[OutKast]

Biliyorsunuz yakın zamanda Beşiktaş’ta kongre süreci yaşanacak.Bu süreç içinde,öncesinde yaşananlar ve sonrasında yaşanacaklara ilişkin çeşitli günün moda deyimiyle açılımlar hakkında benim de bir açılımım olacak.
Önce mevcut yönetimi ele alalım. İyisiyle kötüsüyle Yıldırım Demirören Beşiktaş’ın başında 6.yılını dolduracak seçim sonucunda yine seçilirse bir dönem daha Beşiktaş’ın başında bulunacak.Bu süre içerisinde kendimce bazı çıkarımlarım var..
Takdir edersiniz ki ülkemizde futbol apayrı bir tutku. Bu tutku öyle bir tutku ki yeri geldiğinde en büyük sıkıntılarımızı bile bize unutturabilecek derecede etkili bir oyun ve bir futbol takımının başarılı olması ülkemizde en başta kazandığı kupalarla taraftarına oynamış olduğu futbolla zevk vermesiyle ölçülmekte. Başarı ölçütünün çoğu zaman skor olduğu bir ülkede Beşiktaş’ın ise Yıldırım Demirören döneminde başarılı olduğu pek söylenemez. Tabii burada geçtiğimiz sezonu pas geçiyorum. Geçtiğimiz sezonda alınan başarı camiayı gerçekten memnun etmekle birlikte bu sezon özellikle sene başında alınan sonuçlar tam tersine sıkıntı yaratmaktadır. Özellikle sezon başında son şampiyon takımın hocasının dile getirdiği çalışmak istememe ‘rica’ si sonucunda takımın tam anlamıyla lige kendini adapte edemediği kanısındayım.
Yine yapılan transferlerde de bir ya da ikisi hariç mevcut kadro üzerine tam manasıyla katkı sağlayacak bir oyuncu alımı olmadı. Alınan oyunculara ise verilen paralar Türkiye şartlarında dudak uçuklatıcı seviyelerde.Böyle bir ortamda lige tam bir hazırlık yapamadan maç oynayarak adapte olmaya çalışan bir takımın sancılarını gördük yakın zamana kadar ki hala da aynı sancılar kendisini unutturmuyor.
Sn. Başkan’ın makamda bulunduğu süre zarfında anlamadığım birçok olayı var.Bunların en başında takımın bireysel olarak bir oyuncuya bu kadar yüksek miktarda para verebilmesi mümkünse niçin Avrupa’da isim yapmış bir oyuncu alınmayıp ülke şartları içinde oynadığı takımın kalburüstü oyuncusu diye tanımlayabileceğim Tabata alındı.Ayrıca madem Tabata alınacaktı niçin transferin son gününe kadar beklendi.
Kulübün içinde bulunduğu mali yapının kontrolü niçin kaçırıldı? Kulübü Serdar Bilgili’den devraldığında çok düşük miktarda olan borcu görevde bulunduğu süre zarfında nasıl oldu da bu kadar çok yükseldi? Şirket olarak düşünelim eğer bir şirket borç yükünü arttırırsa o şirket ya yatırıma yönelmiştir özkaynaklarını arttırmaktadır ya da çok alacakları giderlerini karşılamadığından borçlanma yolunu seçmiştir.Peki Beşiktaş bunlardan hangisini uyguluyor sizce?
Kulübün gelirleri niçin uzun süreli borç altına girerek yeni gelecek yönetimlerin önünü tıkayıp belki de ben gitmek istemeden beni bu makamdan kimse indiremez mantığıyla hareket etmesi de bence etik olmayan yaklaşımlar içerisinde..Aynı zamanda ülkenin en eski spor kulübünün başkanı olarak katıldığı televizyon programlarında sarf ettiği sözlerle gerçekten alay konusu olması da zamanında çok konuşulanlar arasında.Bunlar şuan sadece bir anda aklıma gelenler.
Yıldırım Demirören’in bu seçimlerde karşısına çıkan adaylar da gerçekten gözle görülür bir istek ve çalışma arzusu daha fazla gözlemledim. Özellikle bana Murat Aksu’nun listesindeki kişiler gerçekten kulübün artık üst düzey yönetim anlayışı içinde idare edileceği izlenimi edindirdi.Mevcut yönetim tarzından ben de memnun değilim bunu açıkça dile getirmekten de çekinmem kesinlikle..Artık bazı şeylerin değişmesi gerek.Eski usulde oyuncuları çok para vererek almak gibi ya da getirdiğimiz teknik direktörlere verilen sözlerin yerine getirilmeyip ardına bile bakmadan gitmesine müsaade edilerek Beşiktaş’ın ismini Avrupa’da kötü anılmasına sebep verecek olayları yaşamamalıyız.
Bu bahsettiğim olumsuzlukların tersini yapabilecek kim varsa samimiyetle söylüyorum gelsin.Ben artık bu tip tatsız haberleri okumaktan,renklerine gönül verdiğim takımımda oynayan verimsiz,işe yaramaz oyuncuları görmekten sıkıldım. Niçin benim takımımda da bir dünya yıldızı yok? Niçin benim sevdiğim takımımda hep bir kargaşa var, karabulutlar niçin takımımın peşini bırakmıyor?
Bunların hepsinin artık 2010 seçimleriyle birlikte geride kalacağı kanaatindeyim. Artık yeni bir sayfa açmanın vaktidir. Artık KARTAL’ın KANATLARINI AÇMA vaktidir.Yüksekten uçma vaktidir.Bu anlayış çerçevesinde yapılacak seçimin Beşiktaş’ım adına hayırlı olması temennilerimle..


Doğan DURSUN / BesiktasHaber.NET