Konu: Tabu
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-02-2010, 22:28   #7
dartheagle
 
dartheagle - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Çok güzel ve çarpıcı bir yazı olmuş. Çarşı nın kendi iç dinamikleri ve beşiktaş yönetiminin aslında benzeştiği noktaları çok güzel belirtmişsiniz. Beşiktaş tribünlerinin de başında görülen isimlerden bazıları da Demirören gibi gerektiğinde kendi çıkarları adına bu klübün özdeğerlerini sömürmekten çekinmemiştir. Nasıl Demirören şiddte başvurarak yükselen sesleri susturmak istemişse Çarşı ya karşı böyle bir hareketlenme olduğunda da aynı şey yapılmıştır tribünlerde. Ama Çarşı zaten bu tribünün lideri olduğu için büyük abi küçük kardeşi döver de sever de mantığıyla buna karşı çıkılmamıştır. Tabii ki Çarşı nın her taraftarın içindeki ruhu tetiklemekten öte ulaştığı bazı yerler vardır ki bunlar bazı bireylerin oklarının ucunda Beşiktaş ın ruhunu acıtmaktadır. Çarşı nın Türkiye de Beşiktaş taraftarındaki simgesel öneminden başka Beşiktaş bünyesinde bir ağırlığı vardır ve bu sorumluluk gerçek anlamda o grubun başındakilere fazla gelmiş olacak ki halkın görmek istediği yerden çok uzakta bir duruş sergilemişlerdir. Bu duruş Beşiktaş lılık duruşu mu asi bir duruş mu bilemeyiz ama o duruşun bu geldiğimiz noktada etkisi büyük bu kesin. Gereksiz zamanlarda gereksiz işler yaparak göz boyamayla, Türk halkının duygusal yanlarına dokunarak bu taraftarı sömürü operasyonuna suç ortağı olarak bir çok isim de bu seçimle artık samimiyetini kaybetme noktasına gelmiştir. Bir klübü gerçekten büyük yapan o klübün bu ülkeye mâl olduğunun göstergesi taraftarıdır. O taraftar ki arkadaşımızın dediği gibi Beşiktaş ın geldiği durumu ve bu durumda durması gereken yeri bakması gereken yüzleri dinlemesi gereken sözleri ayırt edemezse bu klübün kurtulması için ortada bir çözüm yolu kalmaz.

Sevinmek için sevmedik diyoruz haklıyız ama neden sevdik ve nasıl sevdik sevdiğimiz uğruna gerçekten neler yaptık, nelerden vazgeçtik onu zor durumda gördüğümüzde nelerden fedakarlık yaptık bunları bilemiyoruz en fazla kitap cümleleri arkasına saklanıp biz böyle böyle taraftarız diyerek edebiyat parçalıyoruz ama maça gitmekten forma almaktan öte (ki onları da diğer klüp taraftarlarından iyi yaptığımız söylenemez) bu kulübü hayatımızda koyduğumuz yeri keskin çizgilerle asla belirtemiyoruz. Sevmekten önemlisi sevdiğini gösterebilme şeklidir. Biz bunu romantik anlamda yaşasak da sevdiğine sahip olma anlamında yani asıl sevdanın realite kısmını çok yaşayabildiğimiz söylenemez açıkçası. Herkezden önce kendimize bakmamız lazım bu kesinlikle böyle biline. Biz görevimizi en doğru şekilde yapsaydık olaylar asla bu noktaya da gelmezdi sahipsiz bırakırsak bu klübü elbette ki birileri de ona sahip çıkacaktır. Bu ülkenin en büyük değerlerinden birinden bahsediyoruz. Artık hepimizin bunun bilinciyle hareket etmesi gerekiyor.
dartheagle Ofline   Alıntı ile Cevapla