Bir skandal daha! Gün geçmiyor ki futbolun beşiği kabul edilen İngiltere'de gündeme ilginç görüntüler oturmasın.
Premier League'de 12. hafta mücadelesinde Liverpool'un Anfield Road'da konuk ettiği Birmingham maçında ilginç bir an vardı. 2-2 biten maçın 69.dakikasında Liverpool'un Fransalı futbolcusu David N'Gog rakip ceza alanı içinde yerde kaldı. Hakem Peter Walton Birmingham'dan Lee Carsley'in N'Gog'a müdalesi olduğunu düşündü ve penaltı noktasını gösterdi. Takımın yaşayan efsanesi Steven Gerrard'ın kullandığı penaltı gol oldu ve maç 2-2 eşitlik ile bitti.
Her şey bu maçın son düdüğünün ardından başladı. Çünkü gelişen teknoloji yeşil sahalardaki bir 'aldatıcı' hareketin daha karşısındaydı. Televizyon ve fotomuhabirlerinin görüntüleriyle anlaşıldı ki takımda uzun aradan sonra İspanyol çalıştırıcı Rafa Benitez'in ilk 11'de görev vererek büyük fırsat sunduğu Fransalı isim N'Gog kendini yere atmamıştı, N'Gog havada uçmuştu.
Mücadeleden sonra Lee Carsley ve Birmingham menajeri Alex McLeish başta olmak üzere Ada basını maçı bu 'aldatma' hareketiyle gördü. Peki ortalama haftada bir, bir konu hakkında soruşturma açan İngiliz Futbol Federasyonu bu görüntüleri yorumlayacak mı?
Premier League'de geride kalan 12 hafta sonunda lider Chelsea'nin 12 puan gerisine düşen Liverpool'da son 9 resmi maçta alınan tek galibiyetin hesabı da yavaş yavaş sorulmaya başlandı. Rafa Benitez'in geçtiğimiz Mart imzaladığı yeni kontrat (2014) sayesinde uzun süredir hissetmediği koltuğu kaybetme tedirginliği ise artık resmen başlamış durumda. Benitez Liverpool'a tarihi günler yaşattı ama bu çalkantılı süreci atlatabilecek mi merak konusu. Bu sezon başında sıkıntı çeken Beşiktaş teknik direktörü Mustafa Denizli ile Rafa Benitez'in yaşadığı duygusal depremler bir nevi eşdeğerde.
Ada'yı çalkalayan görüntülere yani kimilerince "Liverpool kariyeri başlamadan bitti" şeklinde özetlenen 1.88'lik 20 yaşındaki N'Gog'un bu hareketi üç hafta sonra Goodison Park'ta oynanacak Everton maçında evsahibi takım taraftarlarınca muhtemelen hatırlanacak. İngiliz taraftarlar kin konusunda çok başarılılardır. Damgalanan futbolcuyu sahada görünce tepkiden çok alay ederler, toplu olarak küfür yoktur ama...
Bu şekilde uzun süre hatırlanması beklenen bir harekette yine bu sene, Ağustos ayında Şampiyonlar Ligi'nde gerçekleşmişti. Hareketin sahibi çoğumuzun kötü bir şekilde kırılan ayağı ile anımsadığımız Hırvat golcü Eduardo Alves da Silva'ydı. Ne büyük tesadüftür ki yine bir Ada ekibinde bir futbolcu takımına maç kazandırmak için postmodern davranışlar içine girmişti. Celtic ile Glasgow'da oynanan ve 3-1 Arsenal üstünlüğü ile biten sonuçlanan maçta Eduardo'nun kendini oldukça iyi bir şekilde yere atışıyla takımına kazandırdığı penaltı çok konuşulmuştu.
Hatta ona verilen iki maç ceza daha sonra dev tartışmalara neden olmasın diye bir Londra itirazı ile geri alınmıştı. Bu cezanın bir örnek teşkil etmesi durumunda ortaya çıkacak kargaşanın korkusu olsa gerek.
N'Gog bize Eduardo'yu hatırlatırken, Eduardo da o dönemde herkesi 2002 Dünya Kupası'na götürmüştü. Futbol tarihinin belki de gördüğü en büyük aldatıcı hareketlerden birini o gün Brezilya - Türkiye maçında sambacıların 'yetenekli' ismi Rivaldo gerçekleştirmişti. Hakan Ünsal köşe vuruşunu kullanmak için Rivaldo'ya topu olduğundan sert atınca, Brezilyalının dizlerine gelen top sonrası yüzünü tutarak yerde yarattığı serüven futbol tarihinde, özellikle Dünya Kupası ansiklopedisinde yıllar geçse de yer alacak. Rivaldo 2001'de Devler Ligi'nde Barcelona formasıyla Fenerbahçe'ye 90+2'de attığı gol ile zaten Türkiye'deki kredisini tüketmişti, o yere yapılarak oynanan tiyatro bu sevilmeyen golün üstüne iyi gelmişti.
Tekrar N'Gog olayına dönersek, Ada kulüplerinde büyük tesisler gören, taraftarın daha kültürlü olduğu iddia edilerek futbolcuya daha rahat bir futbol oynama sahası sunduğu belirtilen İngiliz topraklarında da ilginç işler olabiliyor. Sadece bizim ülkemizde konuşulacak şeyler gerçekleşmiyor. Her cümlenin başına 'bizde' ve 'biz' koymaktan biraz vazgeçsek?
Ronaldo Luis Nazario de Lima, Corinthians'a transfer olduğunda Brezilya ekibi 5 maçta ekstra olarak yaklaşık 7 milyon avro gelir elde etmişti. Biz her gün bir Ronaldo bekliyoruz, bize her gün ilginç İngiliz ekiplerinden ilginç futbolcular çıkıyor. Saha içinde maç sonucu ne olursa olsun vicdanıyla oynayanlar nerede? Real Madrid'de Raul kendini yerlere atıyor her maç, bu gençler onu örnek alıyor diyeceğiz de, o da değil. 398 hakemli sisteme geçilse de futboldaki en büyük tehlike tribünlerin alevlenmesi kadar futbolcunun da değişmesidir. Bu tür olaylarda diğer futbolcular için emsal olacak cezalar verilmeli. Futbolcuların asla böyle bir lüksü olmamalı. Yapılan futbol tartışmalarında futbolcunun açtığı orta kadar saha içindeki hareketleri de incelenmeli ki oyuncu milyonların önünde olduğunu daha iyi farketsin. Çünkü bu tip hareketler maçlarda futbolcular tarafından çıkarılan kavgadan daha tehlikeli şeyler...