Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-01-2010, 16:04   #4
Neokartal
 
Neokartal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sayın Aksu açıklıyor ;

Ben Ekim ayı başında henüz adaylığımı açıklamamışken, Sayın Keçeli ile görüşmek için kapısını çaldım. Kendisine Ocak ayındaki kongrede başkanlığa aday olacağımı söyledim ve benim yanımda olmasını istedim. Ancak kendisi Sayın Seba döneminde Yönetim kurullarında uzun yıllar görev aldığını ve bundan sonra ancak başkanlık düşünebileceğini bana ifade etti. Bende o halde siz başkanlığınızı açıklayın ben sizin altınızda görev alayım birlikte çalışalım teklifini kendisine ilettim. Kendisi de bana henüz karar vermek için erken olduğunu belirtti. Ben de bu doğrultuda yönetim kurulu listemi sağlıklı bir şekilde oluşturabilimek ve projelerimi ortaya koyabilmek adına 15 Ekim' de başkanlığımı açıkladım.

ve sayın Aksu ekliyor ;

Sayın Keçeli dünya tarihine başkan adayı olmadığını açıklamak için basın toplantısı düzenleyen ilk kişi olarak tarihe geçmiştir, kendisi adeta şu an Beşiktaş kulübü başkanıymış ta bir sonraki seçimde aday olmayacağını açıklıyormuş gibi değişik bir tavır sergiledi dedi.

Gelinen noktada Başkan adayı olmadığını basın toplantısı ile açıklayan ve Demiröreni bu toplantıda yerden yere vuran, Beşiktaş tarihinin en kötü başkanı ilan eden, Beşiktaşın karanlık günlere Demirörenle sürüklendiğini iddia eden ve Beşiktaşta bundna sonra sadece başkan olarak görev alabilirim diyen sayın Keçelinin dün gece itibarı ile sayın Demirörenin yönetim kuruluna girdiğini görmüş bulunuyoruz.

Evet söylediklerinin arkasında durmak, Beşiktaşlılık değerleri, tükürdüğünü yalamak ...

Takdir Camianın.


Sayın Keçeli'nin bu seçim süreçte yaptığı her hareket daha öncekiler gibi ofsayt oldu malesef.. Hatırlayanlar bilir sayın Seba döneminde her transfer komistesinin vazgeçilmez başkanıydı ve yapamadığı(yada yaptığı) bütün transferlerle bizi illet ettiriyordu resmen.. Ozaman da durum şimdiden farksızdı aslında 3. sınıf yabancılar geliyordu Beşiktaşa bunun eseri de sayın Keçeliye aitti tabi.. Allahtan altyapı cabavar gibiydi de her sene şampiyonluğa oynuyordu takım.. Şimdi yılların sesizliğinden sonra bir anda ortaya çıktı bu adam ve ne yapmaya çalıştığını kimse anlamıyor..
Son bir aydır muhtemelen bazı menfaat ilişkileri için birçok insan sessizliğe büründü yada Demirören'in safına geçti.. Gerçekten çok enteresan.. Türlü platformlarda beraber sayıp veriştirdiğimiz insan sanki bu değil de başkasıydı gibi.. Adam hiçbir Beşiktaş başkanın ve yöneticisinin hayal bile edemeyeceği bir şekilde bu taraftarı temizleyeceğim, kalitesini yükelteceğim diyor kimse sesini çıkarmıyor.. Bence de temizlesin ama önce etrafındaki yalakalardan, menfaatçilerden hatta kendinden başlasın..

