Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19-12-2009, 23:03   #1
OutKast
 
OutKast - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Büyük Hayal Kırıklığı

Dün hayal kırıklarının yaşandığı bir geceydi.Hem taraftar, hem oyun, hem de skor olarak büyük bi hayal kırıklığı yaşadığımı söyleyebilirim.
Dün gerçekten inanılmaz bi soğuk ve yağmur vardı İnönü'de, bu yüzden olacakki stadda boşluklar göze çarpıyordu, yağmur alan yerlerin tamamı boştu.Maça gelemeyenlerin bir nedeni vardı kabul ediyorum, yoksa biletleri de bu kadar ucuz bulmuşken Beşiktaş taraftarı böyle bir maçta takımını asla yalnız bırakmazdı.Yine taraftardan devam edeyim, stadda bulunan taraftarların, özellikle de Kapalının bu maçta uyuduğunu düşünüyorum, belli ki maçı kazanacağımıza taraftar bile inanmamış, futbolcular ve Denizli ! zaten inanmamış, bu şartlarda galibiyet almamız imkansızdı yani.Taraftarın böylesine önemli bir maçta takımı daha çok ateşleyeceğini, maçın içinde daha aktif olacağını düşündüm ama yanıldım, yağmur ve soğuk futbolcular gibi taraftarı da durdurdu sanırım...
Maça geçecek olursak, maçın ilk yarısının tamamıylan Bursa'nın kontrolünde geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz, adamlar gollerini attı, çok net bir pozisyon kaçırdı, ortasahada basmadık yer bırakmadılar, tüm topları aldılar, Beşiktaş ise sadece seyretti, bi Ernst bir şeyler yapmaya çalıştı ama yetmedi bu, sadece onla olmaz sonuçta.İlk yarıda rakip bir kaleye bir şutumuz vardı Fink'len, başka hiçbir şey yapmadık hücum anlamında, herzamanki gibi!..Zaten Denizli'nin sahaya sürdüğü bu oyuncularlan ne yapabilirizki, zeminin kötü olduğu, top sürmenin zor olduğu bir maçta fiziksel olarak çok zayıf olan, daha lige bile hazır olmayan Nihat'ı ilk 11'e sürmenin intihar olduğunu herkez gördü, ama sayın Denizli göremedi!..Bu maç Nobre-İsmail gibi oyuncuların maçıydı, koşan, mücadele eden, topu kovalayan adamların, Bursa'yı gördük işte, böyle bir sahada top nasıl oynanılır bunun dersini verdi adamlar, tabii E.Sağlam da yaptığı oyuncu değişikleriylen, rakibinin her şeyini ezberlemesiylen, oyun stratejisiylen Denizli'ye ders verdi bu maçta.Denizli ilk yarıda Bursa'nın oyununu izlemekle yetindi, illa oyuncu değişikliği için devreyi beklemek, 60-70'leri beklemek mi gerek Allahaşkına, Bursa bizim sol kanadımızı otobana çevirmiş resmen, ataklarını ordan geliştiriyorlar, Üzülmez hep yalnız kalıyor ama hoca bunu göremiyor, daha maçın 30. dk'sinde İsmail'in oyuna girmesi lazımdı ama nerdeee...
İlk yarıda yokları oynayan Beşiktaş ikinci yarıya Denizli'nin Nobre hamlesiylen maça başladı, aslında maça böyle başlaması gerekirdi ama hoca Nihat konusunda ısrarını bu maçta da sürdürünce koca bi 45 dk heba oldu!..İkinci yarıya Denizli hamle yaparak başladı ama savunmamızın yerlerde olduğu bir pozisyonda Serca çok net bir golü kaçırdı ve bize rahat bi nefes aldırdı, o gol olsa maç daha orda bitmişti.Bu pozisyondan sonra biraz olsun toparlandık, Nobre'nin girmesiylen hücumda daha çok top tuttuk, daha fazla adamla Bursa kalesine saldırdık, taraftarda biraz uyanınca gol kokusu gelmeye başladı, nitekim bastırdığımız o dakikalarda, nerdeyse 1 senedir golü unutan Nobre'ylen skoru 1-1'e getirdik.Tabii hakemin orda büyük bir hatası vardı, hatta kural hatası yaptığını düşünüyorum ben, aynı olayı sanırım Kuddusi Müftüoğlu'ylan Gb maçında yaşamıştık, maç tekrar edilmişti, ama bu sefer sonuç Bursa'nın lehine, bu yüzden maç tekrarı olmaz diye düşünüyorum.
Golü bulduktan sonra galibiyet için saldırmaya başladık, taraftarda yavaş yavaş sazı eline almaya başlamıştı, onların desteğiylen takım daha da ateşli oynamaya başladı, en azından ilk yarıdaki silik görüntüsünden kurtulmuştu takım, Bursa'da geri çekilme telaşına kapılınca 2. gol geldi olmayan penaltıylan, sahada tek olumlu hareketi o olan Bobo da skoru 2-1'e getirdi.Bu golden hemen sonra Bobo'ylan önemli bir pozisyonu değerlendiremedik.Bu dakikadan sonra nedense geriye çekildi takım, Bursa sazı aldı eline, E.Sağlam'ın hamleleri maça denge getirdi, bir de tabii Ferrari'nin sakatlanması Beşiktaş'ı olumsuz yönde etkiledi, maçın kader anlarından biri diyebilirim.Ferrari sakatlanabilir, normaldir, ama Ferrari'yi çıkarıpta Yusuf'u oyuna almakla neyi düşünmüş olabilir bir teknik adam, yahu zeminin hali ortada, top sürülmez, çalıp atılmaz, Yusuf bu sahada ne yapabilir, bu zamana kadar, hiç gereği olmayan zamanalrda soktuğu Uğur'u bu maçta sokması gerekirdi hocanın ama yok, ilk defa Uğur'u sokarak doğru yapacaktı ama gitti hoca yine yanlışı buldu ve bu değişiklik mağlubiyeti getirdi Beşiktaş'a...Türkiye'nin en iyi savunmasına sahip olan takımımız 5 dk'de 2 gol yiyerek, maçı rakibe hediye ediyor adeta, gerçi 2-1 yensekte maçı hakettik diyemezdim, adamlar bizden daha iyi oynadı, daha çok istedi galibiyeti çünkü...
Bir tarafta doğruları yapan bir takım ve hocası, diğer tarafta da yanlışları yapan takım ve hocası...

Onur Erbaş / BesiktasHaber.NET
__________________
Click the image to open in full size.
|'' Beşiktaş İçin Gerekirse Sahada Kanımı Bile Akıtacağım '' R.Quaresma |
OutKast Ofline   Alıntı ile Cevapla