Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-12-2009, 13:02   #1
OutKast
 
OutKast - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Ezeli Rakip ,Ebedi Dost

Beşiktaş`ın başarılı Futbolcuları İbrahim Üzülmez ve İsmail Köybaşı ile Beşiktaş Dergisi`nin Aralık sayısında aralarındaki abi-kardeş ilişkisini ve rekabeti konuşuldu. İbrahim Üzülmez tecrübesiyle yıllardır Beşiktaşımız’ın vazgeçilmez oyuncularından olmayı başardı. Bu sezon başında transfer olan ve kaptanımızla aynı mevkide oynayan İsmail Köybaşı da enerjisiyle Beşiktaş’a çok şey katıyor. Ve onlar Türkiye’de çok zor görülen bir tablo sergiliyorlar… Aynı mevkiyi paylaşan futbolcular olarak hem rekabetleri hem de dostluklarıyla herkese örnek oluyorlar…
Türk futbolunda sol kanat oyuncusu sıkıntısı yaşanırken biz Beşiktaşlılar için ne mutlu ki, Türkiye’nin bu mevkide en iyisi olan iki futbolcuya sahibiz. Bunlardan birisi İbrahim Üzülmez… Yıllardır eleştirilse de onun Beşiktaş’a katkısını tartışmaya bile gerek yok, bizler için... Geçtiğimiz sezon gösterdiği performansla iki kupa sevincini bizlere yaşatan futbolcularımızın başında geliyor o… Kaptanımız İbrahim Üzülmez, hem tecrübesi hem de karakteriyle bugüne kadar takıma her yeni gelen futbolcuya abilik yaptı. Ama bu sezon bir çift göz, bir çift ayak onu daha da dikkatle takip ediyor; aynı mevkiye transfer olan İsmail Köybaşı… Sadece mevkileri değil, aslında öyküleri de benziyor bu ikilinin… İsmail de tıpkı İbrahim gibi genç yaşta Gaziantepspor’dan Beşiktaş’a, büyük bir camiaya transfer oldu. Tıpkı İbrahim Abisi gibi o da, bu büyük camiada kendisini ispatlamak için çok çalışıyor. Ve henüz yaşı çok genç olmasına rağmen, yeteneği ve enerjisiyle “idolüm” dediği İbrahim Üzülmez’den formayı kapmayı başarıyor. Hangisi oynarsa oynasın her ikisi de, sırtlarına giydikleri formanın hakkını veriyor ve terlerinin son damlasına kadar Beşiktaş’ın başarısı için çalışıyorlar. İbrahim sevgide kusur etmeden İsmail’in sırtını sıvazlamaya, İsmail de saygıda kusur etmeden İbrahim Abisi’nin söylediklerini can kulağıyla dinlemeye ve onu örnek almaya devam ediyor. Onların bu örnek ilişkisi de, futbolcularımız arasındaki takım ruhuna ve bu ruhla gelecek olan güzel günlere olan inancımızı artırıyor.
Teknik Direktörümüz Mustafa Denizli, şöyle bir açıklama yaptı: “İsmail’in enerjisinden, İbrahim’in ise tecrübesinden istifade ediyoruz. Arkadaşlarına mükemmel örnek oluyor ikisi de. Aynı yeri paylaşan iki futbolcunun Türkiye’de çok zor görülen bir görüntüsünü sergiliyorlar. İsmail Beşiktaş’a ve Türk futboluna uzun yıllar hizmet edecek.” Bu açıklamayı ilk duyduğunuzda ne hissettiniz?
İbrahim Üzülmez: Hocamızın bu açıklaması bizleri memnun ediyor. İkimizin de iyi olması ve ikimizin de çok çalışması bir takım için artıdır. Kamuoyunda bizi bu şekilde onurlandırdığı için hocamıza da çok teşekkür ediyorum. Biz de bundan sonraki süreçte takıma daha fazla katkı sağlayarak hocamızı sevindirmek istiyoruz.
