ama, forma satışlarından Kızılay’a pay ödemiyor” diyebilirsiniz... Ve, ilk bakışta haklı görünebilirsiniz... Ancak, Kızılay’ın en büyük bağışçılarından biridir, Demirören Ailesi... Hayırseverlik işini davul zurnayla yapmadıkları için pek bilen yoktur... Yani, bir anlamda, bizzat Beşiktaş Başkanı’nın ailesi tarafından ödeniyor o para Kızılay’a.
Üstelik...
Kızılay’ın kan bağışlama kampanyalarının en büyük destekçilerinden biri de, Çarşı’dır.
Ve, bir not.
Sadece ‘Kızılay’la sınırlı kalmayacak Beşiktaş... Bir süre Kızılay yazılacak, sonra aynı formaya, ‘Mehmetçik Vakfı’ ve ardından ‘Yüzde Yüz Dumansız Hava Sahası’ yazılacak... Formaya yazmayı düşündükleri başka yardım vakıfları da var.
Küçük bir pürüz var bu girişimde... Futbol Federasyonu, sırta yazılan ‘Kızılay’ kelimesini reklam mevzuatı kapsamında değerlendiriyor ve “Sezona nasıl başladıysan, öyle bitirmelisin” diyor... Halbuki, Kızılay veya Mehmetçik Vakfı reklam için yazılmıyor formaya... Topluma yararlı mesajlar verebilmek için yazılıyor... Dolayısıyla, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’in de bu bürokratik engeli bir şekilde halledip, katkı sağlayacağını düşünüyorum.
****************
Arda’nın yanına 10 Aurelio lazım!
Galatasaray şahane.
Fenerbahçe muhteşem.
Anlata anlata bitiremiyoruz da...
Milli takımı nasıl kuracağız?
Sadece 9 gün sonra Türk futbol tarihi için çok kritik iki maç var... Önce içeride Estonya, sonra deplasmanda Bosna... Bosna’ya bırak puan vermeyi, yenemezsek Dünya Kupası hayal.
Forvete Keita’yla Baros’u, defansa Lugano’yla Roberto Carlos’u mu koyacağız?
Servet-Gökhan üç haftada dört yemeyi başardı bile, Ayhan orta şekerli, Mehmet Topal sakatlıktan yeni çıktı... ‘Banko’ kazanmak zorundaysak, ki öyleyiz, Galatasaray’da Arda’dan başka içinize ‘banko’ sinen futbolcu var mı?
Volkan’ı kaleye koyduk diyelim... Semih yedek, Mehmet Topuz sakat, Emre bile ‘eh işte’ değil mi? Elinizi vicdanınıza koyun, Kazım Kazım hakikaten çok mu lazım?
Ernst’i, Fink’i çıkar...
Rakiplerinden başka memnun olan var mı Beşiktaş’ın oynadığı futboldan?
Trabzon’a baksan; bu formla vazgeçtik yerlilerden, Song bile bizim milli takıma giremez... Sivas tel tel dökülüyor; bi Fatih Terim’in milli takıma almadığı Mehmet Yıldız var, onu da, hadi bu sefer alayım dese, alamaz, sakat... Bursa’dan Sercan’ı ekledik, tamam, var mı başka adayınız Anadolu takımlarından?
Gözü dışarı çevirsek mecburen... Fatih Tekke, Fatih Terim’le gemileri yaktı, onu geç... Bayern tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşıyor, Hamit’in varlığıyla yokluğu bir... Tuncay, ikinci ligde oynuyor... Mevlüt belki diyelim... Nuri Şahin, hikaye... Aurelio sakat.
Bazen acımasızca eleştiriyoruz ama, bu şartlarda n’apsın Fatih Terim? Şapkasından tavşan çıkarıp, onu mu sürsün sahaya?
‘Yerli’ rekabeti ‘yabancı’larla yapmak güzel de... İşin bokunu çıkarırsan, olacağı bu işte.
****************
Elalem atlet... Biz don-atlet!
Şahane bir organizasyon izledik geçen hafta... Berlin’deki Dünya Atletizm Şampiyonası’nı.
Nedir atletizm?
Olimpiyatın omurgası.
Tüm sporların atası.
Kaç disiplin vardı? Maraton, dekatlon, 100 metre, üç adım, yüksek atlama, sırıkla atlama, disk, çekiç, uzatmayayım; erkeklerde 24, bayanlarda 23 disiplin, toplam 47.
Avrupa’ya bakarsak...
10 milyon nüfuslu Belçika, 17 sporcuyla katıldı... Sadece 8 milyon nüfusu olan Bulgaristan, 13 sporcuyla... Bunlara göre daha kalabalık bir ülke olan, 47 milyon nüfuslu İspanya, 54 sporcuyla katıldı... Rusya’yı, Almanya’yı, Fransa’yı, İngiltere’yi, İtalya‘yı yazmıyorum... 10 milyon nüfuslu Portekiz, 30 sporcuyla geldi... 8 milyon nüfusu olan İsviçre, 11 sporcuyla... Alt tarafı 5 milyon nüfusu olan Finlandiya, 20 sporcuyla... İstanbul’dan bile az, sadece 11 milyon nüfusu olan Yunanistan bile, 21 sporcuyla katıldı.
72 milyon nüfuslu biz?
Sadece 9...
Peki, neticemiz?
Sadece 1 bronz.
Kim aldı?
Karin Melis Mey.
Güney Afrikalı millimiz!
2 yıl önce Osaka’da yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası’ndaki neticemiz neydi? Sadece 1 gümüş... Elvan Abeylegesse almıştı... Etiyopyalı millimiz!
Demem o ki:
Atletizmde yoksan, devşirmeler dışında atlet yetiştiremiyorsan, olimpiyata talip olmak senin neyine birader?
****************
Puan orucu!
Anderlecth...
Şampiyonlar Ligi gitti.
Shakhtar...
UEFA da gitti.
Trabzon’dan 2 yedi.
Fener’den 3 yedi.

Başarısının sırrını, “İstanbul’da Laila var, Sivas’ta la ilahe illallah” diye açıklamıştı Bülent Uygun.
Şu mübarek Ramazan ayında istifa etmek zorunda kalmazsa iyi!
__________________
Click the image to open in full size.
Asi Ruh Ofline   Alıntı ile Cevapla