[alpler]

Temizlik imandan gelir… Gelir; ama insan dinden, imandan çıkınca, o temizliğin deterjanla olmayacağını, işaret edilen temizliğin başka anlaşılmalara neden olacağını herkes bilir…

Eğer deterjan, ya da belli kimyasal maddelerle derinlemesine yapılacak bir temizlikle İnönü temizlenecekse, hep beraber yapalım bu temizliği. Alalım elimize bir kova su, içine bolca sabunla, girişelim bu işe… Pırıl pırıl parlatalım tribünlerimizi… İnanın el birliği ile bu taraftar tertemiz yapar mabedini.

Fakat taraftardan arındırmaksa, kast edilen temizlik... Bu çok zor işte…

Sorunun taraftarla bir ilgisi olmadığı açıkça gözüküyor…

Siyah-Beyaz tribünler, uzaktan bakınca bir anda, Kırmızı-Siyaha dönüyor...

Söylenen temizlik bu anlamdaysa, “Evet” arındırın Başka Semtin Çocuklarından Kapalının En Mutena yerini…

Öyle bir şaşkınlık içindeyim ki;

Bunca yıldır, İnönü Stadı diye bildiğim yer, Kapalının göbeği; meğer KARAGÜMRÜK’müş! Haberim yok!

Beşiktaş-Denizli maçında yaşananlar, hepimizin uykusunu kaçıracak vahamette, olaylardı. Ama daha da önemlisi, hiç tanımadığımız kişilerin gelip, sağımızı, solumuzu çevirerek, bizi kuşatmasıydı.

Biz; Kapalıya alınan renkli reklam’a bile itiraz eden Beşiktaşlılar;

Başka Semtin, Renkli Formalı Çocuklarının(!) işgaline uğradık…

Mabedimiz “o gün” işgal altındaydı.

Hala çeşitli yayın organlarında, kim oldukları sorgulanan bu kişiler, İnönünün göbeğine bomba koydu.

Sadece Beşiktaş Taraftarı olmaktan başka bir günahları olmadan maça gelenler, kadınlar, çocuklar, genç kızlar, genç erkekler, o gün uğradıkları saldırı karşısında korku filmi görmüş gibi dudakları uçuklayarak çıktılar stattan…

Biz sadece tarafız, taraftarız…

Beşiktaş’ın tarafındayız…

Onun için, Şampiyon olduğunda bağrımıza basıp gözyaşı döktüğümüz gibi, gerekirse, gerektiği şekilde, isyan edip, protesto da ederiz… Üzüntümüzü, dile getirebilme özgürlüğümüz vardır…

Dünyanın her yerinde, demokratik sistem içinde, vatandaşa itiraz hakkı verilmiştir.

Dün okuduğum bir haberde, Arjantin liginde “River Plate” 8 maçta 5 puan alarak 16. Sırada yer aldı. Taraftarlarının sabrını taşıran son nokta, ezeli rakip İndependiente karşısında alınan 3-1’lik yenilgi oldu. 13 yıl aradan sonra ilk kez sahasında İndependiete’ye yenilen futbolcular öfkeli taraftarın hedefi haline geldi. Futbolcular, taraftarlardan cep telefonlarına gelen mesaj yoluyla tehdit aldıkları için, gazetelerin ve medyanın bütün röportaj taleplerini bile geri çeviriyorlar…

Yıllardır yenilgi yüzü görmemiş takımlarının başarısızlığı, River Plate taraftarını çileden çıkarmış, şahsi tehditlerle futbolcuları korkutmuşlar… Tehdit, statlarda yapılan protestodan daha tehlikeli bir yaklaşım değil mi?

Beşiktaş taraftarı, o gün susturulmaya çalışılmasaydı, eminim on dakika sonra bitecekti, yükselen sesler…

Hala, ortaya çıkmayan bir şey var, itiraz hakkını kullananlara yapılan zulüm, kimlerin elinden çıktı. Bunların cevabını bekliyoruz, birileri çıkıp açıklasın…

Başka bir semtin, renkli formalılarını kim soktu İnönü’ye?

Lütfen, protesto edenleri değil, Kırmızı-Siyah formalarla içeri girip gerçek Beşiktaş taraftarını dövenleri arındırın tribünlerden…

* * *

Milli maçta Suudi Arabistan renkleri…

Bursa taraftarının yeşil-beyaz formalarıyla Milli maça alınmaları hiç olmadı. Yabancıların Arabistan taraftarı gibi algılayacağı tuhaf bir durum vardı tribünlerde. Ben, Azerbeycan bayrağına izin yok diye biliyordum, demek ki Türk Bayrağına da izin yokmuş, Kırmızı-Beyaz yerine Yeşil-Beyaz hakimdi görüntülerde…

Dünyanın her yerinde, takımlar ait oldukları renklerle desteklenir…

Başka Semtin, Başka Şehrin, Başka Takımın, Başka Çocuklarıyla aidiyet duygusu var olamaz…

Bu Hafta, Takımımızı, Formamızın Asil Renkleriyle Destekleyelim…

ITIR ESEN