Bardağın her zaman yarısı dolu, yarısı ise boştur futbol işinde.
Bütün futbol piyasası konu Beşiktaş olduğu zaman hep boş tarafından bakmıştır bardağa geleneksel biçimde.
Aynı hikaye renkli olunca övülüp, siyah beyaz renklerde batırılmıştır yerin dibine.
Aslında hikayenin aynısı olduğunu görür kör gözler bile.
Birazda dolu tarafından bakan bir göz olsun şu koskoca alemde diye çıkmıştık yola.
En büyük eleştirileri biz yapmıştık yine.
Dostluk içinde, kardeşlik içinde, Beşiktaşlı duruşumuzu bozmayarak.
Saygılı, dürüst, doğru ve her zaman haklı biçimde.
Toz pembe hayaller, Polyannacı kardeşler.
Takım pirzola dedik, Maymun uçmaz dedik, takım zaten iyi dedik.
Bir Benayoun alın dedik, Gudjohnsen alın dedik.
Ferrari`yi hep beğendik, İsmail`e destek çıktık, Nihat`ı koruduk.
Golcülerin atamamasının izahı olmadığını söyledik.
Bugünlere geldik.
Normal şartlarda Feneri şıkır şıkır yeneriz.
Mustafa Denizli`nin dediği de doğru, şampiyon olmamız engellenemez.
Ama keşke bu kadar basit olsa.
Ben bugün çok kötümserim ve korkuyorum.
Bu gerilim bence kapanmadı ve o gün o stadta olmak istemiyorum ve gitmeyeceğim.
Bunun artık bir futbol ortamı olduğunu düşünmüyorum ve protesto ediyorum.
Hele benim böyle bir ortama oğlumu veya kızımı götürmem söz konusu bile olamaz.
Beşiktaş`ta savunduğumuz ilkenin bu olmadığını, bu ortamı yaratmanın kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum.
Her kimlerse?
Şu an bunu yargılamıyorum.
Büyüklerimizin kararlarına saygı göstermemiz gereken günü yaşıyoruz.
Saygı ve sevgi arıyoruz.
Ben karamsarım..
Rüzgar Sağnak / HABER1903 |