Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25-10-2009, 16:59   #1
KanKokusu
forumun death metalcisi
 
KanKokusu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Eray Erdal: Sesimi Duyan Varmı (2)

Maalesef Mert Nobre Beşiktaş için bir virüstür...


Yazının birinci bölümünde Demirören ve ekibinin istifa etmesinin gereklerinden bahsedip, tüm Beşiktaşlıları sağduyuya çağırmıştık. Bu süreçte maç sırasında verilecek tepkilerin doğrudan takıma vereceği zararları anlatıp, istenir ise Demirören’in gitmesi için İnönü Stadı dışında her türlü organizasyonun düzenlenebileceği ama maçlar sırasında takıma zarar vermemek adına herkesi daha sakin olmaya davet etmiştik.

Yönetimden ve eksiklerinden bahsettikten sonra gelelim işin futbol ve futbolcular yönüne. Sezon başı tahmin yazımızda geçen sezonun şampiyonu olmasına ağmen Beşiktaşımızın önünde içimiz kan ağlayarak da olsa Fenerbahçe’nin bu sezonki en büyük şampiyonluk adayı olduğunu söylemiştik. Sonuçta Beşiktaşlı olmak ayrı bir şey, futbolun gerçeklerini yazmak ayrı. Aynı yazıda Fenerbahçe’nin Daum ile sadece sonuçlara odaklanacağından bahsetmiş, Galatasaray’a hiç şans tanımamıştık. Sezonun ilk haftaları Galatasaray’ın aldığı arka arkaya galibiyetlerin lige erken başlayıp erken form tutmasının neticesinde olduğundan, Rijkaard önderliğindeki bu balonun patlayacağından bahsetmiştik. Bazı Beşiktaşlı okurlarımdan bile Galatasaray konusunda yanıldığıma dair mailler gelmeye başlamıştı ki, Galatasaray’daki çöküş yavaş yavaş başladı. Şunu tekrar söylüyorum, bunlar Galatasaray’ın iyi günleri, o bakımdan Fenerbahçe’nin ligin son virajına kadar önlerde olacağını varsayar isek, Beşiktaş’ın acil olarak kendine gelmesi ve Fenerbahçe’yi takibe alması gerekiyor. Şampiyonluk çok çok uzakta gibi görünse de, ilk hedef ilk ikiye girmek ve bu sezon olduğu gibi şampiyonlar ligi vizesini almak gerekiyor.

Rakiplerden bahsettikten sonra gelelim Beşiktaş’a. Sezona geçen yılın rehaveti ile başlayan Beşiktaş’ın en önemli bir diğer eksisi takım içindeki maaş kavgasıdır. Yönetim bu konuda da gereken duruşu sergileyemeyip takımındaki motivasyonu en alt seviyelere çekmiştir. Tüm bunlara bir de sezon öncesi hazırlık maçlarını ve kamplarını sevmeyen Denizli faktörünü ekleyince Beşiktaş sezona ciddi bir handikap ile başlamış oldu. Gün geçtikçe takım yavaş yavaş düzelecek ve istenilen seviyeye mutlaka gelinecektir, yeter ki tamamen yarışın dışında kalınılmasın. Eğer Beşiktaş Eskişehir deplasmanından bir şekilde 3 puan ile ayrılmayı başarabilir ise, ligin 13. haftasının sonunda şuan ki durumdan tamamen farklı bir tablo ile karşılaşacağız. Bu yüzden yönetim sorunları ile takımı lütfen birbirine karıştırmayalım.

Tüm bunları söyledikten sonra bence Beşiktaş’ın içinde kimileri iyi niyetli, kimileri art niyetli bazı virüsler var. Bunlar zaman zaman aktif hala gelip Beşiktaş’ın gidişini bozuyorlar.

Peki ama kim bunlar?

LEVENT ERDOĞAN :

Aslında geçen yazımızda yönetimden bahsettik ama bu kişi için mutlaka ayrı bir paragraf açmamız lazım. Yukarıda bahsettiğim kötü niyetli virüslerin başında geliyor. Kâğıt üzerinde Beşiktaş’ın Asbaşkanı ve Hukuki işlerden sorumlu yönetim kurulu üyesi ama Beşiktaş’ın ASbaşkanı değil HASdüşmanı olsa Beşiktaş’a ancak bu kadar zarar verebilir. Sürekli kaybettiğimiz davalar öncesinde, kesin olarak biz haklı çıkacağız demeçlerinden tutun, basına verdiği diğer komik ve küçük düşürücü konuşmalar sadece Beşiktaş’a zarar veriyor. Aslında onun için beceriksiz ve başarısız demek çok zayıf kalır ama daha ağır bir şey yazarsam benim hakkımda da dava açıp bana da tazminat ödemek zorunda kalmasın diye burada kesiyorum. Sayın Erdoğan, Beşiktaş’a yapacağınız en büyük katkı o kutsal ismi ağzınıza bile almamak olacaktır.

SERDAR ÖZKAN :

Bu çocuk ilk piyasaya çıktığı günlerde Beşiktaş’ın gelecekteki yıldızı diye lanse edilmişti. Topla olan haşır neşirliğini kabul etmemek hata olur ama topa biraz hakim olmak demek futbolu bilmek demek değildir. İlk yıllarında ben oldum tavırlarında idi, şimdi biraz aklı başına geldi kendince savaşmaya da çalışıyor ama olmuyor, olmayacak. Her oynadığı maçta Beşiktaş’ın hucüm gücü bir eksik kalıyor, şuan orta sıralarda mücadele eden bir takıma bile gitse, orda da yedek kalması en fazla 5 hafta sürer. Kesinlikle Beşiktaş’ın oyuncusu değil.

MERT NOBRE :

Evet, ben de savaşmasına ve terinin son damlasına kadar sahada boğuşmasını takdir ile karşılıyorum ama maalesef Nobre de Beşiktaş için bir virüstür. Diğerlerinden farklı olarak iyi niyetli bir virüs de olsa Beşiktaş’a zarar vermektedir. Beşiktaş forması ile ona verilen şans nerdeyse hiçbir oyuncuya verilmedi, Tabata’ya verilen milyon Eurolar hemen büyük olay olurken Nobre’nin her sene aldığı 2,5 milyonlar hiç konuşulmuyor. Beşiktaş’ın hücum bölgesine şuan ligimizin herhangi bir takımından bir golcü alıp koysanız en az Nobre kadar skora katkısı olur. Kimse bana hücum presten bahsetmesin, herkes önce kendi işini yapacak. Nobre’nin de işi skor üretmek ise önce işini yapacak, sonra hücum pres mi, bench pres mi yapar onu artık kendisi bilir.

Bu listeyi herkesin kendi kafasına göre ekleyebileceği oyuncular olacaktır ama eğer bu bahsettiğim isimler Beşiktaş’tan uzaklaşır ise her şey bence bugüne göre çok daha güzel olacaktır.

Lig çok uzun bir maraton ve 13. hafta sonunda ligin ilk resmi ortaya çıkacaktır. Önemli olan bu zor günlerde Beşiktaş seyircisi yine farkını gösterip takımına destek olursa, şu anda kötü gözüken her şey bir anda tersine dönebilir. Benden hatırlaması…

Siyah Beyaz Aydınlık Günlerde Görüşmek Üzere...
__________________
Click the image to open in full size.
KanKokusu Ofline   Alıntı ile Cevapla