Alıntı:
Gokhan´isimli üyeden Alıntı
Bunun cevabı pastadan kendi hakkına düşen dilimi alabilmek !
Biz maalesef senelerdir kandırdık büyüklerimiz var onlar sahipsiz bırakmaz kulubü diye ama bu seçimde hepimiz hayalkırıklığına uğradık. Beşiktaşı sahiplenecek büyük falan yok. Hepsi kendi çıkarları peşinde.
Metin Keçeli ve buna benzer birçok isimin Beşiktaş üzerinden senelerce prim yaptığını aslında tezgahın içinde onlarında olduğunu bu seçim ortaya koyuyor. Geçende söyledim Murat Aksu bu seçimi kaybetse bile benim gönlümdeki seçimi kazandı. |
Kesinlikle öyle.
2 ay önce yaşlı bir abinin 3. aday olarak çıkacağı haberi kulağımıza geldiğinde Özilhan'dan tut, Koç'a , hatta Seba'ya bile aday olur mu diye baktık.
Hatta arayanlar oldu kim bu 3. aday diye, oysaki ben sadece yaşlı bir abimiz olduğu duyumunu almıştım.
Sonra Keçeli ortaya çıkınca."Asla kazanamaz, ancak Aksu'nun oylarını böler Demirören'e kazandırır" demiştim.
Sonra Keçeli bir şekilde vazgeçti.Son açıklamasından da anlıyoruz ki Onursal Başkanımız "emretmiş", oylar bölünmesin diye.
E aklın yolu bir.
Şimdi Keçeli, İsmail Ünal'ın da desteğiyle Demirören'in listesine girince ve işin biraz da derinine inince -oralara hiç girmiyorum- artık benim için Keçeli'nin Beşiktaşlılığı bitmiştir.
Düşündüğü 2 hamlede Seba'ya rağmen Demriören'e yaramaktadır.Ve sebepleri Beşiktaş Belediyesi'ne kadar gitmektedir.
Kısaca bugün Demirören'in yanında olan çoğunluk erman toroğlu deyimiyle "ekmeğimizden olmayalım hocam" mantığındadır.
Bu nedenle 31 ocakta mevcut yönetimin seçilmesi Beşiktaş'ı daha çok rant kapısı yapacak ve borca sürükleyecektir.
Aksu benim de gönlümün şimdiden başkanı.En azından rantçıları temizlyeceğini net ve açık şekilde defalarca ifade etti.
Diğeri de tribünleri temizliyor.