[KanKokusu]

Beşiktaş`ın efsane ismi, yazarımız Sergen Yalçın uzun süre çalıştırdığı Beşiktaş A2 takımının gençlerini değerlendirdi.

"Beşiktaş’ta yaşanan iki olay, altyapıya verilen değeri gözler önüne serdi... İlki, A2’de harikalar yaratan Umut varken, yurtdışından transfer yapılması..."

"İkincisi ise daha büyük bir skandal! Bozüyük’ten ‘çok yetenekli’ denilerek transfer edilen Onur Bayramoğlu bırakın kadroya girmeyi, kamp çalışmaları için Antalya’ya bile götürülmedi"

Beşiktaş’ta son günlerde yaşanan iki olay var ki, artık tamamen gençlerin önünün kapandığını söyleyebiliriz... İlki kaledeki sıkıntı. A2’de çok başarılı bir performans sergileyen kaleci Umut Kaya var. Ancak elinde Umut gibi bir değer varken, yüzbinlerce Euro’lar ödenerek Almanya’dan kaleci kiralanıyor. Bu mantığı anlamak mümkün değil. Yetenekli bir kaleci varken, neden başka bir kaleci kiralanır ki! İkincisi ise daha vahim. Sezon başında Bozüyükspor’dan çok yetenekli olduğu söylenerek, Onur Bayramoğlu transfer edildi. Gerçekten çok yetenekli bir futbolcu. Ancak tüm takımın götürüldüğü Antalya kampı kadrosuna Onur’un dahil edilmemesi beni çok şaşırttı. Bu çocuk daha kamp kadrosuna alınmıyor, A takımın havasını soluyamıyor, nasıl forma giyecek? Bu iki olay göstermiştir ki, Beşiktaş’ta gençlerin önü kapalı...

Beşiktaş kimliğini inkar ediyor
Özellikle son 1 senedir Mustafa Denizli dönemine baktığımızda, gençlerin önünün kapatıldığını düşünüyoruz. Son yaşanan Umut ve Onur olaylarının yanına; Necip, Batuhan ve Serdar Özkan’ı da ekleyebiliriz. Ayrıca bir de çok yetenekli olduğunu düşündüğüm Rıdvan Şimşek var. Denizli’nin, Beşiktaş’ta teknik direktörlük süresi içerisinde çifte kupa başarısı dışında kulübe herhangi bir katkısı yok. Oysa bir teknik direktör sportif başarı kadar, kulübün ekonomik yönünü de düşünmelidir. Transferlerde heba edilen bu milyon Euro’lar, Beşiktaş’ı ileride büyük sıkıntıya sokar. Unutulmamalı ki, Beşiktaş’ı Beşiktaş yapan, altyapısından yetiştirdiği oyunculardır... Son icraatlarla birlikte Beşiktaş, kendi kimliğini inkar etmiştir.

Arsenal’i örnek alın
Örnek olarak Arsene Wenger’e bir bakın... Arsenal’in kadrosunda 23 yaşın üzerinde 2-3 futbolcu var. Bütün pahalı oyuncularını satıp, gençlerle oynuyorlar. Adebayor, Henry gibi isimleri korkmadan gönderip, yerlerini genç isimlerle dolduruyorlar. Ama Beşiktaş’ta Mustafa Denizli dönemine baktığımızda bunun tam tersini görüyoruz. Bu kadar yüksek maliyetli transferlere ‘evet’ demek, hiçbir sorumlu teknik direktörün yapacağı iş değildir. Doğrusu artık oyuncular da sisteme inanmıyorlar. Batuhan, Necip, Serdar Özkan, kaleci Umut’un da geleceğe yönelik inançları olduğunu düşünmüyorum.

Günü değil geleceği kurtarın!
Geçen yaz döneminde ‘Yoruldum’ diyen Denizli daha sonra ‘Tamam’ diyerek sadece kendi ücretini yükseltmiş ve Beşiktaş transfer döneminde istediği hamleleri yapamamıştı. Başkan Yıldırım Demirören’in bundan sonraki dönemde çok daha dikkatli olması ve kulübü benzer sıkıntılardan kurtarması gerekir. Uzun vaadede başarıya gidecek transferler yapılmalıdır. Denizli dönemindeki gibi günü kurtaracak transferlerden kaçınmak gerekir. 30-35 yaşındaki oyuncularla günü kurtarmak doğru değil. Beşiktaş ancak ileriyi düşünülerek yönetilirse, aydınlık günlere çıkar.