D.Bakır,ÇSKA,Vestel ve son olarak Bursa maçını Digitürk'ten izledim.birbirinin kopyası maçlar.Benim naçizane tespitlerim şunlar
1-90 dakika boyunca oyunun yükünü biz çekiyoruz.Topu kazanmak için çok efor sarfediyoruz fakat kazandığımız topları mehter marşı eşliğinde rakip sahaya taşıyoruz.Bu arada rakipte boş durmuyor kapanıyor.Gardını alıyor.
2-Rakibi ortadan delmeye çalışıyoruz olmuyor,topu kanada taşıyoruz,orasıda kapanınca oyunu sete dönüştürüyoruz.Rakip artık yeter ne yapıyorsan yap deyip topu kaptığı gibi kontraya çıkıyor.Birde bakıyoruz o ne golü kalemizde görüyoruz.Fakat bu işte bir yanlışlık var hani biz atağa çıkmıştık,hani biaz gol atacaktık?Neyse olan oldu toparlanıp gol atalım diyoruz.Bu arada dakikalar hızla geçiyor birde bakıyoruz maç bitmiş.
3-orta sahadaki ernst,Fink gibi ileri geri çalışmak orta sahanın yükünü çekmek dışında özel yetenekleri olamayan oyuncularla,topu rakip sahaya taşımak için 50 tane yan pas yapıyoruz. "esnek,kıvrak,atletik meziyetleri olan, adam eksilten, verkaça giren, arapası yapan gol atan,attıran" bir oyuncu koymayıp orta sahayı ilkelliğe teslim ediyoruz.
NETİCE; Denizlinin bu bu son derece yavan,son derece ağır,akıl ve zekadan yoksun bu ruhsuz oyun anlayışınadan kurtulup; rakibi orta sahada kabul edip,topun daha fazla rakipte olmasını kabul edip oyunun ağırlığını rakibe yıkan kazandığı topu süratle rakip sahaya taşıyıp neticeye gitmeye çalışan.Hızla hücuma çıkıp hızla kapanan pozitif futbol anlayışı içerisinde olan bir takım arayışına girmesi lazım.
__________________ |