Bütün bu süreçte ben sayın Aksu'nun tavır ve hareketlerini çok samimi buluyorum.. Gerçek manada bir değişimi isteme düşüncesi görüyorum.. Koltuk sevdalısı bir tavır sergilememe görüyorum.. Daha başkan olmadan camianın önde gelenleri ile görüşüp eğer aday olmaları durumunda altlarında çalışabileceği söyleyip, icazet alma yoluna gitmiş bir nevi küçüklük yapıp destur istemiştir.. Kimseden beklediği hareketi görmeyince de büyük bir cesaret gösterip bu göreve soyunmuştur.. Becerebilir/beceremez, iyidir/kötüdür, yönetimi zayıftır/kuvvetlidir bunları tartışmıyorum ama izlediği yol gayet temizdir ve doğrudur.. Sayın Demirören'in ve onun yalakası diyeceğim bazı medya ve basının söylediği gibi siyasi bağlantılarını da kullandığını düşünmüyorum.. Açıkca söyliyeyim benim babam hükümetin en önemli isimlerinde biri olacak, her dönem bakanlık yapmış, başbakana-cumhurbaşkanına çok yakın birisi olacak ortalığın anasını ağlatırdım.. Sanki sayın Demirören babasının camia içindeki gücünü ve nüfuzunu kullanmamaktadır.. Sayın Aksu ise hiç de böyle birşey yapmadan yarışı sürdürmektedir... Listesini olması gereken ilk vakitte açıklamış ve hiçbir spekülasyon ve entrikaya mahal vermemiştir..

Şimdi soruyoruz o halde ;

Bu buz dağının altında görünmeyen gizli kapaklı ne var ?
Neden insanlar herşeye rağmen Sayın Demirören' in yanında yer almak zorunluluğu hissediyorlar ?
Kongre üyeleri oy verirken başkan seçerken hangi kriterleri dikkate alıyorlar ?
Sayın Demirören yeniden seçilemediği takdir de kimlerin konumu sıkıntıya girecektir, hangi musluklar kapanacaktır ?

Bizler olayı sadece Beşiktaşlılık, transferler, yönetim anlayışı, yapılan açıklamalar, teknik ve yönetimsel zaafiyet olarak değerlendiriyoruz. Bu bizim için buz dağının sadece görünen yüzü, olayın arka planında bu dağının koskoca bir görünmeyen gizli kalan yüzü var. İşte malesef kongrede belirleyici olan yine bu yüz olacaktır. İşte bu nedenle halk oylamasında yapılan anketlerde ki tablonun aksine kongrede bambaşka bir tablonun ortaya çıkması beklenmektedir.

Ve son olarak ;

Bu sebeple tek korkum 'Halkın ve Taraftarın Takımı' dediğimiz Beşiktaşın bu kongreden sonra 'AntiHalkın ve AntiTaraftarın Takımı' haline sayın Demirören tarafından süreç içinde nasıl getirildiğinin ortaya çıkmasıdır.


Bravo aynen öyle.. Bizim bilmediğim ne oyunlar dönüyor gerçekten.. Beşiktaş'dan bu tip beklentilerimiz hiç olmadığından, onu safiyane duygularımızla sevdiğimizden bu düşünceler hiç bizim hissettiğimiz şeyler değil.. O halde bizim dışımızda neler gelişiyor.. Bu nasıl bir pislik ve kokuşmuşluktur.. Bu noktada kirlidir, temizlenmeye ihtiyacı vardır gerçek taraftar mı yoksa bu insanlar mı?
6 yıldır Beşiktaş'ı alışmış olduğu geleneklerini dışında fenerbahçe geleneklerine benzeyen bir biçimde yöneten sayın demirören Beşiktaş'ı halkın takımlığından çıkarıp fenerbahçe gibi herkesin nefret ettiği bir kulüp haline getirmiştir.. Fenerbahçe bu nefretten bile faydalanıp başarılı omayı bilmişken bu süreçte bize başarı da gelmemiştir.. Yani sayın demirören bunu da becerememiştir.. 6 yıl önce her dediği ve yaptığı saygı duyulan bir kulüpken bugün adeta kimsenin takmadığı, 2 büyük kavramına alışılmış bir kulüp haline gelinmiştir. Bunun sorumlusu da bellidir... Ama camiadaki bazı insanlar hala bunu görmezden gelmektedir.. Umarım bu kadar olaydan ve sözden sonra kongre üylerinin de söyleyeceği bir söz vardır..
Neokartal Ofline   Alıntı ile Cevapla