Napolyon, İspanya'yı aldıktan sonra İspanya kralı ona "Sen para için savaşıyorsun" diye haykırır."Biz ise şerefimiz için." Napolyon cevap verir
"Herkes kendisinde olmayan şey için savaşır." Tam bir savaş teorisyeni olan Napolyon, meşhur sözü "Para, Para, Para"yı da kendisine sorulan "Bir savaş yapıp kazanmak için ne gerekir" sorusu üzerine söylemiştir.
Napolyon Bonapart'ın ölümünün ardından 188 yıl geçti ve şu anda hala onun o meşhur sözü üzerinde dönüp duruyoruz. Varolma çabası içerisinde geçip geçen yılların ardından siyasi bağımsızlıklarını kazanan ülkeler, ekonomik dengelerini kurmak için üretmeye, ürettiğinden az tüketmeye ve kontrollü bir yaşam için korunma güdüsüne sahip olmak istediler.
Çıkan savaşların ve verilen tüm menfaat kavgalarının çıkış noktasını da paranın icadına dayanır.
Para var olduğu sürece, savaş oldu, hakimiyet mücadelesi yapıldı ve güç gösterisi için kollar sıvandı.
Ekonomik ve siyasi mücadelelerin psikolojik etkisinden kurtulmak için sadece bir temaşa ve eğlence için sosyal hayatın içerisine sokulan futbol, endüstiriyel döngünün hızla yayılmasıyla bambaşka ve içerisinden çıkılamaz bir hale geldi.
Paranın tüm sınırları zorladığı, güçlü olanın kazandığı ve
'güzel oyun' futbolun gün geçtikçe ekonomik platformla içiçe geçtiği günümüzde özellikle transfer dönemlerinde harcanan paralar dudak uçuklatıyor. 2009 yazında beş büyük futbol ülkesinin (İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa) toplam
1.868 milyar avro para harcadığı transfer döneminin en pahalı futbolcularını Sporx.com editör ve yazarlarından
Fatih ŞAMLIOĞLU sizler için kaleme aldı.
BIÇAK SIRTI CRISTIANO RONALDO 94 MİLYON AVRO
An itibarıyla dünyanın en pahalı futbolcusu unvanına sahip olan Cristiano Ronaldo,
94 milyon avro karşılığında Britanya ile Akdeniz arasında bir geçiş yaparak Real Madrid'e transfer oldu. Real Madrid'e transferi tüm dünyada tsunami etkisi yaratan Ronaldo'nun, gerek sergilediği olaganüstü performans gerekse yaşam tarzı ve hayata bakış açısı uzunca bir süre daha konuşulacak gibi gözüküyor.
Dünyanın
en iyi iki futbolcusundan biri olarak gösterilen Portekizli süperstarın, Madrid temsilcisinde bir efsane mi, yoksa Barnebau'da eriyen bir demir mi olacağını önümüzdeki yıllar tüm futbolseverlere gösterecek. Bir dizi vardı; Türk tiyatrosu ve sinemasının üç jönünü bir araya getiren;
"Bıçak Sırtı". Başrollerini Mehmet Gunsur, Nejat İşler ve Fikret Kuşkan'ın oynadığı dizide Erkan Can gibi bir ekol, Vildan Atasever gibi geleceği oldukça aydınlık isimler de vardı. Ama olmadı, tutmadı dizi...
BİR EFSANE OLMAK VARKEN... KAKA LEITE 67.5 MİLYON AVRO
Kaka, AC Milan'da Franco Baresi, Paola Maldini ya da bir Van Basten olmak varken, Real Madrid'i seçmek zorunda bırakıldı.
Endüstriyel futbol bu denli içimize işlemeseydi Kaka belki de ait olduğu yerde, AC Milan'da kalacaktı. Belki de 'para' Baresi, Maldini ya da Van Basten döneminde de bu denli sokulsaydı hayatımıza, ne bu futbolcular birer efsane olacaktı ne de şu anda bu satırlar o isimler üzerine kurulacaktı.
Her fırsatta AC Milan'da kalmak istediğini ve Milano temsilcisinin sembollerinden biri olarak anılmak istediğinin altını çizen Brezilyalı yıldız, Adriano Galliani'nin Florentino Perez'e direnememesi sonucu 67.5 milyon avro
'satın alma bedeliyle' Real Madrid'in yolunu tuttu. 67.5 milyon avro Kaka gibi 'komple bir futbolcu' için yeterli mi? "Rakamların bu denli uçtuğu bir piyasada sınırlar biraz daha zorlanabilirdi" demeden edemiyorum...
ETO'O'YU UNUTMAK! ZLATAN IBRAHIMOVIC 45 MİLYON AVRO + SAMUEL ETO'O
Şu ana kadar oynadığı
Ajax, Juventus ve Inter'i şampiyon yapan Zlatan Ibrahimovic, Samuel Eto'o artı 45 milyon avro transfer bedeli ile Barcelona'ya transfer oldu.