İsmail Köybaşı: Zaten biz futbolcular, zaman zaman tecrübemiz, zaman zaman gençliğimiz, zaman zaman hırsımızla takıma katkı sağlarız. Bunlar bir takımı ileriye taşıyan ve sonuca götüren en önemli faktörlerdir. Hocamızın bizimle ilgili bu açıklamayı yapması, kesinlikle ayrı bir güven duygusu yaşattı. Önemli olan bunun her zaman devamını getirmek. Hocamızın söylediklerinden ders çıkarıp önümüze bakmamız ve daha iyisini yapmaya çalışmamız gerekiyor.
Takım arkadaşlarınıza da mükemmel örnek olduğunuzu söylüyor hocamız.
İbrahim: İsmail’in Beşiktaş’a gelişiyle, benim Antep’ten İstanbul’a geldiğim dönemi kıyasladığım zaman İsmail bana benziyor gibi... Çok efendi, sessiz, sakin, arkadaşlarıyla diyaloğu mükemmel, büyüklerine saygılı birisi. İnşallah, Allah yolunu açık eder. Çok kaliteli, karakterli bir arkadaşımız. Daha da başarılı olacaktır. Türkiye’de de bu mevkide sıkıntı olduğunu düşünürsek, İsmail’in ilaç olacağını düşünüyorum. Futbolda yetenek elbette çok önemlidir, diğer takımlarda da yetenekli oyuncular var ama karakterin yetenekten önemli olduğuna inanıyorum. İsmail’de de o karakteri görüyorum. Yaşı da çok genç. İnşallah daha büyük başarılar yaşayacaktır. Hem büyük camiamıza hem de Milli Takım’a hizmet ederek Türk futbolunda çok daha iyi yerlere gelecektir. Biz de her zaman, hem saha içinde hem saha dışında kendisine yardımcı olmaya çalışıyoruz.
İsmail: İbrahim Abi gibi ben de genç yaşta Beşiktaş’a geldim. Genç futbolcu için büyük camialar ilk başta biraz zor olabilir. Ama her zaman söylerim, ilk günlerden itibaren İbrahim Abi’nin sırtımı sıvazlaması bana ayrı bir güven duygusu kattı. Bir futbolcu sadece sahaya değil, antrenmana çıktığı zaman da ilişkiler gerçekten çok önemlidir. İbrahim Abi’nin karakteri de o kadar iyi ki, bana sahip çıkması bunun en net göstergesidir. Ben de kendisine çok teşekkür ediyorum.
Genç bir futbolcu olarak İbrahim Üzülmez’in en çok örnek aldığın yönü nedir?
İsmail: Çalışma azmi, hırsı ve maçı kazanma isteği…
Tecrübeli bir abisi olarak senin İsmail’e tavsiyelerin, öğütlerin nelerdir?
İbrahim: İsmail, şimdiye kadar ortaya koyduğu performansla yetenekli birisi olduğunu gösteriyor. Özellikle sol ayağı müthiş. Sadece ben değil, spor kamuoyu da genelde böyle düşünüyor. İstikrar, çok önemli... Bir oyuncuda en önemli şey istikrardır. İsmail’in son dönemlerde gösterdiği performansı, artırarak devam ettirmesi gerekiyor. Kendisine şöyle bir hedef koymalı; “Çok iyi bir Avrupa takımına gideceğim”… Yaşı da genç, yeteneği de var, neden olmasın… Onların bizden çok fazla artıları yok. Özellikle ofansif anlamda İsmail’in müthiş bir yeteneği var. Bunu değerlendirmesi gerekir. Sadece yurt içinde değil, yurt dışıyla ilgili de büyük hedefler koymalı. Bunun için de, elimizden ne geliyorsa kendisine yardımcı olmaya çalışacağız. Avrupa’da bu mevkide oynayan oyuncuların İsmail’den çok bir fazlası yok. Bence ofansif anlamda İsmail’in onlardan çok daha fazla yeteneği var. Saha içinde defansif anlamda da kendisini biraz daha geliştirirse, ben İsmail’in Avrupa’da önemli kulüplerde oynayacağını düşünüyorum. Böyle olduğunda da ben televizyondan İsmail’i gurur duyarak izlerim.
İsmail, senin böyle hedeflerin var mı? Kendine güveniyor musun?
