Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-10-2009, 18:29   #18
Vedat_Okyar_Kalbimizde
Banned
 
Vedat_Okyar_Kalbimizde - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
En Flash Takım Hangisi Sporx Değerlendirmesi(4 Büyükler)

Neler oldu, neler olacak?

A Milli Futbol Takımımızın 2010 Dünya Kupası Elemeleri'nde Belçika ve Ermenistan ile oynadığı maçlar için verilen ara sona erdi ve Turkcell Süper Lig'de futbol heyecanı yeniden start alıyor. Sporx.com'un deneyimli editör ve yazarlarından Hilmi SEVER ve Fatih ŞAMLIOĞLUilk 8 haftada Turkcell Süper Lig'de takımların nasıl bir performans sergilediklerini, dikkat çeken, hayal kırıklığı yaratan oyuncuları ve takımların gelecek haftalarda neler yapmaları gerektiğini sizler için kaleme aldı.
FENERBAHÇE:
Luis Aragones'in yerine Christoph Daum'u takımın başına getirerek işe başlayan Aziz Yıldırım, kongrede verdiği üst üste üç şampiyonluk sözünü tutabilmek için tüm çabasını ortaya koydu. Daum hamlesi Türkiye'de şampiyonluklar için atılabilecek en doğru hamlelerden biriydi. Çünkü Alman teknik adam kazanmayı çok iyi bilen bir isim. Ancak Fenerbahçe gibi güçlü bir kulübün başına gelen bir teknik adamın Avrupa'da başarıyı aklına bile getirmemesi ise inanılacak gibi değil. Fenerbahçe için ilk hedef Türkiye Ligi şampiyonluğu sözü çok küçük bir hedeftir ve bu asla tatmin edici olmamalı. Maalesef Daum'un da vizyonu bu kadar.
LİG BAŞLAMADAN 1-0...
Yerli transfer piyasasının neredeyse tüm yıldızlarını kadrosuna katan Fenerbahçe, özellikle Beşiktaş'ın elinden kaptığı Mehmet Topuz transferiyle rakibine henüz lig başlamadan ilk golünü atmıştı bile. Özer Hurmacı, Bilica, Bekir'in yanı sıra takıma kazandırılan iki Brezilyalı Dos Santos ve Baroni de Fenerbahçe'ye önemli katkı sağlayabilecek isimler. Bu isimler arasında Özer Hurmacı'yı biraz ayrı tutmak gerekiyor. Genç yıldız Fenerbahçe'nin gelecek 10 yılına damgasını vurabilir. Alex'ten sonra takımın yeni patronu o olabilir.
Click the image to open in full size.
KAZANMA ALIŞKANLIĞI
Fenerbahçe yeni sezona müthiş bir giriş yaparak geride kalan 8 haftada tüm maçlarını kayıpsız geçmeyi başardı. Her ne kadar ortaya konan futbol sürekli eleştirilse de sonuçta puan hanesinde 24 puan bulunuyordu. Sarı-lacivertliler özellikle Emre Belözoğlu'nun olmadığı maçlarda fazlasıyla zorlanıyor, buna mutlaka bir çare bulunmalı. Emre'nin olmadığı maçlarda takımın dinamizmi düşüyor, rakip baskı altına alınamıyor. Daum ise elindeki zengin kadrodan yararlanmayı pek aklına getirmiyor. Sakatlık ya da cezalı oyuncu olmadığı takdirde kadrosunu ve oyun yapısını neredeyse hiç değiştirmeyen Alman teknik adam, genç oyuncular için büyük tehlike.
TARAFTARIN BAKIŞ AÇISI
Çok ciddi rakamlarla transfer edilen Mehmet Topuz son maçlarda yavaş yavaş formasına kavuşurken, Semih Şentürk yedek kulübesinden yine kopamayacağa benziyor. Bilica ve Lugano'nun arkasında Bekir'in forma şansı ise yok denecek kadar az. Taraftarlarla sürekli arasında bir gerilim olan Kazım Kazım ise geride kalan haftalarda takımın en başarılı isimlerinden biri olarak ön plana çıktı, gösterilen büyük tepkiyi hak edecek bir performans sergilemiyor. Fenerbahçe taraftarının maalesef böyle bir alışkanlığı var, bir oyuncu hedef seçiliyor ve sürekli üstüne oynanıyor. Bu tutum yalnızca oyuncuyu kaybetmeye yarar. Fenerbahçe bu oyun şablonu ve kadrosundaki isimlerle şampiyonluğun en büyük favorilerinden. Ama bu görüntü ile UEFA Avrupa Ligi'nde büyük hedeflerden bahsetmek hayalperestlik olur.
