[Gokhan]

MUSTAFA Denizli, futbol edebiyatımıza yeni sözcükler sokarken aynı Fatih Terim gibi birçok şeyi açıkta bıraktı. Yani lafı attı (Kargalar bana kılavuz olamaz), çekildi. Çünkü ona göre, o kargalar kendisini çok iyi biliyor. Laf sahibine gitti. İyi de biz bilmiyoruz hocam. Kamuoyu önüne çıkıyorsun, böyle bir laf ediyorsun, sonra kenara çekiliyorsun. Olmaz. Çık söyle hocam o kargalar kim? Ve özellikle reis karga kim, yardımcı kargalar kim, ulak kargalar kim, tetikçi kargalar kim? Bunlar önemli hocam. Çünkü bu kargalar sadece senin başına bela değil, Türk futbolunun en büyük belaları. O yüzden herkesin bilmeye hakkı var. Dikkat ettiysen kimse alınmadı. Üstüne almadı. Sessiz sedasız çekildi kenara. Çünkü senin bu sözlerin bir yerde onlar için üstü örtülü tehdit oldu. Yani: "İsimleriniz bende. Dikkat edin." O yüzden söyle hocam? Çünkü o kargalar sadece seninle çıkmıyor. Çeşitli zamanlarda, çeşitli durumlarda yine ortaya çıkıyor. Onlar kargaysa sen de kartal ol hocam.

Aman dikkat
Konu Beşiktaş'tan açılmışken Beşiktaş ile devam edelim... Şeref tribünleri yani protokol tribünleri, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne aittir. Sadece kulüplere bilet verirler. Yani oranın söz hakkı tamamen devlettedir. Peki o zaman Beşiktaş Başkanı Sayın Yıldırım Demirören, hangi hakla oradaki yani protokoldeki muhabirleri kovuyor ve hakaret ediyor. En son bizim Kartal Yiğit, Mario Berk ile sohbet ederken hiç hoş olmayan tavırlarla Demirören tarafından dışarıya çıkartılıyor. Öncelikle bu, çok üstünde durduğunuz Beşiktaşlı duruşuna aykırı bir durum. Ve "Aman" diyorum, bizim muhabirlerimizin kimliklerini başka kimliklerle lütfen karıştırmayın sayın başkan.


Başkan ne dedi?
Bugün gündem hep Beşiktaş oldu. Yine devam edelim. Ve hatta Sayın Demirören'den devam edelim. Bazı transfer çalışmalarının perde arkası, ilerleyen zamanda ortaya çıkar. Nihat olayı da onlardan biri. Ancak bu hassas bir durum. Bildiğiniz gibi Mehmet Topuz hikayesinden dolayı Sayın Demirören oldukça güç durumdaydı. Nihat olayı onun için bir 'kurtuluş' oldu. Ama Nihat ve menajeri Murat Kuş, transferi önceleri yokuşa sürdü. Sonra birden iş bitti, işte kritik nokta burada. Başkan Yıldırım Demirören, kapalı kapılar ardında Nihat ve Murat Kuş ile bir görüşme yaptı. Bu görüşmede çok kızgındı. Siyah-Beyazlı bilgi kaynakları aynen şöyle diyor: "O görüşmede başkan neler söyledi? Birden Nihat nasıl imzaladı? Kuş ile Nihat'ın yelkenleri nasıl suya indi? Bir araştırın." Ben çok merak ettim. Kimisi "Tehdit etti", kimisi "Bağırdı çağırdı" diyor. Fazla günahını almayalım sayın başkanın. Nasıl olsa öğrenince yazacağız.


Gitti paralar
Tabii ki Beşiktaş'ta sıkıntılar sadece saha içi değil. Yani sakat oyuncuların takıma dönmesi ile bazı şeyler düzelecek gibi görünmüyor. Geçen sezon elde edilen şampiyonluktan sonra arka arkaya yapılan hatalar halen devam ediyor. Bu, tabii ki birçok soruyu da kendiliğinden getiriyor. Örneğin bu kadar çok para nereye harcandı? Başkanın kadim dostu Mario Berk neden gözden düştü? Ve son olarak şu var: Sivas'ın elenmesiyle Beşiktaş UEFA'dan 10 milyon eurodan fazla para kazanacak. Ama Beşiktaş içinden bir mali uzman şöyle diyor: "Kazanacağız ama şu anda bu para bitmiş durumda. Başkan çatır çatır bu parayı harcadı." İyi de nereye?

Halil Özer