İsmail: Kesinlikle ama ben her zaman hedeflerimi bulunduğum ortama ve mekana göre yavaş yavaş belirlemeyi, basamakları yavaş yavaş çıkmayı tercih eden futbolculardan biriyim. Birden sekizinci basamağa çıkıp, oradan düşmek çok tehlikeli olabilir. Bu korku değil… Sadece benim mantalitemdir. Sadece hedef koyup, öylece durmak ya da beklemek de hiçbir zaman yakışmaz. Zaten öyle bir şey olsa, ilk olarak İbrahim Abi gerekeni yapar. Bence yapılması gereken tek şey, çalışmak ve inanmaktır. Böyle yaptığım sürece takıma daha iyi katkı sağlarım ve hedeflerim doğrultusunda bir basamak daha çıkabilirim.
İbrahim: Söylediğine çok katılıyorum. Zaten basamaklar yavaş çıkılır. Hedefini koyacaksın, o hedefe doğru giderken zaten basamakları teker teker çıkacaksın. Önce burada başarılı olacaksın, Beşiktaş’a büyük başarılar yaşatacaksın, ondan sonra diğer hedefe ilerleyeceksin. Yoksa birdenbire “Ben Avrupa’ya gidiyorum” demek hayal ürünü gibi olur. Burada kendini kanıtlayınca zaten oradan da teklifler gelir.
Elbette her futbolcu sahada mücadele eden olmak ister. Ama maalesef her zaman böyle olmuyor. İkiniz de aynı mevkide oynuyorsunuz ve ikiniz de yedek kalmayı sorun etmiyor ve takımın başarısını gönülden istiyorsunuz.
İbrahim: Ben uzun yıllardır bu camiaya hizmet ediyorum. Bu sezon, onuncu senem… Bir sürü oyuncu arkadaşım geldi, o zaman da rekabet vardı. Şimdi İsmail oynuyor diye, ben onun hakkında kötü düşünceler içerisinde olamam. Tamamen kötü bir düşünce bu… Ama ben şunu da söylüyorum. Tabii ki çalışacağız… İsmail oynuyor diye ben kendimi bırakmıyorum, daha fazla çalışıyorum, görev verildiğinde daha fazla efor sarf ediyorum ve oynamak için mücadele ediyorum. Bunları yapmazsanız futbolu bırakmak zorundasınız. Eğer içinizdeki istek, hırs, mücadele azmi biterse, o zaman futbolu bırakacaksınız. Hocamız İsmail’i oynattığı zaman kendisine saygı duyuyorum, iyi de oynuyor, biz de görev verildiği zaman daha iyisini yapmaya çalışacağız.
İbrahim’in de dediği gibi bu mevkiye bugüne kadar birçok futbolcu geldi, gitti. Peki İsmail sen gelirken önünde bu kadar tecrübeli bir ismin olması nedeniyle forma korkusu yaşadın mı?
İsmail: Ben her zaman çalışmayı, mücadele etmeyi çok seven bir futbolcuyum. İçimdeki hırsı her zaman yansıtırım. Hayatın her alanında zaten mücadele vardır. Sadece futbolda değil, günlük hayat için de geçerli bu durum. Yaşamınızı daha iyi sürdürebilmek için her zaman, hiçbir şeyden korkmadan fazla mücadele etmeniz gerekir.
Aslında aynı anda forma giydiğiniz de oldu…
İbrahim: Belki bundan sonra da oynayacağız. Bu hocamızın düşüncesi… Sonuçta aynı mevkide oynayan oyuncular, beraber de görev alabilirler. Bunu diğer takımlarda da görüyoruz. Hocamız da bize o görevi verirse elimizden gelen mücadeleyi gösteririz. Açıkçası ben de İsmail’in gençliğinden saha içinde faydalanmak isterim.
İsmail: Sahaya 11 kişi çıktığınız zaman en iyisini yapmak zorundasınız.
Sizin de dediğiniz gibi Türkiye’de ciddi bir şekilde sol kanat oyuncusu sıkıntısı yaşanıyor. Sizce bu neden kaynaklanıyor?