DİKKAT ÇEKEN: Alex
HAYAL KIRIKLIĞI: Uğur Boral
PERFORMANS PUANI: 9
* Fenerbahçe kazanmayı alışkanlık haline getirdi, kötü oynadığı maçlarda bile kazanabilmesi bunun en büyük kanıtı. Ligde de önemli olan puan toplamak olduğuna göre Fenerbahçe için işler şu ana kadar yolunda gitti. Performans puanında 1 notun kırılmasının nedeni ise geride kalan 8 haftaya rağmen tatmin edici futbolun sahada çok fazla görülememesi.
GALATASARAY:
Yaptığı flaş transferler ile kaliteli kadrosunu daha da güçlendiren Galatasaray; Karl-Heinz Feldkamp, Michael Skibbe ve Bülent Korkmaz'ın ardından takımı öyle bir isme teslim etti ki bir anda herkes ters köşe oldu. Futbolculuk kariyerinin yanı sıra teknik adamlık kariyerinde de büyük başarıların altına imza atan ve Barcelona gibi bir devde 5 yıl boyunca görev yapan; Iniesta, Messi, Krkic gibi yıldızların ortaya çıkmasında baş rol oynayan Frank Rijkaard, yeni sezona Galatasaray ile merhaba dedi.
Sadece Rijkaard değil Neskeens'in de takımın başında olması, Galatasaray'a güven verdi, camiayı birleştirdi, bütünleştirdi. Muhalefet seslerinin hiç olmadığı bir ortamda sezona fırtına gibi bir başlangıç yapan Galatasaray, önce Avrupa'da ardından da Türkiye'de oynadığı keyif veren futbolu ve attığı goller ile şampiyonluğun en büyük adayı olarak gösterildi.
İTE KAKA AC MİLAN'A... Rijkaard ve Neskeens'in takımı her ne kadar seri galibiyetlere imza atsa da, haftalar ilerledikçe tabeladaki skorlar "şans" faktörüne bağlandı. Beşiktaş ve Panathinaikos karşısında da alınan farklı galibiyetlere rağmen sarı-kırmızılı takımda yaşanan sakatlıklar ve buna bağlı olarak yavaş yavaş düşmeye başlayan form grafiği eleştiri oklarının yönünü belirlemeye başladı.
Özellikle Eskişehirspor ve Strum Graz maçlarında alınan beraberliklerin ardından eleştirilerin dozu bir hayli artarken, AC Milan'ın Rijkaard ile ilgilendiği haberleri basında genişce yer bulmaya başladı. Galatasaray Kulübü her ne kadar bu haberleri onlarca kez yalanlasa da 'bir kısım medyada' görev yapan bazı Galatasaray muhabirleri amansız bir şekilde Rijkaard - Milan flörtünü alevlendirmeye çalıştı.
Click the image to open in full size.
A1, B2, C2, NELERİN PEŞİNDEYİZ!
"Sanal başarısızlığın" temel nedeni Rijkaard'ın alternatif planlarının olmaması ve oyuncu değişikliklerinin sürekli aynı isimler üzerinden gerçekleştirilmesi olarak gösterilse de, örnek olarak alınan Avrupa'da büyük teknik adamların sistemlere bakış açısı da pek farklı değil aslında. Ferguson'un Tevez'e -oynadığı dönemde- ya da Berbatov'a Manchester United'da ilk 11'de görev vermemesinin sebebi de, Hiddink'in Pogrebnyak ve Pavluchenko'yu Rusya Milli Takımı'nda bir arada oynatmaması da Frank Rijkaard'ın sistem perdelerini anlatmaya yetiyor aslında.
Medya, her ne kadar Galatasaray'ın hayal kırıklığı yarattığı görüşünde birleşse de 8 haftada toplanan 19 puan, Avrupa'da elde edilen kısmı başarılar, kadro kalitesinin Türkiye standartlarının üzerinde olması ve her an her şeyi yapabilecek kapasiteye sahip olması sarı-kırmızılı taraftarların geleceğe umutla bakmasını sağlıyor.
DİKKAT ÇEKEN: Abdel Kader Keita
HAYAL KIRIKLIĞI: Blumer Elano
PERFORMANS PUANI: 8
* Türkiye standartlarının üzerindeki kadrosu ile taraftarlarını büyük beklenti içerisine sokan Galatasaray, Eskişehirspor, Strum Graz ve Ankaragücü karşısında aldığı sonuçlar ile hayal kırıklığı yarattı. Son üç maçta alınan sonuç ve oynanan futbol performans puanı üzerinde etkili oldu.
TRABZONSPOR:

Süper Lig'e üç mağlubiyet ile başlayan ve UEFA Avrupa Ligi'ne de play-off turunda veda eden Trabzonspor yeni sezona kabus gibi başladı. Sezon başında birçok ünlü teknik adamın ismi ortalıkta dolaştıktan sonra takımın başına Hugo Bross'u getirerek eleştiri oklarının hedefi olan yönetim, şu ana kadar Trabzon için sabırlı sayılabilecek bir duruş sergiledi. Ünal Karaman ve Metin Diyadin'i teknik ekibin içine sokarak en doğru kararını veren yönetimin, Hugo Bross'un arkasında daha ne kadar direnebileceği merak konusu.
YATTARA VE DİĞER SAKATLIKLAR
Yattara'nın bir türlü iyileşmek bilmeyen sakatlığı ise artık sabırları taşırıyor. Trabzonspor'un bir an önce kendine yeni bir yıldız bulması ve ona güvenmesi daha doğru olacak. Çünkü Yattara yıllardır gösterilen sevgiyi ve ilgiyi hak edecek bir icraat bugüne kadar yapmadı. Yattara ve Zafer Yelen'in yanına bir de Gökhan Ünal'ın sakatlığı eklenince bordo-mavili takım uzun süre belini doğrultamadı.

Click the image to open in full size.

