[özgür_1903]

Konu kulüpçülük oldu mu, beyefendilerin bile freni patlıyor. Fenerbahçe Kulübü İkinci Başkanı nazik insan, Nihat Özdemir, Beşiktaşlı Burak'ın eline çarparak önüne düşen topu kullanıp gol atmasını gitti geçen yılki bir hakem hatası ile ilişkilendirdi. Geçen yılki Konya-Fenerbahçe maçında Anelka eliyle gol atmış ve hakem bunu görmeyip golü geçerli saymıştı.

O günlerde, geri kalan büyükler sahaya "El değmemiş bir lig istiyoruz" pankartları ile çıkmışlardı. Belli ki bu durum Özdemir'i çok germişti. Beşiktaş-Konya maçından sonra yeri geldiğine inandığı için hemen misillemeyi patlattı.
Bu konuyu uzatmamak, sadece el topa mı gitti, top ele mi geldi; hakemler olayı gerçekten gördüler mi görmediler mi, bunlara içtenlikle bakarak karar vermek gerek.
Yoksa, toplulukları birbirine düşürmekten öte bir değer üretemeyiz.

Sanırım bu yıl Beşiktaş, geçen yılki kadar ensesine vurulup lokması alınan bir takım olmayacak. Ve bunun için de Beşiktaş'ı kendine tehlikeli rakip görenler, zaman zaman, telaş ile donanmış tepkiler verecekler.
Pekii Beşiktaş gerçekten, geçen yılkinden daha mı iyi olacak?
Delgado, Ricardinho, Nobre... Adı futbolumuzun önüne geçmeye aday gençler, Burak, Gökhan Güleç...
Beşiktaş bu adamlarla patlama yapacak mı?
Yapabilir.
Kleberson, Ricardinho, Delgado çok iyi top atabilen adamlar. Nobre, Bobo ve Güleç onların attıkları toplara gitmeyi, onlardan top alacak biçimde beklemeyi başarırlarsa... Birinden biri gol krallığına koşar. Gol tek başına atılmaz. Golü takım atar. Topu takım kazanır, biri topu gol pası olarak kullanır, biri de o topa gol için vurur. Pası atmak kadar, almak için hareketlenmek, kendini göstermek, topu aldığında iyi kullanacak yerde olmak ve topa hemen vurabilecek pozisyonu almak önemlidir. Ve sonunda da vuruş biçimi... Bunları iyi bilenler, dünyada adı bilinenlerden olur.
Burak, Konyaspor'a attığı ikinci golde öyle hareketlenmeseydi, Delgado topu öylesine başarılı atamazdı. O güzel pası, atan kadar, almak için kendini gösteren de yarattı.
Beşiktaşlı'da Delgado'ya, Ricardinho'ya sahip olmanın mutluluğu kadar, içten içe bir endişe de var... Bu iki star yan yana oynar mı? Yıllar önce "Sergen-Şifo Mehmet yan yana oynamaz" tezini ortaya attığımdan beri bu tür sorular sorulmakta... Sergen-Şifo, Şifo-Ayhan, Sergen-Tümer... Ne var ki tezin ifadesi tam böyle değildi. "Onlar koşmadığı için Beşiktaş göbekten çok gol yiyor, koşmadıkları için bir arada oynatılmamalılar. Ama koşarlarsa Beşiktaş'ın gücünü üçe katlarlar" biçimindeydi.

Şimdi de Ricardinho ve Delgado için aynı soru karşımıza çıkarılacak.
Hemen söyleyeyim, oynarlar... Ancak üst düzeyde başarılı olmaları için, önlerindeki adamlar, Nobre, Bobo, Gökhan üçlüsünden hangileri görevli ise, önde iyi basmaları gerek. O zaman arkalarındaki bu adamlar da kendileri de yıldızlaşırlar. Eğer öndekiler kaçamaklarla boşluklarda beklerler, rakip savunmayı rahat bırakır, oyuna katılmasına izin verirlerse orta alanın üzerine büyük yük biner ve ne Delgado ne de Ricardinho'nun fizik gücü ve futbol tarzları bu yükü taşımaya yeter.