[onursemih]

Ankaragücü Kulübü Başkanı Ahmet Gökçek, teknik direktör Hikmet Karaman'la yollarını ayırdıklarını, sözleşmede imzası bulunan Serdar Özersin'in kulüp adına imza yetkisinin olmadığını savundu.

Ankaragücü'nde yaşanan yönetim ve teknik direktör arasındaki krizle ilgili sarı-lacivertli kulübün başkanı Ahmet Gökçek bir basın toplantısı düzenledi.

Ahmet Gökçek'in açıklamaları şöyle:

"Hikmet Karaman'ı yaşanan olaylardan dolayı kınıyorum. Geldiğimden bugüne kadar Karaman'la ilgili olumsuz bir açıklamam olmadı. Aksine kendisine destek verdim. Kendisi de bunu biliyor.

"ASIL TEPKİMİZ HİKMET HOCAYA VERİLEN YETKİLER"

Bu sözleşme sayın Cengiz Topel yönetiminin kongresinin olduğundan bir gün önce acele yapılmış bir sözleşme. Neden Cengiz beyin kongresinin olduğundan bir gün önce bu sözleşme yapıldı soruyorum. Yani sizce mantıklı mı? Yeni bir yönetim gelecek, o yönetim bu sözleşmeyi sayın Hikmet Karaman’la yapabilir miydi, yapamaz mıydı onu sizin kendi düşüncelerinize bırakıyorum. Bizim burada takılıp kaldığımız konu sayın Hikmet Karaman’ın alacağı para mevzusu değil. Bu şartlarda sayın Hikmet Karaman 1.7 milyon dolar alabileceğini iddia ediyor. O kendi iddiası, zaten bunun hukuk süreci işleyecek ve sonucunde hepimiz neler olduğunu beraber göreceğiz. Ancak bizim burada bu sözleşmeye tepki koymamızın asıl nedeni Hikmet Karaman’a verilmiş yetkilerdir, alacak olan ücret değil. Öyle yetkiler verilmiş ki sayın yönetim kurulu üyelerimin ve benim başkanı olduğum kulüpte hiçbir şey yapma şansımız yok yapılan yetkilerle. Diyeceksiniz bunu bildiğin halde bugüne kadar neden herhangi bir açıklama veya düzenleme yoluna gitmediniz? Göreve geldiğimde Hikmet beyle bu konuştuğum zaman kendisi bana dedi ki; ben böyle bir sözleşme yapmak zorundaydım, sebebi de Cengiz beyin döneminde ve daha önceki yönetimde benim hareket kabiliyetim yoktu. Maalesef Ankaragücü’nün o günkü şartları zaten hepimizin bildiği gibi çok vahim ve dibe vurmuş bir şekildeydi ve benim hiçbir şekilde hareket etme şansım yok, ancak bu sözleşmeyle kendime hareket etme şansı sağlayabildim. O yüzden de bu sözleşmeyi yaptım, bunu mecbur kıldım dedi. Hikmet hoca o günün şartlarında bunu böyle yapmış ama bunun bir an bu sözleşmenin düzeltilmesi gerektiğini, bizim bu şartlarda kendisiyle olmayacağını o zaman da ifade ettim ve bunda hiçbir sorun çıkartmayacağını kendisi de ifade etti bana. Kendisi yaşıyor, açıp sorabilirsiniz.

"KENDİSİNE KASIMPAŞA MAÇINDAN SONRA SÖYLEDİK"

