Konu: Tabu
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-02-2010, 13:58   #14
dartheagle
 
dartheagle - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Alıntı:
Karetta2002´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
O trübünlerdeki dayak olayı bu yıl başlamadı sevgili kardeşlerim..o trübünlerdeki dayak olayı ,90 lı yıllarda kalkavan ile başlayan bedava bilet rezaletleri sonucunda trübünlere musallat olan 3-5 yüz asalakla başladı..90 lı yılların sonunda ,Seba'ya koro halinde küfür edip etmeyenlerin çoluk çocuk hastanelik edilmesi ile başladı ki o serserilerin arasında bugün kapalı trübüne gelen en az 150- 200 kişi var.. sizler henüz maçlara gelmezden önce o serseriler maçtan 15 dak. önce kapalıya gelip kendilerine yer vermeyenleri sille tokat dövmesi ile başladı dayak olayları..trübünlerdeki pislik ;istanbulun yankesici çetelerine ,o bedavacı asalaklar tarafından menfaat karşılığı giriş izni verilmesi ile başladı ki bu çetecilerden birinin avukatı benim eşimdi.. o zamanlar kimse onun günahı var bunun yok demeden trübünlerde adam dövülürken ses çıkarmadı,bugün aynı muamele kendilerine dönünce mart kedisi gibi cıyaklıyorlar..Kimse benim ne günahım var ki dayak yedim dememeli ..benim de ,yanımdaki çocuğumun da günahı yoktu ama dövüldük..
hepimizin az çok şahit olduğu olayları tam olarak içinden bir gözden yaşamış bir yürekten dinlemek gerçekten çok daha anlamlı oldu abicim kalemine sağlık. 8-9 sene kapalı tribüne gitmişliğim vardır üst tribüne geçip de rahat seyredebildiğim maç sayısı sınırlıdır. Gerçekten orda niye bulunduğunu anlayamadığınız bir çok insan var ortalıkta. Tribünde adam dövdürenlere bu yolu açan tribünde adam döven o kitledir. Bu insanlar her daim içimizde dolaşan insanlar farklı maskelerin altında ortaya çıkıyormuş gibi görünseler de senelerdir aynı oyunu perdeliyorlar. Beşiktaş tribünleri de kongresi de yönetimi de temiz demek saflıktan başka bir şey değildir.

Yönetimi tabi ki kabulleneceğiz ama demokrasilerde kuvvet ayrılığı ilkesi olduğu gibi muhalefet etme ve yasal yollardan hakkını aramak gibi temel kavramlar da yer alır ki fikir belirtme özgürlüğünün en temelinde yer alan şey karşıt görüş bildirebilme özgürlüğüdür. Nasıl ki halkların devletlere eylem yapma özgürlüğü varsa taraftarın da yönetime yapma durumu olabilir. Sonuçta demokrasi demek halkın çoğunluğunun kararının başa geçmesi azınlığın da onlara karşı muhalefet edebilmesi demektir. Demokrasi ne başa geçene tam anlamıyla bir domine etme gücü tanır ne de karşısındakine şiddet ve zorbalığı tanır. Zaten protesto etmek de kabullenmenin bir şeklidir karşındakini muhatap olarak aldığın için protesto edersin sonuçta. Bence insanların seslerini duyurma özgürlüklerine karşı çıkılmamalı ama tabi bunun belirli kıstasları var senin dediğin gibi abicim. Öncelikle bu tepkiler tribün dışına çıkarılıp takıma bu stres yansıtılmamalı takımı destekle yönetime isyan karıştırılmamalı küfüre şiddete başvurulmamalı bu amac başka kirli amaçlara hizmet etmemeli. Kuvvetler ayrı da olsa Beşiktaş çatısı altında bir bütündür. Bir kuvvetin diğer kuvveti başka kuvvetler yardımıyla ezmesi gibi bir durum asla demokraside var olamaz. Böyle bir durum olursa veya o kuvvet başka amaçlar uğruna yanlış şekilde kullanılırsa karşı kuvvet kendi özgürlük sınırları içinde sesini yükseltmelidir demokratik bir ortam sadece seçimden oluşmaz bence sonrasında da devam etmelidir. Zaten bu yüzden devletlerde seçimlerde muhalefet bulunur muhalefet olmadan demokrasi olmaz. Saygılarla abicim bunlar da benim düşüncelerim.
dartheagle Ofline   Alıntı ile Cevapla