İbrahim: Alt yapıya ne kadar değer veriyoruz, onu da tartışmak gerekir. Türkiye’de özellikle son dönemlerde, alt yapıya gereken önemin verildiğini ve alt yapılardan çok fazla oyuncunun çıktığını düşünmüyorum. Başarılı olan birkaç oyuncu var. Alt yapıda bence bu tür oyuncular çıkarılmalı. Türkiye’de bunun sıkıntısı yaşanıyor. Herkes günlük başarının peşinde… “Benim takımım şampiyon olsun da nasıl olursa olsun” mantığı hakim genel olarak. Bu da alt yapıdan çok fazla oyuncu yetişmemesini beraberinde getiriyor. Ama bu eksikliği gidermesini ben İsmail’den bekliyorum. İnşallah beni yanıltmayacak. İsmail gibi daha fazla oyuncunun çıkması için, alt yapıları desteklememiz, federasyonun da daha fazla alt yapılara eğilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Bir futbol takımında abilik müessesesi ne kadar önemlidir?

İbrahim: Takımda en yaşlı oyunculardan birisi benim. Rüştü Abi’yi saymazsak (gülüyor)… Saha içinde gösterdiğiniz mücadelenizle de arkadaşlarınıza örnek olmanız gerekiyor. Yoksa saha dışında konuşursunuz ama saha içinde bir şey yaparsanız sizi örnek alır. Sadece maçlarda değil, idmanlarda da böyle olmalı diye düşünüyorum. Ben arkadaşlarıma bir şeyler anlatırken, daha çok diyalogdan ziyade, sahadaki mücadelemle, isteğimle, hırsımla örnek olmaya çalışıyorum. Onlara da bunu söylüyorum.
Yani takımdaki bir abinin en büyük görevi budur, diyorsun.
İbrahim: Evet, budur. Saha dışında herkesle konuşabilirsiniz. Sadece takım içinde değil, abinizle, babanızla, dayınızla da konuşuyorsunuzdur. Ama takım içinde bir kaptan olarak, arkadaşlarımın abisi olarak, konuşmaktan ziyade dediğim gibi saha içindeki duruşumla onlara örnek olmaya çalışıyorum. Onun dışında saha dışında da çok fazla konuşmayı sevmiyorum. Zaten 35-36 yaşındaki Rüştü Abisi, İbrahim Abisi böyle çalışıyorsa, 18-20 yaşındaki oyuncu da zaten onu örnek alır.
Peki İsmail, sen takım içindeki abi-kardeş ve arkadaş ilişkileri ile ilgili ne söylemek istersin?
İsmail: Zaten yaşanan şampiyonluk, takım içindeki arkadaşlığı, birlikteliği özgüveni gösteriyordu. Yeni gelen, takıma katkı sağlamak isteyen futbolcular için bu gerçekten çok önemli. Bunu ilk geldiğimiz günden beri söyledim; bize duyulan güven ve gösterilen arkadaşlık sayesinde sanki o şampiyonlukta biz de varmışız gibi hissettik. Bu çok önemli bir şey. Biz de bunları gördükçe daha da fazla çalışmamız gerektiğine inandık ve çalıştık. Başarı, ilk başlarda hemen gelmiyor olabilir ama yavaş yavaş da gelecektir. Bunu da maçlarımızda gösteriyoruz. Maç, sadece sahada kazanılmıyor, takım ruhu da gerçekten çok önemli. İlk geldiğimiz günden beri bu ruhu yaşıyoruz. İnşallah daha da iyi olacak.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İbrahim: Geçen sezonki birlik ve beraberlik takımda devam ediyor. Takımda eğer birliktelik, beraberlik, arkadaşlık, saygı ve sevgi yoksa o takımın başarılı olma şansı yok. Geçen sezon başarılı olduysak en büyük nedenlerden birisi de bu. Benim İsmail’le olan diyaloğum gibi ilişki, takımdaki herkesin arasında var. Bu arkadaşlığımızı bundan sonraki süreçte de artırarak devam ettirmeliyiz ki geçtiğimiz sezon gibi bir başarı yakalayalım. Ben daha da iyi olacağını düşünüyorum.
__________________
Click the image to open in full size.
|'' Beşiktaş İçin Gerekirse Sahada Kanımı Bile Akıtacağım '' R.Quaresma |
OutKast Ofline   Alıntı ile Cevapla