Oynadığı her takımda oyun sistemini kendi üzerine kurulmasını 'istem dışı da' olsa zorunlu kılan İsveçli yıldız, kesinlikle bir takımı şampiyon yapabilecek bir kapasiteye sahip.
Ajax, Juventus ve Inter'in oyun yapıları ve oynadıkları sistem ile birer bir örtüşen Ibrahimovic'in stili total futbolu her yönüyle sahaya yansıtan, futbolcuya dayalı sistemden uzak bir yapıya kavuşturulmaya çalışılan (Bkz. Ronaldinho, Deco ve Eto'o'un gönderilmesi) Barcelona açısından sıkıntı yaratabilir. Zlatan'ın Barcelona'nın oyun karakteri ile kendi stilini aynı potada eritmesi için uyum sorununu en kısa sürede atlatması lazım... Tabii bir de İspanya basınının Samuel Eto'o gerçeğini unutması...
STRATEJİK ZAMAN, STRATEJİK HAMLE XABI ALONSO 35.4 MİLYON AVRO
Real Sociedad'da başlayan futbol kariyerine Liverpool'da devam eden Xabi Alonso, büyük uğraşlar sonucunda 35.4 milyon avro karşılığında Real Madrid'e transfer oldu. Liverpool'un İspanyol oyuncuyu satma zamanı ise tam bir strateji harikasıydı aslında... Liverpool,
Real Sociedad ile yaptığı anlaşma gereği Alonso'nun satışından elde edilecek kazancın önemli bir kısmını İspanyol kulübüne vermek zorundaydı.
Sociedad'a verilmesi gereken payı ortadan kaldırmak için 5 yılın dolmasını bekleyen Liverpool, yapılan
anlaşmanın sona erdiği tarihten bir gün sonra Alonso'yu Real Madrid'e sattı. Hem Real Sociedad'a ödenmesi gereken payı ortadan kaldıran hem de Real Madrid'in fıyat artışını zorunlu kılan Liverpool, bilim-kurgu filmlerini aratmayan bir strateji ile kasasını doldurdu. Xabi Alonso ve Lassana Diarra'dan
Makelele ve
Geremi yaratma çabası içerisinde olan Real Madrid, bakalım İspanyol oyuncu için akıttığı paranın karşılığını alabilecek mi?
REAL MADRID BİR RİSK Mİ? KARIM BENZEMA 35 MİLYON AVRO
"Olympique Lyonnais Academy"in Avrupa futboluna bir hediyesi, Karim Benzema... Henüz 18 yaşında
Paul Le Guen tarafınfan Lyon A Takımı'na alınan, birbirinden değerli hücum oyuncuları ile rekabet içerisine sokulan ve formayı aslanın ağzından alan Benzema, henüz 22 yaşında olmasına rağmen 35 milyon avro karşılığında Real Madrid'e transfer oldu.
Lyon forması altında -tam zamanlı olarak değil- 112 maçta forma giyen Fransız yıldız rakip filelere 43 gol bırakma başarısı gösterdi. Fizik gücünün yanı sıra, süratli futbolu ve akıl dolu oyunu ile de dikkat çeken Benzema'nın, başarısızlığa tahammülü olmayan ve olası bir başarısızlık halinde de
faturayı ya teknik adama ya da hücum oyuncularına kesen bir Real Madrid'de oynayacak olması şansı mı, şansızlık mı ya da risk mi orasına siz karar verin...
SÜPER GEREKSİZ Mİ? MARIO GOMEZ 30 MİLYON AVRO
Transfer döneminde para saçmasına alışık olmadığımız Bayern Münih tabularını yıktı ve Mario Gomez için Stuttgart'a 30 milyon avro ödedi. Kadrosunda stil olarak Gomez'e benzeyen
Miroslav Klose ve Luca Toni olmasına rağmen, gözünü kırpmadan transfer çalışmalarına başlayan Bayern Münih Franz Beckenbauer'in de baskısı sonucu kasasından 30 milyon avro çıkarmak zorunda kaldı.
Mario Gomez'in kalitesi ve kendisi için ödenen para tartışıla dursun, Alman oyuncunun
istatistikleri göz kamaştırıyor. Henüz 24 yaşında olmasına rağmen 26 kez Almanya Milli Takımı'nın formasını giyen ve her
iki maçta bir gol ortalamasıyla oynayan, aynı şekilde Bundesliga kariyerinde 125 maça çıkan ve 65 gol atma başarısı gösteren bir oyuncunun körü körüne bu denli eleştiri alması asıl tartışma konusunu oluşturması gerekirken, ekonomistlerin bile olaya dahil olması anlaşılır gibi değil. Hemen belirtelim; Bayern Münih forması altında şu anda 4 maça çıkan ve istatistiklerini bozmayan Mario Gomez yine 2 gole imza attı.