Mevlana insanoğluna tam yedi öğüt veriyor. Eğer bunlar uygulanırsa ne mutlu o insana.
*Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol
*Şevkat ve merhamette güneş gibi ol
*Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol
*Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
*Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol
* Hoşgörürlükte deniz gibi ol
* Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol
Televizyon’da Sayın Murat Aksu’yu seyrettim.
Şu an için başkan adayı olmasının yanısıra, camia içinde önemli isimlerden ve Beşiktaş’a emeği geçmiş iyi bir Beşiktaş’lı.
Öncelikle belirtmem gerekir ki, hatipliğiyle ve sözleriyle etkileyiciydi.
Şu ana kadar yönetim kurulunda belirlediği ve açıkladığı isimler birbirinden değerli finans ve siyasi uzmanlar. Spor konusunda pek deneyimleri bulunmasa da, hatta büyük bir kısmının spor dünyasının içine adaylık sürecinde dahil olması, belki büyük bir avantaj veya dezavantaj.
Avantaj olabilir çünkü; finans yönü ağır basan yönetim kurulu Beşiktaş’ı şirket gibi yönetebilir. Ama Beşiktaş şirket değil. Gerçi en büyük beklentim, Beşiktaş’ın başında bir CEO ile şirket gibi yönetilmesi.
Dezavantaj olabilir çünkü, spor konusunda gelişim beklendikçe zaman kaybı olacaktır. Mühim olan bu dengenin bulunması. Yönetim kurulunun geri kalanı eğer bu doğrultuda olacaksa bu dengelenebilir ama Sayın Aksu bunu kesinlikle finans ağırlıklı olacağını belirterek yok ediyor.
Gelelim Sayın Aksu’nun röportajına.
Bu konuşmada dikkatimi çeken iki konu oldu.
Birincisi ayran meselesi ve kayyum. ‘Beşiktaşın ayranı yok içmeye, tahtıravanla gider.... ‘dedi Sayın Aksu. Kızılay ve Mehmetçik Vakfı ilanlarının gereksizliği ve 4-5 milyonluk bir kayıp. Ama hemen belirtmek gerekir, şu an için gereksizliği, çünkü bu kadar borç varken, neden gelir elde edilmedi diye soruyor. Sırt reklamı meselesi ilk çıktığından itibaren oraya reklam alınmayacağı, sosyal sorumluluk ile bu isimlerin yazılacağı belirtilmişti. Yani bana göre bu durum daha elzemdir. Kızılay’ı örnek alırsak, hassas olduğum bir konu olduğu için insan hayatının değeri 4-5 milyondan daha fazladır. Belki Beşiktaş 4-5 milyon kazanamadı ama yaptıkları ile birçok insana can verdi belkide. Bu yüzden bunun değeri ölçülemez.
Bir de, kayyum meselesi var ki anlam veremedim. Beşiktaş’ın şu an için borcu 181 milyon TL. Bu borcun 60 milyon’u başkan’a. Yani 121 milyon TL borç var. Gelirleri belli. Hemen bir kıyaslama neden anlamadığımı ortaya çıkartacaktır. Galatasaray’ın 241 milyon TL borcuyla, ki başkana borç yok. Hepsi bankalar, devlet, sporcular, elemanlar. Evet bu borçla kayyumdan çıkmaması gerekirken, Beşiktaş 121 milyon TL ile nasıl kayyuma gider?
İkinci mesele ve asıl merak ettiğim, amatör branşların Anadolu’ya verilmesi ne demek ? Bu mesele kısa geçti. Bunun anlamı, yapalabilirliği veya yapılma sebebi nedir? Yani, boks Kayseri’de, Tenis Antalya’da, Jimnastik Ağrı’da mı olacak? Ben anlamadım! Bunu geniş olarak dinlemek ve bilmek isterim.
Ben kendisine seçimlerde başarılar diliyorum. Eminim Beşiktaş için bütün bu yapılanlar, Beşiktaş’ın yararı için.
Bir sonra ki yazı, alt yapı hakkında olacak. Bu arada, kimsenin merakı olmasın, ayran çok.
Haluk KESİM |