Herşey ortada, kendisiyle burada yüz yüze de tartışabiliriz hiç önemli değil. Ancak zaman içerisinde bu iş öyle bir hal aldı ki son Kasımpaşa maçıyla beraber Ankaragücü’nün kendi evinde yüzde 100 kazanması gereken bir maçı oldu kazanamaz, tamam normal ama bizim de yönetim olarak bu hocayla çalışmak istememiz en doğal hakkımız. Biz kendisiyle çalışmak istemeyeceğimizi Pazar günü maçtan sonra sözlü olarak yöneticimiz Nadir bey kendisine söyledi. Biliyorsunuz o maçta çok büyük taraftar tepkisi aldık, özellikle Hikmet hocanın gitmesi konusunda bütün stat ağız birliği yapıp Hikmet hocayı istifaya davet ettiler. Kendim yönetici olarak tabiki seyircinin söylemi önemli ama ben doğru bir şeyler yapıldığı taktirde Hikmet hocanın o zamanda arkasında dururdum hiç önemli değil ama ben Hikmet beyin yönetimle beraber konuştuğumuz zaman Ankaragücü’nü ulaşmak istediğimiz hedefe götüreceğine inanmadığımdan görevinden ayrılmasını kendisinden istedik. Bu olaylar yönetimicimiz tarafından kendisine iletildi, arz edildi, çalışmak istenmediği söylendi ve söylenildiği halde ertesi gün antrenmana gelmesi, burada işte kameralar karşısında acitasyon yapması, gerçekten ben Hikmet hocayı tanımamışım. Benim tanıdığım Hikmet hocanın bunu yapmaması gerekirdi. Her zaman Ankaragüçlü olduğunu söylüyor, bir Ankaragüçlü kendi konularını kendi içerisinde her zaman rahatlıkla halledebilir. Biz Hikmet Karaman’a her zaman iyi niyetle yaklaştık, parasını ödemeyeceğiz demedik, hak ettiği parasını bugun tekrar ödemeye biz talibiz. Ancak haketmediği bir paranın istenmesi, konuyu sadece para değil verilen yetkilerin düzeltilmesi konusunda bizimle işbirliği yapmadığı için biz bugün kendisiyle şartlar ne olursa olsun kesinlikle yollarımızı ayırdık. Hikmet beyle ilgili eleştiri alıyoruz, eleştiri almamızın mantığını bilmiyorum. Basında bir yazı çıkıyor, diğer basında çalışan arkadaşlarımız bunun üzerine yorum yaparak yazı yapıyorlar. Özellike rica ediyorum, özellikle Ankara basınından rica ediyorum. Bu tarz konularda biz artık güçbirliği içerisinde olmak zorundayım. Ankaragücü’ne ister istemez sizler de zarar veriyorsunuz, bu zararı vermemeniz lazım. Bu olayın doğru tarafını bizden birinci ağızdan öğrenmeden direkt tek taraflı yazmanız hepimize zarar veriyor. Bu işlerin doğrusunu öğrenmeden lütfen yorum yapmayın, sizden özellikle rica ediyorum.

“HAYATIMDA BÖYLE SÖZLEŞME GÖRMEDİM”

Bu inanılmaz olağandışı bir sözleşme. Ben 7 senedir yöneticilik yapıyorum. Ben yöneticilik yaptığım süre zarfı içerisinde hayatımda hiç böyle bir sözleşme görmedim, böyle bir sözleşme duymadım. Dünyanın bir numaralı teknik direktörünü de getirseniz göreve böyle bir sözleşme yapması o sözleşmeyi yapan insanların art niyetli olduğunu gösterir, başka hiçbir şeyi göstermez. Bu sözleşmenin geçersiz olduğuna dair bir somut delillerimizi bulduk, o zaman bu sözleşmenin altına imza atan sayın Serdar Özersin’in bu konuyla ilgili imza yetkisi olmadığı açıkça karar defterlerinde bellidir. Bunu da zaten hukuki süreç içerisinde biz dosyamızın içerisine koyarak gerekli merciilere ileteceğiz.

MKE Ankaragücü spor derneği adına antrenörler, personel ve sporcular ile ilgili öngörüşme yapmaya, sözleşme imzalamak ve feshetmeye, protokol imzalamaya yetkisi var ve Serdar bey o zaman başkan vekili, bir gün sonra başkan seçildi. Başkan seçildikten sonra tekrar görev dağılımı yapıldığında yetkisini tekrar alması gerekirken öyle bir yetkisi de yok. Diyelim bu yetki üzerinden gitti ve imza attı. Federasyonun verdiği talimata göreve burada teknik adamların sınıflandırılması vardır. Bu sınıflarda antrenörler ayrı tutulur, teknik direktörler ayrı tutulur. Yani sadece antrenörlerle sözleşme yapılabileceği yetkisi var."

A.GÜCÜ'NDE HAGİ SESLERİ

Ahmet Gökçek basın toplantısında yeni teknik direktör arayışları hakkında da bilgi verdi. Hikmet Karaman'dan boşalan teknik direktörlük görevi için yabancı bir isimle anlaşmak istediklerini belirten Gökçek G.Saray eski futbolcusu ve teknik direktörü Gheorghe Hagi ile gün içerisinde görüşeceklerini belirtti.

Ahmet Gökçek Hagi'nin alternatifinin de bir yabancı olduğunu kaydederken Alman Jurgen Rober'in gündemlerinde olmadığını ifade etti.

Kaynak: NTV Spor