[pascaltekin]

Şu sıralarda görüyorum ki, hepimiz biraz endişeli, biraz heyecanlı ancak bunların ötesinde arzuluyuz. Hepimiz farklı şeyler istiyoruz ancak bunların hepsi bir noktada birleşiyor; "En iyi Beşiktaş". Ancak görüyorum ki, bir şeyler isterken, futbolun, gerçekliğin uzağında gezdiğimiz de oluyor. Birileri en basit tabirle golcü isterken, birileri defansif ortasahadan bahsedebiliyor. Hepimiz ayrı telden çalıyoruz. Ayırca hepimiz unutuyoruz arkadaşlar. Başarıya giden yolda en önemli şeylerden bir tanesi takımdaşlık ruhudur. Takım içinde bir kaç futbolcuda oluşabilecek sorunlar tüm takıma zarar verir. Ve Türkiye' de 6+2 kuralı var. Yani kimse defansımızı bozmuyor, Bobo' dan Ernst' den vazgeçmiyor ama geri kalan tüm kontenjanı yıldızlardan oluşturuyor. 2 tanesini kulübede oturtacaksınız arkadaşlar. Bu adamların bunu sorun etmemesi lazım. Bir yönetici olsam, "Bakalım taraftarımız ne istiyor" diye foruma girmeye kalksam, başım gözüm döner, kapatırım. Hiç bir şey de alamam.

Peki nedir Beşiktaş' ımızın ihtiyacı ? Aslında ne istiyoruz ve ne kadar biliyoruz ?

Çok büyük çoğunluk, çift forvet ile oynayan, kanatları tıkır tıkır işleyen Beşiktaş' ı istiyor. Yani, artık çoğu dünya kulübünün iyi bir şekilde işletebildiği 4-4-2 oyun dizilişini istiyor. Ancak bu istenirken, futbolun bazı gerçeklerinden uzaklaşıyoruz.

Arkadaşlar, daha önce de bir yerde belirttim. 4-4-2' nin en büyük ilacı "box to box" futbolcu yapısıdır. Burada box (kutu) ile kastedilen yarı sahalardır. Kastedilen futbolcu tipi ise, hangi yarı sahadaysa, orasının gereğini en iyi şekilde yapabilen özelliklerde futbolcudur. Kendi yarı sahasında ise defansını, diğer yarısahaya geçince de ofansını en iyi şekilde yönetebilmeli ve her iki kutuda da oyuna dahil olabilmelidir. Elbette ki bunu yapabilmesi için performanslı futbolcular olması gerekmektedir.

Savunma, öndeki iki futbolcuda başlar. Bu nedenle, çakılı oynayan koşmayan forvete asla yer yoktur. Ortasahdan top almalı, top sürebilmeli, şut çekebilmeli ve asist yapabilmelidir.

Kanatların çalışmasındaki en önemli nüans, beklerin kuvvetli ve ofansif gücü yüksek futbolcular olmasıdır. Ortasaha kanatlarla birbirlerini yedekkleyip, ileri çıkabilmeli, orta kesebilmeli, adam eksiltebilmelidir. Beklerin yeterli olmaması, hepimizin istediği Quaresma gibi defansif özelliği çok sınırlı oyuncuları sıkıntıya sokar ve ortasahada, bu sene gsde çokça gördüğümüz kopmalar meydana gelir.

Stoperler, belkide ilk oyun kuruculardır. Bu nedenle oyunu iyi okuyabilmeli ve takım hücum halindeyken defansı olabildiğince önde kuracak yeterliliğe sahip olmalıdırlar. Yani bizim çoğu maçta, çok sevdiğimiz Ernst' in yapmak için ortalarda kendini paraladığı işlerin bir kısmını stoperler yapmalıdır.

Şimdi dilerseniz, dönüp bir Beşiktaş' ımıza bakalım;

Gözlemlediğim kadarıyla, çoğu arkadaşımızın, "önümüzdeki sezon kadroda olmasa da olur" dediği futbolcular şu şekilde;

1 ) Ramazan Özcan
2 ) İbrahim Kaş
3 ) Michael Fink
4 ) Uğur İnceman
5 ) Matias Delgado
6 ) Rodrigo Tabata
7 ) Serdar Özkan
8 ) Filip Holosko
9 ) Yusuf Şimşek
10) Mert Nobre (indirim yapılırsa, sırf Türk olduğu için kalabilir)

Öyleyse, elimizde kalan futbolcular ve onların potansiyel oynayabileceği mevkilere ve oluşabilecek yedeklerine göre, şöyle bir 4-4-2 dizilişi çıkıyor karşımıza;



Uploaded with ImageShack.us


Sonuç olarak;

1) Kalecilerimiz yeterli mi ? Çünkü biliyoruz ki, yedeklere kalınca sıkıntı yaşıyoruz.

2) Beklerimizin defansif özellikleri çok iyi, peki ofansif özellikleri yeterli mi?

3) Stoperlerimizin defansif özellikleri çok iyi, peki ofansif özellikleri yeterli mi?

4)
a) Transfer-1 Yerli mi, yabancı mı ? Tavsiye isim ?
b) Transfer-2 Yerli mi, yabancı mı ? Tavsiye isim ?
c) Transfer-3 Yerli mi, yabancı mı ? Tavsiye isim ?
d) Transfer-4 Yerli mi, yabancı mı ? Tavsiye isim ?
e) Transfer-5 Yerli mi, yabancı mı ? Tavsiye isim ?

...ALINTIDIR...