Yerel medya baskısı

Taraftarların tepkileri ve yerel medyanın ağır eleştirileri karşısında Trabzonspor'un başarılı olabilmek için büyük uğraş vermesi gerekiyor. Birkaç galibiyetle bu tepkilerden kurtulamayacakları ortada. Gabric transferi şu ana kadar beklenen etkiyi göstermiş değil, Bross'un Alanzinho'ya karşı gösterdiği tutum da Brezilyalı oyuncuyu takımdan kopma noktasına getirdi.
Tjikuzu iyi başladı ama...
Sezon başında takımın en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Tjikuzu ise aldığı ağır cezanın şokundan henüz kurtulabilmiş değil. Ve tabii bir de Trabzonspor tribünlerinin Trabzonlu oyunculara gösterdiği aşırı tepki konusu gözardı edilemez. Barış Memiş fazla forma şansı bulamadığı için bu eleştiriler ağırlıklı olarak Tayfun Cora'ya geliyor. Trabzonsporluların kendi evlatlarına karşı bu kadar acımasız olması anlaşılır gibi değil.
Bitmeyen Fatih Tekke aşkı...
Tabii tribünlerin bir de Fatih Tekke aşkı var. Beşiktaşlılar nasıl işler kötü gidince Pascal Nouma'yı hatırlıyorsa, bordo-mavili taraftarların da ilk aklına gelen isim Fatih Tekke. Tekke tabii ki çok önemli bir yetenek ama şu an kadroda çeşitli sebeplerden dolayı yoksa mevcut oyuncuları da her maçta adını dakikalarca bağırarak baskı altına almamak gerekiyor. Trabzonspor camiasına en gerekli şey sabır ve soğukkanlı kararlar alabilmek.
DİKKAT ÇEKEN: Egemen Korkmaz
HAYAL KIRIKLIĞI: Selçuk İnan
PERFORMANS PUANI: 5
* Geçtiğimiz sezon ligde elde edilen konumdan sonra yeni sezonda daha büyük hedeflerle başlayan Trabzonspor, şu ana kadar gösterdiği performansla bu hedeflere ulaşmaktan çok uzak bir görüntü çizdi. Bordo-mavili takım yıldızlarını şu ana kadar etkili kullanabilmiş de değil.
BEŞİKTAŞ:
Turkcell Süper Lig'e kötü bir başlangıç yapan Kara Kartal; sistem karmaşası, yanlış oyuncu planlaması ve transferi, futbolcuların hırslarını tüketmesi, arzularının dizginlemesi, teknik kadronun bir türlü beklenen kadroyu ve istikrarı sağlayamaması sonucu lider Fenerbahçe'nin 12 puan gerisine düştü.
Şoktayım hiç kime bilmiyor...
Rakiplerinin güçlendiği yeni sezonu planlanandan daha geç açan Beşiktaş, özellikle Mehmet Topuz şokunda sonra bir daha kendisini toparlayamadı. Topuz'un Fenerbahçe'ye gitmesi, yönetimin de transfer hatalarına yol açtı. 'Çok da ihtiyaç olmasa da' Mehmet Topuz, takıma kazandırılabilseydi belki de Nihat ya da Tabata büyük paralar ödenerek transfer edilmeyecek, yönetim hatalar sinsilesine bir yenisini daha eklemeyecekti.
ORGANİZASYON SORUNU
Beşiktaş'ın temel sorunu organizasyon bozukluğu! Yönetimden başlayan ve teknik kadroya kadar inen bu organizasyon bozukluğu daha sezon başında kendini belli etti. Düşünün bu takım Süper Kupa maçı oynayacak, aynı zamanda Barış Kupası turnuvasına katılıyor. Barış Kupası'nda bir tur atlansa, Süper Kupa maçı oynanamayacak!
Sezon başlayacak, teknik kadrosu devam edecek mi, etmeyecek mi belli değil! Transfer sezonu kapanacak, hangi futbolcunun gelip, hangisinin gideceği netlik kazanmıyor. Beşiktaş'ın öncelikle, yönetim şemasını ve organizasyon yapısını belirmesi gerekiyor. Bu sistem içerisinde sağlanacak disiplin ve güven ortamı kulübün amiral gemisi futbol takımını da olumlu yönde etkileyecektir.
Click the image to open in full size.
Mevsim rüzgarları çabuk değişir...
Futbolda mevsim rüzgarları çabuk değişir, bir anda vezir olursunuz, bir anda rezil... 2008-2009 sezonunda Beşiktaş; Mustafa Denizli yönetiminde vezir olabilmek için iyisiyle kötüsüyle iki kupa birden kaldırdı. Yıllar sonra taraftarını yeniden heyecanlandırdı ve yıllar sonra yeniden korku veren bir takım olduğunu herkese kanıtladı. Bir takım kötü bir performans sergileyebilir, başarısız sonuçlar alabilir ya da teknik kadrosu kimilerine göre yanlış kararlar verebilir. Ancak bu sabırsızlık, inanması güç tepki, tahammül gücünün kısıtlanması da nereden çıktı?
BİR DUYU AMA, SAĞ DUYU MU YOKSA?
Biz değil miyiz, İnönü Stadı'nda Liverpool'u şoke eden taraftarı günlerce konuşan... Biz değil miyiz dünyanın en iyi, en iyi duyarlı taraftar topluluğuna Beşiktaş'ın sahip olduğunu kulaktan kulağa fısıldayan. Yapmayın! Bizler medya olarak istikrarı savunuruz, ardından teknik ekibi kovun deriz. Ondan sonra da Sir Alex Ferguson'dan örnek veririz. Beşiktaş taraftarı; medya olmayın! Sabırlı olun, takımınıza destek verin, bölmeyin, böldürmeyin.
DİKKAT ÇEKEN: Fabian Ernst
HAYAL KIRIKLIĞI: Nihat Kahveci - Rüştü Reçber
PERFORMANS PUANI: 5
* Yeni sezona çifte kupayla giren ve mevcut kadrosuna takviyeler yaparak güçlenen Beşiktaş, ilk 8 hafta sonunda gerek Türkiye'de gerekse Avrupa'da sergilediği etkisiz futbol ve umut vermeyen görüntüsüyle 5 performans puanı ile değerlendirildi.


ÖZEL İNCELEME: Hilmi SEVER - Fatih ŞAMLIOĞLU


16.10.2009
Kaynak : Sporx.com


Not:Bütün Yazılar Sporx'e Aittir
__________________
Click the image to open in full size.
Vedat_Okyar_Kalbimizde Ofline   Alıntı ile Cevapla