[ttarlabasi]

Şansal Büyüka
DAHA DÜN BİR BUGÜN İKİ.. BEŞİKTAŞ'A YENİ GELMİŞSİN.. NE GEREK VAR HAKEMİ KANDIRMAYA, HE HAKKIN VAR RAKİBİNİN EMEĞİNE "EL" UZATMAYA?.. YAPMA BE BURAK YILMAZ!.. CİN OLMADAN ŞEYTAN ÇARPMA!..
26.08.2006 15:02


Daha dün bir bugün iki. Beşiktaş'a yeni gelmişsin. Futbol dünyası seni yeni tanıyor. Üstelik iyi başlamışsın, alkış almışsın, ilk onbirde formayı kapmışsın. Ne gerek var hakemi kandırmaya, ne hakkın var rakip takımın emeğine 'el' uzatmaya. Yarın öbür gün hakemler seni bellerse 'buna dikkat edin' derse yazık günah değil mi sana. Yazık günah değil mi Beşiktaş'a. Hadi, topu elle-kolla düzeltmen bir karambol olsa neyse. Göstere göstere. Yapma be Burak Yılmaz, lütfen yapma, 'cin olmadan şeytan çarpma.'

Bu Konya'ya da yazık. Geçen yıl Anelka, bu yıl Burak Yılmaz. Adamların puanlarına resmen 'el' konuyor, ne sesleri çıkıyor, ne solukları. Türkiye'de fair olmak, terbiyeli, efendi olmak demek ki böyle cezalandırılıyor.

Aslında kötü başlamadı maç. Ama hekemin daha başlangıçtaki 'gol yanlışının' etkisinde kalışı, maçı da çığrından çıkardı. Bu golün etkisinde kalmış olacak ki, özellikle ikili mücadelelerde Konyalı oyuncuların sert darbelerini görmezden geldi. Ancak aynı anlayışı İbrahim Toraman'a göstermedi. Açıkcası Toraman da yaptığı hareketle hakemin ekmeğine yağ sürdü. Hele ilk yarının temdit penaltısı. Belki de 'yanlış' sayılabilecek bir kararı kaleci Özden kurtarışıyla düzeltti.

Bir uyarı da Beşiktaş seyircisine. Biliyorsunuz ettiğiniz her küfür önce para cezası, sonra puan silme olarak kulübünüze geri dönüyor. 'Aman dikkat' dediğiniz gün çok geç kalmış olabilirsiniz. Sevginize gerçekten saygı duyuyorum ama o yaratıcı kimliğinizle tepkiyi ceza noktalarına varmadan gösterebilecek yöntemler bulmalısınız. Üstelik siz de böylesine yaratıcılık varken.

Beşiktaş sahada bir eksik kaldıktan sonra, oyunda kalanların ekstra güç harcaması gerekiyordu. Delgado başta olmak üzere kimse ektra güç kullanmaya yanaşmadı. Delgado dedik de gerçekten tepeden tırnağa futbolcu ama sadece serbest vuruşlarda değil, maçın her dakikasında oyuna ağırlığını koyması gerekmiyor mu?

Beşiktaş'ın bir eksik oynadığı dakikalar için Konya hiç ağlamasın. Rakip on kişi, Konya halen savunmada, Konya halen zaman geçiriyor. Maçın bitimine de henüz bir saat var. Bu anlayış Konya'yı büyük takım yapar mı? Korkuyla kim ne kazanmış. Hele futbolda. Konya'nın yaptığı bir önlem değil, resmen korkunun ayak sesleriydi.

İkinci yarı onar kişilik eşitlikle başlayınca, oyundaki eşitliği Beşiktaş bozdu. Bunun sonucu skordaki eşitlik de Beşiktaş lehine bozuldu. Bobo, hücumda yalnız kalmanın çaresizliğini yaşıyordu ama imdadına gene Gökhan Zan yetişti. Arkadan da Burak Yılmaz. Üstelik bu defa el-kol kullanmadan, kafasını ve ayaklarını kullanarak anasının ak sütü gibi helal bir gol. Gol de, pas da nefisti.

Bir lafım Runje'ye. Yaptığın her yanlıştan sonra savunmanı suçlama. Bir başka lafım Burak Yılmaz'a .Tepeden tırnağa futbolcusun. Kafanı kullan, elini-kolunu kullanma. Son sözüm Konyaspor'a. Tarih bugüne kadar korkakların kazandığı tek zafer bile yazmadı. Bu kadar korkak oynama.

Kaynak: Maraton.com.tr
Şansal Büyüka